İcra Müdürlüğü işlemleri, belli şartların varlığı halinde İcra Hukuk Mahkemesi’ne yapılacak şikâyet başvurusu ile iptal edilebilmekte veya düzeltilebilmektedir. Hangi şartların varlığı halinde ve hangi süre içerisinde şikâyet yoluna başvurulabileceği İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 16’da düzenlenmiştir. İİK’da şikâyet yoluna başvurulabilecek işlemlerin bazıları hiçbir süreye bağlamamışken bazıları ise 7 günlük hak düşürücü şikâyet süresine tabi tutmuştur. Kanunda belirtilen 7 günlük süre tebliğ tarihinden itibaren hesaplanır. Ancak işlem tebliğ edilmemişse öğrenme tarihi esas alınır. Şikâyet, İcra Hukuk Mahkemesi’ne sözlü ya da yazılı olarak yapılabilir. Yetkili İcra Hukuk Mahkemesi şikâyete konu işlemi gerçekleştiren icra dairesinin bulunduğu icra mahkemesidir. İcra Hukuk Mahkemesi şikâyet konusu işlemin iptaline veya düzeltilmesine karar verebilir. Aynı zamanda mahkeme, icra memurunun sebepsiz olarak yapmadığı veya geciktirdiği işlemlerin yapılmasını emredebilir.
Yazı İçeriği
1. İcra Dairesi İşlemlerini Şikâyet Nedenleri Nelerdir?
1.1. İşlemin Kanuna Aykırı Olması,
1.2. İşlemin Hadiseye Uygun Olmaması,
1.3. Bir Hakkın Yerine Getirilmemesi,
1.4. Bir Hakkın Sebepsiz Yere Sürüncemede Bırakılması,
1.5. Kamu Düzenine Aykırı Olması,
2. Şikâyete Tabi İşlemler İçin Şikâyet Yoluna Başvuru Süresi
3. Şikâyetin Tarafları Kimlerdir?
4. İcra Mahkemesi Tarafından Şikâyet Üzerine Verilecek Kararlar Nelerdir?
4.1. Şikayet Konusu İşlemin İptali
4.2. Şikayet Konusu İşlemin Düzeltilmesi
4.3. İcra Memurunun Yapmadığı veya Geciktirdiği İşlemlerin Yapılmasını Emretmek
İcra ve İflas Daireleri, icra müdürü ve icra memuru tarafından gerçekleştirilen ve ilgililerinin haklarını ihlal eden işlemlerin İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yapılacak denetim yoluyla olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılmasını sağlayan kurum şikâyettir. Şikâyet, İcra ve İflas Hukuku’na ilişkin özel bir denetim yoludur. Şikâyet başvurusu, klasik anlamda dava veya kanun yolu niteliğine haiz olmasa da uygulamada etkisi bakımından hiçbir farklılık arz etmemektedir. Yine de İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan inceleme dava niteliği kazanmayacaktır. Şikayet yolu icra alanından etki gösteren kendi özgü bir yoldur.
1. İcra Dairesi İşlemlerini Şikâyet Nedenleri Nelerdir?
İcra ve İflas Kanunu madde 16’da İcra ve İflas Daireleri, icra müdürleri ve icra memurları tarafından yapılan işlemlerin;
- İşlemin Kanuna Aykırı Olması,
- İşlemin Hadiseye Uygun Olmaması,
- Bir Hakkın Yerine Getirilmemesi,
- Bir Hakkın Sebepsiz Yere Sürüncemede Bırakılması,
- Kamu Düzenine Aykırı Olması,
Bu hallerden birinin varlığı söz konusu olduğunda icra dairesinin işlemine karşı icra mahkemesinde incelenmek üzere şikayet yoluna başvurulabilir.
1.1. İşlemin Kanuna Aykırı Olması
Kanuna aykırılık ile kast edilen bir kanun hükmünün icra memuru tarafından somut olaya yanlış uygulanmasıdır. Başta İcra ve İflas Kanunu olmak üzere diğer kanun, tüzük, yönetmelik bu kapsamdadır. Tarafların aralarında yapmış oldukları sözleşmelere aykırılıklar kanuna aykırılık kapsamında değerlendirilemez. Dolayısıyla şikâyet sebebi teşkil etmezler.
1.2. İşlemin Hadiseye Uygun Olmaması
Kanun koyucu bazı durumlarda işlemi gerçekleştiren icra memuru veya müdürüne takdir hakkı tanımıştır. İcra memurunun işlemi gerçekleştirirken takdir hakkını somut olaya uygun olarak kullanmaması halinde işlemin hadiseye uygun olmaması sonucu doğar. Örneğin, İİK madde 83’te icra memuru tarafından borçlunun maaşının en az dörtte birinin haczedileceği hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca icra memuru borçlunun maaşının ne kadarının haczedileceğini somut olayın şartlarına göre kendisi takdir eder. Geliri çok yüksek olan borçlunun maaşını dörtte bir oranında haczetmesi somut olaya aykırı olabilir dolayısıyla şikayet konusu yapılabilir. Bununla birlikte dörtte birden az oranda haczetmesi kanuna aykırılık sonucunu doğurur zira İİK’ da açıkça dörtte bir oranı alt sınır olarak öngörülmüştür.
Konuyla ilgili detaylı bilgi için “Maaş Haczi ve İşverenin Maaş Haczinden Sorumluluğu” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
1.3. Bir Hakkın Yerine Getirilmemesi
İcra memuru tarafından görevi olmasına rağmen bir işin yapılmaması hakkın yerine getirilmemesidir. İcra memuru görevi olan bir işi yapmayı açıkça reddedebileceği gibi aynı zamanda sessiz kalarak da söz konusu işi yapmayabilir. İki halde de hakkın yerine getirilmemesi söz konusudur.
1.4. Bir Hakkın Sebepsiz Yere Sürüncemede Bırakılması
İcra memuru kanunda öngörülen veya uygun bir süre içerisinde görevi olan bir işi sebepsiz yere yapmazsa hakkın sebepsiz yere sürüncemede bırakılması söz konusu olur. Esasen bir hakkın yerine getirilmemesi ve sebepsiz yere sürüncemede bırakılması oldukça benzer niteliktedir ve ayırt edilmelerinin tek yolu icra memurunun niyetinin açıkça bilinmesidir.
1.5. Kamu Düzenine Aykırılık
İcra daireleri tarafından gerçekleştirilen kamu düzenine aykırı işlemlere ilişkin kanunda herhangi bir düzenleneme mevcut değildir. Ancak Yargıtay kararları ve genel kabul uyarınca icra dairesi tarafından gerçekleştirilen kamu düzenine aykırı işlemlere karşı da daima şikayet yoluna gidilebilir. Kamu düzenine aykırılık açıkça kanunda düzenlenmemiş olup net bir tanımı bulunmamaktadır. Her somut olay özelinden ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak bir tanımlama yapmak gerekirse Kamu düzeni, toplumsal ve genel çıkarlar ön planda tutularak sağlanan düzen olarak ifade edilebilir.
Kural olarak icra mahkemesi tarafından şikayet talebinin incelenebilmesi için talep olması gerekmektedir. Ancak icra mahkemesi başka bir sebeple önüne gelen dosyadaki kamu düzenine aykırı işlemi kendiliğinden dikkate alarak iptal edebilir.
2. Şikâyete Tabi İşlemler İçin Şikâyet Yoluna Başvuru Süresi
Şikayet süresi kural olarak şikayete konu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gündür. Şikayete konu işlem tebliğ edilmişse yedi günlük süre tebliğden itibaren başlar. Ancak işlem tebliğ edilmemişse öğrenme tarihinden itibaren süre işlemeye başlar. Karşı taraf, şikayet edenin işlemi daha önceden öğrenmiş olduğunu ispatladığı takdirde bu tarih öğrenme tarihi olarak dikkate alınır. Yedi günlük süre hak düşürücü niteliktedir dolayısıyla İcra Mahkemesi süresi içinde şikayetin gerçekleşip gerçekleşmediğini kendiliğinden dikkate alır. Şikayet, işlemi gerçekleştiren icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine yapılacağından, icra dairesine yapılan şikayet süreyi etkilemez. Bu nedenle icra dairesine süresi içinde yapılan bir şikayet, icra mahkemesine süresinde yeniden yapılmadığı takdirde mahkemece dikkate alınamaz.
Bir hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz sürüncemede bırakılması halinde süresiz olarak şikayet yoluna gidilebilir. Esasen icra dairesinin işlemi gerçekleştirmemesi, hareketsiz kalması daima yeni bir süre başlatmaktadır. Zira hareketsiz kalma süreklilik arz etmektedir.
İcra daireleri tarafından gerçekleştirilen kamu düzenine aykırı işlemlere ilişkin kanunda herhangi bir düzenleneme mevcut değildir. Ancak Yargıtay kararları ve genel kabul uyarınca icra dairesi tarafından gerçekleştirilen kamu düzenine aykırı işlemlere karşı da daima şikayet yoluna gidilebilir. Kural olarak icra mahkemesi tarafından şikayet talebinin incelenebilmesi için talep olması gerekmektedir. Ancak icra mahkemesi başka bir sebeple önüne gelen dosyadaki kamu düzenine aykırı işlemi kendiliğinden dikkate alarak iptal edebilir.
3. Şikâyetin Tarafları Kimlerdir?
Şikayet icra hukukuna özgü bir yol olup dava ya da kanun yolu niteliğine haiz değildir. Dolayısıyla şikayet yoluna başvurulduğu takdirde davalı ve davacıdan bahsedilemez. Şikayet başvurusunun tarafları şikayet eden ve şikayet olunandır. Sadece icra işleminin tarafları değil, işlemden etkilenen tüm ilgililer tarafından şikayet yoluna başvurulabilir. Şikayet olunan işlemi yapan icra ve iflas dairesidir. Şikayet başvurusu bir dava olmadığından başvuruda bulunulurken karşı tarafın gösterilmemiş olması herhangi bir sorun teşkil etmez. Ancak uygulamada icra dosyasında karşı taraf davalı gösterilmektedir.
4. İcra Mahkemesi Tarafından Şikayet Üzerine Verilecek Kararlar Nelerdir?
Şikâyet incelemesi sonucunda icra mahkemesince verilen karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle beraber şekli anlamda kesin hüküm niteliğindedir. İcra Mahkemesi tarafından şikayete konu işlemi gerçekleştiren icra dairesi yerine geçerek yeni işlem tesis edemez. Dolayısıyla icra mahkemesi şikayetin kabulüne veya reddine karar verebilecektir. Şikayetin reddine karar verilmesi halinde şikayet konusu yapılan işlemin varlığını sürdürecektir. Şikayetin kabulü halinde ise şikayet konusu işlemin iptaline, şikayet konusu işlemin düzeltilmesine veyahut icra memurunun sebepsiz olarak yapmadığı veya geciktirdiği işlemlerin yapılmasını emretme kararı verilebilecektir. Dolayısıyla icra mahkemesinin şikayet başvurusu üzerine verebileceği kararlar şunlardır:
- Şikayet Konusu İşlemin İptali
- Şikayet Konusu İşlemin Düzeltilmesi
- İcra Memurunun Sebepsiz Olarak Yapmadığı veya Geciktirdiği İşlemlerin Yapılmasını Emretmek
4.1. Şikayet Konusu İşlemin İptali
İcra dairesi tarafından gerçekleştirilen kanuna veya olaya aykırı işlem icra mahkemesi tarafından iptal edilir. Ancak icra mahkemesi, icra dairesinin yerine geçerek yeni işlem tesis edemez. İptal kararı üzerine icra dairesi tarafından yeniden işlem tesis edilir. Bu yeni işlemlere karşı da icra mahkemesinde şikayet yoluna başvurulabilir.
4.2. Şikayet Konusu İşlemin Düzeltilmesi
İcra dairesi kararında yer alan birtakım maddi hatalar söz konusu olabilir. Bu tür maddi hatalara örnek olarak hesap hataları gösterilebilir. İcra mahkemesi tarafından bu tür maddi hatalar düzeltilebilir. Ancak icra mahkemesi tarafından icra dairesinin işleminin düzeltilebilmesi için dosya üzerinden düzeltme işlemi yapılabilmesi mümkün olmalıdır.
4.3. İcra Memurunun Sebepsiz Olarak Yapmadığı veya Geciktirdiği İşlemlerin Yapılmasını Emretmek
İİK madde 17 uyarınca icra mahkemesi, icra memuruna yapmadığı veya geciktirdiği işlemleri yapmasını emreder. İcra mahkemesi sadece işlemin yapılmasını emreder icra dairesi yerine geçerek söz konusu işlemi yapamaz. İcra dairesi ise mahkeme kararına karşı koyamaz. Dolayısıyla söz konusu işlemi gerçekleştirmek zorundadır.