Vergi uyuşmazlıklarında, mükellef ve vergi idaresi arasındaki anlaşmazlıklar hem yargısal hem de idari çözüm yollarıyla çözüme kavuşturulabilir. Yargısal süreçlerin uzun ve maliyetli olabilmesi nedeniyle, daha kısa sürede ve düşük maliyetle sonuç alınan idari çözüm yolları günümüzde daha çok tercih edilmektedir. Bu çözümlerden biri olan “izaha davet,” vergi incelemesi yapılmadan önce mükellefin açıklama yapma fırsatı sunarak cezalı vergi işlemi uygulanmadan durumu izah etme olanağı sağlar.
Bu yazıda, vergi uyuşmazlıklarının çözümünde vergi dairesi ve mükellef arasında ilk adımlardan biri olan izaha davet konusunu detaylıca ele alıyoruz. Vergi uyuşmazlıklarının mükellef açısından olumsuz sonuçlanmaması için sürecin iyi yönetilmesi ve bilinçli bir yaklaşım sergilenmesi büyük önem taşır. Bu süreçte gerekli bilgiye sahip olmanız, haklarınızı güvence altına almanıza ve en doğru adımları atmanıza yardımcı olacaktır.
Yazı İçeriği
1. İzaha Davet Nedir?
İzaha davet, yetkili mercilerin harici yollardan edindiği bilgilere göre, vergi kaybına yol açabileceği düşünülen bir durumun tespit edilmesi halinde mükellefin açıklama yapmaya davet edilmesidir. Vergi incelemesi yapılmadan önce mükellefe açıklama imkânı tanınarak, olası cezalı işlemler öncesinde konuyu izah etme fırsatı sağlanır.
İzaha davet süreci, mükellef hakkında henüz vergi incelemesi yapılmadan, takdir komisyonlarına sevk edilmeden veya üçüncü kişilerin ihbarı olmadan başlatılır. Mükellef, usulüne uygun bir açıklama yaparsa herhangi bir yaptırım ile karşılaşmaz veya belirli durumlarda ceza indirimi uygulanabilir. Ancak, izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefin, yazıya otuz gün içinde yanıt vermesi gerekir ve yapılan açıklama, komisyon tarafından kırk beş gün içinde değerlendirilerek sonuca bağlanır.
İzaha davet süreci hazırlayıcı bir işlem niteliğinde olduğu için doğrudan dava konusu edilemez. Ancak, mükellefin yaptığı izahın vergi idaresi tarafından reddedilmesi halinde bu işlem, vergi mahkemelerinde iptal davası yoluyla itiraz edilebilir.
2. İzaha Davetin Şartları
Mükellefin izaha davet edilebilmesi için 212 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 370. maddesinde belirtilen dört şartın bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir:
- Vergi Ziyaı Belirtileri Olmalıdır: İzaha davet, mükellefin vergi ziyaına yol açabileceğine dair delalet ve emarelerin bulunması durumunda gündeme gelir.
- Yetkili Mercilerce Ön Tespit Yapılmalıdır: İzaha davet işleminin başlatılabilmesi için yetkili merciler tarafından ön tespit yapılmalıdır. Bu tespit, vergi ziyaına yol açan belirtilerin saptanması amacıyla gerçekleştirilir.
- Mükellef Aleyhine İhbar veya Şikayet Bulunmamalıdır: İzaha davetin yapılabilmesi için mükellef aleyhine ihbar veya şikayet olmamalıdır. Bu şart, sürecin idari bir çözüm yolu olarak başlatılabilmesi için gereklidir.
- Başvuru Zamanında Yapılmalıdır: İzaha davet başvurusu, vergi incelemesi başlatılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce yapılmalıdır. Başvurunun zamanında yapılması, idari çözüm sürecinin etkin işleyebilmesi için önemlidir.
3. İzaha Davette Ön Tespit Nedir? Nasıl Yapılır?
İzaha davette ön tespit, bilgi toplama ve/veya vergi incelemesi yapma yetkisi bulunan görevliler tarafından gerçekleştirilen bir süreçtir. Doğrudan veya dolaylı olarak elde edilen veri, bulgu ve bilgiler ışığında, Ön Tespit ve İzah Değerlendirme Komisyonu tarafından bir inceleme yapılır.
Bu incelemenin amacı, vergi kaybına yol açabilecek bir durumun varlığını değerlendirmektir. Eğer yapılan inceleme sonucunda verginin ziyaa uğramış olabileceğine dair kanaat oluşursa, bu durum hukuki açıdan “izaha davette ön tespit” olarak adlandırılır.
4. İzaha Davet Yazısında Bulunması Gereken Unsurlar
Vergi Usul Kanunu’na göre, İzaha Davet Yazısı, Ön Tespit ve İzah Değerlendirme Komisyonunca yapılan incelemelerin sonucunda mükelleflere ulaştırılır ve mükellefe konuyla ilgili açıklama yapma fırsatı tanır. Bu yazıda aşağıdaki unsurlara yer verilmesi önemlidir:
- Ön Tespit Bilgileri: Mükellefe yönelik yapılan ön tespitlerin detayları, izah yapma gerekliliğinin gerekçesi olarak açıkça belirtilmelidir.
- İzah İçin Tanınan Süre: İzaha davet teklifinin tebliğ tarihinden itibaren mükellefin 30 gün içinde izah yapabileceği bilgisi yer almalıdır.
- İzahın Yapılmaması Halindeki Sonuçlar: İzah yapılmadığında karşılaşılabilecek işlemler hakkında bilgi verilmelidir. Örneğin, vergi incelemesi ve takdir komisyonuna sevk işlemleri gibi.
- Komisyonun İzah Değerlendirmesi: Mükellefin sunduğu izahın komisyonca yeniden değerlendirileceği ve mükellefin vergi ziyaına sebebiyet vermediği kanaatine varılırsa inceleme sürecinin sonlanabileceği ifade edilmelidir.
İzaha davet yazısının yasal geçerliliği ve usule uygun olması için tüm bu unsurların detaylandırılması önem taşır. İlgili yasal düzenlemeler için 519 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne başvurabilirsiniz.
5. İzaha Cevap ve İzahın Değerlendirilmesi
İzaha davet yazısı mükellefe tebliğ edildiğinde, mükellefin gerekli açıklamaları yapması için 30 günlük bir süre tanınır. İzahın değerlendirilmesi için komisyona tanınan süre ise en fazla 45 gün olarak belirlenmiştir. Değerlendirme sonucuna göre aşağıdaki durumlar gerçekleşir:
5.1. İzahın Yeterli Bulunması:
Komisyon, mükellefin yaptığı açıklamaları yeterli görür ve vergi ziyaının oluşmadığına karar verirse, mükellefe vergi incelemesi veya takdir komisyonuna sevk edilmeyeceği yazılı olarak bildirilir.
5.2. İzahın Yetersiz Bulunması:
Komisyon, mükellefin izahını yeterli görmezse, beyanname verilmesinin gerekli olduğunu bildirir. Mükellef, bu bildirimden sonra 30 gün içinde aşağıdaki adımları yerine getirirse, vergi ziyaı cezası, ödenmesi gereken verginin %20’siyle sınırlı tutulur:
- Eksik veya verilmemiş beyannameleri tamamlamak,
- Beyan hatalarını düzeltmek,
- Gecikmiş vergi ödemelerini, gecikme zammıyla birlikte ödemek.
Gecikme zammı 6183 sayılı Kanunun 51. maddesinde belirtilen oranlara göre hesaplanır.
Mükellef, komisyonun belirlediği vergi ziyaı miktarına uygun beyanname vermez veya komisyonun belirlediği miktardan daha düşük bir tutar bildirirse, vergi incelemesi veya takdir komisyonuna sevk işlemi yapılır.
5.3. İzaha Cevap Verilmemesi:
Mükellef, komisyonca yapılan davete yanıt vermezse, davette belirtilen vergi ziyaının beyan edilmesi zorunlu hale gelir.
Bu süreçte mükellefin yasal hak ve yükümlülüklerini takip etmesi, gerektiğinde eksik veya hatalı beyanlarını düzeltmesi, vergi ziyaına ilişkin olası cezalarda indirim sağlayabilir.
6. İzahın Reddi Üzerine Açılabilecek Davalar
İzaha davet işlemi, idari yargıda tek başına dava konusu edilemez çünkü “hazırlayıcı işlem” niteliğindedir. Ancak mükellefin izahının vergi idaresi tarafından reddedilmesi, mükellef açısından hukuki sonuç doğurabilecek, uygulanabilir bir idari işlem olarak kabul edilir. Bu durumda, mükellefin izahının reddine karşı açılacak dava, iptal davası niteliğinde bir vergi davası olacaktır.
Bu tür davalarda önemli bir nokta, vergi davalarında yürütmenin kendiliğinden durmasıdır. Yani, izahın reddi sonrası cezalı vergi tarhı yapılması mümkün olmayacaktır. Ancak, davanın sonuçlanması beklenmeden tarhiyat yapılması durumunda, bu tarhiyata karşı açılan iptal davasında izahın reddine yönelik açılan dava bekletici sorun olarak ele alınabilir.
6.1. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Mükellefin izahının reddi üzerine açılacak iptal davasında görevli mahkeme vergi mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, izahın reddi kararını veren izaha davet komisyonunun bulunduğu Vergi Dairesi veya Vergi Denetleme Kurulu’nun yer aldığı bölgedeki vergi mahkemesidir.
6.2. Dava Açma Süresi
Vergi işlemleri hakkında açılacak vergi davalarında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesine göre dava açma süresi otuz gündür. Vergi Usul Kanunu’nun 370. maddesinde farklı bir düzenleme bulunmadığından, izahın reddine karşı açılacak davalarda da bu otuz günlük süre geçerlidir. Bu süre, izahın reddi kararının mükellefe tebliğ edildiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar.
7. Sıkça Sorulan Sorular
İzaha Davet Yazısı Neden Gelir?
İdare çeşitli bilgi, belge ve verileri dikkate alarak mükellefin vergi kaybına neden olma ihtimali olduğunu tespit edebilir. Böyle bir durumda mükelleften yapılan bu tespitler hakkında açıklamada bulunması talep edilebilir. Bu nedenle yetkili merciler tarafından mükellefe izaha davet yazısı gönderilebilir.
İzaha Davet Süresi Kaç Gündür?
Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellef bu yazıya otuz gün içinde cevap vermelidir. Yapılan izah Komisyon tarafından kırk beş gün içerisinde değerlendirilip sonuca bağlanır.
İzaha Davet Yazısı Tebliğ Edilen Mükellef Ne Yapmalıdır?
Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellef, ilgili yazının tebliğinden itibaren otuz gün içinde izahta bulunabilir. Bununla beraber mükellef izahta bulunmak yerine beyanname de verebilir.
İzaha Davet Yazısına Online Ortam Üzerinden Cevap Verilebilir mi?
İzahat doğrudan bağlı olunan vergi dairesine yazılı şekilde yapılabileceği gibi vergi dairesinin internet sitesi üzerinden de yapılabilir.
İzah Ettim. Fakat Açıklamam Kabul Edilmedi Şimdi Ne Olacak?
Komisyon, mükellefçe yapılan izahı yeterli görmeyerek, beyanname verilmesinin gerekli olduğuna kanaat getirir ise, mükellefe, bu hususa ilişkin açıklamaları içeren bir yazı gönderir. Bahse konu yazıyı tebliğ alan mükellef, devam eden otuz günlük süre içinde Kanun’da belirtilen adımları tamamlar ise, kesilecek vergi ziyaı cezasında indirim yapılarak, bahse konu ziyaa uğratılan verginin %20’si ile sınırlı tutulur. Mükellefin belirtilen adımları tamamlamaması halinde ise vergi incelemesine veya takdir komisyonuna sevk işlemleri yapılır.
Vergi Uyuşmazlığı ve Vergi Uyuşmazlıklarının İdari Çözüm Yolları ile ilgili Vergi Uyuşmazlığı Nedir? ve Vergi Uyuşmazlıklarının İdari Çözümü başlıklı makalelerimizi inceleyebilirsiniz.
Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlı yayımlanmış olup, tüm hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir. Vergi Hukuku mevzuatı ve özellikle de İdari Yargılama Usul Kanunu, diğer hukuk alanlarına nazaran daha ayrıntılı sayılabilecek kurallar içermekte olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, herhangi bir işlem yapılmadan önce “Vergi Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.