Vergi İncelemesi, bir vergi denetim türü olup, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 135-141. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Vergi incelemesiyle, inceleme yapmaya yetkili kişiler tarafından mükelleflerin ödemesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespit edilmesi ile olası vergi kayıp ve kaçaklarının saptanarak ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.
Ülkemizde birçok vergi türü için beyan esasına dayanan bir vergilendirme sistemi uygulanmaktadır. Bu nedenle mükelleflerce beyan edilen vergiler ve miktarlarının doğruluğunun saptanarak vergi eksikliklerinin tespiti ile beyannamelerdeki vergi kayıp ve kaçağına son verilmesinde, vergi incelemesi önemli bir yere sahiptir.
Yazı İçeriği
1. Vergi İncelemesi Yapmaya Yetkili Kişiler
2. Vergi İnceleme Türleri
3. Vergi İncelemesine Tabi Olan Kişiler
4. Vergi İncelemesinin Zamanı Ve Vergi İncelemesinde Zamanaşımı
5. Vergi İncelemesi Yapılacak Kişiler (Mükellefler) Nasıl Tespit Edilir?
6. Vergi Müfettişi Tarafından Vergi İncelemesi Yapılması
7. Vergi İnceleme Raporlarının, Rapor Değerlendirme Komisyonu Tarafından Değerlendirilmesi
8. Vergi İnceleme Raporunun Vergi Dairesine Tevdi Üzerine Yapılacak İşlemler
9. Vergi İncelemesinin İptali İçin Dava Açılabilir Mi?
10. Sıkça Sorulan Sorular
Vergi aşamalarının sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için, mükellefin vermiş olduğu beyannamenin gerçek durumla örtüşür olması, yetkili makamlarca da vergiyi doğuran olayın, beyanname ile uyuşup uyuşmadığını tespit edilerek sürecin bu şekilde yönlendirilmesi gerekmektedir. Vergi incelemesi, yükümlülerin beyan esasını kötüye kullanmasını engellemek ve verilen beyannamelerinin denetimini sağlamak gibi amaçlarla yapılmaktadır. Vergi incelemesi yapılırken yetkililer tarafından, yükümlünün hem lehine hem de aleyhine hususlar tespit edilip incelemede her birine yer verilmektedir. Vergi incelemesi yapanlar tarafından gerekli görülmesi yükümlünün defter, evrak ve diğer kayıt hesapları incelenebileceği gibi fiili durum araştırılması suretiyle de inceleme yapılması mümkündür.
Vergi incelemesinin hangi durumlarda yapılacağına ilişkin detaylı bilgi almak için “Vergi İncelemesi Yapılmasının Sebepleri” adresindeki yazımızı inceleyebilirsiniz.
1. Vergi İncelemesi Yapmaya Yetkili Kişiler
Vergi incelemesini yapma görevi, Vergi Usul Kanunu’nun 135. maddesinde sınırlı sayıda belirlenen bazı kişilere özgülenmiştir. Yasanın yetkilendirdiği bu kişiler, vergi müfettişleri, vergi müfettiş yardımcıları, ilin en büyük mal memuru, vergi dairesi müdürleri, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlardan ibarettir.
2. Vergi İnceleme Türleri
Vergi incelemesi tam inceleme ve sınırlı inceleme olmak üzere temelde iki türe ayrılmaktadır.
Tam inceleme, her türlü vergi için mükellefin geçmiş döneme ait hesaplarının ve beyannamelerin incelenmesidir.
Sınırlı inceleme, mükellefin bir vergi türü için geçmişte belirli bir dönemle sınırlı olmak üzere incelenmesidir.
3. Vergi İncelemesine Tabi Olan Kişiler
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “İncelemeye Tabi Olanlar” başlıklı 137. maddesinde, vergi incelemesine tabi kişiler düzenlenmektedir. Hükme göre, kanunen defter ve hesap tutma mükellefiyeti olanlar ile evrak ve vesikaları muhafaza ve ibraz etme mecburiyetinde olan kişiler, vergi incelemelerine tabidirler. Defter tutma mecburiyetinde olan kişiler Vergi Usul Kanunu’nun 172. maddesine sayılmıştır. Bu kişiler; ticaret ve sanat erbapları, ticaret şirketleri, iktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler, serbest meslek erbapları ile çiftçilerdir.
4. Vergi İncelemesinin Zamanı Ve Vergi İncelemesinde Zamanaşımı
Vergi Usul Kanunu’nun 138. maddesinde vergi incelemesinin ne zaman yapılacağının önceden haber verilmesinin zorunlu olmadığı hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla vergi incelemesinin başlatılacağına ya da inceleme tarihine ilişkin olarak mükellefin önceden bilgilendirilmesine dair herhangi bir yasal zorunluluk bulunmamaktadır. Keza, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca, neticesi alınmamış hesap dönemini de kapsayacak şekilde, tarh zamanaşımı süresi sonlanıncaya dek herhangi bir anda vergi incelemesi yapılması mümkündür.
Bununla beraber yükümlünün daha önceden vergi incelemesiyle karşı karşıya kalması, yeniden inceleme yapılmasına engel değildir. Zira yetkili makam tarafından tarh zamanaşımı süresi (geriye dönük beş yıl) sonuna kadar her zaman vergi incelemesi yapılabilir.
Buna göre, Vergi Usul Kanunu’nun 113. ve 114. maddelerinde düzenlenen tarh zamanaşımının ne zaman sonlanacağının doğru şekilde tespit edilmesi önemlidir. Tarh zamanaşımının hesabında başlangıç tarihi, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başı olarak belirlenmeli ve bu tarihten itibaren beş yıllık zaman dilimi hesaplanmalıdır. Hesap edilen bu beş yıl içinde, tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar. Başka bir deyişle, vergi incelemesinin yukarıda izah edildiği şekilde hesaplanan beş yıllık zaman dilimi içinde yapılması gerekmektedir. Aynı şekilde vergi incelemesi neticesinde yapılması gereken vergi tarhı işlemlerinin de bu beş yıl içinde ifa edilmesi yasal bir zorunluluktur. Aksi takdirde, bir vergi alacağı söz konusu olsa bile bu alacağın zamanaşımına uğradığı kabul edilir.
Vergi tarhının ne olduğuna ve vergi tarhı türlerine dair daha detaylı bilgi edinmek için “Vergi Tarhı ve Türleri” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
5. Vergi İncelemesi Yapılacak Kişiler (Mükellefler) Nasıl Tespit Edilir?
Vergi mükellefi kişilerin riskli olup olmadığı Vergi Denetim Kurulu uhdesinde bulunan Risk Analiz Merkezi tarafından kullanılan programlar ile yapılan analizler vasıtasıyla tespit edilmektedir.
Risk Analiz Yöntemi olarak da adlandırılan bu yöntem ile Risk Analiz Merkezi’nde mevcut tüm belge, bilgi ve istatistik verileri, sistem tarafından incelenerek mükelleflerin risk oranları tespit edilmektedir. Riskli olarak tespit edilen mükellefler arasından ise, sistem tarafından, belli bir oranda (Türkiye’de %3) mükellef seçilmekte ve seçilen mükellefler hakkında vergi incelemesi yapılmaktadır.
Yapılan analizler sonucunda; haklı sebebe dayanmaksızın kâr oranının çok düşük çıkması, ticari bilanço kârından çok yüksek indirimler yapılmış olması, beyannamelerde tutarsızlıklar olması gibi durumlar tespit edilirse mükellefin vergi incelemesine alınması söz konusu olacaktır.
Risk Analiz Yöntemi dışında;
- Şikâyet ve ihbar olması,
- Ticari ilişkide olunan firmalarda yapılan incelemelerde usulsüzlük olması,
- Kamu kuruluşlarından vergi incelemesi yapılması talebi olması
durumlarında da vergi incelemesi yapılabilmektedir. Ancak, mükellef hakkında sayılan durumların hiçbiri olmasa dahi vergi incelemesi yapılabileceği unutulmamalıdır.
6. Vergi Müfettişi Tarafından Vergi İncelemesi Yapılması
Risk Analiz Sistemi veya diğer sebeplerle hakkında vergi incelemesi yapılması kararlaştırılan mükellefin dosyası, yazı ile bir vergi müfettişine verilir. Bu yazı müfettişin bir anlamda görevlendirme yazısıdır. İlgili yazının içeriğinde; hakkında inceleme başlatılacak kişilere, inceleme konusu olan bilgilere, ne tür bir inceleme yapılması gerektiğine, inceleme yapılmasının sebebine, incelemenin hangi dönemleri kapsaması gerektiğine ve süresine ilişkin hususlar yer alır. Vergi incelemesi esnasında, yukarıda bahsi geçen inceleme yetkilileri, Yıllık Vergi İnceleme ve Denetim Planı ve Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik hükümleri ile bağlıdır. Keza, Vergi Usul Kanunu’nun ‘’İncelemede Uyulacak Esaslar’’ başlıklı 140. maddesinde düzenlenen hususlar da vergi inceleme yetkililerinin uyması gereken kurallardandır.
Müfettişin, incelemeye başlamadan önce mükelleflere kimliğini göstermesi gerekmektedir. Müfettiş, mükelleflerle veya temsilcileri ile birlikte tanzim edecekleri “İncelemeye Başlama Tutanağını” imza altına almak suretiyle incelemeye başlar.
İnceleme sürecinde, mükelleflerden birtakım dokümanların, yasal defter ve belgelerin ibrazının istenmesi mümkündür. Bu bağlamda, mükellefe on beş günden az olmamak kaydıyla inceleme için gerekli olan defter ve belgelerin sunulması için süre verilir. Talep edilen defter ve belgelerin süresi içinde ibraz edilmemesi halinde mükelleflerin ne gibi yaptırımlarla karşılaşılacağına dair de ilgilisine bilgilendirme yapılır.
Defter, kayıt ve belgeleri teslim alan müfettiş tarafından, vergilerin doğruluğunun saptanabilmesi için işbu dokümanlar üzerinde yapılacak incelemenin yeterli olduğuna kanaat getirilirse, inceleme bunlarla sınırlı olarak yapılır. Ancak defter, kayıt ve belgelerin incelenmeye elverişli olmaması halinde, yetkili müfettiş tarafından defter, belge ve kayıtlara bağlı kalınmaksızın her türlü bilgi ve belgeden yararlanılabilir. Bu bağlamda, müfettiş tarafından kıymetlerin envanterinin çıkartılması, randıman, revizyon, karşıt inceleme gibi çeşitli teknikler kullanılarak vergi incelemesi yapılabilir.
Kendisine tevdi edilen görevlendirme yazısı ve eklerinde yer alan hususlarla ilgili olarak incelemesini sürdüren müfettiş, inceleme tespitlerini Vergi İnceleme Tutanaklarında sıralar. İşbu tutanakların yanı sıra, yasal düzenlemeler uyarınca yapılması gereken işlemleri konu alan bir Vergi İnceleme Raporu da düzenlenir. İlgili raporda varsa mükelleflerin itiraz ve düşünceleri ile müfettişlerce tespit edilen sair hususlar da değerlendirilir.
7. Vergi İnceleme Raporlarının, Rapor Değerlendirme Komisyonu Tarafından Değerlendirilmesi
Vergi İnceleme Raporlarının ilgili vergi dairesine işleme konmak üzere gönderilmesinden önce, mevzuata uygun olup olmadığına dair bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Vergi İnceleme Raporlarını değerlendirmek üzere, meslekte on yılını tamamlamış en az üç vergi müfettişinden oluşan bir rapor değerlendirme komisyonu oluşturulur. Komisyon tarafından, vergi kanunları ile bunlara ilişkin kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ, sirküler ve özelgelere uygun olup olmadığına dair değerlendirme yapılır. Değerlendirme neticesinde uygun bulunan vergi inceleme raporları, işleme konmak üzere bağlı olunan vergi dairesine tevdi edilir.
8. Vergi İnceleme Raporunun Vergi Dairesine Tevdi Üzerine Yapılacak İşlemler
Rapor değerlendirme komisyonlarının, yukarıda bahsi geçen değerlendirmeleri nihayetinde, vergi inceleme süreci sona erer. Diğer taraftan, eğer mükellef, vergi incelemesi sırasında uzlaşmak istediğini belirtmişse, vergi müfettişlerinden oluşturulan komisyonlar tarafından uzlaşma görüşmeleri gerçekleştirilir. İnceleme aşamasında mükellefin ileri sürdüğü bir uzlaşma talebi yoksa vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikali sonrasında tarhiyat yapılır. Tarhiyat sonrası mükelleflere vergi ihbarnamesi gönderilir.
9. Vergi İncelemesinin İptali İçin Dava Açılabilir Mi?
Vergi incelemesi, Vergi Usul Kanunu’nda yer alan düzenlemeler ile sınırları belirlenmiş, tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil işlemleri gibi bir idari işlemdir. İdari işlem olması sebebiyle vergi incelemesinin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurları yönünden hukuka uygun olması gerekmektedir. Ancak, idari işlemlerin iptal davasına konu edilebilmeleri için, “kesin” ve “icra edilebilir” bir işlem olmaları yasal zorunluluktur.
Ne var ki, tarh ve ceza kesme işlemlerine hazırlayıcı bir işlem olarak kabul edilen vergi incelemesi idare hukuku açısından nihai bir idari işlem sayılmamaktadır.
Bu sebeple de, tarh ve ceza kesme işlemlerine dayanak teşkil eden ve hazırlayıcı bir işlem olan vergi incelemeleri hakkında iptal davası açılması mümkün değildir. Ancak vergi incelemesi neticesinde tespit edilen hukuka aykırılıklara binaen yapılan tarhiyat ve vergi ihbarnamesine karşı iptal davası açılması mümkündür.
10. Sıkça Sorular Sorular
Vergi mükellefinin, vergi incelemesine alınması için pek çok sebep olabilir. Mükellefin ihbar edilmiş olması, yükümlünün faaliyet gösterdiği sektörün incelemeye alınması, risk analizi sonucunda vergi kaçırma ihtimalinin yüksek görülmesi, yükümlünün ticari ilişkide olduğu işletmenin incelemeye alınması bu sebeplerden bazılarıdır. Ancak sayılan bu sebepler olmasa dahi her zaman vergi incelemesi yapılması mümkündür.
Vergi incelemesi tam inceleme ve sınırlı inceleme olarak iki türlüdür. Tam vergi incelemesinde geçmiş dönemlerin tamamına ilişkin inceleme yapılırken, sınırlı vergi incelemesinde yalnızca belirli bir dönem için vergi incelemesi yapılır.
7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun uyarınca matrah artırımı yapılmış olması ilgili Kanun’un yayımı tarihinden önce başlanılmış olan vergi incelemelerine engel değildir. Ancak incelemelerin 02.08.2021 tarihine kadar sonuçlandırılamaması halinde incelemeye devam edilemez. Mükellef yalnızca artırılan matrah üzerinden hesaplanan vergileri ödemekle yükümlü olur.
7326 sayılı Kanun’a göre matrah artırımında bulunan kişiler hakkında artırımda bulundukları yıllara ilişkin ve artırım yapılan vergi türleri açısından daha sonra vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacaktır. Ancak matrah artırımında bulunulmuş olsa dahi idare iade talepleri hakkında vergi incelemesi yapabilecektir.
Hakkında vergi incelemesi yapılan kişilerin de matrah artırımından yararlanması mümkündür.
Sektörel vergi incelemesi belirli bir sektörde faaliyet gösteren tüm mükelleflerin vergi incelemesine alınmasıdır. Sektörel vergi incelemesinde incelemeye dayanak gösterilen husus ile sınırlı olmak kaydıyla aynı sektörde faaliyet gösteren tüm mükellefler incelemeye alınmaktadır.
Tam inceleme yapılması durumunda incelemeye başlanılmasından itibaren en fazla bir yıl içinde sınırlı inceleme yapılması halinde ise en fazla altı ay içinde vergi incelemesinin tamamlanması gerekmektedir. Katma değer vergisi iade incelemelerinin ise en fazla üç ay içinde tamamlanması esastır.
Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlı yayımlanmış olup, tüm hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir. Vergi Hukuku mevzuatı ve özellikle de İdari Yargılama Usul Kanunu, diğer hukuk alanlarına nazaran daha ayrıntılı sayılabilecek kurallar içermekte olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, herhangi bir işlem yapılmadan önce “Vergi Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.