Bir kişinin ölüm halinde tüm hak ve borçları mirasçılarına geçer. Türk Medeni Kanunu m.599 uyarınca mirasçılar, miras bırakanın ayni haklarını, alacaklarını, diğer mal varlığı haklarını, taşınır ve taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar. Keza, mirasçılar, miras bırakanın borçlarından da kişisel olarak sorumlu olurlar. Diğer taraftan, bu genel hükümlerin vergi borcu, vergi cezası, adli ve idari para cezaları bakımından uygulanmasında birtakım farklılıklar vardır. Murisin vergi borcundan, murisin diğer borçları gibi mirasçılar sorumludurlar. Vergi Usul Kanunu m.372 uyarınca mükellefin ölümü halinde kesilmiş ve tahakkuk etmiş usulsüzlük, özel usulsüzlük, idari para cezaları veya vergi ziyaı gibi cezalar terkin edilir. Diğer bir ifade ile cezaların şahsiliği ilkesi gereği, mirasçılar, murisin vergi cezalarından sorumlu olmayıp, murisin adli ve idari para cezalarından ötürü de mirasçıların sorumluluğuna gidilemez.
Yazı İçeriği
1. Mirasçıların, Murisin Vergi Borcundan Sorumluluğu
2. Adli ve İdari Para Cezaları ile Vergi Cezalarının, “Cezaların Şahsiliği” İlkesi Kapsamında Değerlendirilmesi
3. Adli Para Cezalarının Mirasçılara İntikali ve Mirasçıların Adli Para Cezasından Sorumluluğu
4. Vergi Cezalarının Mirasçılara İntikali ve Mirasçıların Vergi Cezasından Sorumluluğu
5. İdari Para Cezalarının Mirasçılara İntikali ve Mirasçıların İdari Para Cezasından Sorumluluğu
Cezaların şahsiliği ilkesi gereğince, kişinin ölümü halinde, daha önceden hükmedilmiş cezalar düşmekte olup, herhangi bir cezanın mirasçılara intikalinden söz edilemez. Hukuka aykırı olarak mirasçıların borçtan sorumlu tutulması ve mirasçılara ödeme emri, ihbarname gibi belgelerin gönderilmesi durumunda mirasçılar açacakları iptal davasıyla hukuka aykırı işlemi iptal ettirebileceklerdir.
1. Mirasçıların, Murisin Vergi Borcundan Sorumluluğu
Mirasçıların, mirasbırakanın vergi borçlarından sorumluluğu Vergi Usul Kanunu m.12’de düzenlenmiş olup ölüm halinde mükelleflerin ödev ve yükümlülükleri, mirası reddetmemiş yasal ve atanmış mirasçılarına geçecektir. Diğer borçlardan farklı olarak, mirasçıların, mirasbırakanın vergi borçlarından doğan sorumlulukları, miras hisselerinin oranıyla sınırlı olup murisin vergi borcundan kurtulmaları için mirası reddetmeleri gerekmektedir.
Mirasın reddi hakkında daha detaylı bilgi için “Mirasın Reddi” makalemize bakabilirsiniz.
2. Adli ve İdari Para Cezaları ile Vergi Cezalarının, “Cezaların Şahsiliği” İlkesi Kapsamında Değerlendirilmesi
Cezaların şahsiliği ilkesi, Türk Ceza Hukukunda ve modern ceza hukuklarında uygulama alanı bulmaktadır. Bu ilke gereği, suç teşkil eden fiillerin karşılığında yaptırım olarak uygulanan cezaların şahsiliği esastır. Yani suç teşkil eden eylemde bulunan kişiden başka bir kişinin bu eylemden sorumlu tutulması ve bu eylemden dolayı cezalandırılması mümkün değildir.
Cezaların şahsiliği ilkesi Anayasamızın 38. maddesinin 7. fıkrasında; “Ceza sorumluluğu şahsidir.” şeklinde düzenlenmiş ve böylece ilke, anayasal koruma altına alınmıştır. Yine 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.20/1’de; “Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.” denilerek “cezaların şahsiliği” ilkesinin ceza hukukunda da uygulanacağı düzenlenmektedir.
Cezaların şahsiliği ilkesinin ceza hukukunu ilgilendiren boyutunun yanı sıra, bir o kadar da miras hukukunu ilgilendiren bir boyutu bulunmaktadır. Zira, miras hukukunun temel kurallarından biri, miras bırakanın terekesinin kül halinde intikal etmesi kuralıdır. Bu kural gereği, miras bırakanın terekesindeki tüm alacaklar ve borçlar bütün olarak mirasçılarına geçer. Ancak az önce bahsedilen cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca miras bırakanın adli para cezalarının, idari para cezalarının ve vergi cezalarının mirasçılara intikal etmesi yasal olarak mümkün değildir.
3. Adli Para Cezalarının Mirasçılara İntikali ve Mirasçıların Adli Para Cezasından Sorumluluğu
Türk Ceza Kanunu’nun yukarıda alıntılanan m.20/1 düzenlemesi kapsamında, adli para cezası kesilen kişinin ölümü halinde, bu ceza düşecek ve mirasçılarının bu cezayı ödeme yükümlülükleri oluşmayacaktır.
4. Vergi Cezalarının Mirasçılara İntikali ve Mirasçıların Vergi Cezasından Sorumluluğu
Bahsedildiği üzere, cezaların şahsiliği ilkesi, Vergi Usul Kanunu m.372’de; “Ölüm halinde vergi cezaları düşer.” şeklinde yer bulan ve vergi ceza hukukunda da uygulanan bir ilkedir. Söz konusu bu ilke gereği; vergi cezası kesilen kişinin ölümü halinde, vergi borçları terekeye dahil edilip mirasçılara geçerken vergi cezaları terekeye dahil edilmeyip düşecektir. Mirasçılar, yalnızca vergi borcunun aslından sorumlu olacaktır.
Ancak Sermaye Şirketleri (Anonim ve Limited) aleyhine düzenlenen vergi cezalarından ortak ve yöneticilerin şahsi olarak sorumlu olduğu durumlarda ilgili borçtan mirasçıların sorumlu olup olmayacağı tartışmalıdır. Zira burada vergi cezası şirkete ait olup cezaların şahsiliği ilkesi murisin sadece kendi vergi cezaları bakımından uygulanabilmektedir. Konuya ilişkin yerleşik yargı uygulaması mirasçıların, murisin yönetici veya ortağı şirketlerden dolayı sorumlu olduğu vergi cezalarının mirasçılara intikal etmeyeceği yönündedir.
5. İdari Para Cezalarının Mirasçılara İntikali ve Mirasçıların İdari Para Cezasından Sorumluluğu
İdare hukuku mevzuatında, cezaların şahsiliği ilkesinin uygulaması veya idari para cezalarının ölüm halinde düşüp düşmeyeceği hususlarında açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak suç ve cezaların şahsiliği ilkesi Anayasamızda da düzenlenmiş, evrensel bir ilke olduğundan, idare hukukunda da uygulanması gerektiği tartışmasızdır. Bu doğrultuda, kişinin ölümü halinde, idari para cezalarının düşecek ve mirasçılarına intikal etmeyecektir.
Nitekim, 442 seri numaralı Tahsilat Genel Tebliği’nde;
“İdari para cezalarının düzenlendiği özel kanunlarda, cezaya muhatap olan kişilerin ölümü halinde idari para cezalarının mirası reddetmemiş mirasçılarından takip edilip edilmeyeceği yönünde ayrıca bir hüküm bulunmaması koşuluyla, Anayasanın 38 inci maddesinde yer verilen “Cezaların Şahsiliği” ilkesi gereğince, bu idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilmesi icap etmektedir.”
denilerek, cezaların şahsiliği ilkesinin idari para cezalarının tahsilinde de dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir.
Çok kısa olarak, vergi dairesine intikal etmiş olan “ADLİ PARA CEZAM”,(ceza miktarı+faiz),ölürsem tek kardeşimden tahsil edilir mi?
Cevaplarsanız müteşekkir kalacağım. Saygılarımla,