Mirastan Men olarak bilinen Mirasçılıktan Çıkarma, miras bırakanın saklı paylı mirasçılarının saklı paylarına ulaşmalarının önüne geçen istisnai bir düzenlemedir. Mirasçılıktan çıkarılan kişi, miras payının tamamını kaybedecektir. Mirasçılıktan çıkarılanın miras payı, mirasçı miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) ile cezai ve koruyucu olmak üzere iki farklı mirastan çıkarma hali düzenlenmiştir. Mirasçılıktan çıkarma işlemi, ölüme bağlı tasarruflar olan miras sözleşmesi yahut vasiyetname yoluyla muhakkak mirasçılıktan çıkarma sebebi belirtilerek yapılabilmektedir. Belirtmek gerekir ki, mirasçılıktan çıkarılan kişinin, gerekli koşulların varlığı halinde işbu işleme karşı tenkis ve iptal davası açması mümkündür.
Yazı İçeriği
Halk arasında, mirasçılıktan çıkarmanın söz konusu olduğu hâllerde mirasçılıktan çıkarılan kişinin çocuklarının mirasçı olup olamayacağı hususu oldukça merak edilmektedir. Bu yazımızda detaylarına değineceğimiz üzere, mirasçılıktan çıkarılan kişinin çocukları mirasçılık sıfatını kaybetmemektedirler.
1. Mirasçılıktan Çıkarma Nedir?
Saklı pay, mirasbırakanın üzerinde tasarruf edemeyeceği miras paylarını ifade etmektedir. Kural olarak mirasbırakan, saklı paylı mirasçıların saklı paylarına dokunamamaktadır. Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen mirasçılıktan çıkarma kurumu, saklı paylı mirasçıların, saklı paya ulaşmasının önüne geçen istisnai hallerdendir. Mirasçılıktan çıkarma, miras bırakanın belirli şartların varlığı halinde tek taraflı olarak ölüme bağlı tasarrufla mirasçılarını mirasçılıktan ıskat etmesini sağlar. Mirasçılıktan çıkarılan mirasçı, saklı pay dâhil olmak üzere mirastan tamamen yoksun kalır veya azaltılmış bir saklı pay elde eder.
Yargıtay ise, mirasçılıktan çıkarma müessesesini, mirasçılık ehliyetinin sınırlandırılması olarak değerlendirmiş olup bu hususta Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2001/2-470 Esas, 2001/536 Karar sayılı ve 20.06.2001 tarihli kararı mevcuttur:
“Anayasamızın 13. maddesi de böyle bir sınırlamaya imkan tanımaktadır. Medeni Kanunun 520. maddesinde düzenlenen mirastan mahrumiyet, 457. maddesinde düzenlenilen mirastan ıskat gibi sınırlamalar olmak üzere kanunlarımızda mirasçılık ehliyetini sınırlayan hükümler vardır.”
Konuyla ilgili detaylı bilgiye “Mirasçılıktan Çıkarma – Mirastan Men” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.
2. Mirasçılıktan Çıkarma Sebepleri
Daha önce de belirtildiği üzere, Türk Medeni Kanunu ile iki farklı mirasçılıktan çıkarma hali düzenlenmiş olup bunlar; cezai (cezalandırıcı) mirasçılıktan çıkarma ve koruyucu mirasçılıktan çıkarmadır.
2.1. Cezai (Cezalandırıcı) Mirasçılıktan Çıkarma
Saklı paya sahip olan mirasçının bazı davranışlarının, mirasçılıktan çıkarılması için sebep teşkil ettiği durumlarda “cezalandırıcı mirasçılıktan çıkarma” söz konusu olur. Cezalandırıcı mirasçılıktan çıkarma düzenlemesi ile, aile bağlarını derinden sarsan saklı paya sahip mirasçının, mirastan pay almasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 510. maddesinde, miras bırakanın mirasçısını mirasçılıktan cezai olarak çıkarabileceği haller düzenlenmiştir:
“Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,
2. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse.”
Buna göre; mirasçının, miras bırakana yahut yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi halinde ya da aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi durumunda mirasbırakan, mirasçısını mirasçılıktan çıkartarak saklı payına ulaşmasını engelleyebilir.
2.2. Koruyucu Mirasçılıktan Çıkarma
Hukukumuzda, cezalandırıcı mirasçılıktan çıkarma dışında, “koruyucu mirasçılıktan çıkarma” müessesesi de mevcuttur. Koruyucu mirasçılıktan çıkarma kurumunda, miras bırakanın kendi altsoyunun, borçlarını ödemekte aciz durumda olması halinde altsoyuna kalacak mirasın borçları sebebiyle alacaklılara geçmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Koruyucu mirasçılıktan çıkarma, Türk Medeni Kanunu’nun 513. maddesinde düzenlenmiştir:
“Mirasbırakan, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır.”
Koruyucu mirasçılıktan çıkarmayı düzenleyen hükümlere göre miras bırakanın, altsoyu hakkında aciz belgesi bulunması halinde altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarması mümkündür. Ancak koruyucu mirasçılıktan çıkarma yapıldığı durumda, altsoyun mirasçılığından çıkarıldığı yarım saklı payın, mirasçılıktan çıkarılanın çocuklarına özgülenmesi gerekir.
3. Mirasçılıktan Çıkarmada İspat Yükü
Mirasçılıktan çıkarma sebeplerine hemen yukarıda değinmiştik. Peki olası bir uyuşmazlıkta mirasçılıktan çıkarma sebeplerinin varlığını kimler ispatla yükümlü olacaklardır? Mirasçılıktan çıkarma sebebinin varlığını ispat yükü, mirastan çıkarma işleminden faydalanan mirasçılara ait olup bu hususa Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 2015/5400 E., 2015/3549 K. sayılı ve 31.3.2015 tarihli ilamında da yer verilmiştir:
‘’…Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi miras bırakana veya aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemesi halinde miras bırakanın yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir. Mirasçılıktan çıkartılan ( ıskat edilen ) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse ıskat geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır.
TMK’nın 512/3. maddesinde “Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur” düzenlemesine yer verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, mirasçılıktan çıkarma ( ıskat ) sebeplerinin varlığı, davalılar ( ıskattan yararlananlar ) tarafından kanıtlanamamıştır. Bu durumda mahkemece, TMK’nın 512/3. maddesi uyarınca mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun, davacı mirasçının saklı payları dışında ( mirasbırakanın tasarruf nisabı oranında ) yerine getirileceği, başka bir ifade ile davacının saklı payını isteyebileceği düşünülmeden vasiyetnamenin tümden iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir…’’
4. Mirasçılıktan Çıkarmanın Sonuçları
Cezalandırıcı mirasçılıktan çıkarmanın gerçekleştiği hallerde, saklı paya sahip mirasçı miras payının tamamını kaybettiğinden mirasçılık sıfatını da kaybedecektir. Şayet cezai mirasçılıktan çıkarılanın saklı paylı mirasçıları varsa, mirasçılıktan çıkarılanın mirasçılık sıfatını kaybettiği miras payı saklı paylı mirasçılarına intikal edecektir. Bir diğer deyişle, mirasçılıktan çıkarılan hayatını kaybetmiş gibi mirasçıları miras payı üzerinde hak sahibi olacaktır.
Mirasçının, koruyucu mirasçılıktan çıkarma kapsamında mirastan çıkarılması halinde ise, kısmi bir mirasçılıktan çıkarma söz konusu olduğundan mirasçı, mirasçılık sıfatını kaybetmeyecek, miras paylaşımına saklı payının yarısı oranında katılım sağlayacaktır.
5. Mirasçılıktan Çıkarmanın Altsoya Etkisi
Mirasçılıktan çıkarma işlemi öncelikle, mirasçılıktan çıkarılan altsoyun mirastan saklı payını kısmen ya da tamamen alamaması sonucunu doğurur. Cezalandırıcı mirasçılıktan çıkarma işleminin varlığı halinde, miras bırakan farklı bir tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılanın miras payı, miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kişinin altsoyu, o mirasçılıktan çıkarılan miras bırakandan önce ölmüş gibi onun payına mirasçı olur. Böylece, mirasçılıktan çıkarılan kişinin altsoyu ve mirasçıları hak kaybına uğramazlar.
Bu durum TMK’nın 511. Maddesinde açıkça şu şekilde düzenlenmiştir:
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır.
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.
Bu hususa Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 2018/3409 Esas, 2021/3708 Karar sayılı ve 02.06.2021 tarihli kararında da yer verilmiştir:
“Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.”
Koruyucu mirasçılıktan çıkarma işleminde ise mirasbırakan TMK madde 513’e göre, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilse de, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şart olarak aranmaktadır. İşbu hüküm ile mirasçılıktan çıkarılan kişinin altsoyunun mirasçılığının korunması ve hak kaybına uğramaması amaçlanmıştır.
6. Sıkça Sorulan Sorular
Türk Hukuku, tarafların mahkemelerde kendilerini bizzat savunmalarına ve temsil etmesine imkan tanımakta olup, tarafların mahkemelerde temsil edilmek için avukat tutması, bazı istisnalar dışında zorunlu değildir. Bu kapsamda yapılacak işlemler için Miras Avukatı tutma zorunluluğu da bulunmamaktadır.
Ancak Miras Hukuku mevzuatının karmaşık yapısı nedeniyle, hukuki süreçlerin hukukçu olmayan kişiler tarafından yürütülmesi halinde, gerek şekil, gerekse de esas açısından telafisi mümkün olmayan hatalı işlemler yapılabilir. Hak kaybına uğranılmaması için, herhangi bir işlem yapılmadan önce “Miras Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.
Mirasbırakan, kural olarak saklı paylı mirasçıların saklı payları üzerinde tasarrufta bulunamaz. Mirasçılıktan çıkarma ise bu durumun bir istisnasını oluşturur. Mirasçılıktan çıkarma sebeplerinden birinin varlığı halinde saklı paylı mirasçının mirasçılıktan çıkarılarak mirastan pay almaması sağlanabilir.
Miras bırakan, başka türlü tasarrufta bulunmadığı sürece mirasçılıktan çıkardığı kişinin miras payı, o kişi miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır. Aynı zamanda Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.
Çocukların, yani altsoyun miras paylarının yarısı saklı pay niteliğindedir. Yani çocukların miras paylarının yarısına mirasbırakan kural olarak dokunamamaktadır. Bu durumun istisnası ise mirasçılıktan çıkarma kurumudur. Altsoy, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse veya miras bırakan yahut miras bırakanın aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse, mirasçılıktan çıkartılabilir.
Mirasbırakan aksi yönde bir tasarrufta bulunmadığı sürece, mirasçılıktan çıkarılanın alt soyu da mirasçılıktan çıkmış olmaz. Mirasçılıktan çıkarılan kişi miras bırakandan önce ölmüş gibi değerlendirilir ve miras payı, mirasçılıktan çıkarılanın alt soyuna geçer. Yani çocuğunuzu mirasçılıktan çıkarırsanız çocuğunuzun miras payı, ondan olma torununuza geçecektir.