Eşlerden birinin vefatı halinde, sağ kalan eş tereke malları arasındaki ev eşyası ve aile konutu üzerinde kendi miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı iddia edebilecektir. Yani eş miras payı karşılığında evin ve eşyaların kendisinde kalmasını isteyebilecektir. Haklı nedenlerin varlığı halinde, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir. Sağ kalan eşin özgüleme talep hakkını kullanabilmesi için kanunda herhangi bir süre ve şekil şartı öngörülmemiştir. Fakat miras hukukunun tabiatı gereği, bu talebin miras paylaşımı sona erene kadar ileri sürülmesi gerekir. Açılacak davada görevli ve yetkili mahkeme, aile konutunun ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesi talebinde görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Aynı kanun uyarınca yetkili mahkeme ise miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.
Yazı İçeriği
1. Aile Konutu Nedir?
2. Ev Eşyası Nedir?
3. Sağ Kalan Eşin Özgüleme Talebinde Bulunması
4. Aile Konutu ve Ev Eşyasının Sağ Kalan Eşe Özgülenmesinin Koşulları
4.1. Eşler Arasındaki Evlilik Birliğinin Ölümle Sona Ermiş Olması
4.2. Sağ Kalan Eşin Miras Hakkına Sahip Olması
4.3. Aile Konutu ve Ev Eşyasının Tereke Malları Arasında Bulunması
5. Aile Konutu ve Ev Eşyasının Sağ Kalan Eşe Özgülenmesinin Hukuki Usulü
6. Aile Konutu ve Ev Eşyasının Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi Talebinde Görevli ve Yetkili Mahkeme
Miras hukukumuzda mirasçılar arasında eşitlik prensibi benimsenmiş olmakla beraber sağ kalan eşe aile konutu ve ev eşyasının özgülenebilmesi bu prensibin istisnalarından birini oluşturur. Sağ kalan eş, diğer yasal mirasçılardan farklı olarak, aile konutu ve ev eşyası üzerinde kendi miras payından mahsup edilerek mülkiyet hakkı tahsis edilmesini talep edebilir. Şüphesiz ki bu istisnai hal getirilerek sağ kalan eşin o güne kadar süre gelmiş olan yaşam standardını muhafaza etmesi ve sürdürebilmesi amaçlanmıştır. Zira eşini kaybetmekle derin bir üzüntü içerisinde olacağı tahmin edilen eşin bir de evini ve yaşamını idame ettirebilmesi için gerekli eşyaları kaybetmekle yüzleşmesi isabetsiz olacaktır.
1. Aile Konutu Nedir?
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 652. maddesinde “…eşlerin birlikte yaşadıkları konut…” denilerek aile konutu kastedilmektedir. Bu suretle aile konutu; eşlerin ortak iradesiyle ailenin barınmasına sürekli biçimde özgülenen yaşam alanı olarak tanımlanmaktadır.
Miras hukukunda oldukça geniş bir uygulama alanı olan aile konutu kavramı “Aile Konutu Nedir? Aile Konutu Şerhi Nasıl Konulur?” başlıklı yazımızda teferruatlı bir şekilde incelenmiştir.
2. Ev Eşyası Nedir?
Mirasbırakanın vefatına kadar, eşlerin yaşamını idame ettirebilmek için birlikte kullandıkları eşyalara, ev eşyası denir. Örneğin evdeki, buzdolabı, bulaşık makinası, televizyon, mobilyalar vs. bu kapsamdadır. Ev eşyası, sağ kalan eşin bundan sonraki yaşamında da, hayat standartlarını muhafaza etmesini sağlayabilecek eşyalar olarak kabul edilir.
3. Sağ Kalan Eşin Özgüleme Talebinde Bulunması
Türk Medeni Kanunu’nun 652. maddesi uyarınca, sağ kalan eş, aile konutu ve ev eşyası üzerinde kendisine, miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını talep edebilir. Yani hayatta kalan eş, miras payı olarak evin ve evdeki eşyaların kendine bırakılmasını isteyebilmektedir.
Bu bağlamda, aile konutunun ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesi kendiliğinden gerçekleşmemekte, sağ kalan eşin bu yönde bir istemde bulunması gerekmektedir.
Kural olarak, aile konutu ve ev eşyasının özgülenmesi talebi, miras ortaklığına yöneltilmektedir. Bununla beraber, miras ortaklığında,
- Vasiyeti yerine getirme görevlisinin,
- Atanmış temsilcinin veya
- Terekeyi resmen yönetmekle görevlendirilmiş birisinin
olması durumunda, talebin bu kişilere karşı ileri sürülebilmesi mümkündür. Bununla birlikte, mirasın yasal mirasçılar tarafından reddedilmesi halinde bu istemin muhatabı Sulh Hukuk Hâkimi olacaktır. Yine, terekenin miras bırakanın borçlarını ödemeye yetmemesi halinde de, tereke sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye olunacağından özgüleme istemi sulh hukuk hâkimine yöneltilecektir.
4. Aile Konutu ve Ev Eşyasının Sağ Kalan Eşe Özgülenmesinin Koşulları
Sağ kalan eş, miras hakkına mahsuben, aile konutu ve ev eşyası üzerinde mülkiyet hakkı talep edebilmesi için bulunması gereken birtakım koşullar vardır. Bunlar; eşler arasındaki evlilik birliğinin ölümle sonlanmış olması, sağ kalan eşin miras hakkına sahip olması ile aile konutu ve ev eşyasının tereke malları arasında bulunmasıdır.
4.1. Eşler Arasındaki Evlilik Birliğinin Ölümle Sona Ermiş Olması
Eşler arasındaki evlilik birliğinin ölümle sona ermiş olması, sağ kalan eşin aile konutu ve ev eşyaları üzerinde mülkiyet hakkı talep edebilmesinin ilk koşuludur. Evliliğin ölüm dışındaki başka bir nedenle sona ermiş olması durumunda, bahse konu madde hükmü uygulama alanı bulamayacaktır. Örneğin, evlilik birliğinin boşanma kararı ile sona ermiş olması halinde, eşlerden herhangi birinin bu yazımıza konu talepte bulunması mümkün değildir.
Diğer taraftan, ölüm hali kesin olmasa da, ölüme benzer hukuki sonuçlar doğuran gaiplik ve ölüm karinesi gibi durumlar söz konusu olduğunda işbu madde hükmü uygulanabilecektir.
4.2. Sağ Kalan Eşin Miras Hakkına Sahip Olması
Kanun maddesinde “… eşin miras hakkına mahsuben…” denilerek, aile konutu ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenebilmesi için eşin mirasçı sıfatını haiz olması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, eşin mirastan yoksunluk, mirasçılıktan çıkarma, mirasın reddi, mirastan feragat gibi sebeplerle mirasçılık sıfatını kaybetmemiş olması gerekir.
Miras hukukunda, mirasçı olmaya engel olan durumlar, “Mirastan Feragat”, “Mirasçılıktan Çıkarma” ve “Mirasın Reddi” başlıklı yazılarımızda detaylı bir şekilde incelenmiştir.
4.3. Aile Konutu ve Ev Eşyasının Tereke Malları Arasında Bulunması
Sağ kalan eşin, aile konutu ve ev eşyası üzerinde özgüleme talebinde bulunabilmesi için, bahse konu mal varlıkları üzerinde mirasbırakanın mülkiyet hakkı sahibi olması gerekir. Sağ kalan eşin özgüleme talebine konu olan mal varlıkları üzerinde miras bırakan tek başına malik olabileceği gibi, sağ kalan eş ile birlikte de malik olabilir. Başka bir anlatımla, aile konutu ve ev eşyası üzerinde eşler paydaş olarak veya elbirliği ile mülkiyet hakkına sahibi olabilirler. Eşlerin paylı mülkiyet veya el birliğiyle mülkiyet hakkı sahibi oldukları durumda da sağ kalan eşin TMK m. 652 uyarınca özgüleme talebinde bulunabileceği açıktır.
5. Aile Konutu ve Ev Eşyasının Sağ Kalan Eşe Özgülenmesinin Hukuki Usulü
Daha evvel de ifade edildiği üzere, aile konutu ve ev eşyası sağ kalan eşe miras hakkından mahsup edilerek özgülenecektir. Mirası ret, mirastan yoksunluk gibi mirasçılık sıfatını engelleyen hallerden biri söz konusu olmadıkça, sağ kalan eş kanuni ve saklı pay sahibi mirasçıdır. Bu nedenle birlikte mirasçı olduğu zümreye göre miras payı değişmekle birlikte mutlaka tereke üzerinde miras hakkı vardır. Bahse konu miras hakkından mahsup edilmek üzere, aile konutu ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesi mümkündür. Aile konutu ve ev eşyası, sağ kalan eşin miras hakkına mahsuben özgülenebileceğinden, eşin miras payında bir artış söz konusu olmayacaktır. Hatta özgüleme konusu ayni hakkın değerinin, sağ kalan eşin miras payını aşması durumunda, diğer mirasçılara bir denkleştirme bedelinin ödenmesi gerekir.
Sağ kalan eşin aile konutu ve ev eşyası üzerinde özgüleme talebine diğer mirasçılar da muvafakat gösterirse, bu durumun yazılı bir paylaşma sözleşmesine bağlanması gerekir. Özgüleme talebine mirasçılılardan biri ya da birkaçının itiraz etmesi durumunda, sağ kalan eş paylaşma davası açarak özgüleme talebini ileri sürebilir.
Konu ile ilgili daha detaylı bilgi için “Sağ Kalan Eşin Mirasçılığı” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
6. Aile Konutu ve Ev Eşyasının Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi Talebinde Görevli ve Yetkili Mahkeme
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca aile konutunun ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesi talebinde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Aynı kanun uyarınca yetkili mahkeme ise miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.
Merhabalar
Babamin evli iken vefat eden ilk hanimindan intikal eden taşınmaza babamin 2. Yani suanki esinden olan 3 cocuguna pay nasil düşüyor? Annelerinden haklarini alan ilk esinden olan tek kardesim babama intikal eden bu haktan tekrar pay sahibi olabiliyor mu yoksa hakkini aldigi icin babamin hissesinden sadece ikinci esinden cocuklari mi hak sahibi oluyor? Şimdiden Tesekkurler
cocukları olmayan cıftlerden bırısının olumu halınde,sag kalan esın uzerınde bulunan tasınmazda vefat edenın mırascıları hak ıddıa edeblılermı,(2006 tarıhınde tapuda vefat eden es tarafından esıne satısı yapılan daıre ıle ılglı sorum)
Yasal olarak çocuğu olan kadın eşinin ölümü halinde her hakka sahip,çocuğu olmayan kadın yarım kadın sayılıyor.Sözun özü bu,eşiyle iyi günde kötü günde,hastalıkta her şeyi paylaşıp ölünce her şey değışiyor,erkek içinde aynı şey geçerli,senelerce tedavisi süren hastalık sürecinde birbirine kenetlenen,erkeğin ailesi tarafından aranıp sorulmayan,evlilikleri süresince üç defa ziyarete gelen,ölünce defin yapılmadan mal ve para peşine düşen insanlar bu malı hak atmıştı oluyor.Hastaĺik sürecinde mal benim olsun demeyen bir kadın,ancak eşi kendisine biraz toparlanıp onlara mal bırakmayacağını,biraz toparlayınca kendimi halledelim diyen bir eş,bir anda her şey tersine dönünce yoğun bakımda öldükten sonra yaşananlar,yasal olarak doğrumu,kanunda değişiklik yapılamazmı medya kullanılarak,evlilikleri örnek gösterilen bir çift ,hastaĺıgı sırasında büyük fedakarlıklar yapmış bir kişi diğer kadınlar ve erkekler için böyle davalar gündeme getirilip emsal gösterilmeli teşekkürler.