İşçinin, gerek kendinden gerek işyerinden kaynaklanan gerekse zorunlu nedenlerden ötürü eksik çalışma yapması halinde, eksik çalışmanın giderilebilmesi için belirli bir süre içinde “telafi çalışması” yapılabilmektedir. İş Kanunu m.64 uyarınca, zorunlu nedenlerle işin durması veya ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi hallerinde telafi çalışması yapılabilir. Diğer taraftan, bu şekilde çalışma yaptırılabilmesi için çalışmanın tamamen durması veya tatil edilmesi mutlak bir şart değildir. İşyerinde yapılan çalışmanın benzer sebeplerle önemli ölçüde azalması yahut işçinin talebi üzerine izin verilmesi sebebiyle az çalışma yapması da telafi çalışması için yeterli gerekçe oluşturabilir. Kural olarak, sınırlı bir zaman aralığında yaptırılabilen bu çalışmaların, zorunlu nedenin ortadan kalkarak işyerinin normal çalışma dönemine başlamasını takip eden 2 ay içinde yapılması gerekir. Keza, telafi çalışması yapması istenen işçiye, İş Kanunu m.64’te düzenlenen hangi gerekçeye dayanılarak ve hangi tarihte başlanacak şekilde çalışılacağı işveren tarafından önceden haber verilmelidir. İşçi hem çalışmadığı hem de telafi çalışması yaptığı sürelerde, ücretini aynı şekilde alacak olup bu çalışma dönemlerine ilişkin herhangi bir fazla çalışma ücreti talebinde bulunamayacaktır. Zira telafi çalışması “Fazla Mesai Ücreti” isimli makalemizde açıklanan fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma hallerinden biri değildir.
Yazı İçeriği
1. Telafi Çalışmasının Şartları
2. Telafi Çalışmasının Sınırları
3. Mevzuata Aykırılığın Yaptırımı
Telafi çalışması günümüzün esnek çalışma şartlarına uyum sağlamak amacıyla fazla mesai uygulamasından farklı olarak ortaya çıkmış bir kavramdır. Belli sebeplerin varlığı ile işçiye önceden bildirilerek işçiyi zor durumda bırakmaksızın çalışma süresindeki eksikliği gidermeye yönelik bir uygulamadır. Ancak bu türden çalışma yaptırılabilmesi için İş Kanunu m.64’te düzenlenen şartların var olması gerekmektedir.
1. Telafi Çalışmasının Şartları
Kanunda Belirtilen Sebeplerden En Az Birinin Bulunması
Yazımızın başında belirtildiği üzere, işveren tarafından, işçiye, telafi çalışması yaptırılabilmesi için mevzuatımızda düzenlenen gerekçelerden en az birinin var olması gerekir. İş Kanunu m.64’te yer verilen bu şartlar şu şekilde özetlenebilir:
- Zorunlu nedenlerle işin durması hali, yeterli ve geçerli bir gerekçe olarak kabul edilmiştir.
- Ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi gibi durumlarda, normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması halinde de bu şekilde çalışma yaptırılabilir. Keza, bu gibi durumlarda iş yerinin tamamen tatil edilmesi de işçiden telafi çalışması talep edilmesi için geçerli bir gerekçedir.
- İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri haricinde, izin kullanma talep eden işçiye bu talebinin karşılığında bu türden çalışma yaptırılması mümkündür.
Sebebiyle Birlikte Çalışma Tarihinin İşçiye Açık Şekilde Bildirilmesi
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği m.7’de telafi çalışmasının uygulama esasları düzenlenmiştir. Buna göre, işveren, yapılacak telafi çalışmasının hangi sebebe dayandığını ve hangi tarihte telafi çalışmasına başlanacağını işçiye açıkça bildirmek zorundadır. Bildirim yükümlülüğüne uyulmaksızın bu şekilde çalıştırılan işçinin, mevzuatta düzenlenen diğer şartları oluşmuşsa fazla çalışma ücretine hak kazanması gündeme gelecektir.
Diğer taraftan, uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir muammaya açıklık getirmek gerekirse, şartlarına uygun şekilde yapılan ki telafi çalışması için işçinin yazılı onayının alınması yasal zorunluluk değildir.
İşyerinin Normal Çalışmasına Dönmesinin Ardından 2 Ay İçinde Yaptırılması
Yazımızın başında izah edildiği üzere, telafi çalışması, süresiz bir şekilde yapılamayacak olup bilakis, yasa koyucu tarafından oldukça kısıtlı bir zaman aralığına özgülenmiş bir uygulamadır. Buna göre, telafi çalışması yaptırılabilecek zaman aralığı, bu çalışmayı gerektirecek zorunlu nedenin sona ererek işyerinin standart çalışma haline dönmesinden itibaren 2 ay ile sınırlıdır. Bu süreden sonra yapılacak ekstra çalışmalar, telafi çalışması kapsamında olmayıp işçi fazla çalışma ücretine hak kazanabilecektir.
Önemle belirtmek isteriz ki, Covid 19 önlemleri kapsamında, telafi çalışma süresi 4 aya çıkarılmış olup Cumhurbaşkanı’nın bu süreyi iki katına kadar artırma yetkisi vardır. İlgili yasal düzenlemeye 26.03.2020 Tarihinde Resmi Gazete ‘de yayımlanan 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 43. maddesinde yer verilmiştir.
2. Telafi Çalışmasının Sınırları
Yukarıda belirtilen şartların varlığı halinde işverence telafi çalışması yaptırılabilecekse de yasa koyucu, bu neviden uygulamaları tamamen işverenin takdirine bırakılmamış ve işçi lehine bazı sınırlamalar getirmiştir.
Buna göre;
- İşçiden tatil günlerinde telafi çalışması yapması istenemez.
- Yasal olarak işçinin bir günde çalışabileceği maksimum süre, 11 saat ile sınırlı olup fazla çalışma adı altında dahi 11 saatten fazla çalıştırılması yasal olarak mümkün değildir. Günlük maksimum telafi çalışması süresi ise 3 saat ile sınırlı olup her halükarda, günlük çalışma süresinin 11 saati aşması söz konusu olamaz.
Yukarıda özetlenen sınırlamalara aykırı telafi çalışması yapılması halinde, işçi bu sınırlamaları aşan kısım için fazla çalışma ücretine hak kazanacaktır.
3. Mevzuata Aykırılığın Yaptırımı
Telafi çalışmasının şartlarına uyulmaması halinde işverene uygulanacak yaptırım, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 104. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca işveren veya işveren vekili bu durumda olan her işçi için 2021 yılındaki tarifeye göre 220 Türk Lirası idari para cezası ödemek zorundadır.