Ücretsiz izin uygulaması basitçe iş sözleşmesinin belirlenen süreliğine askıya alınması olarak açıklanabilir. Bilhassa olası kriz dönemlerinde ve olağanüstü hallerde işverenler, işçileri ücretsiz izne çıkarmak suretiyle, kendilerine yansıyan ekonomik kriz etkilerini hafifletmeyi amaçlamaktadır. Öte yandan işçilerin de özel hayatlarında meydana gelen değişiklikler yahut gerekli sebepler doğrultusunda ücretsiz izin uygulamasından yararlanmaktadır. Ücretsiz izin ülkemizde her ne kadar pratikte var olan bir uygulama olsa da mevzuatta yer almamaktadır. Bu sebeple ücretsiz izin Yargıtay Kararlarınca açıklanmıştır. Biz de bu yazımızda ücretsiz izin kavramını Yargıtay kararları ve ilgili mevzuat kapsamında açıklayacağız.
Yazı İçeriği
1. Ücretsiz İzin Nedir?
2. Ücretsiz İzinin Çalışma Şartlarına Etkisi
3. Hukuka Uygun Ücretsiz İzin
4. Ücretsiz İzin Uygulamaları
4.1. Ücretsiz Yol İzni
4.2. Ücretsiz Analık İzni
5. Pandemi Sebebiyle Ücretsiz İzin Alınabilir Mi?
Etkileri hala sürmekte olan Covid-19 salgını sebebiyle birçok iş kolunda işverenlerin, çalışanlarına ücretsiz izin vermek suretiyle iş sözleşmelerini askıya aldıkları bilinmektedir.
1. Ücretsiz İzin Nedir?
Ücretsiz izin, mevzuatımızda düzenlenmemiş olup Yüksek Mahkeme kararları ile gelişmiş bir kavramdır. Ücretsiz izin, işveren ve işçinin anlaşarak bir süreliğine iş sözleşmesini askıya almaları anlamına gelmektedir. İşçinin ücretsiz izne çıkarılabilmesi için belirli bir süre o işyerinde çalışma şartı bulunmamaktadır. İşe yeni başlamış yahut kıdemi az olan bir işçi de gerekli şartların varlığı halinde ücretsiz izin kullanabilir.
2. Ücretsiz İzinin Çalışma Şartlarına Etkisi
Lafzından da anlaşılacağı üzere işçinin ücretsiz izne çıkarılması halinde; işçi, işverene karşı iş görme borcu altında değilken işveren de işçiye bu dönemde ücret verme borcu altında değildir. Bunun yanında işçinin ücretsiz izin yaptığı dönemde; işçiye sadece asıl ücreti değil ücret ekleri de ödenmeyip adına sigorta primi de beyan edilmemektedir. Ayrıca ücretsiz izin kapsamındaki süreler, çalışma süresinden sayılmamaktadır. Bu nedenle işçinin kıdemi ve yıllık izin süresi hesaplanırken ücretsiz izinde geçirilen süreler hesaplamaya dahil edilmez.
Bu husus Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 21.03.2012 tarihli 2010/1982 Esas ve 2012/9363 Karar sayılı ilamında;
“Davacı, 20.05.2008 tarihinde işverence ücretsiz izne gönderildiğini ve ücretsiz iznin bittiği tarihte işe başlatılmadığın ileri sürerek 20.05.2008 tarihinden sonra iş yerinde fiilen çalışmadığını açıkça kabul etmiştir İşçinin iş sözleşmesinin askıda olduğu süreler de, kıdem süresinden sayılmaz….”
şeklinde karar verilmiş olup ücretsiz izin kullanılan günlerin çalışma süresinden sayılmasının hatalı olduğu kanaatine varmıştır. Konuya İlişkin detaylı bilgi almak için “Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve Süreleri” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
3. Hukuka Uygun Ücretsiz İzin
Hukuka uygun bir ücretsiz izinden söz edebilmek için işçinin ve işverenin yazılı rızası gerekir. Yüksek Mahkeme kararlarına göre işçi ve işveren ücretsiz izin verme ve ücretsiz izin kullanma hususlarında birbirlerini zorlayamazlar.
Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 25.03.2010 tarihli 2008/21835 Esas ve 2010/7909 Karar tarihli ilamında;
“Somut olayda, davacı çalışmaktayken rızası olmadan ücretsiz izne çıkarılmıştır. Davalı, işçinin onay ve rızasının alındığı savunmasını kanıtlayıcı delil getirmemiştir. Buna göre işveren tarafından gerçekleştirilmiş bir fesih söz konusu olduğundan, davacı ihbar tazminatına hak kazanmaktadır. Bu konudaki isteğin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
Dolayısıyla işverenin işletme gereği ya da makul neden bulunsa dahi tek taraflı olarak yapmış olduğu ücretsiz izin uygulaması geçersizdir. Ayrıca ücretsiz izin uygulamasını işçi kabul etmiyor ise iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. İznin başlangıç ve bitişiyle belli bir süreye bağlanması da gerekmektedir. Aksi halde süresi belirsiz ve işçinin aleyhine olabilecek ucu açık süreler Yüksek Mahkeme tarafından geçersiz sayılmaktadır.
4. Ücretsiz İzin Uygulamaları
Üst başlıklarda her ne kadar ücretsiz iznin mevzuatta tanımlanmadığını bu sebeple Yargıtay kararları çerçevesinde tanımlandığını belirtmiş olsak da İş Kanunu’nda bazı özel durumların varlığı halinde işçiye tek taraflı olarak ücretsiz izne ayrılma hakkı tanınmıştır. Ücretli ve ücretsiz iznin aksine İş Kanunu’nda düzenlenmiş olan hallerde iş sözleşmesinde yer alan hükmün uygulanması yahut işveren ile işçinin anlaşması söz konusu olmayıp işçinin bir hakkının kullanımı söz konusudur.
4.1. Ücretsiz Yol İzni
Çalışanlar çeşitli sebepler doğrultusunda, ücretsiz izinlerini işyerinin bulunduğu yerden farklı bir yerde geçirmek isteyebilirler. Bu gibi durumların varlığı halinde iznini geçireceği yere ulaşımını sağlarken ve o yerden dönerken geçirilen zaman yıllık izin süresinin azalmasına sebebiyet verebilir. Hal böyle olunca; çalışanların dinlenmek yahut özel sebeplerle almış oldukları izinlerin, yolculuk sebebi ile harcanmaması için İş Kanunda bu husus düzenlenmiştir.
İş Kanunu madde 56’da ;
“Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır. İşveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.”
şeklinde ifade edilerek yolculuk halinde 4 güne kadar yolculuk izni verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Yıllık ücretli izin bölünüp kullanılıyor ise dört günlük ücretsiz yol izninin süresi değişmez, yıllık ücretli izin bölünerek kullanılsa dahi alınabilecek ücretsiz yol izni dört gündür. İşbu dört günlük süre iş sözleşmesinde anlaşılarak ile arttırılabilir.
4.2. Ücretsiz Analık İzni
İş Kanunu madde 74 “Analık Halinde Çalışma ve Süt İzni” başlığı altında düzenlenmiş olup kadın işçinin doğumdan altı hafta önce ve doğumdan altı hafta sonra olmak üzere toplam on altı hafta çalıştırılmaması esastır. Şayet çoğul gebelik söz konusu ise doğum öncesi altı hafta izne iki hafta daha eklenir. İşbu süreler işçinin sağlık durumuna ve talebine gör hekim raporuna istinaden izin süresi arttırıp azaltılabilmektedir. Yine kanun maddesinde hüküm altına alındığı üzere; kadın işçi doğumdan önce kendisini iyi hissetmesi halinde son üç haftaya kadar çalışabilmektedir. Kalan üç hafta ise doğum sonrası izne eklenebilir.
İş Kanunu madde 74’te;
“İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir.”
şeklinde ifade edilerek kadın işçinin dilerse ücretli iznin ardından çocuğunun bakımını üstlenmek amacı ile 6 aylık ücretsiz izne çıkılabileceği hüküm altına alınmıştır. Kanun maddesinde geçen altı ay azami süre olup kadın işçinin talebine göre azaltılabilir. Altı aya kadar talep edilen doğum izni hususunda işverenin takdir hakkı bulunmamaktadır. Kadın işçinin analık izni talebini reddeden işverene karşı kadın işçi tek başına vermiş olduğu karar ile ücretsiz analık iznine çıkabilmektedir. Kanunla hüküm altına alınmış analık iznine ayrılmayı işverenin engellemesi halinde, işçi iş akdini haklı sebeple feshedebilmekte ve kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. Altı ayı aşan analık izni talebi ise yalnızca işverenin kabulü halinde geçerli olabilmektedir. İşçinin kullanmış olduğu analık izni, yıllık ücretli izin yerine sayılamaz.
5. Pandemi Sebebiyle Ücretsiz İzin Alınabilir Mi?
Hukuka uygun şekilde gerçekleştirilen ücretsiz iznin süresi, haftaları ya da ayları kapsayabilir, önemli olan işçi ve işveren tarafından makul belirli bir süreye bağlanmasıdır. Belirtmek gerekir ki makul süre, her somut olaya göre değişkenlik gösterebilecekse de; corona virüsü kapsamında bir ücretsiz izin uygulaması için alınan ulusal önlemlerin kapsadığı süre bu konuda yol gösterici olabilir. Makul olmayan sürede ücretsiz izin uygulaması, işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmesine imkan tanır. Detaylı bilgi ve örnek dilekçe metni için “Ücretsiz İzin Dilekçesi Örneği” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Merhaba,
beninde bir sorum olacak. Çalışmış olduğum şirket Pandemi dönemindeki krize fırsata çevirerek bazı oyunlar yapmaya başladı. Örnek verecek olursam Kısa çalışma ödeneğine başvuru yapıldı ve çoğu kişiyi 15 gün kısa çalışma ödeneğinde gösterip sigortaları bu şekilde yatırıyorlar. Fakat 15 gün devlet tarafından paramız yatıyor. fakat şirket bizi 30 gün çalıştırıyor. Devletin yatırdığı paranın üstünü tamamlayıp bu şekilde ödememizi yatırıyorlar. Kısacası şirket tarafında 15 gün sigorta ve 15 günlük ücret yatıyor ve biz 30 gün çalışıyoruz. Kalan kısımları ve mesailerimizi elden ödüyorlar. 13 yıldır burda çalışıyorum haklı sebep ile fesih yapıp tazminat alabilir miyim ?
Merhaba Corona virüs nedeniyle firmam bana ucu açık ücretsiz izin imzalattı formun resmini cep telefonu ile çektim daha sonra ücretsiz izin başlangıç ve bitiş tarihini SMS olarak tarafıma belirtiler bir ay sonrası tekrar ucu açık ücretsiz izin formuna imza atmamı istediler formu daha imzalamadım ve imalamasam ne gibi sonuçlar doğar nasıl bir yol izlemem lazım ayrıca da firmam ödenek için işkur başvuru yaptı
Merhabalar Coronavirüs nedeni ile ücretsiz izin başlangıç ve bitiş tarihleri kısa çalışma ödeneğinde olduğu gibi 23.3.2020 ile 21.06.2020 tarihleri arası olabilir mi? Olmuyorsa en fazla kaç gün dilekçe düzenlenebilir.Teşekkür ederim.