5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’na göre Türk vatandaşlığı temelde iki şekilde kazanılabilir. Bunlardan ilki Türk vatandaşlığının doğumla kazanılması iken, ikincisi sonradan kazanılmasıdır. Türk vatandaşlığının sonradan kazanılması da kendi içinde üç gruba ayrılmaktadır. Bunların ilki yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığın kazanılması, ikincisi bir Türk vatandaşı tarafından evlat edinilme ile Türk Vatandaşlığının kazanılması üçüncüsü ise seçme hakkının kullanılması ile Türk vatandaşlığının kazanılmasıdır. Türk vatandaşlığının yetkili makam kararı ile kazanıldığı haller ise kendi içinde ayrı bir alt grubu oluşturmaktadır. Genel yoldan kazanma, istisnai yoldan kazanma, yeniden kazanma, evlilik yolu ile kazanma hallerinin tamamı Türk vatandaşlığının yetkili makam kararı ile kazanılması kapsamındadır. Bu yazımızda genel yolla Türk vatandaşlığının kazanılması ana hatları ile açıklanacaktır.
- Yetkili Makam Kararı ile Türk Vatandaşlığının Kazanılması
- Genel Yolla Türk Vatandaşlığının Kazanılması
- Genel Yolla Türk Vatandaşlığının Kazanılması Şartları
- Genel Yolla Türk Vatandaşlığının Kazanılmasında Başvuru ve Değerlendirme Süreci
- Yetkili Makam Kararı ile Türk Vatandaşlığının Kazanılmasının Sonuçları
- Vatandaşlık Başvurusunun Reddi Kararına Karşı İtiraz ve İptal Davası
- Sıkça Sorulan Sorular
1. Yetkili Makam Kararı ile Türk Vatandaşlığının Kazanılması
Doğum yolu ile Türk vatandaşlığının kazanılmasında kişinin Türk bir anne veya babadan doğması yeterlidir. Bunun dışında ayrıca herhangi bir kişi veya kurumun onayı gerekmemektedir. Buna karşılık yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılmasında kişinin vatandaşlığı kazanmaya yönelik talebinin Devlet organları tarafından onaylanması gerekmektedir.
Bu yolla vatandaşlığın kazanılmasında idareye oldukça geniş bir takdir yetkisi tanınmıştır. Zira TVK madde 10’da genel yolla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen kişinin kanunda yazılı şartları taşımasının zorunlu olduğu ancak bu şartları taşımasının Türk vatandaşlığının kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamayacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla başvuru sahibi kanunda yazılı tüm şartları taşısa dahi idare kişinin başvurusunu kabul etmeyebilecektir. Ancak idareye tanınan bu takdir yetkisi mutlak ve sınırsız değildir ve yargı denetimine tabidir.
2. Genel Yolla Türk Vatandaşlığının Kazanılması
Genel yolla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen kişinin TVK madde 11’de sayılan şartları taşıması gerekmektedir. Başvuru öncelikle başvuru sahibinin yerleşim yerinde bulunan valilikçe ön incelemeden geçirilir. Belirli durumların varlığının tespiti halinde başvuru reddedilir. Ön inceleme aşaması sonrasında il emniyet müdürlüğü tarafından başvuru sahibi hakkında arşiv araştırması ve soruşturma yapılır. Bu soruşturmanın da tamamlanmasının akabinde Vatandaşlık Başvuru Komisyonu tarafından başvuru sahibi bir mülakata tabi tutulur. Komisyon aranan şartların bulunup bulunmadığına dair incelemeyi yapar, gerekli belgelerin dosyada bulunup bulunmadığını tespit eder ve kanaatini belirtir. Başvuru hakkında kabul veya ret kararını vermeye yetkili makam İçişleri Bakanlığıdır. Bu nedenle Komisyon tarafından yapılacak mülakat aşaması tamamlandıktan sonra dosya karar verilmek üzere İçişleri Bakanlığına gönderilir.
3. Genel Yolla Türk Vatandaşlığının Kazanılması Şartları
Genel yolla Türk vatandaşlığının kazanılması için yapılacak müracaatlarda, vatandaşlık başvurusu yapacak kişinin TVK madde 11’de sayılan şartları taşıması aranmaktadır. Bu şartları taşımayan kişiler tarafından yapılacak başvurulara olumsuz yanıt verilmekte ve vatandaşlık başvuruları reddedilmektedir. TVK madde 11’e göre genel yolla Türk vatandaşlığının kazanılması için aranan şartlar şu şekildedir:
- Ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak
- Türkiye’de ikamet etmek
- Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek
- Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak
- İyi ahlak sahibi olmak
- Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek
- Kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak
- Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak
3.1. Ergin ve Ayırt Etme Gücüne Sahip Olmak
Başvuruda bulunacak olan kişi kendi milli kanuna göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmalıdır. Kişi vatansızsa ergin ve ayırt etme gücüne sahip olup olmadığı Türk kanunlarına göre tespit edilir. Kanuna paralel olarak Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik madde 15’te de vatansız kişiler hakkında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
3.2. Türkiye’de İkamet Etmek
Kanunun aradığı ikinci şart başvuru sahibinin başvuru tarihinden itibaren geriye doğru beş yıl boyunca kesintisiz şekilde Türkiye’de ikamet etmesidir. Kanun koyucunun bu şartı getirmesindeki temel gaye kişinin Türk toplumuna olan yakınlığının, bilgisinin artması ile ülkeye, kültüre, halka uyumunun sağlanmasıdır.
Beş yıllık sürenin sağlandığından bahsedilebilmesi için başvuru sahibinin kanunlara uygun olarak Türkiye’ye giriş yapmış olması ve Türkiye’de kalmak için ikamet izni almış olması gerekmektedir. Kanuni düzenlemelere aykırı şekilde ülkede bulunan kişi ne kadar uzun süredir ülkede bulunursa bulunsun ikamet şartını sağlamamış olacak ve dolayısıyla da vatandaşlığı kazanamayacaktır.
Beş yıllık sürenin kesintisiz şekilde doldurulması gerekmektedir. Bununla birlikte Kanunda başvuru sahibinin beş yıllık süre zarfında on iki ayı geçmeyecek şekilde yurt dışına çıkabilmesine de imkân tanınmıştır. Kişinin bu şekilde yurt dışında geçirdiği süre de beş yıllık ikamet süresine dâhil edilir.
3.3. Türkiye’de Yerleşmeye Karar Verdiğini Davranışları ile Teyit Etmek
Başvuru sahibinin Türkiye’de yerleşmeye karar vermiş olması ve bunu davranışları ile de doğrulaması gerekmektedir. Kanunda hangi davranışların bu kapsamda olduğu belirtilmemiştir. Yönetmelik’te ise şu durumlar örnek kabilinden sayılmıştır:
- Türkiye’de taşınmaz mal edinmek,
- Türkiye’de iş kurmak, yatırım yapmak,
- Ticaret ve iş merkezini Türkiye’ye nakletmek,
- Çalışma iznine tabi olarak Türkiye’de bir iş yerinde çalışmak,
- Türk vatandaşı ile evlenmek,
- Ailece müracaat etmek,
- Daha önce Türk vatandaşlığını kazanmış olan anne, baba, kardeş ya da çocuk sahibi olmak
- Eğitimini Türkiye’de tamamlamak
3.4. Genel Sağlık Bakımından Tehlike Teşkil Eden Bir Hastalığı Bulunmamak
Başvuru sahibinin genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamalıdır. Elbette ki bu şart başvuru sahibinin hiçbir hastalığı olmaması gerektiği anlamına gelmemektedir. Hükümde genel itibariyle ifade edilmek istenen tehlike arz eden ve bulaşıcı nitelikteki hastalıklardır.
3.5. İyi Ahlak Sahibi Olmak
Başvuru sahibinin iyi ahlak sahibi olması da aranan bir diğer şarttır. Ancak iyi ahlak sahibi olmak ile kastedilenin ne olduğu kanunda açıkça belirtilmemiştir. Bununla beraber Yönetmelik madde 15’te iyi ahlak sahibi olmak şu şekilde tanımlanmıştır:
“Toplum içinde birlikte yaşamanın gerektirdiği sorumluluk duygusu ile davranarak iyi ahlak sahibi olduğunu göstermek, davranışları ile çevresine güven vermek, toplumca hoş karşılanmayan ve toplum değerlerine aykırı kötü alışkanlığı bulunmamak.”
3.6. Yeteri Kadar Türkçe Konuşabilmek
Kanun koyucu başvuru sahibinin Türk kültür ve toplumuna entegre olmasını istediği için buna hizmet eden bir şart daha getirmiştir. Buna göre başvuru sahibinin Türkçe konuşabilmesi gerekmektedir. Kanunda bu şartın başına “yeteri kadar” ibaresi getirilerek kişinin temel seviyede Türkçe bilmesi yeterli görülmüştür. Yönetmelik’te de kişinin toplumsal yaşama uyum sağlayabilecek düzeyde Türkçe konuşabilmesinin arandığı belirtilmiştir. Kişinin yeteri kadar Türkçe konuşabilip konuşamadığını tespit edecek makam Komisyon’dur.
3.7. Kendisinin ve Bakmakla Yükümlü Olduğu Kimselerin Geçimini Sağlayacak Gelire veya Mesleğe Sahip Olmak
Aranan diğer bir şart ise kişinin, kendisinin ve Türkiye’de bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmasıdır. Başvuru sahibinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kim olduğu Türk kanunlarına göre belirlenir.
3.8. Millî Güvenlik ve Kamu Düzeni Bakımından Engel Teşkil Edecek Bir Hali Bulunmamak
Genel yolla Türk vatandaşlığının kazanılmasında Kanunun aradığı son şart başvuru sahibinin millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamasıdır. Hangi hallerin bu şarta aykırılık teşkil edeceği açıkça belirtilmemiştir. Bununla birlikte madde gerekçesinde şu ifadelere yer verilmiştir:
“Bu şartın konulması ile milli güvenlik bakımından tehlike teşkil eden ve milli menfaatler ve ülke bütünlüğü aleyhine faaliyet gösterenlerle bu faaliyetleri destekleyenlerin, bu gibi kişi veya kuruluşlarla ilişki içerisinde bulunanların ve herhangi bir isyan, sabotaj, casusluk, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, evrakta sahtecilik gibi kamu düzenini bozan faaliyetlerde bulunanların Türk vatandaşlığını kazanmaları engellenmektedir.”
Gerekçeye göre başvuru sahibi ülke bütünlüğüne zarar verici, uyuşturucu kaçakçılığı veya evrakta sahtecilik gibi kamu düzenini bozucu faaliyetler içerisinde ise Türk vatandaşlığını kazanması mümkün olmayacaktır.
Bu şart yetkili makamlar tarafından titizlikle incelenmektedir. Yönetmelik madde 18’de başvuru sahibinin Türk vatandaşlığını kazanmasında milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunup bulunmadığının tespiti için il emniyet müdürlüğünce araştırma yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılmasında idareye geniş bir takdir hakkının tanındığını ifade etmiştik. Bu son şartın tam olarak hangi halleri kapsayacağı açık bir şekilde düzenlenmemiş olduğundan idarenin takdir yetkisi bu şart bazında oldukça görünür hale gelmektedir. Ancak idare bu takdir yetkisini keyfi şekilde ve gerekçesiz olarak kullanamaz. İdare kişinin başvurusunu bu şarta dayalı olarak reddederken kamu düzeni ve milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek durumun varlığını somut bilgi ve belgelere dayandırmak zorundadır.
4. Genel Yolla Türk Vatandaşlığının Kazanılmasında Başvuru ve Değerlendirme Süreci
4.1. Müracaat Makamı ve Ön İnceleme
Genel yolla Türk vatandaşlığının kazanılmasında müracaat makamı başvuru sahibinin yerleşim yerinin bulunduğu valiliklerdir. Müracaat makamı tarafından bir ön inceleme yapılır. Bu ön inceleme neticesinde belirli durumların mevcudiyeti tespit edilirse başvuru kabul edilmez ve bu husus yazılı olarak ilgilisine bildirilir. Yönetmelik’te şu kişilerin başvurularının kabul edilmeyeceği belirtilmiştir:
- Ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmayan,
- Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmeyen,
- Yasal ikamet izni olmaksızın veya yasal olmakla birlikte Türkiye’de yerleşme niyetini göstermeyen; sığınma veya iltica başvuru sahibi, sığınmacı, öğrenim, turistik, öğrenim gören çocuğuna refakat, tedavi gibi amaçlarla ikamete bağlandığı anlaşılan,
- Herhangi bir suçtan dolayı yargılaması devam eden veya hükümlü ya da tutuklu olan,
- Yönetmelik madde 17’de belirtilen belgeleri ibraz edemeyen
4.2. İl Emniyet Müdürlüğü Tarafından Yapılacak Soruşturma
Ön inceleme aşamasından geçen ve gerekli belgeleri ibraz etmesiyle dosyası tamamlanan başvuru sahibi hakkında il emniyet müdürlüğünden arşiv araştırması ve soruşturma yapılması istenir. İl emniyet müdürlüğünce başvuru sahibinin;
- Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından Türk vatandaşlığını kazanmasına engel teşkil edecek bir halinin bulunup bulunmadığı,
- İyi ahlak sahibi olup olmadığı,
- Hangi tarihte Türkiye’ye geldiği, ikamet tezkeresinin hangi amaçla verildiği, müracaat tarihinden geriye doğru ne kadar süre ülkemizde ikamet ettiği, bu süre içinde yurt dışına çıkış yapıp yapmadığı, yapmış ise tarihleri ve süresi,
tespit edilir ve elde edilen bilgiler soruşturma formuna yazılır.
Başvuru sahibi hakkında yapılan araştırma ve soruşturma bir yıl geçerlidir. Ancak gerekli görülen hallerde bu süre beklenmeksizin yeniden araştırma ve soruşturma yaptırılabilir.
İl emniyet müdürlüğü soruşturmayı tamamlamasının ardından dosyayı il müdürlüğüne geri gönderir. İl müdürlüğü ise dosyayı Vatandaşlık Başvuru İnceleme Komisyonu’na gönderir.
4.3. Vatandaşlık Başvuru İnceleme Komisyonu Tarafından Yapılacak Mülakat
Ön inceleme ve emniyet soruşturmasının tamamlanması akabinde başvuru sahibi Komisyon tarafından mülakata tabi tutulur. Mülakatta başvuru sahibi hakkında şu unsurlar incelenir:
- Başvuruda aranan şartları taşıyıp taşımadığı,
- Soy durumu,
- Türkçe konuşma yeterliliği,
- Geçimini ne şekilde sağladığı,
- Türkiye’nin toplumsal yaşamına uyum sağlayıp sağlamadığı,
Komisyon sayılan bu unsurların bulunup bulunmadığına dair incelemeyi yapar, gerekli belgelerin dosyada bulunup bulunmadığını tespit eder ve kanaatini belirtir.
Mülakat sonucunda oluşan kanaat vatandaşlık mülakat formuna açık bir şekilde yazılır ve dosya il müdürlüğüne geri gönderilir.
4.4. İçişleri Bakanlığının Kararı
Genel yolla Türk vatandaşlığının kazanılmasında karar merci İçişleri Bakanlığıdır. Komisyon tarafından yapılan inceleme sonucunda gerekli şartları sağladığı anlaşılan başvuru sahibinin dosyası il müdürlüğü tarafından İçişleri Bakanlığına gönderilir. Bakanlığa gönderilen dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda varsa eksik olan bilgi ve belgeler tamamlatılır.
Bakanlıkça yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda durumu uygun bulunan başvuru sahibi Bakanlık kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilecektir. Durumu uygun görülmeyenlerin talepleri ise Bakanlıkça reddedilir. Bakanlık tarafından verilen kabul veya ret kararı ilgilisine tebliğ edilir.
Başvuru şartlarını taşımaması nedeniyle başvurusu reddedilen kişinin aynı taleple yeniden başvurması mümkündür. Bu durumda müracaat makamları tarafından yeni bir başvuru dosyası düzenlenir.
5. Yetkili Makam Kararı ile Türk Vatandaşlığının Kazanılmasının Sonuçları
Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin kararlar, karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder.
Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılması eşin vatandaşlığına herhangi bir etkide bulunmaz.
Anne veya babanın, velayeti kendisinde bulunan çocuklarının Türk vatandaşlığını kazanabilmesi için diğer eşin onayı gerekmektedir. Onay verilmemesi halinde anne veya babanın mutad meskeninin bulunduğu ülkedeki hâkim kararına göre işlem yapılır.
Türk vatandaşlığını birlikte kazanan anne ve babanın çocukları da Türk vatandaşlığını kazanır.
6. Vatandaşlık Başvurusunun Reddi Kararına Karşı İtiraz ve İptal Davası
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 125 ile idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabi tutulmuştur. Vatandaşlık başvuruları da idare tarafından değerlendirmekte ve kabul veya ret kararları idare tarafından verilmektedir.
Türk vatandaşlığının kazanılmasında idareye her ne kadar geniş bir takdir yetkisi tanınmış olsa da bu takdir yetkisi mutlak ve sınırsız değildir. İdare vatandaşlık başvurusuna dair karar verirken keyfi davranamaz. Her türlü idari işlemde olduğu gibi vatandaşlık başvurularına ilişkin işlemlerde de kamu yararını gözetmek zorundadır. Vatandaşlık başvurusu reddedilen başvuru sahibi bu ret işleminin hukuka uygun olmadığı kanaatinde ise işleme karşı iptal davası açabilir. Davada görevli mahkeme idare mahkemesi iken yetkili mahkeme başvuruyu reddeden idarenin bulunduğu yer mahkemesidir. Mahkeme ret kararını hukuka aykırı bulursa ret işlemini iptal eder.
İptal davalarında genel kural olarak öngörülmüş olan hak düşürücü süre vatandaşlık başvurusuna ilişkin işlemlerde de geçerlidir. Bu nedenle başvuru sahibi ret kararına karşı iptal davası açmak istiyorsa kararın kendisine tebliğinden itibaren altmış günlük süre içinde bu davayı açmalıdır.
Başvurusu reddedilen başvuru sahibi ret kararına karşı iptal davası açabilmesinin yanında ret kararının kaldırılması talebiyle idari başvuruda da bulunabilir. Bu başvuru da ret kararının tebliğinden itibaren altmış günlük süre içinde yapılmalıdır. Bu başvuru işlemeye başlayan iptal davası açma süresini durdurur. İdare başvuruya otuz gün içinde cevap vermezse başvuru zımnen reddedilmiş sayılır.
7. Sıkça Sorulan Sorular
Türk Hukuku, tarafların mahkemelerde kendilerini bizzat savunmalarına ve temsil etmesine imkan tanımakta olup, tarafların mahkemelerde temsil edilmek için avukat tutması, bazı istisnalar dışında zorunlu değildir. Bu kapsamda İdare Mahkemelerinde de idare hukuku avukatı tutma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ancak İdare Hukuku mevzuatının karmaşık yapısı, İdari Yargılama Usul Kanununda yer alan sürelerin kesin ve kısa oluşu gibi nedenlerle, dava sürecinin hukukçu olmayan kişiler tarafından yürütülmesi halinde, gerek şekil, gerekse de esas açısından telafisi mümkün olmayan hatalı işlemler yapılabilir. Son derece ayrıntılı düzenlemeler içeren idari yargı sürecinde hak kaybına uğranılmaması için, herhangi bir işlem yapılmadan önce “İdare Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.
5901 sayılı Türk vatandaşlığı kanununda aranılan şartları taşımanız halinde yeniden başvuruda bulunmanız ve vatandaşlık durumunuzun yeniden değerlendirilmesi mümkündür.
Türk vatandaşlığı kazanan yabancının, kendi vatandaşlığını kaybetmemesi için kendi ülkesinde çifte vatandaşlığa izin veriliyor olması gerekmektedir.
Bir ülkeden oturum izni almak ile vatandaşlık almak aynı şey değildir. Aralarındaki en önemli fark; Vatandaşlık alan yabancının o ülkenin pasaportuna sahip olmasıdır.
Türk vatandaşlığı kazanmanın en önemli şartlarından biri Türk Vatandaşlığı kazanmak isteyen yabancının Türkiye’de oturum izni bulunmasıdır. Türkiye’de oturum izni bulunmayan yabancı, Türk Vatandaşlığına hak kazanamayacaktır.
Başvuruda bulunan kişilerin, hem başvuru hem de randevu gününde Türkiye’de olması gerekmektedir. Başvurudan sonra Türkiye’de bulunma zorunlulukları yoktur. Özel vekâletname ile yetkilendirilen kişiler, başvuruları takip edip sonuçlandırabilecektir. Ancak, ikamet izni ve vatandaşlık başvurularında yetkili makamlar başvuru yapan kişileri yüz yüze olacak şekilde mülakata davet edebilirler. Bu aşamada da Türkiye’ye gelmeleri gerekecektir.
Bu aşamada önemle belirtmek gerekir ki Türk vatandaşlığı kazanmak için tüm hukuki süreçlerin doğru şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Türk vatandaşlığı alma hakkına sahip olmak isteyen yabancıların ilk olarak başvuru için gerekli şartlara haiz olması beklenilmektedir. Türk vatandaşı olmak isteyen yabancının, deneyimli bir avukattan yardım alarak gerekli olan belgeleri eksik ve doğru şekilde hazırlaması ve sürecin tamamını hukuki usullere uygun olarak yürütmesi önem taşımaktadır.
Bir yabancının vatandaşlık başvurusu reddedilirse idari yargıda dava açması gerekmektedir. Vatandaşlık başvurusu reddedilen yabancının bu işlemi öğrendiği ya da kendisine yazılı bildirimde bulunulduğu tarihten itibaren 60 gün içerisinde bu işleme karşı dava açması zaruridir. Zira, 60 günlük süreyi geçiren yabancının dava açması durumunda ise dava zamanaşımı nedeniyle reddedilecektir.
Vatandaşlık başvurularına ilişkin kararlar İç İşleri Bakanlığı tarafından verilmektedir. Bu nedenle yetkili mahkeme Ankara İdare Mahkemeleri olacaktır.
Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlı yayımlanmış olup, tüm hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir. İdare Hukuku mevzuatı ve özellikle de İdari Yargılama Usul Kanunu, diğer hukuk alanlarına nazaran daha ayrıntılı sayılabilecek kurallar içermekte olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, herhangi bir işlem yapılmadan önce “İdare Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.