
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Mevzuatımıza göre vatandaşlık, hiçbir din, ırk, cinsiyet ve benzeri ayrım yapmaksızın devlet ile insan arasında kurulan hukuki bir bağ olarak nitelendirilmektedir. Keza Türk vatandaşlığı doğumla kendiliğinden kazanılabildiği gibi, çeşitli şartların varlığı halinde evlilik ya da evlat edinme yolu gibi çeşitli şekillerde sonradan kazanılması da mümkündür. Diğer taraftan, tek millet vatandaşı olma durumu, değişen dünya koşulları ve erişimin oldukça hızlı olması sebebiyle giderek etkisini yitirmekte ve çifte vatandaşlık durumuna gittikçe yaygınlaşmaktadır. Türkiye Hukukunda çifte vatandaşlık, Türk Vatandaşlığı Kanunu m.3/b’de “çok vatandaşlık” olarak tanımlamış ve kabul etmiştir.
Yazı İçeriği
1. Vatandaşlık Nedir?
2. Vatandaşlık Nasıl Kazanılır?
3. Çifte (Çok) Vatandaşlık Nedir?
4. Çifte Vatandaşlık Statüsü Hangi Durumlarda Elde Edilebilir?
5. Çifte Vatandaşlık Başvurusunun Reddi Kararının İptali Davası
Her devlet, kendi vatandaşlık koşullarını belirleme kudretine sahip olduğu gibi, kendi vatandaşlığının yanında başka vatandaşlıklara izin verip vermemek konusunda da iç hukukunda düzenleme yapabilir. Başka bir deyişle, kişinin istediği devlet vatandaşlıklarına aynı anda sahip olması, vatandaşlık başvurusunda bulunduğu devletin konuya ilişkin düzenlemeleri uyarınca her zaman mümkün olamayabilir. Kimi devletler, çoklu vatandaşlığa hiçbir engel koymazken kimileri bunu doğrudan yasaklamış kimileriyse ancak karşılıklı olarak izin veren devlet vatandaşlıklarının yanında kendi vatandaşlığını vermekle sınırlı tutmuştur.
Esasen “vatandaşlık” kavramı, geçmişten günümüze doğru sürekli değişen bir olgudur. Aynı dine mensup olmak, belli bir soydan gelmek, belirli bir cinsiyette olmak gibi kıstaslar tarih boyunca bu kavramın belirlenmesinde rol almıştır. Bununla birlikte, günümüzde, vatandaşlık tanımlaması, “bir devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olmak” olarak tanımlanmaktadır.
Hemen hemen bütün devletlerin yasa ile düzenlediği bu kavram, bizim ülkemizde de 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 3. maddesinde Türk vatandaşının tanımı yapılarak yer edinmiştir.
Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 3. maddesinin ç bendinde yer bulan Türk vatandaşlığı tanımı;
“Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan kişiyi ifade eder.”
şeklindedir. Vatandaşlık bağının ne şekilde ve ne zaman kurulacağı, devletlerin, egemenlik yetkisi kapsamında hazırladıkları kanunlarla belirlenmektedir.
Vatandaşlık doğumla kazanılabileceği gibi, sonradan da kazanılabilir. Vatandaşlığın ne surette kazanılacağı, her bir ülkenin kendi kanunları ile düzenlenmekte olup, Türk Vatandaşlığı Kanunu’na göre vatandaşlığın kazanılma halleri temel olarak şu şekildedir:
Vatandaşlığın kazanılmasına ilişkin ülke mevzuatlarındaki bu çeşitlilik, çifte(çok) vatandaşlık olgusunu gündeme getirmektedir.
Çifte vatandaşlık, kişinin aynı anda birden çok devlet ile arasında vatandaşlık bağı bulunduğu durumu ifade etmektedir. Yukarıda belirttiğimiz üzere vatandaşlık bağı, nasıl ve ne zaman kurulacağını devletlerin egemenlik yetkilerini kullanarak hazırladıkları yasalarla düzenledikleri hukuki bağdır. Kişinin aynı zaman diliminde birden çok devletle bu hukuki bağa sahip olması halinde çifte vatandaşlık veya kanundaki ifadesi ile ‘’çok vatandaşlık’’ dediğimiz statü ortaya çıkar.
Çok vatandaşlık kavramı, 5901 sayılı kanunun 3. maddesinde şu şekilde tanımlanır:
“Çok vatandaşlık: Türk vatandaşının aynı anda birden çok vatandaşlığa sahip olmasını, ifade eder.”
Bizim kanunlarımız çifte vatandaşlığa izin verebilmekle birlikte, vatandaşlık bağı kurulmaya hak kazanılan diğer devletin yasaları, çifte vatandaşlığa imkan tanımıyorsa, çifte vatandaşlık statüsünün kurulması mümkün değildir.
Vatandaşlık bağı hukuki bir bağ olup bu bağın nasıl, ne zaman ve hangi koşullarda kurulacağı devletlerin yetkisi altındadır. Yani her devlet kişiler ile devlet arasında kurulacak bu hukuki bağın evlilik, evlat edinme, yetkili makam kararı gibi oluşma şartlarını kendisi belirlemektedir. Devletlerin mevzuatlarındaki bu çeşitlilik, bir kişinin birden çok vatandaşlığa sahip olmasına yol açmıştır.
Bir Türk vatandaşının çifte vatandaş statüsüne sahip olması için gerekli şartlar şunlardır;
Bir Başka Devletin Vatandaşlığına Hak Kazanmış Olmak
Çifte vatandaşlıktan söz edebilmek için öncelikle kişinin hali hazırda vatandaşlık bağı ile bağlı olduğu devlet dışında başka bir devlet ile vatandaşlık bağını kurması gerekmektedir. Kurulacak bu vatandaşlık bağı, vatandaşlık bağı kurulmak istenen devletin yasaları çerçevesinde gerçekleşecek olup, bir başka devletle vatandaşlık bağı kurulmadan çifte vatandaşlık statüsü söz konusu olmayacaktır.
Her İki Devletin Birden Çifte Vatandaşlık Statüsünü Tanımış Olması
Çifte vatandaşlık için gerekli şartlardan birisi de vatandaşlık bağı kurulmuş olan her iki devletin de çifte vatandaşlık statüsünü tanımış ve bu statüye izin vermiş olması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çifte vatandaşlığı, Türk Vatandaşlığı Kanunu m.3/b’de “çok vatandaşlık” olarak tanımlamış ve kabul etmiştir.
Bildirimde Bulunmuş Olmak
Çifte vatandaşlık statüsüne sahip olmak için gerekli son şart ise ilgili kurumlara başka bir devletin vatandaşlığının kazanıldığının bilgisinin verilmesidir.
Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun konuya ilişkin 44. maddesi şu şekildedir;
“Herhangi bir nedenle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişilerin, bu durumlarına ilişkin belgeleri ibraz etmeleri ve yapılacak inceleme sonucunda kayden aynı kişiler olduklarının tespiti halinde, nüfus aile kütüklerindeki kayıtlarına çok vatandaşlığa sahip olduklarına dair açıklama yapılır.”
Bu hüküm gereği, yabancı bir devletin vatandaşlığını kazanan kişiler, ilgili belgeleri sunarak, devlete gerekli bilgilendirmeleri yapmalıdır. Bu bilgilendirme üzerine yapılan inceleme sonucunda, bu kişilerin, kayden aynı kişi oldukları tespit edilince, nüfus aile kütüklerine, çok vatandaşlık kaydı düşülür.
Yukarıda izah edildiği üzere, mevzuatın konuya ilişkin şartlarını sağlayan kişilerin çifte vatandaşlık kazanmak için yaptıkları başvurular, idare tarafından incelenip bir karara bağlanır. Kimi durumlarda, idare, çeşitli gerekçelerle bu başvuruların reddine karar verebilmektedir. Başvurunun reddi gerekçesi, mevzuatta düzenlenen şartların sağlanamaması, eksik ya da yanlış evrakla başvuru gibi sebepler olabildiği gibi, idare takdir yetkisi dahilinde de ret kararı verebilir.
Vatandaşlık başvurusuna ilişkin idare tarafından verilen, başvurunun reddi ya da kabulü kararları, esasen birer idari işlem niteliğindedir. Bu sebeple, idari işlemlerin hukuka uygun olabilmesi için sahip olmaları gereken tüm unsurları taşıması olmazsa olmaz bir zorunluluktur. “İdari İşlemlerin İptali” yazımızda açılandığı üzere, amaç, konu, sebep, yetki ve şekil unsurlarından en az birinin sakat olduğu tespit edilen idari işlemler, mahkemece iptal edilebilirler.
Çifte vatandaşlık başvurusu reddedilen kişiler, bahse konu ret kararının hukuka aykırı olduğunu düşünüyorlarsa, bu kararın iptali talebiyle dava açabilirler. Bu davalar, kararı veren idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde açılmalıdır. Dava açma süresi ise, vatandaşlık başvurusunun reddi kararının ilgilisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gündür.
Konuya ilişkin detaylı bilgi için “Vatandaşlık Başvurusunun Reddi Kararlarının İptali Davası” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
Yorumlar (01)