Takip kesinleştikten sonra borcunu ödemeyen borçlunun mallarının paraya çevrilerek alacaklının alacağının karşılanması için borçlunun mallarına el konulması veyahut borçlunun mallarının kayıtlı olduğu sisteme konulan şerh haciz olarak tanımlanmaktadır. Alacaklı tarafın haciz talebi olmaksızın icra daireleri hacze kendiliğinden karar veremez. Takibin yapıldığı yerdeki icra dairesinden, Ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde haciz istenmelidir. Aksi takdirde icra dosyası işlemden kaldırılır. Takibin yapıldığı yerdeki icra dairesi sadece kendi yetki bölgesi içindeki malların haczini gerçekleştirebilir. Başka bölgede bulunan malvarlığı değerleri için o yerdeki icra dairesinden talimat gönderilerek haciz talep edilir. Bununla birlikte, ücret ve maaş alacakları için nerede oldukları önem arz etmeksizin borçlunun çalıştığı yere yazı yazılarak haciz gerçekleştirilir.
Yazı İçeriği
1. Haciz Nedir ve Nasıl Talep Edilir?
2. Borçlunun Mal Beyanında Bulunması
3. İcra Dairesi Tarafından Haciz Nasıl Gerçekleştirilir?
4. Fiili Haciz ve Kaydi Haciz Arasındaki Fark Nedir?
5. Haczedilemeyen Mal ve Haklar Nelerdir?
6. Hacizde Sıra Nedir?
7. Haczin Zamanaşımı Nedeniyle Kalkması (Haczin Düşmesi)
Haciz uygulamada fiili haciz ve kaydi haciz olmak üzere ikili bir ayrıma tabi tutulmaktadır.
1. Haciz Nedir ve Nasıl Talep Edilir?
Takip kesinleşmesine rağmen borcunu ödemeyen borçlunun malvarlığının satışı suretiyle alacaklının alacağının karşılanması haciz prosedürü ile gerçekleştirilir. İcra dairesi tarafından takibin kesinleşmesi üzerine kendiliğinden haciz işlemi gerçekleştirilemez. Zira haczin gerçekleştirilebilmesi için alacaklının talebine ihtiyaç vardır. Alacaklının haciz talep edebilmesi için borçlunun mal beyanında bulunmuş olması gerekmez.
Alacaklı, ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir sene içinde haciz talep etmelidir. Ancak borçlu takibe itiraz ettiği takdirde itirazın iptali veya kaldırılması davasında verilecek olan karar kesinleşinceye kadar geçen süre, bir yıllık süre kapsamında dikkate alınmaz. Bir yıl içinde alacaklı haczi talep etmediği takdirde dosya işlemden kaldırılır. Ancak alacak zamanaşımına uğrayana kadar, alacaklı tarafından dosyanın yenilenerek haciz istenmesinin önünde bir engel yoktur. Zira dosyanın işlemden kaldırılması takibin iptali gibi bir sonuç doğurmamaktadır, kesinleşen takip varlığını sürdürür.
Haciz talebi icra takibini gerçekleştiren icra dairesine yazılı olarak veya tutanağa geçirilmek suretiyle sözlü olarak yapılabilir. Alacaklı haciz talebi ile birlikte haciz için gereken giderleri ödemelidir.
Uygulamada sıklıkla takip kesinleştikten sonra alacaklı UYAP sistemi üzerinden borçlunun;
- Taşınmazının bulunup bulunmadığını, başkaca haciz olup olmadığı,
- Trafiğe tescili zorunlu aracı bulunup bulunmadığını ve araç üzerinde başkaca haciz olup olmadığını,
- Borçlunun alacaklı olduğu icra dosyası olup olmadığını,
- Borçlunun çalışıp çalışmadığını,
- Borçlunun hesabı olan bankalarını
görebilmektedir. Borçlunun bu şekilde tespit edilen malları üzerine taleple haciz konulabilmektedir.
2. Borçlunun Mal Beyanında Bulunması
Alacaklının haciz talebine bulunabilmesi için borçlunun mal beyanında bulunması gerekmiyorsa da, haczin yapılabilmesi için borçlunun mal beyanında bulunması gerekmektedir. Borçlunun bütün malvarlığını bildirmesi gerekmemektedir, borcunu karşılayacak miktardaki mal ve haklarını bildirmesi gerekli ve yeterlidir. Bununla birlikte, borçlunun hiç malvarlığı yoksa bunu da bildirmekle yükümlüdür.
İlamsız icra takibine itiraz etmeyecek olan borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde mal beyanında bulunmak zorundadır. Borçlu tarafından itirazın iptali veya itirazın kaldırılması yoluna gidildiği takdirde aleyhine olan kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 3 gün içinde mal beyanında bulunmak zorundadır.
Borçlu mal beyanında bulunmadığı takdirde, mal beyanında bulunmaya zorlamak amacıyla 3 aya kadar hapisle tazyik olunabilir. Gerçeğe aykırı mal beyanında bulunma İcra Ve İflas Kanunu’nda (İİK) suç olarak düzenlenmiş olup, borçlunun suçu sabit görülürse 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına hükmedilebilir. Bunların yanı sıra borçlu, mal beyanında bulunduktan sonra kazandığı malları ve gelirindeki artışları da bildirmelidir. Aksi takdirde 10 gün disiplin hapsi ile cezalandırılır.
3. İcra Dairesi Tarafından Haciz Nasıl Gerçekleştirilir?
Haciz talebinden itibaren üç gün içinde icra müdürü tarafından haciz gerçekleştirilmelidir. Bununla birlikte, üç günlük süre içinde haczin gerçekleştirilmemesi haczin geçerliliğini etkilememektedir. Ancak icra müdürüne karşı, alacaklının hakkını yerine getirmemesi veya sebepsiz sürüncemede bırakması sebebiyle şikayet yoluna başvurulabilir.
İcra ve İflas Kanunu’nda öngörülmüş şikayet yolu ile ilgili detaylı bilgi için “İcra Müdürlüğü İşlemini Şikayet” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
4. Fiili Haciz ve Kaydi Haciz Arasındaki Fark Nedir?
Borçluların tapu, araç, hisse senedi gibi belli bir sisteme kayıtlı malları olabileceği gibi altın, makine, ürün gibi belli bir sisteme kaydı olmayan malları da bulunabilmektedir. Borçluların sisteme kayıtlı malları üzerine haciz konulabilmesi için bu malların bulunduğu yere gidilmesine gerek yoktur. Zira icra dairesi UYAP sistemi üzerinden bu mallar üzerine haciz koyabilmektedir. Ancak borçlunun sisteme kayıtlı olmayan taşınır malları üzerine haciz konulabilmesi için fiilen o malın bulunduğu yere gidilmesi gerekmektedir. Fiili haciz de haciz tutanağı düzenlenmekte ve borçlunun mallarına fiilen el konularak bu mallar borçlunun uhdesinden alınmaktadır. Oysa kaydi hacizde sadece borçluya ait malın kayıtlı olduğu kütüğe bir şerh işlenmektedir. Örneğin bir taşınmazın haczi için ilgili tapu müdürlüğüne haciz konulduğuna dair müzekkere yazılması yeterli iken, bir jeneratöre haciz konulması için fiilen jeneratörün bulunduğu yere gidilmesi gerekmektedir.
5. Haczedilemeyen Mal ve Haklar Nelerdir?
İİK madde 82’de dokuz adet haczedilemeyecek mal ve hak türü sayılmıştır. Bu sayım sınırlıdır yani sadece kanunda açıkça yazılmış olan dokuz tür hak ve mal haczedilemez. Bunların dışındaki hak ve alacakların haczedilmesinin önünde bir engel yoktur.
Madde sayılmış olan mal ve haklardan günlük hayatta en çok karşımıza çıkanları inceleme gereği doğmuştur:
- Borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya haczedilemez. Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler kanun koyucu tarafından hariç tutulmuştur. Aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri haczedilebilir. Örneğin, bir evde iki adet televizyon varsa bunlardan yalnızca bir tanesi haczedilebilir.
- Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar haczedilemez. Madde metninden de anlaşıldığı üzere bedensel zararlar sebebiyle kazanılmış olan tazminat haklarının haczi kabil değildir. Diğer bir deyişle, haczedilemezler.
- Borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Borçlunun ve ailesinin mesken olarak kullanmaya elverişli olan evleri haline münasip evdir. Borçlunun ve ailesinin hayat standartları, sosyal statüleri, meslekleri gibi faktörler dikkate alınarak haline münasip evin nitelikleri belirlenmelidir. Örneğin, son derece lüks bir villada yaşayan borçlunun haline münasip ev kavramı arkasında sığınarak hacizden kaçması ve alacaklılarının haklarını ödememesi kabul edilemez.
- Öğrenci bursları haczedilemez.
İİK madde 83’te ise kısmen haczedilemeyen mal ve haklar düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca maaş gibi gelir kaynakları haczedilirken icra memuru tarafından borçlunun ve ailesinin geçimi için gerekli olan miktar gözetilerek haciz gerçekleştirilmelidir. Ancak icra memuru haczedilecek olan gelir kaynağının dörtte birinden azının haczedilmesine karar veremez. İİK’ da yer alan bu düzenlemeye karşın 4857 sayılı İş Kanun madde 35 uyarınca işçi ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez.
İcra müdürü kısmen veya tamamen haczedilemeyen hak ve alacaklara uygun olarak haciz işlemlerini gerçekleştirmezse, icra müdürünün bu işlemi 7 gün içinde şikayet edilebilir.
6. Hacizde Sıra Nedir?
Hacizde borçlunun malvarlığının satışının gerçekleştirilmesi için belli bir sıra öngörülmüştür. Bu sıraya hacizde tertip denilmektedir. Hacizde tertip kuralı uyarınca öncelikle borçlunun çekişmesiz malları haczedilir. Çekişmesiz mallar borçluya ait olduğu hususunda herhangi bir tartışma bulunmayan mallardır. Başka bir deyişle, üçüncü kişilerin söz konusu mallar üzerinde herhangi bir hak iddiaları bulunamamaktadır. Çekişmesiz mallardan ise öncelikle taşınır mallar haczedilir.
Hacizde tertip kuralının temel gerekçesi malları satılarak zor durumda kalacak olan borçlunun mağduriyetinin artırılmamaya çalışılmasıdır. Zira borçlunun ziynet eşyaları satılarak karşılanabilecek olan borcu için evinin satılması hakkaniyete aykırıdır. Haciz prosedürünün öngörülmüş olmasının sebebi alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamaktadır, borçlunun mahvına hizmet etmemektedir. Dolayısıyla haciz süresince borçlu da korunmalıdır.
Konuyla ilgili detaylı bilgi için “Hacze İştirak” ve “Sıra Cetveline İtiraz” başlıklı makalelerimizi inceleyebilirsiniz.
7. Haczin Zamanaşımı Nedeniyle Kalkması (Haczin Düşmesi)
Haciz işleminin gerçekleştirilmesinin üzerine haczedilen malların satışına icra dairesi kendiliğinden karar veremez. Hacizli taşınır mallar, alacaklar ve taşınmaz mallar için bir yıl içinde satış talep edilmelidir. Aksi takdirde hacizli mallar üzerindeki hacizler kalkar. Satış istenmesine rağmen satış giderleri 15 gün içinde depo edilmezse veya satış istenmesine rağmen daha sonra geri alınıp süresi içinde yenilenmezse haciz kalkar. Haciz işleminin süresinde satış istenmemesi nedeniyle kalkmasına uygulamada “haczin düşmesi” denilmektedir.