Hayata kast nedeniyle boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş özel boşanma sebeplerinden biridir. Bu nedenle, eşlerden birinin diğerinin hayatına kasten ve kusurlu şekilde saldırıda bulunması, boşanma için yeterli bir gerekçe olarak kabul edilir. Hayata kast eden eş, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu gibi, ağır kusurlu kabul edildiğinden, boşanma davasında maddi ve manevi tazminata mahkûm edilmesi de mümkündür.
Kanun metninde “hayata kast” terimi kullanılmış olsa da, esasen burada kastedilen kişinin canına kast edilmesidir. Zira “hayat” soyut bir kavramken, “can” bireyin fiziksel varlığına yöneliktir. Bir kişinin öldürülmeye teşebbüs edilmesi onun doğrudan canına kast anlamına gelir. Mevzuatta teknik olarak “cana kast” terimi kullanılması daha doğru olmasına rağmen, yürürlükteki düzenlemelerde geçen ifadeye sadık kalarak yazımızda “hayata kast” terimini kullanacağız.
Yazı İçeriği
- 1. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Boşanma Nedir?
- 2. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları
- 3. Cana Kastın İspatı ve Deliller
- 4. Cana Kast Nedeniyle Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat
- 5. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Boşanma Davasında Velayet
- 6. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Boşanma Davasında Nafaka
- 7. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Boşanma Davasında Mal Paylaşımı
- 8. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Boşanma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
1. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Boşanma Nedir?
Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesine göre, eşlerden birinin diğerinin hayatına kast etmesi, boşanma sebeplerinden biri olarak kabul edilmektedir. Hayata kast, bir eşin diğerini öldürme amacıyla gerçekleştirdiği her türlü fiili kapsar. Bu fiil, yalnızca fiziksel saldırı şeklinde değil, dolaylı yollarla da gerçekleşebilir. Örneğin, bir eşin diğerini zehirlemeye çalışması, ölümcül bir kazaya sürüklemesi veya yaşamsal tehlike arz eden bir durumda bilinçli olarak yardım etmemesi de hayata kast olarak değerlendirilebilir.
Bu boşanma sebebi, özel boşanma nedenleri arasında yer aldığı için, hayata kast fiilinin ispat edilmesi halinde mahkemenin boşanma kararı vermesi zorunludur. Yani, bu durumun evlilik birliğini temelinden sarsıp sarsmadığı ayrıca değerlendirilmez; tek başına yeterli bir boşanma sebebidir.
2. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları
Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesine göre hayata kast nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır:
Eşlerden Birinin Diğerinin Hayatına Kast Etmesi
Cana kast, öldürmeye teşebbüs niteliğinde bir eylem olmalıdır. Bu kastın fiziksel saldırı yoluyla doğrudan gerçekleşmesi şart değildir; dolaylı yollarla da gerçekleşebilir. Örneğin:
- Eşin, diğerini doğrudan öldürmeye teşebbüs etmesi,
- Onu intihara sürüklemesi veya intihara teşvik etmesi,
- Hayati tehlike içeren bir durumda yardım etmeyerek ölümüne sebebiyet vermesi.
Eylemin Kasten Yapılması
Hayata kast, bilinçli ve kasıtlı bir şekilde gerçekleştirilmiş olmalıdır. Yani eşin hayatına zarar verme amacı taşıyan bir hareket olmalı ve bu fiil ağır kusur içermelidir. Kaza sonucu meydana gelen zararlar ya da ihmalden kaynaklanan durumlar hayata kast olarak değerlendirilemez.
Cana Kast Eyleminin Üzerinden 6 Ay Geçmeden Davanın Açılması
Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesi uyarınca, hayata kast nedeniyle boşanma davası açma hakkı, mağdur eşin bu durumu öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde kullanılmalıdır. Ancak, bu olayın üzerinden en fazla 5 yıl geçene kadar dava açılabilir.
Bu süreler, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkeme tarafından re’sen dikkate alınır. Yani, süre geçtikten sonra açılan bir boşanma davası, karşı taraf itiraz etmese bile zamanaşımı nedeniyle reddedilir.
Cana Kastın Affedilmemiş Olması
Hayata kast sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için, mağdur eşin eşini affetmemiş olması gerekir. Eğer mağdur eş, olaydan sonra eşini affetmişse veya normal evlilik hayatına devam etmişse, bu boşanma sebebine dayanarak dava açamaz.
Affetme, açık bir şekilde veya fiili davranışlarla gerçekleşebilir. Örneğin:
- Mağdur eşin, yaşanan olaydan sonra eşini bağışladığını sözlü veya yazılı olarak beyan etmesi,
- Olaydan sonra eşlerin birlikte yaşamaya devam etmesi ve evlilik ilişkisini sürdürmeleri,
- Mağdur eşin, yaşanan olaydan sonra eşine tekrar sevgi ve güven içeren mesajlar göndermesi.
Bu tür durumlar, affın gerçekleştiğini gösterir ve mağdur eşin hayata kast nedeniyle boşanma davası açma hakkını ortadan kaldırır. Ancak, affetme gerçekleşmemişse ve mağdur eşin evliliğe devam etmesi zorunluluktan kaynaklanıyorsa, bu durum mahkeme tarafından değerlendirilir.
3. Cana Kastın İspatı ve Deliller
Cana (hayata) kast nedeniyle boşanma davasında, davacı eşin bu iddiasını mahkemeye somut delillerle ispatlaması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nda (TMK 162) düzenlenen bu boşanma sebebi, özel boşanma sebepleri arasında yer aldığından, hayata kast fiilinin ispatlanması halinde hâkimin boşanma kararı vermesi zorunludur.
Mahkemeye sunulabilecek deliller şunlardır:
- Tanık beyanları (Olayı gören veya bilen kişilerin ifadeleri)
- Adli tıp raporları (Darp, zehirlenme, saldırı vb. durumları belgeleyen tıbbi raporlar)
- Savcılık ve polis soruşturma tutanakları
- Ceza mahkemesi kararları (Eğer hayata kast fiili nedeniyle ceza davası açılmış ve mahkûmiyet verilmişse, bu karar güçlü bir delil niteliğindedir)
- Güvenlik kamerası kayıtları, telefon görüşmeleri, mesajlaşmalar
- Ses ve video kayıtları (Mahkemeye sunulabilirliği, hukuka uygun elde edilip edilmediğine bağlıdır)
Hayata kast eylemi, doğrudan fiziksel saldırı şeklinde olabileceği gibi, dolaylı yollarla da gerçekleşebilir. Örneğin:
- Eşin, diğerini intihara teşvik etmesi,
- Hayati tehlike taşıyan bir durumda kasıtlı olarak yardım etmemesi,
- Zehirleme girişiminde bulunması gibi eylemler de hayata kast kapsamında değerlendirilir.
Bu nedenle, mahkeme delilleri değerlendirirken olayın tüm koşullarını göz önünde bulundurur.
Yargıtay Uygulamasına Göre Cana (Hayata) Kastın İspatı ve Delillerin Değerlendirilmesi
Yargıtay kararları, hayata kast nedeniyle boşanma davalarında delil değerlendirmesinin titizlikle yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. Yargıtay’a göre:
- Ceza davasında mahkûmiyet kararı alınmışsa, boşanma davasında da bu karar dikkate alınmalıdır: Yargıtay, eşin hayatına kast ettiğine dair kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararı varsa, bunun boşanma davasında güçlü bir delil olduğunu kabul etmektedir. Ancak, ceza davasında beraat kararı verilmiş olması, kesin olarak hayata kast olmadığı anlamına gelmez.
- Doğrudan fiziksel saldırı olmasa bile, olayın bütün koşulları değerlendirilmelidir: Örneğin, eşin yaralı veya hasta halde bırakılması ve yardım edilmemesi, ölümle sonuçlanmasa bile hayata kast olarak değerlendirilebilir.
- Tanık beyanları, olayın yaşandığı ortam ve eşlerin önceki ilişkileri dikkate alınmalıdır: Eğer taraflardan biri, evlilik süresince şiddet uygulamış ve tehditlerde bulunmuşsa, bu geçmiş yaşantı da mahkeme tarafından dikkate alınır.
- Psikolojik baskı ve tehditler de hayata kast kapsamında değerlendirilebilir: Eşin, diğerini sürekli olarak ölümle tehdit etmesi veya intihara sürüklemesi de Yargıtay içtihatlarına göre hayata kast olarak kabul edilebilmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda, hayata kast nedeniyle açılan boşanma davalarında delillerin güçlü ve hukuka uygun olması gerekmektedir. Mahkemeye sunulacak delillerin hukuki geçerliliği, boşanma davasının seyrini doğrudan etkileyebilir.
4. Cana Kast Nedeniyle Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat
Hayata kast nedeniyle boşanma davasında, hayatına kast edilen eşin ağır mağduriyeti göz önünde bulundurularak maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesine göre, boşanmaya neden olan olay nedeniyle zarar gören eş, maddi ve manevi tazminat talep edebilir.
Hayata kast fiili, eşlerden birinin ağır kusurlu olduğunu gösterdiğinden, mağdur olan eşin tazminat alma olasılığı oldukça yüksektir.
4.1. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Maddi Tazminat
Maddi tazminat, boşanma sonucu ekonomik kayba uğrayan eşin zararlarını karşılamak amacıyla talep edilir. Hayata kast, boşanma davalarında en ağır kusur sebeplerinden biri olarak kabul edildiğinden, mağdur eş lehine daha yüksek miktarda maddi tazminata hükmedilmesi mümkündür.
Mahkeme, maddi tazminat miktarını belirlerken aşağıdaki kriterleri dikkate alır:
- Mağdur eşin ekonomik kaybı (Örneğin, boşanma sonrası gelir kaybı, evlilik içinde sağlanan ekonomik destekten mahrum kalma durumu),
- Tarafların mali durumları,
- Boşanma sonrası mağdur eşin yaşam standartlarında meydana gelen değişiklikler,
- Eşin hayata kast fiili nedeniyle mağdur eşin çalışma hayatına veya sağlığına etkileri.
Örneğin, hayata kast girişimi mağdur eşin fiziksel ya da psikolojik sağlığını etkileyerek çalışamaz duruma gelmesine neden olmuşsa, bu durum mahkeme tarafından dikkate alınarak tazminat miktarı artırılabilir.
Maddi tazminatın amacı, mağdur eşin boşanma sonrasında ekonomik olarak güçsüz duruma düşmesini engellemektir. Bu nedenle, mahkemeler hakkaniyet ilkesine göre bir değerlendirme yaparak uygun bir tazminat miktarına hükmeder.
4.2. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Manevi Tazminat
Manevi tazminat, mağdur eşin yaşadığı psikolojik travma, korku, onur kırıcı durumlar ve toplum içinde uğradığı zararları telafi etmek amacıyla talep edilebilir. Hayata kast fiili, evlilik birliğine en ağır saldırılardan biri olduğu için, manevi tazminat talebi mahkemelerce genellikle kabul edilmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesi gereğince, kişilik hakları saldırıya uğrayan eşin manevi tazminat talep etme hakkı vardır. Mahkeme, manevi tazminat miktarını belirlerken şu unsurları dikkate alır:
- Hayata kast fiilinin mağdur eş üzerindeki psikolojik etkileri,
- Olayın mağdur eşin toplum içindeki itibarı üzerindeki yansımaları,
- Evlilik süresince yaşanan şiddet, tehdit ve diğer travmatik olaylar,
- Hayata kastın ne şekilde gerçekleştiği (örneğin, öldürme girişiminin kamuya açık şekilde olması, mağdur eşin ailesi veya çevresi tarafından öğrenilmesi gibi etkenler),
- Eşin hayata kast nedeniyle maruz kaldığı korku, psikolojik baskı ve depresyon gibi etkiler.
Örneğin:
- Bir eş, diğerini bıçak veya silah gibi ölümcül bir araçla saldırarak öldürmeye teşebbüs etmişse ve mağdur eş bu olay sonrasında ciddi bir travma yaşamışsa, manevi tazminat miktarı artırılabilir.
- Eşin, mağdur eşe yönelik sürekli ölüm tehditlerinde bulunması, psikolojik baskı uygulaması ve bu durumun belgelerle ispatlanması halinde de yüksek manevi tazminata hükmedilebilir.
Manevi tazminatın amacı, mağdur eşin yaşadığı manevi yıkımı bir nebze olsun telafi etmek olup, kusurlu eş için bir ceza niteliği taşımamaktadır. Ancak, hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda tazminat belirlenmesi esastır.
5. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Boşanma Davasında Velayet
Cana (hayata) kast nedeniyle açılan boşanma davalarında çocukların velayeti, mahkeme tarafından çocuğun üstün yararı gözetilerek belirlenir. Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma sonrasında velayetin hangi ebeveynde kalacağı konusunda karar verilirken çocuğun fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişimi dikkate alınır.
Hayata kast fiili, velayet hakkını doğrudan etkileyebilecek ağır bir kusur niteliği taşır. Bu nedenle, hayata kast eden ebeveyn, velayet konusunda dezavantajlı duruma düşebilir.
Cana (Hayata) Kastın Velayet Kararı Üzerindeki Etkisi
Mahkeme, velayet kararını verirken şu kriterleri dikkate alır:
- Hayata kast eden eşin çocuğun güvenliğini tehdit edip etmediği,
- Şiddet eylemlerinin çocuğa yönelip yönelmediği veya çocuğun bu olaylardan nasıl etkilendiği,
- Çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının hangi ebeveynin yanında daha iyi korunacağı,
Hayata Kast Eden Eş Velayeti Kaybeder mi?
- Eğer hayata kast eden eşin, çocuğun fiziksel veya ruhsal sağlığına zarar verme ihtimali varsa, mahkeme velayeti büyük ihtimalle diğer eşe verir.
- Şiddetin sadece eşe yönelik olup olmadığı da dikkate alınır. Eğer çocuk da bu şiddetten doğrudan veya dolaylı olarak etkilenmişse, hayata kast eden ebeveyn velayetten mahrum bırakılabilir.
- Mahkeme, velayet kararını verirken bir pedagog veya sosyal hizmet uzmanının raporuna başvurabilir.
Hayata kast fiili, velayet hakkının kaybedilmesine mutlak olarak sebep olmaz. Ancak, çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyecek bir ortam yaratıyorsa ve çocuğun güvenliğini tehlikeye sokuyorsa, mahkeme velayeti hayata kast eden ebeveyne vermeyebilir.
6. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Boşanma Davasında Nafaka
Türk Medeni Kanunu’na göre nafaka, boşanma sonrası ekonomik olarak zor duruma düşen eşin geçimini sağlayabilmesi için düzenlenmiştir. Cana (hayata) kast nedeniyle açılan boşanma davalarında nafaka konusu, boşanmanın gerekçesi ve tarafların kusur durumu dikkate alınarak değerlendirilir.
- Hayata kast eden eş, boşanmada ağır kusurlu sayıldığı için, mahkeme bu kusurlu eşin yoksulluk nafakası taleplerini reddeder.
- Ancak, mağdur eş lehine yoksulluk nafakası veya iştirak nafakası gibi ödemelere hükmedilebilir.
7. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Boşanma Davasında Mal Paylaşımı
Cana (hayata) kast nedeniyle boşanma davalarında mal paylaşımı, genel boşanma davalarındaki mal rejimi hükümlerine göre yapılır. Ancak, Türk Medeni Kanunu hayata kast gibi ağır kusur durumlarında mal paylaşımında özel düzenlemelere yer vermiştir. Evlilik süresince edinilen malların bölüşümü yapılırken, hayata kast eden eşin malvarlığından alacağı pay hakkaniyet gereği azaltılabilir veya tamamen kaldırılabilir.
Mal paylaşımında temel prensip, eşlerin evlilik süresince edindikleri malları eşit şekilde paylaşmalarıdır. Ancak, hayata kast gibi ağır kusurlu davranışlar, bu eşitliği bozabilir. Mahkeme, mağdur eşin haklarını korumak adına, hayata kast eden eşin mal paylaşımındaki payını azaltabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir.
7.1. Cana (Hayata) Kast Eden Eşin Katılma Alacağının Azaltılması
Türk Medeni Kanunu’nun 236. maddesi, mahkemeye ağır kusurlu eşin mal paylaşımından alacağı katılma alacağını azaltma veya tamamen kaldırma yetkisi tanımaktadır.
Türk Medeni Kanunu – Madde 236
“Cana (hayata) kast veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.”
Bu düzenleme, mağdur eşin ekonomik açıdan daha fazla zarar görmesini engellemek için konulmuştur.
8. Cana (Hayata) Kast Nedeniyle Boşanma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görevli Mahkeme: Cana (Hayata) Kast nedeniyle açılacak boşanma davalarında görevli mahkeme, Aile Mahkemesidir. Eğer davanın açılacağı yerde Aile Mahkemesi bulunmuyorsa, bu davalara Asliye Hukuk Mahkemesi Aile Mahkemesi sıfatıyla bakar.
Yetkili Mahkeme: Türk Medeni Kanunu’nun 168. maddesine göre, Cana (Hayata) Kast nedeniyle boşanma davası şu mahkemelerde açılabilir:
- Eşlerden birinin yerleşim yeri (ikametgah) Aile Mahkemesi,
- Boşanma davasından önce eşlerin son defa 6 aydan daha uzun süreyle birlikte oturdukları yer Aile Mahkemesi.