Teknolojinin ilerlemesine paralel olarak, haberleşme ve iletişim de iyiden iyiye kolaylaşarak hız kazanmıştır. Bilhassa sosyal medya ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla beraber, dünyanın bir ucunda paylaşılan bir haber, öbür ucuna adeta ışık hızıyla ulaşabilir durumdadır. Hatta Facebook, Twitter ve WhatsApp gibi sosyal medya platformlarından yapılan kimi paylaşımlar, insanları fiilen sokağa dökecek güce ulaşabilmektedir. Global düzeydeki haberleşme iletkenliğinin bu denli ivmelenmiş olması, maalesef ki bazı kişilerin kötü niyetli amaçları için kullanılmaktadır. Bilhassa, sosyal medya ve internetin viral haber kaynağı gücü, zaman zaman, halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek yalan haberleri yaymak amacına dahi hizmet etmektedir. Bu gibi hallerde, konusu suç teşkil eden içeriklerin paylaşılması Türk Ceza Kanunu (TCK) m.216’daki Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama suçu kapsamında değerlendirilir. Bu maddede, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”, “halkın bir kesimini aşağılama” ve “dini değerleri aşağılama” olarak üç farklı suç tipi düzenlenmiştir. Bu suç tiplerinden hiçbiri şikayete tabi değildir. Dolayısıyla, suç tarihinden itibaren, olağan zamanaşımı süresi olan 8 yıl içinde, suçun failleri hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılabilir.
Yazı İçeriği
1. Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçu
2. Halkın Bir Kesimini Aşağılama Suçu
3. Halkın Bir Kesiminin Benimsediği Dini Değerleri Aşağılama Suçu
4. Sosyal Medya ve İnternet Yoluyla Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte haberleşme ve iletişim kurma alışkanlıklarımız da günden güne değişmektedir. O kadar ki, güncel olaylar ve haberler dahi, çoğunlukla gazete ya da televizyon kanalarıyla değil, Twitter, Facebook gibi sosyal medya uygulamaları üzerinden takip edilmektedir. İnternet ve sosyal medya uygulamalarının bu denli yoğun kullanımı, maalesef ki kötü niyetli kişilerin bu mecralar üzerinden suç işlemesini de kolaylaştırmıştır. Halkın, kin ve düşmanlığa tahrik edildiği, bir kesimin hor görüldüğü yahut dini değerlerin aşağılandığı sosyal medya ve internet paylaşımları, esasen mevzuatımızda cezai yaptırım öngörülen suçlardandır.
1. Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçu
TCK’nın 216. maddesi Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama suçunu düzenlemektedir:
Madde 216 –
(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Görüldüğü gibi maddenin her fıkrasında ayrı bir suç tipi düzenlenmiştir. Bunlar; halkı kin ve düşmanlığa tahrik (m.216/1), halkın bir kesimini aşağılama (m.216/2) ve dini değerleri aşağılama (m.216/3) olarak isimlendirilebilir.
İlk fıkradaki suç; halkın, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, bölge farklılıklarına sahip bir kesimini, diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek suretiyle işlenebilir. Suçun oluşması bakımından, tahrik eyleminin, kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike ortaya çıkarması gerekir.
Halkı kin ve düşmanlığa sevk etme suçunun oluşabilmesi için, suçu işleyen failin, tahrik amacı gütmesi ve bu tahrikin, kin ve düşmanlığa yönelik olması gerekir.
Bu suçun cezalandırılabilmesi için ise, kamu güvenliğinin bozulması tehlikesinin somut olgulara dayalı olarak ortaya çıkması gerekir. Diğer bir deyişle, failin söz ve davranışları, halkın bir kesimi üzerinde, tahrik konusu fiillerin işleneceği yönündeki endişeyi haklı kılacak bir etki oluşturmalıdır. Buna ilaveten, halk arasında, tahrik konusu duruma karşı bir hareketlenme de meydana gelmelidir. Örneğin, tahrik edilen kişilerin ayaklanarak bir yerde toplanması veya bu halk kesimleri arasında bir etkilenmenin meydana gelmesi gibi fiili bir etki de oluşmalıdır.
2. Halkın Bir Kesimini Aşağılama Suçu
TCK madde 216/2’de halkın bir kesimini aşağılama suçu düzenlenmiştir. Bu suç, halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge bakımından farklı bir kesiminin bu farklılık nedeni ile aşağılanması halinde oluşur. Halkın, bazı özellikleri itibariyle geri kalanından farklı olan bir kesimi, özellikle bu farklılıkları sebebiyle ve alenen aşağılanırsa, bu suçtan bahsedilir. Yani, halkın bir kesiminin aşağılanması suçunun oluşabilmesi için, aşağılama eyleminin aleni bir şekilde işlenmesi şarttır.
Bu suçtan farklı olarak, TCK m.125’te yer bulan genel hakaret suçunda ise, hakaretin aleni bir şekilde gerçekleştirilmesi, suçun cezasını artıran nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Ne var ki, kimi kötüniyetli kişilerce, suç teşkil eden eylemlerin kendileri tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmasın diye sahte sosyal medya hesabı açılarak, hakaret fiili bu hesaplar üzerinden gerçekleştirilmektedir. Konuya ilişkin detaylı bilgi için Sosyal Medya ve İnternet Yoluyla Hakaret Suçu isimli yazımızı inceleyebilirsiniz.
3. Halkın Bir Kesiminin Benimsediği Dini Değerleri Aşağılama
TCK m.216’da düzenlenmiş olan son suç tipi ise halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılamadır. Bu suçun oluşabilmesi için halkın bir kesiminin benimsediği dini değerlerin alenen aşağılanması gerekir. Aynı zamanda söz konusu aşağılama fiili, kamu barışını bozmaya elverişli olmalıdır. Bu suç tipinde de halkın bir kesimini aşağılama suçunda olduğu gibi fiilin aleni bir şekilde gerçekleştirilmesi zaruridir.
TCK m.216/2 ve 216/3’te düzenlemiş olan suç tipleri, adeta özellikli hakaret suçu niteliğindedirler. Hakaret suçu ile bu suçların temel farklılığı ise, suçun mağdurlarının belirli ya da belirlenebilir olup olmadığı noktasındadır. TCK m.125 uyarınca hakaret suçunun mağduru belirli ya da belirlenebilir iken TCK m.216/2 ve m.216/3 suçlarında doğrudan şahsa yönelik olmaksızın toplumun belirli bir kesimi aşağılanmaktadır. Örneğin, aşağılama eyleme tüm kadınlara yönelik olarak gerçekleştirildiyse, TCK m.216/2 kapsamında değerlendirilir. Bir şirkette çalışan tüm kadınlara yönelik olan aşağılama fiili ise, TCK madde 125’teki genel hakaret fiili teşkil eder. Ancak, suç konusu eylem, aşağılama veya hakaret boyutunu aşarak sosyal medya ve internet yoluyla tehdit içeren bir hal alırsa, TCK m.106 kapsamında değerlendirilebilecektir.
Konuyla ilişkili olarak “Sosyal Medya ve İnternet Yoluyla Tehdit Suçu” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
4. Sosyal Medya ve İnternet Yoluyla Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu
TCK madde 218’de Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçunun nitelikli hali düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca, suçun, basın ve yayın organları aracılığıyla işlenmesi cezayı artıran nitelikli halidir. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun internet ve sosyal medya uygulamaları ile işlenmesi hali de bu nitelikli hal kapsamındadır.
Son zamanlarda Facebook, Twitter gibi sosyal medya sitelerinde bazı ortak özelliklere sahip kişilerin birbiriyle iletişim ve haberleşme sağlamalarını kolaylaştırmak amacıyla çeşitli gruplar kurulmaktadır. Ancak kurulan sosyal medya grupları, aynı zamanda, kişilerin bir anda galeyana gelme olasılığını arttırmaktadır. Maalesef ki, sosyal medyadaki haberlerin doğruluğu teyit edilmeden, yapılan eylemlerin olası sonuçları düşünülmeden, tez canlılıkla harekete geçilerek başkalarının mağduriyetine sebep olunan durumlara da sıklıkla rastlanmaktadır. Bu nedenle, şişirme haber diye nitelendirebileceğimiz haberler kişiler arasında hızlı bir şekilde yayılmakla kalmayıp, fiili olarak da insanları meydanlara dökmeye yeterlidir. Özellikle halkın hassas olduğu konularda, insanları sokağa dökecek nitelikte paylaşımlar yapılması, gerçek olmayan görüntü veya videoların internet ortamında yayılması, halkı bir anda hareketlendirebilmektedir. Bu gibi hallerde kamu düzeni açısından açık ve yakın tehlikenin ortaya çıkması muhtemel olduğundan, konusu suç niteliğindeki içeriğin paylaşılması somut olay kapsamında suç teşkil edebilmektedir.
Diğer taraftan, sosyal medya üzerinden suçu ve suçluyu övecek tarzda paylaşımlar yapılması mevzuatımızda cezalandırılması gereken ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmiştir.
Konuya ilişkin detaylı bilgi almak için İnternet Yoluyla Suçu ve Suçluyu Övme Suçu yazımızı inceleyebilirsiniz.