Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, aile birliği görevlerinin ihlaline neden olacak şekilde kumar oynanması, boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir. Eşlerden birinin kumar bağımlısı olması, yahut bağımlılık düzeyinde olmamakla beraber çok sık kumar veya at yarışı, bahis gibi şans oyunları oynaması, şiddetli geçimsizliğe neden olabilmektedir. Esasında kumar, ailenin ekonomik durumunu tehlikeye düşüren bir alışkanlığa dönüşebilmektedir. Kumarın, çoğunlukla maddi külfete neden olması nedeniyle, kumar oynayan eşin, diğer eş ve aile bireyleri üzerinde ekonomik bir şiddet uyguladığını söylemek bile mümkündür. Şu halde, eşin çok sık kumar oynaması, bir boşanma sebebi olarak kabul edilebilir.
Yazı İçeriği
1. Kumar Bağımlılığı Nedeniyle Boşanma Davası
2. Kumar Bağımlılığının İspatı
3. Birlik Görevlerinin İhmal Edilmesi
4. Kumar Bağımlısı Eşin Kusuru
5. Kumar Bağımlılığı Nedeniyle Nafaka Talebi
6. Kumar Bağımlılığı Nedeniyle Maddi Tazminat
7. Kumar Bağımlılığı Nedeniyle Manevi Tazminat
8. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Süreklilik arz edecek biçimde, at yarışı, bahis veya şans oyunları oynanması, kumar bağımlılığı olarak değerlendirilebilir. Esasen, internet üzerinden oynanan şans oyunlarının da bu kapsamda kabul edilmesi mümkündür. Eşlerden birinin bağımlılık derecesinde kumar oynaması halinde, evlilik birliğinin devamı, maddi ve manevi anlamda olumsuz etkilenmektedir. Bu noktada, eşlerden birinin kumar bağımlısı olması, diğer bazı şartların da varlığı halinde, boşanma sebebi olarak değerlendirilebilmektedir.
1. Kumar Bağımlılığı Nedeniyle Boşanma Davası
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında, alkol bağımlılığı ve uyuşturucu bağımlılığı gibi kumarbazlığın da, “evlilik birliğinin temelden sarsılması” nedeniyle boşanmaya gerekçe olabileceğini görmekteyiz. Bu noktada, kumar bağımlılığının boşanma sebebi olarak değerlendirilebilmesi için, mahkeme önünde ispatlanması gereken iki husus bulunmaktadır. Bunlardan ilki, eşlerden birinin, bağımlılık derecesinde kumar oynadığının delilleriyle beraber dosyaya sunulmasıdır. Gerekçeleriyle ortaya konması beklenen diğer husus ise, eşlerden birinin kumara olan düşkünlüğü yüzünden evlilik birliği içindeki görevlerini ihlal ediyor oluşudur. O halde, kumarbaz olan eş aynı zamanda evlilik birliğinin getirdiği yükümlükleri de ihlal ediyorsa, Türk Medeni Kanunu m.166’da yer alan “evlilik birliğinin sarsılması” nedeniyle boşanmaya hükmedilebilecektir.
2. Kumar Bağımlılığının İspatı
Eşlerden birinin kumara olan düşkünlüğü nedeniyle açılan boşanma davalarında, eşin kumar oynadığının ispatlanması oldukça önemlidir. Konuya ilişkin Yargıtay’ın eski tarihli kararlarında, kumar oynandığının kanıtlanması bakımından, yalnızca tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulamayacağı ifade edilmekteydi. Neyse ki bu karardan dönülmüş ve artık her türlü hukuka uygun delille bu durumun kanıtlanabileceğine kanaat getirilmiştir. Nitekim güncel nitelikli bir kararda, yalnızca akrabalardan oluşan tanıkların beyanlarının dahi hükme esas alınabileceği ifade etmektedir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin 2016/ 24252 E., 2018 / 2279 K. sayılı 20.02.2018 tarihli ilamı:
“Mahkemece, davacı tanıklarının akraba olması, tanık …’in davacının kardeşi, tanık …’nin davacının annesi, tanık …’in de davacının babası olduğu bu nedenle beyanlarının tarafsız olmayacağı gerekçesiyle davacı kadının boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (HMK m.255). Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanı değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. O halde, davalının kumar oynağını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini beyan eden ve olaylara tanıklık eden …, … ve …’in tanıklığına değer verilerek, boşanmaya karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.”
3. Birlik Görevlerinin İhmal Edilmesi
Önemle belirtmek gerekir ki, kumar ya da şans oyunlarının oynanması tek başına boşanma sebebi olarak değerlendirilemeyecektir. Aksi takdirde, süreklilik arz etmeyen basit şans oyunlarının dahi boşanmaya konu edilebileceği anlamına gelecektir ki, bu durum, aile birliğinin korunması hususuna son derece terstir. Kumar ya da şans oyunları gerekçe gösterilerek boşanmaya karar verilebilmesi için, eşlerden birinin bu kötü alışkanlıkları yüzünden evlilik birliğinin temelden sarsılmış olması aranır. Ki zaten, kumar alışkanlığı, çoğu zaman beraberinde; alkol bağımlılığı, şiddet, sorumsuzluk, saldırganlık gibi halleri de getirmektedir. Bu uygunsuz davranışların, diğer eş açısından, evliliğin sürdürülebilmesini oldukça güç kılacağı açıktır. Bu noktada, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına bakıldığında; boşanma kararı verilebilmesi için kumar oynayan eşin evlilik birliğinin getirdiği görevlerini ihlal ediyor olması şartının aradığı görülmektedir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin 2018/ 3192 E. 2019 / 7665 K. sayılı 25.06.2019 tarihli ilamı:
“Toplanan delillerle davalı erkeğin kumar alışkanlığının bulunduğu, kumar alışkanlığı sebebiyle birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde (TMK m.166/1) yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.”
4. Kumar Bağımlısı Eşin Kusuru
Çoğu zaman kumar alışkanlığı olan ve bu nedenle evliliğin getirdiği yükümlülükleri yerine getirmeyen eşin boşanmada kusurlu olduğu tartışmasızdır. Hatta birçok durumda, bu eşin tam kusurlu olduğuna kanaat getirilir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin 2016/ 11477 E. 2018 / 1868 K. 13.02.2018 tarihli ilamı:
“2-Mahkemece davacı kadın daha fazla kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin iddia ve kumar sebebiyle aşırı borçlandığı, faturaları ödemediği böylelikle birlik görevlerini ihmal ettiği ve aileyi ekonomik yönden zorluğa düşürdüğü, buna karşın davacı kadının eşine sarfettiği hakaret içerikli sözlerin tepki niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Kadının bu davranışı kadına kusur olarak yüklenemeyeceği gibi kadının boşanmayı gerektirir başkaca bir kusurlu davranışının varlığı da kanıtlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek tam kusurludur. Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadının maddi tazminat talebinin reddedilmesi doğru değildir.”
5. Kumar Bağımlılığı Nedeniyle Nafaka Talebi
Diğer eşe nazaran daha kusurlu olmaması şartıyla, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan eş lehine süresiz nafakaya hükmedilebilir. Yani, diğer eş, zina gibi başka nedenlerle kumar oynayan eşten daha kusurlu değilse, yoksulluk nafakası talep edebilir. Davanın sonucunda, eşlerin boşanmalarına karar verilirse, velayeti alamayan eşin müşterek çocuklar üzerindeki bakım yükümlülüğü devam edeceğinden, iştirak nafakasına da hükmedilebilecektir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/ 16905 E. 2018 / 5590 K. sayılı, 25.04.2018 tarihli ilamı:
“… yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı kadının mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davalı erkeğin de eşine sürekli hakaret ettiği, şans oyunları oynamak suretiyle birlik görevlerini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Bu hale göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı kadının tamamen kusurlu olarak kabul edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. …
… toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacının daha ağır kusurlu olmadığı ve onu yoksulluğa düşmekten kurtaracak yeterlilikte gelirinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.”
6. Kumar Bağımlılığı Nedeniyle Maddi Tazminat
Kumar bağımlılığı ve beraberindeki olumsuzluklar nedeniyle boşanma kararı verilirse, diğer eşin evlilik birliği sonlanmakla kalmayıp evlilik birliğinden ötürü var olan veya beklenen menfaatleri de zedelenmektedir. Bu noktada, diğer eş, boşanmada kusursuz yahut daha az kusurluysa ve boşanma davasını açarken talep ettiyse, lehine maddi tazminata hükmedilebilir.
T.C. Yargıtay 2.Hukuk Dairesi Esas: 2012/ 6059 Karar: 2012 / 24073 Karar Tarihi: 09.10.2012
“Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, birlik görevlerini yerine getirmeyen, evine icra gelmesine sebep olan, müşterek çocuğun sünnet düğününe katılmayan ve evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerinin yerine getirilmesini zorlaştıracak şekilde şans oyunları ile at yarışları oynayan davalı koca boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurludur. Davacı kadının ise kusurlu bir davranışı kanıtlanamamıştır. Boşanmada maddi tazminat, boşanma nedeniyle zedelenen mevcut veya beklenen menfaatin karşılığıdır. Davacı eş boşanmakla en azından eşinin desteğini yitirdiğinden menfaati zedelenmiş kabul edilmelidir. Yukarıda açıklanan davalı kocanın boşanmaya neden olan olaylarının bir bölümü nedeniyle davacı kadının kişilik hakları saldırıya uğramıştır. Bu durumda; davacı kadın yararına hem maddi (TMK. md. 174/1), hem de manevi (TMK. md. 174/2) tazminat koşulları oluştuğu halde; mahkemece bu taleplerin yetersiz gerekçeyle reddi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir.”
7. Kumar Bağımlılığı Nedeniyle Manevi Tazminat
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat talep edebilir. Bir görüşe göre at yarışı, bahis veya şans oyunları gibi kumar oyunlarının oynanması, tek başına kişilik haklarının zedelenmesine sebep olmayacağından, manevi tazminata doğrudan hükmedilemeyecektir. Ancak, bu görüşe göre kumar bağımlılığının beraberinde getirdiği alkol bağımlılığı, şiddet, hakaret ve sadakat yükümlülüğünün ihlali gibi davranışlar, kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilebilir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin 2021/ 583 E. 2021 / 1940 K. 04.03.2021 tarihli ilamı:
“Bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen davalı erkeğin, alkol alarak sürekli sarhoş olduğu, taşkınlık çıkardığı, kumar oynadığı, evde devamlı kavga ve tartışmaların olduğu şeklindeki boşanmaya sebep olan tüm kusurlu davranışları aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Öyleyse, davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesi koşulları oluşmuş olup, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu isteğin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.”
8. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Evliliğin temelden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında da özel boşanma sebebi olan haysiyetsiz yaşam sürme nedeniyle açılan boşanma davasında da görevli mahkeme aile mahkemesidir. Dolayısıyla, eşlerden birinin alkol bağımlılığının evlilik birliğini temelden sarstığı iddiasıyla açılacak boşanma davalarında, görevli mahkeme, aile mahkemesidir.
Diğer taraftan, boşanma davasının nasıl açılacağına ilişkin detaylara buradan ulaşabilirsiniz.