Türk Medeni Kanunu’nda (TMK), kumar bağımlılığını özel bir boşanma sebebi olarak doğrudan düzenlenmemiştir. Ancak, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile, aile birliği görevlerinin ihlaline neden olacak şekilde kumar oynanması boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir. Zira eşlerden birinin kumar bağımlısı olması yahut bağımlılık düzeyinde olmamakla beraber çok sık kumar veya at yarışı, bahis gibi şans oyunu oynaması eşler arasından şiddetli geçimsizliğe neden olarak “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” (TMK m. 166) kapsamında boşanma gerekçesi kabul edilebilmektedir.
Esasında kumar, ailenin ekonomik durumunu tehlikeye düşüren bir alışkanlığa dönüşebilmektedir. Kumarın, çoğunlukla maddi külfete neden olması nedeniyle, kumar oynayan eşin, diğer eş ve aile bireyleri üzerinde ekonomik bir şiddet uyguladığını söylemek bile mümkündür. Şu halde, eşlerden birinin kumar bağımlısı olması evlilik birliğinin devamını, maddi ve manevi olumsuz etkilediğinden diğer bazı şartların da varlığı halinde, boşanma sebebi olarak değerlendirilebilmektedir.
Bu yazıda, kumar bağımlığının evlilik birliği üzerindeki etkilerini, hukuki açıdan boşanma sebebi olarak nasıl değerlendirildiğini ve mahkemelerin bu tür davalarda nasıl kararlar verdiğini detaylı şekilde ele alacağız.
Yazı İçeriği
1. Kumar Bağımlılığı Nedeniyle Boşanma Davası
Kumar bağımlılığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olabilen ciddi sorunlardan biridir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, eşlerden birinin kumar bağımlısı olması, boşanma davasında geçerli bir gerekçe olarak ileri sürülebilmektedir. Ancak, kumar bağımlılığının boşanma sebebi olarak değerlendirilebilmesi için mahkeme önünde ispatlanması gereken iki temel husus bulunmaktadır:
Eşlerden birinin kumar oynama alışkanlığının bağımlılık derecesine ulaşmış olması.
Bu bağımlılığın, evlilik birliği içindeki yükümlülüklerin ihlal edilmesine neden olması.
1.1. Hukuki Gerekçe
Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılabileceğini düzenlemektedir. Kumar bağımlılığı, evlilik birliğinde ciddi sorunlara yol açarak eşin sorumluluklarını yerine getirmemesine, aile içi ilgisizliğe ve ekonomik sıkıntılara sebep oluyorsa, bu durum boşanma sebebi olarak değerlendirilebilir.
Bu nedenle, kumar bağımlısı olan eşin aynı zamanda evlilik birliğinin getirdiği yükümlülükleri de ihlal etmesi halinde, mahkeme Türk Medeni Kanunu m.166 kapsamında “evlilik birliğinin sarsılması” gerekçesiyle boşanma kararı verebilir.
Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması) başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
1.2. Kumar Bağımlısı Eşin Kusuru
Boşanma davalarında kusur tespiti, tazminat, nafaka ve velayet gibi konular açısından büyük önem taşımaktadır. Kumar bağımlılığı nedeniyle evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyen eş, mahkemeler tarafından genellikle ağır kusurlu veya tam kusurlu kabul edilmektedir.
Özellikle, kumar bağımlısı eşin aile bütçesine zarar vermesi, ekonomik sorunlara yol açması ve sorumluluklarını ihmal etmesi, onun boşanma davasında ağır kusurlu sayılmasına neden olabilir.
2. Kumar Bağımlılığı Nedeniyle Boşanma Davası Şartları
Kumar bağımlılığı, eşler arasındaki güven, saygı ve huzuru zedeleyen önemli bir faktördür. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi kapsamında, kumar bağımlılığı nedeniyle evlilik birliği temelinden sarsılmışsa, boşanma davası açılabilir. Ancak, mahkemenin boşanma kararı verebilmesi için belirli şartların sağlanması gerekir. Bunlardan en önemlisi, bağımlılığın sürekli bir hale gelmesi ve evlilik üzerinde ciddi olumsuz etkiler bırakmasıdır.
2.1. Kumar Oynamanın Sürekli ve Alışkanlık Haline Gelmiş Olması
Boşanma davasında kumar bağımlılığının gerekçe olarak kabul edilebilmesi için, kumar oynamanın tek seferlik bir durum olmaması, kişinin alışkanlığı haline gelmesi ve bu alışkanlığını bırakamaması gerekmektedir. Yargıtay kararlarına göre, eşin tek seferlik kumar oynaması tek başına boşanma sebebi olarak kabul edilmemektedir. Ancak eşin kumar oynaması:
- Sürekli hale gelmişse,
- Aile ekonomisini olumsuz etkiliyorsa,
- Kişinin günlük yaşantısını ve sorumluluklarını yerine getirmesini engelliyorsa,
- Aile içi huzuru ve güvenliği tehdit ediyorsa,
- Tedavi olmayı reddediyorsa,
Mahkeme tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına dair önemli bir gösterge olarak kabul edilir. Bu nedenle, bağımlılığın geçici olmadığı ve boşanmaya sebep olabileceği kabul edilecektir.
2.2. Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması
Kumar ya da şans oyunları gerekçe gösterilerek boşanmaya karar verilebilmesi için, eşlerden birinin bu kötü alışkanlıkları yüzünden evlilik birliğinin temelden sarsılmış olması aranır. Ki zaten, kumar alışkanlığı, çoğu zaman beraberinde; alkol bağımlılığı, şiddet, sorumsuzluk, saldırganlık gibi halleri de getirmektedir. Bu uygunsuz davranışların, diğer eş açısından, evliliğin sürdürülebilmesini oldukça güç kılacağı açıktır. Bu noktada, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına bakıldığında; boşanma kararı verilebilmesi için kumar oynayan eşin evlilik birliğinin getirdiği görevlerini ihlal ediyor olması şartının aradığı görülmektedir.
Mahkemeler, kumar bağımlılığı nedeniyle evlilik birliğinin sarsıldığını değerlendirmek için şu hususları dikkate alır:
- Kumar oynanması nedeniyle ekonomik sıkıntıların ortaya çıkması,
- Kumar bağımlılığı nedeniyle aile içinde şiddet, hakaret veya ilgisizlik yaşanması,
- Bağımlı eşin aile bireylerine karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi,
- Kumar oynamanın, evlilik birliğinde güven kaybına neden olması.
Mahkeme, evliliğin taraflardan biri için çekilmez hale gelip gelmediğini değerlendirirken, tanık beyanları, aile içi şiddet kayıtları, bağımlı eşin banka hesap dökümü gibi delilleri inceleyebilir. Bu tür kanıtlar, bağımlılığın evlilik üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koyarak boşanma kararına temel oluşturabilir.
2.3. Bağımlılığın Evlilik Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Kumar bağımlılığı, yalnızca bağımlı olan kişinin değil, tüm aile bireylerinin yaşamını olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu bağımlılığın evlilik üzerindeki en yaygın olumsuz etkileri şunlardır:
- Maddi sıkıntılar: Kumar bağımlısı eşin ailenin ekonomik kaynaklarını oynadığı oyunlara harcaması, kumar oyunu oynamak için gereken malvarlığını borçlanarak elde etmesi, maddi yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya bağımlı eşin iş kaybı yaşaması maddi sıkıntıları beraberinde getirebilir.
- Şiddet ve saldırganlık: Kumar bağımlısı olan eş, kumar oynamak için gereken kaynağı sağlamak adına diğer eşten para isteyebilir ve isteği yerine getirilmediği durumda ya da oynadığı oyunda kaybettiği takdirde yaşadığı öfke ile eşe veya çocuklara yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet gösterebilir.
- İlgisizlik ve sorumsuzluk: Bağımlı eş, aile içindeki sorumluluklarını ihmal edebilir, çocuklarına ve eşine karşı ilgisiz kalabilir.
- Aile içi huzurun bozulması: Sürekli tartışmalar, güvensizlik ve psikolojik baskılar nedeniyle evlilik huzursuz bir hale gelebilir.
Bu olumsuz etkiler göz önüne alındığında, kumar bağımlılığı nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılması ve boşanma kararının verilmesi hukuken mümkün hale gelmektedir.
3. Kumar Bağımlılığının İspatı
Eşlerden birinin kumara olan düşkünlüğü nedeniyle açılan boşanma davalarında, eşin sürekli olarak kumar oynadığı, kumar bağımlılığı olduğu ve bağımlılığın evlilik birliğini çekilmez hale getirildiği hususlarının ispatlanması oldukça önemlidir.
Bu durumda kumar bağımlılığını ispat etmek için kullanılabilecek deliller şunlardır:
- Tanık beyanları: Aile bireyleri, komşular, iş arkadaşları veya yakın çevre, bağımlılığın evlilik üzerindeki etkilerini tanıklık ederek anlatabilir.
- Sağlık raporları: Eşin kumar oynamayı bırakamadığına ilişkin psikolojik değerlendirme raporları veya bağımlılık tedavisi görmesi halinde bu süreçle ilgili belgeler.
- Polis veya karakol tutanakları: Kumar bağımlılığı nedeniyle yaşanan aile içi şiddet, taşkınlık veya güvenlik güçlerinin müdahale ettiği olaylar varsa, bunlarla ilgili tutanaklar mahkemeye sunulabilir.
- Mesleki veya sosyal sorunlara dair kayıtlar: Eşin bağımlılığı nedeniyle yaşanan ekonomik sıkıntılara dair kanıtlar.
- Mesajlar ve yazılı deliller: Bağımlı eşin alkol nedeniyle aile içinde sorun yaşadığını gösteren mesajlar, e-postalar veya kumar oynamak için sitelere yaptığı ödemelere ilişkin banka dekontları da kanıt olarak sunulabilir.
Mahkemeye sunulan bu deliller, kumar bağımlılığının sürekliliğini ve evlilik üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koyarak, boşanma kararının verilmesini kolaylaştıracaktır.
4. Kumar Bağımlılığı Nedeniyle Boşanma Davasında Velayet
Boşanma davalarında velayet konusunda temel ilke, çocuğun üstün yararının gözetilmesidir. Mahkeme, velayet kararını belirlerken ebeveynlerin çocuğa karşı sorumluluklarını ne ölçüde yerine getirebileceğini değerlendirir. Kumar bağımlılığı, velayet hakkı açısından önemli bir kriter olup, bağımlı ebeveynin çocuğun bakımını üstlenme yetisini olumsuz etkileyebilir.
4.1. Kumar Bağımlılığı Velayet Kararını Nasıl Etkiler?
Mahkeme, çocuğun velayetini belirlerken şu hususları dikkate alır:
- Bağımlılığın derecesi: Eş tarafından kumarın tek seferlik mi yoksa sürekli olarak mı oynandığı araştırılır. Sürekli olarak kumar oynanması velayet hakkını olumsuz etkileyebilir.
- Çocuğun güvenliği: Bağımlı ebeveynin, kumar oynarken kaybettiği durumda yaşadığı buhran ve öfkenin etkisiyle çocuğun fiziksel ve psikolojik güvenliğini riske atıp atmadığı değerlendirilir.
- Bakım ve gözetim yeterliliği: Kumar bağımlılığı nedeniyle ebeveynin çocuğun temel ihtiyaçlarını (beslenme, eğitim, sağlık vb.) karşılamada yetersiz kalması velayet kararında etkili olabilir.
- Mahkeme raporları ve bilirkişi incelemesi: Gerekirse uzman raporları, psikolojik değerlendirmeler ve sosyal hizmet incelemeleriyle bağımlılığın velayet hakkına etkisi değerlendirilir.
4.2. Kumar Bağımlısı Ebeveynin Velayet Hakkı Reddedilebilir mi?
Eğer bağımlı ebeveynin çocuğun fiziksel, ruhsal veya eğitsel gelişimine zarar vereceği tespit edilirse, mahkeme velayet hakkını diğer eşe verebilir. Ayrıca, velayeti alamayan ebeveyne kısıtlı görüş hakkı (kontrollü veya belirli süreli görüşme) tanınabilir. Bazı durumlarda, kumar bağımlılığı nedeniyle ebeveynin çocuğa zarar verme ihtimali varsa, mahkeme bağımlı ebeveynin çocuğu görme hakkını tamamen kaldırabilir.
4.3. Velayet Sonrasında Kumar Bağımlılığı Devam Ederse Ne Olur?
Eğer velayet sahibi ebeveynin kumar bağımlılığı devam eder ve çocuğun sağlığı, eğitimi veya genel refahı olumsuz etkilenirse, diğer ebeveyn velayet değişikliği için mahkemeye başvurabilir. Mahkeme, çocuğun güvenliği için gerekli gördüğü takdirde velayet hakkını yeniden değerlendirerek değiştirebilir.
Sonuç olarak, kumar bağımlılığı boşanma davalarında velayet kararında önemli bir faktördür ve çocuğun güvenliği, sağlığı ve gelişimi ön planda tutularak değerlendirilir.
5. Kumar Bağımlılığı Nedeniyle Boşanma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Kumar bağımlılığı nedeniyle açılan boşanma davalarında görevli ve yetkili mahkeme, Türk Medeni Kanunu’nun 168. maddesi uyarınca belirlenir.
Görevli Mahkeme: Kumar bağımlılığına dayalı boşanma davalarına Aile Mahkemeleri bakmakla görevlidir. Eğer davanın açılacağı yerde Aile Mahkemesi bulunmuyorsa, Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.
Yetkili Mahkeme: Türk Medeni Kanunu’nun 168. maddesine göre, kumar bağımlılığı nedeniyle açılacak boşanma davalarında yetkili mahkeme şunlardır:
- Eşlerden birinin yerleşim yeri (ikametgah) Aile Mahkemesi,
- Eşlerin son defa en az 6 ay boyunca birlikte yaşadıkları yer Aile Mahkemesi.
Boşanma davasını açacak eş, bu iki yetkili mahkemeden herhangi birinde davasını açabilir.