7315 Sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’nda ilk defa veya yeniden memuriyete yahut kamu görevine atanacaklar hakkında arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre memur veya kamu görevlisi olacak kişilerin atamaya ilişkin şartlara ek olarak arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması formunda çıkan sonucunun da olumsuz olmaması gerekmektedir. Ancak olumsuz güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması kararı tarafsız, objektif ve kanunda öngörülen usullere uygun verilmedir.
- Olumsuz Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Hakkında Hukuki Düzenleme
- Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Nedir?
- Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kimler Hakkında Yapılır?
- Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasını Yapacak Birimler ile Değerlendirme Komisyonu
- Olumsuz Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasına Karşı Dava Yolu
- Sıkça Sorulan Sorular
Tüm idari işlemlerde olduğu gibi güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması işleminde de kamunun kendisine tanınan takdir yetkisini hukuka ve kamu yararına uygun kullanma zorunluluğu vardır. Aksi halde olumsuz güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sebebiyle atamanın iptaline veya memuriyetle ilişiğin kesilmesine yönelik karar hukuka aykırı olacak ve İdare Mahkemesi’nde iptal edilebilecektir.
1. Olumsuz Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Hukuki Düzenleme
2016 yılında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na eklenen ek maddeyle devlet memurluğuna alınacaklarda aranan genel şartlara “Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” şartı eklenmişti. Ancak bu hüküm Anayasa Mahkemesi tarafından hukuka aykırı olması sebebiyle iptal edilmiştir. Bunun üzerine 07.04.2021 tarihli ve 7315 Sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeleri ve işbu araştırmanın kimler hakkında yapılacağını açıkça düzenlemektedir. Keza, araştırma konusu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğu, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağı, hangi mercilerin soruşturma ve araştırma yapacağı da bu kanunla netlik kazanmıştır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında elde edilen bilgileri karara bağlayacak olan Değerlendirme Komisyonuna ilişkin detaylarla toplanan verilerin güvenliği, saklanma ve silinme süreleri de burada düzenlenmiştir.
2. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Nedir?
Arşiv Araştırması herhangi bir kişinin resmi kayıtların incelenmesi olup arşiv araştırması formunda belirlenen hususlara ilişkin somut belgeler üzerinden ilerleyen bir araştırmadır. Arşiv araştırması;
- Kişinin adli sicil kaydının,
- Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından hâlen aranıp aranmadığının,
- Kişi hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının,
- Kişi hakkında kesinleşmiş mahkeme kararları yahut devam eden veya sonuçlanmış olan soruşturma ya da kovuşturmalar kapsamındaki olguların,
- Hakkında kamu görevinden çıkarılma ya da kesinleşmiş memurluktan çıkarma cezası olup olmadığının
mevcut kayıtlardan tespit edilmesinden ibarettir.
Güvenlik soruşturmasında ise sadece güvenlik soruşturması formunda yer verilen hususlara ilişkin somut veriler değil değerlendirmeler de yer almaktadır. 7315 Sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’nun 5. maddesine göre güvenlik soruşturması;
- Görevin gerektirdiği niteliklerle ilgili kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerindeki olgusal verilerinin,
- Yabancı devlet kurumları ve yabancılarla ilişiğinin,
- Terör örgütleri veya suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle eylem birliği, irtibat ve iltisak içinde olup olmadığının
mevcut kayıtlardan ve kişinin görevine yansıyacak hususların denetime elverişli olacak yöntemlerle yerinden araştırılmak suretiyle tespit edilmesidir.
Görüleceği üzere hem arşiv araştırması hem de güvenlik soruşturmasının hangi bilgiler kullanılarak yapılacağı açıkça kanunda düzenlenmiştir. Bu bilgiler dışına çıkılarak olumsuz güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kararı verilmesinin hukuka aykırı olacağı tartışmasızdır. Ancak kimi durumlarda, kanunda belirtilen hususlara ilişkin ulaşılan bilgiler nihayetinde, aday memurun güvenlik soruşturması olumsuz olsa dahi verilecek karar yine de hukuka aykırı olabilmektedir. Zira güvenlik soruşturması, içerdiği tüm unsurlar birlikte değerlendirildiğinde, kişilerin, bir kamu hakkını kullanmasının ‘sakıncalı’ olup olmadığını saptamak amacıyla başvurulan bir araçtır. Neyin sakıncalı/sakıncasız olduğunun tespiti; yansızlık, objektiflik, ideolojik tarafsızlık, hukuka bağlılık ve çoğulculuk gibi, demokratik devletin temel varsayımlarıyla çelişen ve sakıncalı nitelikte bulunanları ‘dışlamak’ anlamına gelmektedir.
3. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kimler Hakkında Yapılır?
657 Sayılı kanunun, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına ilişkin hükmünün iptal edilme gerekçesi, ilk defa veya yeniden memuriyete yahut kamu görevine atanacak tüm kişileri kapsamasıdır. Anayasa Mahkemesinin ilgili mevzuat düzenlemesini iptal ilişkin kararda, tüm kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamına dahil edilmesi Anayasaya aykırı bulunmuştur. Sonradan yürürlüğe giren 7315 Sayılı kanunun Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’ndaysa, atanacak belli başlı bazı kişiler için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması şartı getirilmiştir. Buna göre arşiv araştırması;
- Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli,
- Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel,
- Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışacak öğretmenler,
- Üst kademe kamu yöneticileri,
- Özel kanunları uyarınca güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına tabi tutulan kişiler,
- Milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis, hizmetlerde statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın istihdam edilenler,
- Kurum ve kuruluşlarda, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları hâlinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimlerde çalıştırılacak kamu personeli
hakkında sadece ilk defa veya yeniden memuriyete yahut kamu görevine atama sırasında yapılacaktır.
4. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasını Yapacak Birimler ile Değerlendirme Komisyonu
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması; Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahalli mülki idare amirlikleri tarafından yapılır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler, bakanlıklardan, kamu kurum ve kuruluşlarının arşivlerinden, elektronik bilgi işlem merkezlerinden gerekli bilgileri, belgeleri, kararları ve kayıtları alabilirler. Ancak bu yetkileri, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında kendilerine iletilen taleple sınırlıdır.
Yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda elde edilen verilerin değerlendirilmesi, kanunun 7. maddesine göre oluşturulmuş Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılır. Değerlendirme Komisyonu; MİT Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahalli mülki idare amirlikler tarafından iletilen verilere ilişkin nesnel ve gerekçeli değerlendirmeler yaparak atamaya yetkili amire sunar. Değerlendirme Komisyonunun bu değerlendirme sonucunu yazılı olarak sunması zorunludur. Atamaya yetkili amir ise bu değerlendirmeleri nazara alarak atama veya atamama yönünde karar verir.
5. Olumsuz Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasına Karşı Dava Yolu
Gizli olmaları nedeniyle, kişilerin kendileriyle ilgili güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması değerlendirme sonucuna karşı bağımsız olarak dava açabilmeleri oldukça düşük bir olasılıktır. Kişiler, çoğunlukla, atanmama kararı nedeniyle, olumsuz güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasından haberdar olur.
Güvenlik soruşturmalarının olumsuz olduğuna ilişkin kararlar ve bunun da kaynakları arasında yer alan fişlemeler, idarenin kamu gücüne dayalı olarak tek yanlı tesis edilen ve hukuk düzeninde sonuç doğuran işlemlerdendir. Bu kararlar, aday memurun menfaatini ihlal eden ‘etkili hazırlık işlemleri’ niteliğindedirler. Bu sebepten ötürü de usul ve şartlara tabi olarak iptal davasına konu edilebilirler. İdari işlemlere itiraz ve idari işlemlerin iptaline ilişkin detaylı bilgi için “İdari İşlemlere İtiraz ve İptal Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz geldiği için atanamayanlar, asli memurluğa atanamayanlar veyahut memuriyetle ilişiğin kesilenler, kanuni süresi içinde iptal davası açabilirler. Dava açma süresi, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün ile sınırlıdır.
Diğer taraftan, memuriyetle ilişiğin kesilmesiyle tekrar memuriyete atanma arasında geçen sürede alınamayan maaş ve diğer haklar gibi uğranılan zararların tazmini tam yargı davasıyla talep edilebilir. Bu dava türüne ilişkin detaylı bilgi için “İdari İşlemin İptali Davası Sonrası Açılacak Tazminat (Tam Yargı) Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Konumuzla ilgili olaraksa, memuriyetle ilişiği kesilen aday memurların hem iptal davası hem de tam yargı davası açma hakları olup bunlar 3 farklı şekilde ikame edebilirler;
İlk ihtimal olarak, memuriyetle ilişikleri kesilmek suretiyle hakları ihlal edilen kişiler, buna sebep olan idari işlem dolayısıyla doğrudan doğruya tam yargı davası açabilirler.
İkinci ihtimal olarak, hem haklarını ihlal eden kararın iptalini hem de uğradıkları zararın tazminini aynı davada talep edebilir, iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilirler.
Son ihtimal olarak ise, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, iptal edilen karar dolayısıyla uğradıkları zararın tazminini tam yargı davasına konu edebilirler. Bu ihtimalde tam yargı davası açma süresi, iptal kararının tebliğinden veya işlemin icrası sebebiyle doğan zararlar söz konusuysa bahse konu icra tarihinden itibaren 60 gündür.
Ayrıca, memurlar ya da kamu görevlileri, bu yazımızda örneklendirildiği gibi çeşitli suretlerde, görevlerinden ihraç edilebilmektedir. Verilen bu kararın hukuka aykırı olduğunu düşünen ilgili kişinin “Göreve Dönme Talebinin Reddi Kararına İtiraz ve İptal Davası” açma hakkı mevcuttur.
6. Sıkça Sorulan Sorular
Türk Hukuku, tarafların mahkemelerde kendilerini bizzat savunmalarına ve temsil etmesine imkan tanımakta olup, tarafların mahkemelerde temsil edilmek için avukat tutması, bazı istisnalar dışında zorunlu değildir. Bu kapsamda İdare Mahkemelerinde de idare hukuku avukatı tutma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ancak İdare Hukuku mevzuatının karmaşık yapısı, İdari Yargılama Usul Kanununda yer alan sürelerin kesin ve kısa oluşu gibi nedenlerle, dava sürecinin hukukçu olmayan kişiler tarafından yürütülmesi halinde, gerek şekil, gerekse de esas açısından telafisi mümkün olmayan hatalı işlemler yapılabilir. Son derece ayrıntılı düzenlemeler içeren idari yargı sürecinde hak kaybına uğranılmaması için, herhangi bir işlem yapılmadan önce “İdare Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.
Güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğuna dair karar, bir idari işlemdir. Dolayısıyla idari işlemlerde gidilebilecek alternatif yol olan itiraz prosedürünün işbu idari işlemde de işletilmesi mümkün olabilecektir. Bu kapsamda güvenlik soruşturmasını olumsuz neticelendiren idareye, kararın ilgilisine tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde verilecek bir dilekçe ile itiraz etmek mümkün olabilecektir.
Güvenlik soruşturmasının olumsuz neticelendirilmesi idari işlemine karşı itiraz prosedürünün işletilmesi zorunlu değildir. Kişi dilerse idareye itiraz etmeksizin doğrudan kararın tebliğinden 60 gün içerisinde İptal Davası açabilecektir. Ancak ilgili kişinin öncelikle itiraz etmesi halinde 60 günlük zamanaşımı süresi duracak ve idare tarafından itiraza cevap verilene veya her halükarda 30 gün sonunda dava açma zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlayacaktır.
Olumsuz güvenlik soruşturmasının İptali davasında görevli mahkeme İdare Mahkemesi, yetkili mahkeme ise işlemi tesis eden kurumun bağlı olduğu yer mahkemesidir.
Olumsuz Güvenlik Soruşturmasının İptali davasında, dava sonuçlanıncaya dek Yürütmenin Durdurulması kararının alınabilmesi mümkündür. Yürütmenin durdurulması kararının alınması ile hakkında olumsuz güvenlik soruşturması kararı verilen memurun ataması yapılabilecek ve dava sonuçlanana kadar kamu görevi yapabilecektir. Ancak unutulmamalıdır ki yürütmenin durdurulması, mahkeme yeni bir karar verinceye dek süren geçici bir tedbirdir. İdare Mahkemesi tarafından söz konusu idari işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için 2 şartın bir arada bulunması gerekmektedir. Bunlar; söz konusu idari işlemde açık hukuka aykırılık olması ve idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların doğacak olmasıdır.
Daha detaylı bilgi için Yürütmenin Durdurulması Kararı Nedir? isimli makalemizi inceleyebilirsiniz.
İdare Mahkemesinde açılmış olunan olumsuz güvenlik soruşturmasının iptali davasının aleyhe sonuçlanması halinde, ilgili kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Bölge İdare Mahkemesi’nde istinaf edilebilir. Bölge İdare Mahkemesi ilamının da yine tebliğden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay’da temyiz edilmesi mümkündür.
Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlı yayımlanmış olup, tüm hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir. İdare Hukuku mevzuatı ve özellikle de İdari Yargılama Usul Kanunu, diğer hukuk alanlarına nazaran daha ayrıntılı sayılabilecek kurallar içermekte olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, herhangi bir işlem yapılmadan önce “İdare Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.
merhaba , 2018 de güvenlik soruşturması sebebiyle atamam iptal edilmişti. Bölge idare mahkemesinde davayı kazanarak göreve iade edildim. 2020 Eylül’de göreve başladım. şuan mali ve özlük haklar için dava açacağız. geriye dönük özlük hakları verildiğinde geriye dönük hizmet puanı, çalışmadığım yıllar çalışmışım gibi ve sigortam da verilir mi?
Merhaba ben ilk etapta güvenlik soruşturmasından geçemedim davanın iptali için yürütmeyi durdurma talebinde bulundum aykırı bir durum olmadığından ara mahkeme de yürütme durduruldu. Göreve başladım ama şimdi tekrar yazı geldi ve red cevabi aldım. Sağlık personeli olarak görev yapıyorum tekrar işten çıkarırlar mı ? Bu durum da ne yapılması gerekiyor ?