Kamu hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi adına, özel mülkiyette bulunan bazı taşınmazların ilgili idareye tahsisi gerekebilmektedir. Anayasamızın “Kamulaştırma” başlıklı 46. maddesinde yer verildiği üzere, birtakım şartların varlığı halinde, malikinin rızası aranmaksızın, ilgili taşınmazın idare adına kamulaştırılması mümkün olabilmektedir. Bazen, idare, yükümlü olduğu usul ve esaslara uymaksızın, malikin taşınmazdaki mülkiyet hakkına kamulaştırmasız el atma yoluyla müdahalede bulunabilmektedir. Kamulaştırmasız fiili el atma ya da kamulaştırmasız hukuki el atma olarak görülebilen bu gibi durumlarda, malikin başvurabileceği bazı hukuki yollar söz konusu olabilmektedir.
Yazı İçeriği
- 1. Kamulaştırmasız El Atma Nedir?
- 2. Fiili El Atma ile Hukuki El Atma Arasındaki Fark Nedir?
- 3. Fiili El Atmadan Kaynaklanan Kamulaştırmasız El Atma
- 4. Hukuki El Atmadan Kaynaklanan Kamulaştırmasız El Atma
- 5. Kamulaştırmasız El Atmada Malikin Başvurabileceği Yollar Nedir?
- 6. Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
- 7. Kamulaştırmasız El Atma Davasında Zamanaşımı ve Süreler
- 8. Kamulaştırmasız El Atma ve Ecrimisil
Kural olarak hiçbir zamanaşımına veya hak düşürücü süreye tabi olmayan kamulaştırmasız el atma davalarında görevli ve yetkili mahkeme, kamulaştırmasız el atmanın türüne göre belirlenir. Kamulaştırmasız hukuki el atma davasının, idare mahkemelerinde açılması gerekirken, fiili el atmalara ilişkin davalarda görevli ve yetkili mahkeme, gayrimenkulün bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
1. Kamulaştırmasız El Atma Nedir?
Mevzuatımızda kamulaştırma işlemleri için izlenmesi gereken usul ve esaslar açıkça düzenlenmektedir. Kimi durumlarda, idare, bahse konu usul ve esaslara uymaksızın, bilhassa taşınmaz bedelinin nakden ve peşinen ödenmesi şartını yerine getirmeksizin, malikin mülkiyet hakkına müdahalede bulunulabilmektedir. Taşınmazların kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılması suretiyle vuku bulan mülkiyet hakkına müdahale hali, mevzuattaki idari süreç tamamlanmaksızın taşınmazlara fiilen el koyulması şeklinde olabilmektedir. Diğer taraftan, fiziken hiçbir müdahale olmamasına rağmen, malikin mülkiyet hakkını kullanmasına engel olacak şekilde hukuki müdahalelerle de, kamulaştırma yapılmaksızın taşınmaza el atılabilmektedir. İdarenin, usul ve mevzuata aykırı olarak malikin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kısıtlayan veya tamamen ortadan kaldıran bu müdahalesi, “kamulaştırmasız el atma” şeklinde tanımlanmaktadır.
2. Fiili El Atma ile Hukuki El Atma Arasındaki Fark Nedir?
Kamulaştırmasız el atma hususunda, hukuki yollara başvuru usul ve şartlarının doğru şekilde belirlenebilmesi için, bahse konu usulsüzlüğün doğru şekilde tespiti gerekir. Zira kamulaştırmasız el atma, taşınmaza fiili el atma olarak gerçekleşebileceği gibi, hukuki el atarak mülkiyet hakkına zarar vermek suretiyle de oluşabilir.
3. Fiili El Atmadan Kaynaklanan Kamulaştırmasız El Atma
Kamulaştırma işlemi yapılmaksızın veya kamulaştırmaya başlansa bile usule uygun şekilde tamamlanmaksızın, özel mülkiyete konu bazı taşınmazların tamamına veya bir kısmına idarece fiziken el konulabilmektedir. Başka bir deyişle, idarenin taşınmaz üzerinde fiilen tasarrufta bulunmak suretiyle malikin taşınmazı kullanmasına veya en azından mülkiyet hakkının sağladığı imkanlardan yararlanmasına engel olunabilmektedir. Bu gibi durumlarda fiili el atmadan kaynaklanan kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği söylenebilir.
4. Hukuki El Atmadan Kaynaklanan Kamulaştırmasız El Atma
Uygulamada sıkça görülen bir diğer durum ise, belediye tarafından yapılan imar planlarının fiiliyatta uygulamaya alınmaması ve malikin taşınmazdan yararlanmasına engel olunmasıdır. Bu durum hukuki el atma olarak değerlendirilmekte olup, kamulaştırmasız el atmanın varlığından söz edilebilir. Esasen, özel mülkiyette bulunan kimi taşınmazların, uygulama imar planlarıyla, kamu yararı gereği idarenin kullanımına ayrılması mümkündür. Ancak, Anayasal güvence altına alınmış mülkiyet hakkına müdahale anlamına gelen bu uygulama imar planlarının, yürürlük tarihinden itibaren 5 yıl içinde fiiliyata geçirilmelidir. Başka bir deyişle, hukuken el atılan taşınmazın, mevzuata uygun şekilde kamulaştırılarak, uygulama planına uygun şekilde kamusal alana çevrilmesi gerekir. Bedeli ödenmek kaydıyla kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmaması halinde ise, mülkiyet hakkının özüne dokunan müdahaleyi kaldıracak şekilde yeni bir imar planı değişikliği yapılması gerekir.
Keza, tapu kütüğündeki taşınmaz cinsinin değiştirilmesi suretiyle, malikin mülkiyet hakkına zarar verecek şekilde kamusal alana çevrilmesine rağmen, usul ve esaslara uygun işlemlerle kamulaştırma yapılmaması da el atmadır. Bu gibi suretlerde, ilgililerin taşınmaza ilişkin mülkiyet hakkına hukuki el atmayla müdahale edildiği kabul edilir.
Hukuki el atmadan kaynaklanan kamulaştırmasız el atma hususunda daha detaylı bilgi edinmek için “Kamulaştırmasız Hukuki El Atma” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
5. Kamulaştırmasız El Atmada Malikin Başvurabileceği Yollar Nedir?
Mevzuata uygun şekilde kamulaştırma işlemi yapılmaksızın taşınmazın tamamına ya da bir kısmına idare tarafından fiilen el atılan malikin başvurabileceği birtakım hukuki yollar vardır. Malik, “Kamulaştırmasız El Atma Davası”, “Tazminat Davası” veya “Bedel Davası” denilen bir dava açarak, kamulaştırmasız fiili el atılan kısma ilişkin bedelin belirlenerek, kendisine ödenmesini isteyebilir. Bu davayı açan malik, özel mülkiyetinde bulunan taşınmazın dava tarihindeki değerinin kendisine ödenmesini talep ederek taşınmazın mülkiyetini idareye devretmeyi kabul etmiş sayılır. Uygulamada sıklıkla başvurulan bu bedel tespit sürecine ilişkin usul ve esaslar, Kamulaştırma Kanunun geçici 6. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarıyla şekillenen uygulamada ise, bahse konu taşınmazın el atma tarihindeki özellikleri göz önünde bulundurularak dava tarihindeki değerinin malike ödenmesine karar verilmektedir.
Kamulaştırmasız el atma durumlarında bedel tespitini amaçlayan tazminat davalarının usul ve esaslarına ilişkin daha detaylı bilgi için “Kamulaştırmasız El Atmada Bedel Tespit Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Diğer taraftan, bu madde hükmüne uygun şekilde dava açılabilmesinin ön şartı olarak “uzlaşma” usulünün uygulanması gerekir. Kamulaştırma işlemlerinde uzlaşmanın usul ve şartlarına ilişkin daha detaylı bilgiye ulaşmak için “Kamulaştırmada İdare ile Uzlaşmak” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
İştirak halinde veya müşterek mülkiyette, paydaşların tek başına dava hakları vardır. Ancak açılan davanın neticesi, dava açmayan paydaşları etkilemeyecektir.
6. Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Mevzuatta yapılan son düzenlemeler ile, kamulaştırmasız el atma hususundaki davalarda hangi mahkemenin görevli olduğu netlik kazanmıştır. Yukarıda izah edilen hukuki el atma hali, bir nevi idari işlem olarak nitelendirilmektedir. Buna olup, hukuki el atmadan kaynaklanan kamulaştırmasız el atma davalarında, bahse konu idari işlemin iptali istemiyle idari yargıda dava açılması gerekmektedir.
Fiili el atmalara ilişkin davalarının ise, gayrimenkulün bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerekir.
7. Kamulaştırmasız El Atma Davasında Zamanaşımı ve Süreler
Kamulaştırma veya kamulaştırmasız el atma durumlarında, malikin özel mülkiyetinde bulunan taşınmaza idare tarafından müdahalede bulunmakta ve Anayasal güvence altına alınan mülkiyet hakkına zarar verilmektedir. İdare aleyhine tazminat veya el atmanın önlenmesi talebiyle başvurulabilecek hukuki yollar, temel hak ve özgürlüklerden olan mülkiyet hakkından kaynakladığı için, kural olarak süreye tabi değildir.
8. Kamulaştırmasız El Atma ve Ecrimisil
Rızası hilafına taşınmazı işgal edilen malikin işgalciden isteyebileceği ve bir anlamda kira bedeli olarak kabul edilebilecek bedele hukukumuzda “ecrimisil” denmektedir.
Konuya ilişkin detaylı bilgiye “Ecrimisil Davası (Haksız İşgal Tazminatı)” başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Özel mülkiyetindeki taşınmazı idarece haksız şekilde işgal edilen malik, mülkiyet hakkının kendisine tanıdığı imkanlardan faydalanamaması dolayısıyla uğradığı zararın tazmini için, idareden ecrimisil talebinde bulunabilir. Ecrimisil davası, ayrı bir dava olarak açılabileceği gibi, “El Atmanın Önlenmesi Davası” veya “Kamulaştırmasız El Atma Davası” ile beraber de ecrimisil talep edilmesi mümkündür. Ancak, ecrimisil taleplerinde 5 yıllık zamanaşımı söz konusu olup dava tarihinden itibaren geriye dönük ancak 5 yıllık zaman dilimi için ecrimisil talep edilebilecektir. El atma durumu daha uzun süredir devam ediyor olsa bile, önceki senelere ilişkin ecrimisil talep hakkı ortadan kalkmış olur.
Konuyla alakalı olarak T.C. Anayasamıza ulaşmak için bkz.
Merhaba,
1958 yılında dedem dedesinden temessük senedi ile kadastro tespiti yaptırıyor, ve kadastroya adını yazdırıyor, askıda iken birisi itaraz edip varisi benim diye dava açıyor, davayı kaybediyor, yargıtaydan da geçerek varisin dedem olduğu kesinleşiyor.bu dava sürerken malik hanesi ek bir karar alınıp boş bırakılıyor.dedemde 1961 de yılında hazineye dava açıyor, varisin ben olduğum kesinleşti tapumu verin diye, bu arada 1965 yılında ölüyor.
1966 yılında ikinci bir kadastro tespiti yapılıp, başka bir şahıs adına yer tescil ediliyor, ve 1971 yılında bu kişiden hazine kamulaştırma bedelini ödeyip alıyor,
Sizden ricam ne yapmalıyız, bilgilendirwbilirseniz çok sevinirim
Şimdiden çok teşekkürler
Emel danişmend
Sayın avukatım tamamı 58 dönümlük tapulu tarla vasfında mülküyetimize.. 17.02. 2014 yılında Kültür ve turizm bakanlığı tarafından 1 derece sit alanı tescil kararı alınmıs ve bizlere yani maliklere herhangi bir tepligat yada kamulastırmayla alakalı herhangi bir bildiri verilmemiştir.. Bundan dolayı tarlamızda ekip biçme yada herhangi bir tarımsal anlamda bişey yapamıyoruz dolayısıyla 6 yıldır magduriyet yaşıyoruz .. Bizim malikler olarak hukuki olarak ne yapmamız gerekiyor ve nasıl bir yol izlememiz gerekiyor bilgilendirirseniz çok sevinirim.. İyi çalışmalar
müvekkile ait taşınmaza 6 yıl boyunca kamulaştırmasız el atılmıştır. 6. yılın sonunda verilen değer kabul edilmemiş ve davacı idare tarafından kamulaştırma bedel tespit davası açılmıştır. Cevap dilekçesinde kamulaştırmasız el atmayı nasıl ispatlayabiliriz veya ispatlamamıza gerek var mıdır? Ayrıca kamulaştırma bedel tespit davasında ecrimisil talep edebilir miyiz yoksa ayrı bir dava açmak zorunda mıyız. Son olarak bedelde değer artışı yaşanmazsa sadece ecrimisile karar verilirse bu nedenden dolayı davayı kazanmış olur muyuz ve yargılama giderleri karşı tarafa yüklenir mi? Şimdiden teşekkürler.
MERHABA;
KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA DAVALARINDA İSTİNAF MAHKEMESİ VE YARGITAY SÜRESİ NEDİR.
11 AY OLDU FAKAT HALA İSTİNAFTAN DOSYA ÇIKMADI
YARGITAYDA DA KİM BİLİR NE KADAR SÜRECEK.
BİLGİ VEREBİLİR MİSİNİZ ACABA?
1972 yılında imarlı iskanlı kat mulkiyetli tapulu 39 malikli olan kooperatif binasına 82 yılında imar planında okul alanı olarak ayrılmıs yıl oldu 2021 ne gelen var ne giden bu arada bina eskidi önümüzde deprem var kentsel dönüsüme gidemiyoruz imar yok burada biz malikler ne yapmalıyız ne önerirsiniz
Merhabalar. Kafama takılan bir mevzu var. Tüzel kişiliğe ait bir taşınmaza yönelik yapılan kamulaştırmasız elatma durumunda ne gibi sonuçlar ortaya çıkacaktır?
2002 yılında İstanbul/ Arnavutköy’den 14049 parselli arsayı Arnavutköy belediyesine danışıp aldım. İmarı vardı. 2010 yılinda Park alanı yeşil alan gösterdi. Belediyeye gittim. Alırken imarı var dediniz dedim. Belediye 5 yılda bir şehir planı değişiyor diyerek mağdur etti. 2018 yılında 219 Mt2 arsamı 165 Mt2 olarak taşımaya açtı. 54 Mt2 işlem dışı kaldı. Bu konuda ne yapmamı tavsiye edersiniz.
Mahkemeye versem kazanabilirmiyim?
merhaba ..istanbul büyükçekmece de bulunan 4.448 m2 arsamız 1999 a kadar imarı acıktı belediye bunu 2000 senesi gibi yeşil alana cevirdi yanlış hatırlamıyorsam 5 sene kadar sonra da park alanına cevrildi sene 2020 oldu ortada ne kamulaştırma var ne de imara acılması söz konusu 20 yıl oldu.. Bu konu ile ilgili hangi yolu izlemem gerekiyor saygılar
448 metre kare imar ruhsatlı arazimizin %40’ına 2011 yılında belediye yeşil alan göstermiş.Şuan bu arazi üzerinden bir binamız var ve 18 malik’iz.Yani bina’da 18 hane var.Biz bina sakinleri olarak bize ait olan araziyi geri alıp kentsel dönüşüme girmek istiyoruz.Çünkü aksi taktirde geri kalan arazide yapılacak olan bir kentsel dönüşümde maliklerin bir bölümü dışarıda kalacaklar.Sizce nasıl bir yol çizmeliyiz?
Teşekkür ederim.
El atma davası maksimum kaç yıl sürüyor
Merhaba,
Cevaplariniz icin cok tesekkurler. Bedel tespit davasi temyize gitmisken ve herhangi bir odeme yapilmamisken idare evi 20 gun icerisinde bosaltmamiz icin bir tahliye mektubu gondermis. Ne yapabiliriz?
Merhaba.
1992 yilimdaki imar uygulamasinda dop payindan fazla olarak hisseli parselimizin tum hissesine el konularak baska adadan bir kismi veriyor kalan alacak bedele donusturuluyor sozlu olarak bilgi veriliyor tabi tarafimizdan kabul gormuyor. Ancak idare hicbir dava ve tebligat yapmiyor. Itiraz dilekceleri red olunuyor yol fiili olarakda gecince ucret talep ediyoruz ancak belediye alacaginiz yok almissiniz yanitini veriyor. Oyle 28 yil kaliyor fiyat suyulandirma cetveline etl es ki tl olarak kaydediliyor. Bolge ilce oluyor belediye sinirlari degisiyor yeni belediye yollari genisletmek isterken yaptigimiz itiraza binayen arsivleri aciyor alacagimiz ortaya cikiyor. Ancak yeni belediye encumen karari ile eski tl uzerine yasal faiz odeme karari veriyor. Buda cok komik bir rakam demek. Karara itiraz dilekcesi veriyoruz ancak cevap gelmiyor bu nedenle kamulastirmasiz el atma davasi acma zaririyeti doguyor belgeler sunuluyor dava aciliyor. Gelen cevap zamanasimi itirazi aytica itiraz dilekcemize cevap teblig edildigi ama adres acik oldugu halde yetersizlikten iade oldugu ve eski belediyeye ihbar edilip husumeten reddi isteniyor ayrica daha sonra 2. Imar uyg
ulamasi oldugu orada dop kesilmedigi vurgulaniyor dava
henuz baslqmadi bu konuda sansimiz ve ileri surmemiz gereken tezler neler olmalidir tsk.
Merhabalar. Cevabınız için teşekurler. Evelcede yazdım cevap alamadım. Sanırım sayfanıza düşmemiş olabileceğini düşümdüm. Tamamı park olarak planlanan parselimin yarısı çit içine alınarak elatıldığından 2012 yılında dava açtım. mahkeme davayı kabul etti parselin tamamı için tazmimata hüküm etti. yargıtay 18 daire tazminatın el atılan kısımla kalması gerektiginden bozdu. yerel mahkeme karara uydu. Mahkemenin vazgeçilen kısım için iderenin avukatına vekalet üçreti maktu belirlrdi. aynı yargıtay idere avukatına nispi avukatlık üçreti ödenmesi için bozdu. Karar düzeltme talebimiz red edildi.Tekrar ilk mahkeme uydu itiraz ettim yargıtay 5. hukuk dairesi onadı.
1-Kamulaştırmasız el atılan parselimin kalan kısmıda park el atılan kısmı gibi parktır. Kalan kısımda bir işe yaramamaktadır.Kısmı kamulaştırma doğrumudur.
2- Mahkemenın telebim dışında davadan çıkardığı kısımdan dolayı davalı iderenin avukatlık üçreti nisbi mi maktumudur. tekrar anayasa mahkemesine itiraz yolu varmıdır.
3-Mahkemenin bilhasa yargıtayın düzelterek onyayabileciği kararlar bozularak 6 yıl sürmüştür. Aynı idere aynı türde kararları düzelterek onadığı kararlar var.Hükm edilen tazminatın faizi nedir. Normal borçlanma faizimi öngörülen en yüksek faizmidir.
bilgileriniz için teşekür.
iyi günler
evimizin bulunduğu arsa (şahıs tapulu) kamulaştırmasız el atma kapsamı (park alanı) içerisinde kalmaktadır
bugüne kadar hukuki yollara başvurmadım
imar barışına müracaat edip yapı kayıt belgesi aldım
yasa ile evim kaçak olmaktan çıkıyor ama arsam park alanı kapsamında bırakılıyor
dolayısıyla evimi yıkıp tekrar inşa etmeme izin verilmiyor
evimi yıkıp tekrar inşa edebilmem için hukuki yollara başvurursam sonuç alabilir miyim?
Selam öncelikle 2015 yılında kamulaştırmadan dava açtık herşey yolun da giderken dava karara tam bağlanacak ken belediye bize başka bir yerden 2018 tarihinin 4 ayında belediye meclis kararı ile başka bir yerden yer vermiş bunuda 23/01 2019 tarihinde mahkemeye sunmuş hakim bize red kararı verdi bu yasalmıdır mehkemenin kararını etkilermi saygılar
Merhaba,
Müvekkilin dedesine ait olan tarladan 1970li yıllarda Kilitbahir Keşan yolu geçmiş ve o dönem idare usuli bazı işlemleri eksik yaptığı için bedel ödenmemiş. Gelinen noktada Karayolları Genel Md. işlemleri halletmek gerektiğini söylüyor. Önce başvuru yapıp sonra dava mı açmak gerekir? Süreç nasıl ilerler? Bilgi verir misiniz?
Merhabalar
2011 yılında benim tapumdan 960 m2 ayırarak ayrı parsel numarası vererek yol sıfatına çevirdiler ve takdiyatına kamulaştırma şerhi işlediler. Yıl oldu 2018 henüz bir ödeme için tarafımıza henüz bir tebliğat veya herhangi bir vatandaş gelmemiştir. Bu durumda nasıl bir yöntem izlemem gerekmektedir.
merhaba, bizim müvekkillerin taşınmazlarına belediye fiili olarak el atmış, kamulaştırmasız el atma ve ecrimisil talebimiz bulunmakta.Belediyeye uzlaşma teklifi gönderildi ancak henüz cevap gelmedi.Ne kadar sürede dava açmak gerekiyor?Burada iyuka göre hareket edip 60 gün içinde dava açılabilir mi?
Merhaba. Öncelikle vereceğiniz cevaptan ötürü şimdiden teşekkür ederim. Müvekkilin ve ortaklarının malik olduğu taşınmazların üzerine 3 adet yüksek gerilim hattını taşıyan direkler dikilmiştir. 2014 yılında dikilmiş yaklaşık 4 yıl olmasına rağmen hala direkleri diken şirket kamulaştırma yapmamıştır ve tapuda şerhte yoktur.
1. Uzlaşma yoluna gitmeden asliye hukuk mahkemesinde dava açabilir miyiz? (ben uzlaşmaya gitmeden dava açmak istiyorum)
2. Tazminat isteminde bulunurken ecri misil de isteyebilir miyiz?
3. Bedel olarak Bin tl İkibin tl gibi rakamlarla dava açıp fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutsak ileriki süreçlerde bir sıkıntı yaşar mıyız?
idare anayol üzerinde bulunan 1.derece konut alanı imarlı arazimiz için 2011 de toprakla doldurup üzerindeki ağaçları kesmiştir. 2017 yılına kadar başka hiç işlem yapmadı.haziran 2017 tapuya şerh düştürüp bedel tespiti yapıp uzlaşma toplantısı yaptı.imzalamayı düşünmüyorum.2011 ve sonrası ağaçlardan elde edilecek mahsul geliri dikkate almamış.bedeli kat karşılığı oabilecek bir gelirden yoksun olarak hesaplamıştır.ve 2017 yılına dek fiili işgal için kamulaştırmasız el atma sayılıp tazminat talebi yapabilirmiyim. 2011 sonrası mahsul gelirini ayrıca mahkeme hesaplatır mı..konut yapılabilecek arsamız için kat karşılığı elde edilebilecek gelir istenebilir mi..yardımcı olursanız sevinirim..lütfen
Merhaba, öncelikle paylaşımınız için teşekkür ederim. Benim sormak istediğim yazınızda 2003 tarihinden sonra ve bundan önceki 20 yıl içinde taşınmazlarına kamulaştırmasız el konulan maliklerin idare aleyhine dava ikame edebileceğini belirtmişsiniz. Ancak yapmış olduğum araştırmalarda ; 6745 Sayılı Yasa ile uygulama imar planları içerisinde kalan ve kamu hizmetine ayrılan ancak kamulaştırma yapılamadığından dolayı tasarrufu kısıtlanan taşınmaz maliklerinin dava hakkının 2942 Sayılı Kanuna eklenen ek 1.madde ile davalı idare ile önce uzlaşma işlemlerinin tamamlanması gerektiği belirtilmiş ve ayrıca 07/09/2016 tarihinden önce tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında 5 yıllık sürenin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı belirtilmiştir.
Benim müvekkilimin taşınmazı Kıyı Kanunu hükümleri uyarınca belli bir kısmı ilk 50 metre içerisinde olduğundan yeşil alan olduğu belirtilmiş ve mülkiyet hakkı kısıtlanmış ve bugüne kadar belediye tarafından taşınmaz üzerinde herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmamıştır. Müvekkilin taşınmazı imar planında uzun yıllardır park olarak görünmekte dolayısıyla 07/09/2016 tarihinden önce hukuki olarak el atılmıştır. Bu durumda dava açmak için 2021 yılının mı beklenmesi gerekmektedir yoksa yazınızda belirttiğiniz gibi dava açılabilir mi bu konuda bilgilerinizi paylaşabilirseniz çok sevinirim.
Kamulaştırmasız hukuki el atma konusunda kazandığımız davayı temyiz yeni torba yasa yüzünden bozdu 5 yıl beklemeniz gerekir dedi ne yapmalıyız
Teşekkür ederim