Gündelik hayatta işyerlerinin camlarına veya dükkanların vitrinlerine “devren kiralık” yazısının asıldığı görülmektedir. Uygulamada çok sık karşılaşılan bu ifade ile bir işyerinin içindeki eşyalar ile birlikte yeni bir kiracıya devredilmesi kastedilmektedir. Devir işleminin, ticari işletmenin devri yoluyla yapılması mümkün olduğu gibi, kira sözleşmesinin devredilmesi yoluyla yapılması da mümkündür. Peki, kira sözleşmesini devretmek isteyen kiracı tam olarak ne yapmalı ve nelere dikkat etmelidir? Bu sorunun cevabını aradığımız yazımızda, işyerini devretmek isteyen kiracıların nasıl bir yol izlenmesi gerektiği ele alınmıştır.
Table of contents
Türk Borçlar Kanunu’nun 323. maddesine göre, kira sözleşmesinin devredilebilmesi için en önemli şart, mal sahibinin yazılı onayının alınmasıdır. Buna göre mal sahibi onay vermedikçe kira sözleşmesinin devredilmesi mümkün değildir. Kural bu olmakla birlikte, dükkan sahibinin onay vermekten kaçınabilmesi için haklı bir sebebinin olması gerekir. Şayet dükkan sahibi haklı bir sebep yokken onay vermemişse, kiracının mahkemeye başvurarak kira sözleşmesini devretmesi mümkündür. Kira sözleşmesinin devredilmesiyle birlikte yeni kiracı, önceki kiracının yerini alacak ve sözleşme aynı koşullarda devam edecektir.
1. Kira Sözleşmesi Nasıl Devredilir?
Türk Borçlar Kanunu’nun 323. maddesine göre, kira sözleşmesinin devri üç şarta tabi tutulmuştur. Buna göre, kira sözleşmesinin devredilebilmesi için, öncelikle taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi bulunmalıdır. İkinci olarak devreden ve devralan kiracının kira sözleşmesinin devri konusunda anlaşmaları gerekmektedir. Son olarak ise, mal sahibi sözleşmenin devrine yazılı onay vermelidir. Aşağıda söz konusu şartların detaylarına değinilmiştir.
1.1. Kira Sözleşmesinin Varlığı
Kira sözleşmesinin devredilebilmesi için öncelikle taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi bulunmalıdır. Bu noktada kira sözleşmesinin tanımının ve unsurlarının ortaya konulması gerekmektedir. Kanundaki tanıma göre kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
Kira sözleşmesinin kuruluşu herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp yazılı veya sözlü olarak yapılması mümkündür. Ayrıca kira sözleşmesi, belirli bir süre için yapılabileceği gibi belirli olmayan bir süre için de yapılabilir. TBK m. 323 kapsamında kira sözleşmesinin devredilmesi için sözleşmenin belirli veya belirsiz süreli olması herhangi bir fark yaratmamaktadır. Önemli olan kira sözleşmesinin devredildiği tarihte sona ermemiş ve hukuken geçerli olmasıdır.
1.2. Devreden ve Devralan Kiracının Sözleşmenin Devri Konusunda Anlaşmaları
Kira sözleşmesinin devredilebilmesi için devreden ve devralan kiracıların sözleşmenin devri konusunda anlaşmaları gerekmektedir. Bu anlaşma devreden ve devralan kiracı arasında akdedilecek bir sözleşme şeklinde olabileceği gibi, işyeri sahibinin de dâhil olduğu üç taraflı bir sözleşme şeklinde de olabilir. Şayet yalnızca devreden ve devralan kiracılar arasında bir sözleşme akdedilmişse, işyeri sahibinin ayrıca yazılı onayının alınması gerekecektir. Ancak işyeri sahibinin de dâhil olduğu üç taraflı bir sözleşme akdedildiği takdirde, mal sahibinin ayrıca yazılı rıza vermesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Zira, mal sahibi söz konusu sözleşmeyi imzalayarak devir işlemine yazılı olarak onay vermiş olacaktır.
1.3. Kiraya Verenin Sözleşmenin Devrine Yazılı Onay Vermesi
Kira sözleşmesinin devredilebilmesi için kiraya verenin yani mal sahibinin yazılı onayı gerekmektedir. Yazılı onay verilmediği sürece, kira ilişkisi devredilemez. Bununla birlikte işyeri kiralarında, haklı bir neden olmadıkça rıza verilmesi zorunludur. Öyle ki, rıza verilmediği takdirde, haklı bir nedenin bulunmadığını iddia eden kiracının, sözleşmenin devrine onay verilmesi için mahkemeye başvurması mümkündür. Kiraya verenin irade açıklaması yerine geçmek üzere açılacak bir eda davası ile kira sözleşmesi devredilebilecektir.
Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, kira sözleşmesinin devri üç tarafın da katılımıyla akdedilecek yeni bir sözleşme yoluyla yapılmışsa, kiraya verenin ayrıca yazılı onay vermesi gerekmemektedir. Zira, kiraya veren söz konusu sözleşmeyi imzalayarak devir işlemine yazılı olarak rıza vermiş olacaktır.
2. Kiraya Veren Onay Vermezse Ne Yapılabilir?
Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, kira sözleşmesinin devredilebilmesi için mal sahibinin yazılı onayının alınması gerekmektedir. Buna göre mal sahibi onay vermedikçe kira sözleşmesinin devredilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte dükkan sahibinin onay vermekten kaçınabilmesi için haklı bir sebebinin olması gerekir. Bu nedenle şayet dükkan sahibi haklı bir sebebe dayanmaksızın onay vermezse, kiracının açacağı bir dava ile mahkemeden devre izin verilmesini talep etmesi mümkündür.
Mahkeme yapacağı yargılamada somut olayın şartlarını ve kiraya verenin onay vermeme sebeplerini değerlendirerek bir karar verecektir. Mahkemenin vereceği karar, onay yerine geçecek ve kira sözleşmesi devredilebilecektir. Kira sözleşmesinin devredilmesiyle birlikte yeni kiracı, önceki kiracının yerini alacak ve sözleşme aynı koşullarda devam edecektir.
2.1. Davayı Kim Açabilir?
Yazılı onay verilmesi talebiyle açılacak davanın, kira sözleşmesini devretmek isteyen kiracı tarafından açılması mümkündür. Zira kiracının kira sözleşmesinin devredilmesi açısından hukuki menfaatinin bulunduğu kabul edilmektedir.
2.2. Dava Ne Zaman Açılabilir?
Kural olarak davanın kira sözleşmesi sona erene kadar her zaman açılması mümkündür. Zira kira sözleşmesi sonra erdikten sonra ortada devredilecek bir sözleşme kalmayacağı için devir talebiyle bir dava açılması da söz konusu olmayacaktır.
2.3. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Onay davasında görevli ve yetkili mahkeme, sözleşmenin ifa yerindeki veya kiraya verenin yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesidir.
3. Kira Sözleşmesinin Devrinin Sonuçları
TBK’nın 323. maddesinde sayılan şartların sağlanması durumunda, sözleşme devredilebilecektir. Kira sözleşmesinin devrinin iki sonucu vardır. Birinci sonuç, kira sözleşmesinde kiracının değişmesidir. İkinci sonuç ise, devreden kiracının, belirli bir süre için devralanla birlikte sorumlu olmasıdır.
3.1. Kiracının Değişmesi
Kira sözleşmesinin devredilmesinin en önemli sonucu kiracının değişmesidir. Buna göre kira ilişkisinin devrinde, sözleşme taraf değişikliğine uğramakta ancak kira ilişkisi devam etmektedir. Taraf değişikliğinin bir sonucu olarak, devreden kiracının kira ilişkisinden dolayı sahip olduğu tüm hak ve borçlar devralan kiracıya geçer. Başka bir anlatımla, yeni kiracı sözleşmede kararlaştırılmış kira bedeli ve diğer yan borçlardan sorumlu hale gelirken aynı zamanda kiralananı kullanma hakkını elde eder. Devreden kiracı ise, sözleşmenin devredildiği tarihten itibaren kiralananı kullanma hakkını kaybedecektir.
Bununla birlikte kira ilişkisinin, üç taraf arasında akdedilecek yeni bir sözleşme ile devredilmesi de mümkündür. Bu şekilde üç taraflı bir sözleşme akdedildiği takdirde taraflar kira sözleşmesinde yeni şartlar kararlaştırabilirler. Bu durumda kararlaştırılan yeni şartların uygulanması gerekecektir.
Sonuç olarak kiraya veren ile devralan kiracı arasında ayrıca bir sözleşme yapılmaz ise, mevcut kira sözleşmesi uygulanmaya devam edecektir. Öyle ki, sözleşmede kararlaştırılan kullanım amacı, tarzı ve kira sözleşmesinin süresi gibi mevcut sözleşmedeki şartlar değişmeden geçerliliğini koruyacaktır. Ancak taraflar yeni bir sözleşme akdederlerse yeni sözleşmedeki hükümlerin uygulanması icap edecektir.
3.2. Devreden Kiracının Borçtan Sorumluluğu
TBK’nın 323. maddesine göre kira sözleşmesinin devredilmesi ile birlikte devreden kiracı, kira ilişkisinden kaynaklanan borçlarından kurtulur. Ancak kanunda buna bir istisna getirilmiştir. Öyle ki, işyeri kiralarında devreden kiracı, kira sözleşmesinin bitimine kadar ve en fazla iki yıl süreyle devralanla birlikte müteselsilen sorumlu olmaya devam edecektir. Bu hükme göre, şayet kira sözleşmesi devirden itibaren iki yıldan daha kısa sürerse devreden kiracının sorumluluğu kira sözleşmesi süresince olacaktır. Ancak kira sözleşmesi devirden itibaren iki yıldan daha uzun sürerse devreden kiracının sorumluluğu iki yılla sınırlıdır. Bu durumu bir örnekle açıklamak isteriz.
Örneğin kira sözleşmesinin 01.01.2022 tarihinde devredildiğini düşünelim. Bu durumda ikili bir ayrım yapılmalıdır.
- Şayet kira sözleşmesi 01.01.2027 tarihine kadar sürmüşse devreden kiracı sadece 2 yıl için borçlardan sorumlu olacaktır. Buna göre devreden kiracının sorumluluğu 01.01.2024 tarihinde sona erer.
- Şayet kira sözleşmesi 01.01.2023 tarihine kadar sürmüşse devreden kiracının sorumluluğu kira sözleşmesi süresiyle sınırlı olacaktır. Buna göre devreden kiracının sorumluluğu 01.01.2023 tarihinde sona erer.
Bu düzenleme kapsamında devreden kiracı, kira sözleşmesinden doğan her türlü borçtan sorumludur. Örneğin, kira bedelinin yeni kiracı tarafından ödenmemesi durumunda kiraya veren işyeri sahibi, devreden kiracıdan ödemenin yapılmasını talep edebilecektir. Ayrıca devreden kiracı, kira bedeli dışında kararlaştırılan yan borçlardan da sorumlu tutulabilecektir. Örneğin aidatın ödenmesi kiracının sorumluluk alanına bırakıldığı durumda, devreden kiracı aidatın ödenmemesinden dolayı sorumlu tutulabilecektir.
Bununla birlikte, kira sözleşmesi ile bağlantılı olarak akdedilen sözleşmelerden doğan borçlardan devreden kiracının sorumlu tutulması mümkün değildir. Uygulamada özellikle, bir işyerinin kiralanmasının belirli yerlerden hizmet ve mal alınması şartına bağlandığı görülmektedir. Bu tarz bağlantılı sözleşmeler, TBK m. 340 kapsamında kural olarak geçersizdir. Ancak geçerli kabul edildikleri durumlarda dahi devreden kiracının bu sözleşmelerden dolayı sorumlu tutulması mümkün değildir. Zira, devir için öngörülen sorumluluk hali kira sözleşmesi ile sınırlıdır.