Ecrimisil diğer adıyla haksız işgal tazminatı, bir maldan kullanma, yararlanma hakkı olmayan kişinin bu malı kullanması halinde malın sahibine ödemek zorunda kalacağı tazminat bedelidir. Ecrimisil tazminatına hükmedilmesi için belli şartların varlığı aranmaktadır. Bunlar; haksız işgal olması, işgalcinin kötüniyetli olması, zarar ve zarar ile haksız işgal arasında illiyet bağıdır. Bu şartlar haricinde işgalcinin kusurlu olup olmadığının bir önemi yoktur. Haksız işgal, sadece bir kişiye ait bir malın izinsiz kullanılmasından kaynaklanabileceği gibi birden fazla kişiye ait malın izinsiz kullanılmasından da kaynaklanabilecektir. Bir mala birlikte malik olan ortakların ve paydaşların, diğer ortak veya paydaşlardan ecrimisil talebinde bulunabilmesi için intifadan men şartı da aranır. Hesaplanacak ecrimisil tazminatında uygulamada genel olarak malın kiraya verilmesi halinde elde edilebilecek kira geliri dikkate alınmaktadır. Geriye dönük süresiz olarak ecrimisil talep edilebilmesi mümkünse de ecrimisil istenen kişinin zamanaşımı itirazında bulunması halinde ancak dava tarihinden itibaren geriye dönük 5 yıllık ecrimisile hükmedilmektedir.
Yazı İçeriği
- 1. Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Nedir?
- 2. Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Şartları
- 3. Haksız İşgale Konu Malın Birden Fazla Kişiye Ait Olması Durumunda Ecrimisil
- 4. Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Yargılama Usulü
- 5. Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Zamanaşımı Süresi
- 6. Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Görevli ve Yetkili Mahkeme
Ecrimisil uygulamada kullanım bedeli olarak da ifade edilmektedir. Genellikle hukuki bir ilişkinin olmadığı veya hukuki ilişki sona ermesinden sonra kullanıma devam edilmesi halinde mal sahibinin, malını kullanan kişiden bu kullanım karşılığı talep ettiği bedeldir.
1. Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Nedir?
Hukuki dayanağını Türk Medeni Kanunu madde 995’ten alan ecrimisil diğer bir ifade ile haksız işgal tazminatı; bir taşınır veya taşınmaz malın tasarrufta bulunma hak ve yetkisine sahip olmayan bir kişi tarafından, sahibinin rızası dışında kullanılması neticesinde doğan tazminattır. Diğer bir anlatımla ecrimisil bir mala sahip olmamasına rağmen o malı kullanan veya faydalanan kişinin belli şartlar oluşması halinde malın sahibine ödemekle yükümlü olduğu bedeldir. Hukuki olarak ifade etmek gerekirse ecrimisil, mala zilyet olmayan malikin, malik olmayan zilyetten isteyebileceği bir tazminattır. Ecrimisil tazminatının şartlarının oluşması halinde hükmedilecek en düşük tutar malın kiraya verilmesi halinde elde edilebilecek gelirdir. En yüksek tutar ise malın malik tarafından kullanılması halinde elde edilebilecek kar kaybıdır.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’da 22.06.2021 tarihli kararında bu ecrimisilin tanımını ve şartlarını şu şekilde yapmıştır;
“Ecrimisile gelince; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere, hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 1945/22 E, 1950/4 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Yine bahsi geçen İçtihadı Birleştirme Kararında; başkasının gayrimenkulünü haksız olarak zaptedip kullanmış olan kötüniyetli kimsenin o gayrimenkulü elinde tutmuş olmasından doğan zararları ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereleri tazminle mükellef olduğu, bir zarara uğramamış malik veya zilyede ecrimisil adı veya başka bir ad altında herhangi bir tazminat vermekle mükellef olmadığı sonucuna varılmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler.
Nitekim TMK’nın 995. maddesinin 1. fıkrasında, iyi niyetli olmayan zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır.”
2. Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Şartları
Yukarıda da açıklandığı üzere, ecrimisil tazminatı, haksız işgalde bulunan kişiden, zararın tazmini olup, birtakım şekil ve esas şatlarına bağlanmıştır.
2.1. Haksız Bir İşgal Olması
Bir kişinin, tamamı veya bir kısmı kendisine ait olmayan bir malı bir hukuki ilişkiye dayanmaksızın ele geçirerek kullanması haksız işgaldir. Zira bu kişi malın tamamını kullanma, tasarruf etme, faydalanma hakkına sahip değildir. Görüleceği üzere işgalin haksız olmasının nedeni işgalin hukuka uygun bir nedene dayanmaması ve hak sahibinin rızasının olmamasıdır. İşgalin rızaya dayanması veya hukuka uygun bir neden dayanması halinde haksız işgalden söz edilemeyecektir. Ayrıca hukuka uygun bir kullanım varken bu hukuka uygunluğun ortadan kalkması da mümkündür. Örneğin kira sözleşmesi mahkeme kararıyla feshedilen ve tahliyesine karar verilen kiracı kararın verildiği tarih itibariyle haksız işgalci konumuna gelecektir. Yine haksız işgalcinin kusurlu olmasına da gerek bulunmamakta olup şartların varlığı halinde haksız işgal oluşacaktır.
Ecrimisil talebinin ileri sürülmesi için haksız işgalde bulunan kişinin mutlaka herhangi bir üçüncü kişi olması gerekmemekte, mirasçılar arasında dahi haksız işgal ve bu nedenle ecrimisil talebi söz konusu olabilmektedir.
Paylı miras kalan bir yerin tamamının izinsiz kullanılması, kira süresinin dolmasına rağmen taşınmazın kullanılmaya devam edilmesi, izinsiz inşaat, izinsiz kullanım ve sair edimler haksız işgalin vuku bulduğu en yaygın durumlardır.
2.2. Haksız İşgalcinin Kötüniyetli Olması
Ecrimisil talep edilebilmesi için mal sahibinin rızası dışında gerçekleştirilen haksız kullanım, kötüniyetli bir kişi tarafından yapılmalıdır. Haksız işgali yapan kişi iyiniyetli ise ecrimisil talep edilemeyecektir. İşgalcinin, malın haksız olarak kullandığını bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması durumunda kötüniyetten söz edilmesi mümkün değildir. Diğer bir anlatımla işgalcinin kötüniyetli kabul edilmesi için malı haksız olarak kullandığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Zilyetlik süresinde kötü niyetli haksız zilyet iyi niyetli zilyet durumuna gelebileceği gibi, iyi niyetli haksız zilyet kötü niyetli haksız zilyet durumuna gelebilir.Bu durumda sadece kötüniyetli olunan dönemle ilgili ecrimisil ödenmesi gerekir.
2.3. Haksız İşgal Nedeni ile Doğmuş Bir Zarar Olması
Haksız işgal sebebiyle ecrimise hükmedilmesindeki diğer şart ise haksız işgal neticesinde bir zarar olmasıdır. Zarar olarak ise;
- Taşınmazın kullanımı nedeni ile olağan yani yıpranmadan dolayı oluşan zararlar,
- Taşınmazın salt olarak kullanımı nedeni ile doğan zararlar,
- Taşınmaz sahibinin mahrum kaldığı kar nedeniyle uğramış olduğu zararlar,
sayılabilir.
Zararın oluşup oluşmadığının tespitinde hak sahibi malikin işgale konu yerden yararlanma niyeti içinde olup olmadığı değerlendirilir. Eğer mal sahibi haksız işgale konu yerden yararlanma niyetinde ise zararın olduğu kabul edilir. Örneğin kiraya verilebilecek bir yerin haksız işgal edilmesi halinde mal sahibinin kira gelirinden mahrum kalması bir zarar olarak kabul edilir.
2.4. Zarar ile Haksız İşgal Arasında İlliyet Bağı Olması
Mal sahibinin zararı ile haksız kullanım arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Yani, söz konusu zarar, haksız işgal fiilinden doğmalıdır. Zira ecrimisil tazminatının nihayetinde bir haksız fiil tazminatı olması nazara alındığında, doğmuş olan zarar ile haksız fiil arasında, nedensellik ilişkisinin bulunması hukuki bir zarurettir.
3. Haksız İşgale Konu Malın Birden Fazla Kişiye Ait Olması Durumunda Ecrimisil
Haksız işgale konu mal bir kişiye ait olabileceği gibi birden fazla kişiye de ait olabilir. Yine haksız işgali paydaşlardan biri gerçekleştirebileceği gibi başka bir kişi de gerçekleştirebilir. Böyle bir durumda davayı kimin açacağı ve davalının kullanımdan menedilmesi gerekip gerekmediği hususlarında birtakım özellikler vardır.
3.1. İşgalcinin Paydaş/ Ortak Olmaması Durumunda Ecrimisil
Haksız işgal edilen malın paylı mülkiyete konu olması ve işgalcinin paydaş olmaması halinde her paydaş sadece kendi payı oranında ecrimisil talep edebilir. Ancak haksız işgal edilen malın elbirliği ile mülkiyete konu olması ve işgalcinin ortak olmaması halinde ancak tüm ortaklar birlikte ecrimisil talep edebilir. Diğer bir anlatımla elbirliği ile mülkiyete konu malda ortak tek başına ecrimisil talep edemez.
3.2. İşgalcinin Paydaş/ Ortak Olması Durumunda Ecrimisil
İşgalcinin paydaş veya ortak olması durumunda ecrimisil istenilebilmesi için yukarıda sayılan şartlara ek olarak “intifadan men” şartı aranacaktır. İntifadan men; bir paydaş ya da ortağın hakkından fazlasını işgal eden diğer paydaşın ya da ortağın, fazladan işgal ettiği yerin kullanımına itiraz etmesi ve bu fazladan kullanımına ilişkin bildirimde bulunmasıdır. Örneğin 2 kardeşe miras kalan bir yerin tamamının bir kardeş tarafından kullanılması halinde hakkı ihlal edilen kardeş kural olarak kardeşini intifadan men etmedikçe ecrimisil talep edemez. Ancak bazı özel durumlarda paydaş ve ortaklar intifadan men şartı aranmaksızın ecrimisil talep edebilecektir. Örneğin;
- Haksız işgale konu malın hukuki ya da doğal semere getiren yerlerden olması halinde işgalci paydaş ya da ortaktan intifadan men şartı aranmaksızın ecrimisil talep edilebilecektir. Örneğin; meyve bahçesi, daire, araba vb.
- Paydaşlar veya ortaklar aleyhine hukuki işlem yapılmış olması halinde intifadan men şartı aranmaz. Ecrimisil talep eden tarafından ortaklar ya da paydaşlar aleyhine daha önceden dava konusuna ilişkin olarak elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi vb. gibi davalar açılmışsa intifadan men şartı aranmaz.
- Haksız olarak kullanılan malda paydaş ya da ortakların malın kullanılması hususunda taksim ya da fiili kullanım anlaşması yapmış olması halinde anlaşmaya aykırı davranan paydaş ya da ortaktan, diğer paydaş ya da ortakların ecrimisil talep etmesi için intifadan men şartı aranmayacaktır.
- Hazine ve vakıflar gibi bazı kamu kurumlarının paydaş olduğu yerlerde ecrimisil talep edilebilmesi için de söz konusu kamu kurumları açısından intifadan men şartı aranmamaktadır.
4. Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Yargılama Usulü
Ecrimisil davası yazılı yargılama usulüne göre görülen bir davadır. Uygulamada genellikle belirsiz alacak davası olarak açılmaktadır. Ecrimisil davası, ecrimisile konu haksız fiilin önlenmesi yani Müdahalenin Men’i davası veya Tapu İptal ve Tescil Davaları ile açılabileceği gibi, işbu davalardan bağımsız olarak da açılabilmektedir. Ecrimisil davasında mahkemece;
- Davaya konu mal veya malların davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı,
- Kullanılmış ise haksız bir kullanım olup olmadığı,
- Malı kullanan işgalcinin kötüniyetli olup olmadığı,
- Mal sahibinin bir zararının olup olmadığı,
- Zarar varsa zarar ile haksız kullanım arasında illiyet bağı olup olmadığı,
- İşgal süresi,
- İstenilebilecek ecrimisi tazminatı tutarı,
Tespit edilecektir. İşgal süresi başta olmak üzere bu hususların tamamı mal sahibi tarafından ispat edilecektir.
Ayrıca yargılama sırasında tanık, keşif, bilirkişi incelemesi gibi delillere dayanılabilecektir. Özellikle ecrimisil tutarının tespiti noktasında keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması Yargıtay’ca zorunlu tutulmaktadır. Uygulamada genellikle kira geliri üzerinden ecrimisile hükmedilmekle beraber, mahkemece taşınmazın haksız kullanımının niteliği ve şekli nazara alınarak, kira gelirinin yanında başkaca zararları da kapsayacak şekilde tazminata hükmedilmesi mümkündür.
5. Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Zamanaşımı Süresi
Haksız işgal tazminatı talebine bağlı olarak açılacak ecrimisil davaları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu süre içerisinde ileri sürülmeyen talepler, zamanaşımına uğrayacak olup, ecrimisil tazminatı talebi, hak kaybına sebebiyet vermemek adına, yasal süre içerisinde ileri sürülmelidir.
Ecrimisil tazminatı her ne kadar bir haksız fiil olarak tanımlanmış olsa da, Yargıtay içtihat ve uygulamaları ile işbu tazminatın tabi olduğu zamanaşımı süresi, Türk Borçlar Kanunu kapsamındaki genel dava zamanaşımı süresiden farklı olarak 5 yıl ile sınırlanmıştır. Diğer bir anlatımla davalının zamanaşımı itirazı varsa ancak dava tarihinden geriye dönük beş yıllık ecrimisile hükmedilir.
6. Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Görevli ve Yetkili Mahkeme
Ecrimisil davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ecrimisil davası, taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 6 uyarınca davalının yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi yetkilidir. Ayrıca ecrimisilin haksız fiilden kaynaklanması sebebiyle haksız fiilin gerçekleştiği, zararın meydana geldiği ya da gelme ihtimalinin olduğu ya da zarar görenin yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi de yetkilidir. Ancak müdahalenin meni davası ile ecrimisil birlikte talep edilmişse yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.
Merhabalar,
A kişisi devlet arazisi (Ada ve parsel numarası belli) olan tarım arazisinin yıllardır yıllık ecrimisil bedelini yatırarak kullanmaktadır. A kişisi bu araziyi B kişisine satmak istemektedir.
1-A kişisi bu tarım arazisini B kişisine satabilir mi.
2-Eğer A kişisi bu araziyi satabilirse. Tarım arazisinin hangi haklarını satmış olur.
3-B kişisi milli emlak üzerinden haklarını aldığı (eğer öyle bir şey varsa) tarım arazisinin tapusunu almak istese nasıl bir yol izlemesi gerekiyor.
Saygılarımla.
Merhaba,
Mirasçılar arasında ecrimisil davası açılması için gerekli olan intifadan men ihtarnamesi yerine ortaklığın giderilmesi davası açılması yeterli olur mu ? Ortaklığın giderilmesi davası sonuçlandıktan sonra ecrimisil davası açılabilir mi ? Miras kalan evde haksız yere oturan kardeşler arasında ecrimisil davası açıldığı takdirde ecrimisilin ihtarname tarihinden dava tarihine kadar istenilebilmesi hak kaybı değil midir ? Çünkü kullanım süresi çok uzun olmasına rağmen ihtarname ile dava tarihi arasında gecen süre kısa olabilir
İşgal edilen arsanın değer tespiti neye göre yapılır
Miras nedenli ortakligin giderilmesi davası sonucu satış suretiyle ortakligin giderilmesine karar verildi. Satış talep edildikten sonra Mirascilardan A taşınmaza Kasım ayinda arpa ekti. Ocak ayında satış yapıldı, ihale kesinleşti. Tarlaya ekilen arpayi kim hasat edecek. Tarlayi satın alan mı? Yoksa arpayi eken mirasçı mi?
Merhabalar.
Umraniye de 1988 de aldigimiz mustakil tapulu arsamiz 8 parselinde bulundugu ada icerisinde haberimiz olmadan 2004 nazim imar planinca saglik alani lejanti yapilmis.itiraz donemlerde itirazlarimiz ugrasmalarimiz neticesinde imarimizi istesekte verilmedi.ilce belediye ve buyuksehir belediyesi birbirine pasladi atti .dolayisiyla m2 degerleri 15-20 bin tl leri olan bu yerimizin ki arsamiz 850 m2 ye yakin ve alan 8 donum civarinda istimlak davasi acmak istedik.diger parsel.sahiplerinden birtanesi davayi acti.beklemekte.
Sorum su istimlak.davasindan evvel ecrimisil davasi acabilirmiyiz.cevredeki yapilasmalardan 100 bin ile en az 50 bin tl aylik getirisi olan yerler mevcut.son 5 yildan bahsediliyor zararimizin tazmini icin. Ne yapabiliriz.istimlak davasindan evvel bu davayi acarsak surec nasil islemektedir.kazanirmiyiz.bide arsamda 3 adet mustakil ev var ve 4bin tl.civari cuzi bi kira almaktayiz.bu engel olurmu davamizda .zaten emsal.alamiyoruz.her aynkaybimiz 70 bin civari
Merhabalar,kolay gelsin.
Dedemden, babama ve diğer 2 kardeşine işhanı miras kaldı. Babamın ölümünden sonra 2 amcam da babamın payına olan dükkanları kiraya verdi ve kira bedellerini de bize vermiyorlar. Burada ecrimisile mi dayanılarak dava açılmalı yoksa sebepsiz zenginleşme veyahut vekaletsiz iş görmeye mi dayanılır ?
Merhabalar, 15 sene kadar önce oturduğumuz evin yanında, boş halde bulunan arsayı satın aldık. Yapılan ölçümler sonucunda, komuşumuzun, 311 metrekarelik arsanın 50 metrekaresini, sundurma, merdiven yapmak, ağaç dikmek, beton dökmek suretiyle işgal ettiğini öğrendik. Komşumuz Önce yüz yüze yapılan , sonra noterden ihtarname çekilerek yapılan uyarılara rağmen arsayı boşaltmayı reddetti ve günümüze kadar bu şekilde kullanmayı sürdürdü.
Bu durumda bizim izlememiz gereken yol nasıl olmalıdır? Ecrimisil davası açıp geriye 5 yıl dönük kira mı istemeliyiz, yoksa kal davası açıp arsayı boşaltmasını mı sağlamalıyız? Mahkeme ve avukat masraflarını karşı tarafa ödetebilir miyiz? Teşekkürler.
Merhaba
Dedem 1980 yılında öldü.üzerindeki malvarlığı mirascıları anlaşamadığı için mirascılara aktarılamadı.Ama amcamlar babamı dışlayarak dedemin tarlalarını yıllarca kullandılar.Babam 1990 yılında ikamet değiştirip başka şehire yerleşti.2015 yılında da vefat etti.Babamın vefatı sonrası dedemin üzerine kayıtlı arazilerin intikalini yaptık (elbirliği).Ama tapular hisseli.Biz tarlaların olduğu şehirde yaşamadığımız için amcamın çocukları bu kez bizimde hissedarı olduğumuz arazilerin hepsini bize danışmadan ekip biçiyorlar.1 sınıf tarım arazisi olduğu için bölünemiyor da.Nasıl bir yol izlemeliyiz.
– Ortaklığı bitirme davası mı açalım (izele suyu)
-1980 yılından bu tarafa ektikleri ve bize hiçbirşey vermedikleri için ecremisil davası mı açalım
– Bizim istediğimiz tek şey tapu kayıtlarındaki hissemiz kadar yerin bize verilmesi.Ama vermek istemiyorlar.Yıllarca oraları ekip biçtikleri için sahiplenmişler.Hukuki yoldan nasıl bir çözüm uygundur.Teşekkürler
bizim babadan kalma bir bahçemiz var.bu bahçenin içinde bir villa var.bu villayı 5 yıl önce bir kreşe kiraya verdik.sözlü anlaşmamız gereği para benim hesabıma yatacak ancak banka kartımı kardeşim kullanacaktı.ilk 3 ay para benim hesabıma yattı ancak daha sonra yatmamaya başladı.kiracıya başka hesaba yatırmasını söylemiş.ben sorun etmedim çünkü zaten para ve kira onundu.ancak bahçe konusunda sıkıntı yaşamaya başladık.kardeşimin umursamaz tavırları beni sinir ediyor.o yüzden kiranın yarısının benim hesabıma yatmasını istiyorum.kardeşimle aramızdaki sözlü anlaşmayı bozmak istiyorum.bu durumda ne yapabilirim? kardeşime mi dava açayım yoksa kiranın yarısını benim hesabıma yatırması için kiracıya mı dava açayım?
ayrıca hem kira alma davası açıp hemde izale-i şüyu davası açmam mümkün mü?
İyi günler. Öncelikle böyle hizmet verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
2013 yılında imarlı ifrazlı 392 metre 1 arsa satın aldım. Üzerine 3 katlı ev yaptım. Satın aldığım kişinin amcasının oğlu bu yer benim diyerek 2018 yılında (5 yıl sonra) tapu iptal davası açtı. Tapu iptal edilirmi. Ne kadar sürede tapu iptal edilebilir.
Merhabalar,
Babamlar 3 kardeşler ve dedemin vefatından akabinde kardeşlerden biri dedemin evine yerleşti. Ve herhangi bir miras paylaşımı olmadı. Diğer işgalci olmayan kardeş ise durumdan ilgisiz davranmakta. Ortak olan evden kardeşin çıkmasını veya kira ödemesini isteyebilirmiyiz. Zira kendisine kalması yönünde yerleşip yaptı, çünkü kendi evi var ve ikisinide kullanıyor.
Merhabalar,
Babamlar 2 erkek kardeş. Dedem vefat etmeden önce amcamın oğlu dedemin bir dairesine oturmaya başladı. dedemin burada oturacağına dair herhangi bir vasiyeti yok. Dedem vefat ettikten sonra. Babama herhangi bir kira parası vermedi. Hak sahibi olmamasına rağmen oturmaya devam ediyor.
Öncelikle soracağım sorular sırası ile şu şekilde;
1-Babam amcamın oğlunun o evde oturmasını istemiyor.
üçüncü bir şahısa kiralanması taraftarı. Bu durumda ne yapması gerekiyor.
2- Ecrmisil talebini dedemin vefat ettiği tarihten bu güne kadar talep etmek için hangi mahkemeye başvurmak gerekiyor.
İlginiz için teşekkür ederim.