Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Genel Olarak,
Tapu iptal ve tescil davaları, eşya hukukunun en önemli ve güncel konularından biri olup, birçok sebep, tapu iptaline yol açabilmektedir. Bu sebepler, kanunda sınırlı olarak belirlenmemiş olup, hangi nedenlerle tapu kayıtlarının iptal edilebileceği, yargı kararlarıyla şekillenmiştir. Bu nedenleri tek bir makale altında toplamak yerine, konunun mahiyeti gereği, öncelikle bu makalemizde tapu iptal ve tescil davalarına ilişkin genel bilgi vereceğiz. Bu makalemizin devamı niteliğindeki diğer makalelerimizde ise, bu nedenlere tek tek değineceğiz.
Önemle belirtmek isteriz ki, tapu iptal ve tescil davasına ilişkin bu makalemizdeki genel bilgiler, tapu iptaline yol açan özel sebeplerde de geçerlidir. Örneğin, davadaki görevli ve yetkili mahkeme, her bir özel sebepte aynı olacaktır.
Taşınmaz Mülkiyetinin Kazanılması,
Taşınmaz mülkiyeti, kural olarak tescille kazanılır. Tescil için de geçerli bir hukuki sebep ve tescil talebinin bulunması gerekmektedir. Tescille kazanımda hukuki sebep çoğunlukla, taşınmaz satışı sözleşmesidir.
Taşınmaz mülkiyetinin kazanımında kural tescille kazanma olsa da, istisna olarak tescilsiz kazanım halleri de vardır. Bunlar Medeni Kanun’da belirtildiği gibi cebri icra, işgal, kamulaştırma, mahkeme kararı ve mirastır.
Yolsuz Tescil Nedir?
Taşınmaz mülkiyetinin kural olarak tescille kazanılabileceğini ifade ettik. İşte bu tescille kazanımda; tescil, geçerli olmayan veya gerçek dışı bir sebebe dayanıyorsa yolsuzdur.
Medeni Kanun’un 1024/2. maddesi, bu durumu açıkça ifade etmektedir:
‘’Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.’’
İşte bu yolsuz tescil durumu, tapudaki şekli hak sahipliği ile gerçek anlamda hak sahipliğinin uyumsuzluğuna yol açmakta ve bu durumun düzeltilmesi için, tapu iptal ve tescil davası açılmasını zaruri kılmaktadır. Yolsuz tescil, birçok sebepten ortaya çıkabilir. Her ne kadar, bu sebepleri sınırlı tutmak mümkün değilse de, uygulamada işbu davaya konu yolsuz tescil sebeplerini şu şekilde sıralamamız mümkündür:
Bkz.:
Davacı,
Yolsuz tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kişi, işbu davada davacı konumundadır.
Davalı,
Yolsuz tescile dayanarak hak sahibi olarak gözüken kişi, işbu davada davalıdır.
Görevli Ve Yetkili Mahkeme,
Taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi, işbu davada görevli ve yetkili mahkemedir. Bu davalarda yetki kuralı kesindir.
Dava Açmak Süreye Tabi Midir?
Tapu iptal ve tescil davalarının, nitelikleri gereği zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlanması mümkün değildir. Bu nedenle, yolsuz tescil durumunda, herhangi bir süreye bağlı olmaksızın bu davanın açılması mümkündür.
Sonuç Olarak;
Tapu iptal ve tescil davasında izlenen temel amaç, geçerli ve hukuka uygun bir sebebe dayanmayan tescillerin ortadan kaldırılması olduğundan, burada saymadığımız, ancak yolsuz tescile neden olan sair durumların varlığı halinde de, tapu iptal ve tescil davası açılabilir.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
vekaletsiz iş görmeye dayalı veya yetki aşımına dayalı tapu iptal ve tescil davası açılabilir mi?
6098 s. Borçlar Kanununda sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506/2. maddesinde “vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür” hükmüne yer verilmiştir. Vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu’nun 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekâlet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekâlet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekâlet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz. Ancak üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötüniyetli olup vekilin vekâlet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir.
Ayrıca vekâletin kapsamı, yapılacak sözleşme ile belirlenir. Borçlar Kanunu’nun 504. Maddesine göre: vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça… taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz. Üçüncü kişinin iyiniyetli kabul edilebilmesi için taşınmazı devralırken vekâletnamede taşınmaz devri konusunda yetki var mı yok mu incelemedir.
Özellikle belirtmek isteriz ki, yazı ve yorumlar, kişisel hukuki yorum ve genel bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, hukuki destek ve detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan arsa ile ilgili tazminat açma hakkı kime aittir?
Kıyılar, herkesin ortak kullanımına ait olan, sahipsiz kamu mallarındandır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest yararlanmasına açık olup Medeni Kanun’un 715. Maddesi gereği sahipsiz yerlerin üzerinde kimsenin özel mülkiyeti söz konusu olamaz. Ayrıca Anayasa’nın 43. Maddesi “Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkân ve şartları kanunla düzenlenir.” Şeklinde bir ifade ile kıyıların devletin tasarrufu altında olduğu belirtilmiştir.
Anayasa, Medeni Kanun ve Kıyı Kanununda ifade olunduğu üzere kıyıların ve bu kapsamda kıyı kenar çizgilerinin, tapuya tescili ile bunların üzerinde özel mülkiyet tesisi mümkün değildir.
Ayrıca belirtmek isteriz ki, kıyı kenar çizgisinde kalan bir taşınmazın; yani özel mülkiyete konu olmaması gereken bir taşınmazın özel mülkiyete tabi tutulması, adına tapu kaydı tesis gerekçesiyle verilen tapunun iptal edilmesi tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan bir zarar ve kamu yararı ile mülkiyet hakkı arasındaki dengeyi birey aleyhine bozan bir durum olduğundan Yargıtay, devletin vermiş olduğu bu zararın tazmini gerektiğine karar vermiştir.
Özellikle belirtmek isteriz ki, soru ve yorumlarınıza vermiş olduğumuz cevaplar, kişisel hukuki yorum ve bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğramamanız açısından, detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
1960 lı yıllarda hazine arazileri parsellenip satılmasıyla büyükbabam tapusu olmayan bir arsaya 1969 bir gecekondu insa etmiş olup 1984 imar affı kanunu kapsamında yeminli bürolara yapılan basvuru kapsamında arsa amcamız adına 1996 da tapu kaydına alınmış bu gece konduda 1970 yılından itibaren elektirik ve su aboneli var olup tapu kaydı bulunan amcamızın yaşı o dönemde (3 ) olması göz önünde bulundurularak tapu iptal davası açabilir miyiz .
İyi gunler A firmasi 13/92018 tarihinde verdigi vekate D Blok 12, D blok 6,D Blok 10 ve D Blok 6.kat 24 nolu daireler icin vekalet vermis Vekil de Tapuya gelip D Blok 12, D blok 6,D Blok 10 ve B Blok 6.kat 24 nolu dairelerin satisini yapmistir yani D blok 6 kat 24 daire satilacakken B Blok 6 kat 24 nolu daireyi satmiştir . Ardindan B blok 6.kat 24 nolu daire ücuncu kisiye satilmiştir A firmasida olaydan yeni haberi oldigunu soylemektedir. Bu durumda tapu iptal davasi kim tarafindan acilmali ve nasil bir yol izlenebilir Teşekkurler
Satın alınan dairenin tapusunun, binanın iskanı alınmamasından kaynaklı olarak verilememesi durumunda ne yapmak gerekiyor?
İskan belgesi; yapının ruhsat ve eklerine uygun olarak inşa edildiğini gösteren ve uygulamada oturma izni olarak bilinen belgedir. Bir yapıya iskan verilebilmesi için ise belediyelerin imar birimleri tarafından binanın projeye ve imar planına uygun inşa edildiğinin tespit edilmesi gerekmektedir.
Müteahhitler tarafından ise genellikle kat irtifakına ilişkin tapu kaydı maliklere verilmekte; ancak kat mülkiyetine ilişkin tapu ya daha sonraları verilmekte ya da hiç verilmeyerek malikler mağdur edilmektedir.
Müteahhitler ile yapılan sözleşmelerde kural olarak; binanın iskanının alınması ve kat mülkiyetine geçiş işlemlerinin yapılması müteahhidin yükümlülüğündedir. Bu sebeple; sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmeyen müteahhide dava açarak müteahhit ifaya zorlanabilir. Zira; bireysel olarak iskan belgesi alınması çoğu zaman mümkün değildir. Çünkü belediyelerin iskan belgesi için talep edecekleri belgeler sadece müteahhitte bulunmaktadır.
Özellikle belirtmek isteriz ki, soru ve yorumlarınıza vermiş olduğumuz cevaplar, kişisel hukuki yorum ve bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğramamanız açısından, detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Zilliyet olunan arazi ve taşınmaz için, tapu tescil davası açılmak halinde, Milli Emlak Müdürlüğünce ihaleye çıkarılmadan taşınmaz satın alınabilir mi ?
Projede var olan eklentinin tapuda yazılmamış boş bırakılmış olması halinde zamanaşımı var mıdır?
Eklenti, Kat Mülkiyeti Kanunu gereği, bir bağımsız bölümün dışında olup, doğrudan doğruya o bölüme tahsis edilmiş olan kömürlük, su deposu, garaj, elektrik, havagazı veya su saati yuvaları, tuvalet gibi yerlerdir. Bu yerler, ait olduğu bağımsız bölümün bütünleyici parçası sayılır ve o bölümün maliki, eklentilerin de tek başına maliki olur.
Eklentiler kat mülkiyeti kütüğünün (Beyanlar) hanesine kaydedilir ve bunlardan ana yapının oturduğu zeminin dışında kalanlar kadastro planında veya tapu haritasında ayrıca gösterilir.
Eklentiler, malikin isteği üzerine beyanlar sütununa kaydedilecektir. Yapılan bu kayıt, ancak kütükte hak sahibi olarak görünenlerin rızasıyla kütükten silinebilir.
Dolayısıyla, proje ve satış kararlarında eklenti niteliğinde olan ve Kat Mülkiyeti Kanunu’ndaki eklenti tanımının niteliğine uyan bu yerler, tapu kütüğünün beyanlar hanesine kaydedilecektir. Bunun için öncelikle Tapu Müdürlüğü’ ne giderek talepte bulunulması mümkündür. Talebin yerine getirilmemesi halinde, kat mülkiyetinden kaynaklı bu uyuşmazlık için Sulh Hukuk Mahkemesi’ nde dava açılması gerekecektir.
Özellikle belirtmek isteriz ki, soru ve yorumlarınıza vermiş olduğumuz cevaplar, kişisel hukuki yorum ve bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğramamanız açısından, detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Bitmiş bina da kat irtifakı tapusu ile oturulması halinde nasıl bir durumla karşı karşıya kalınabilir?
Kat irtifakı tapusu, kat mülkiyetine geçişten önce öngörülen, henüz taşınmaz inşaat halindeyken düzenlenen bir tapudur. Taşınmazdaki inşaat hali bitince kat mülkiyetine geçilmesi zorunludur.
Kat irtifakı arsa payına bağlı bir irtifak çeşididir. Yapının tamamı için düzenlenecek yapı kullanma izin belgesine dayalı olarak, Kat Mülkiyeti Kanunu’ndaki şartlar uyarınca, kat mülkiyetine çevrilecektir. Bu işlem, arsa malikinin veya kat irtifakına sahip ortak maliklerden birinin istemi ile de gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla, şayet bütün bağımsız bölümler tamamlanmışsa, kat irtifakı tapusuna sahip bir malik olarak, gerekli işlemler için ilgili Tapu Kadastro Müdürlüğü’ ne başvurulması mümkündür.
Özellikle belirtmek isteriz ki, soru ve yorumlarınıza vermiş olduğumuz cevaplar, kişisel hukuki yorum ve bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğramamanız açısından, detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Merhaba,
Dedem 15 senelik süren arsa davasında, dava devam ederken küçük dönümleri vekalet ile satmış. Dedem vefat ettikten sonra dava sonuçlandı. Sattığı parseller dedem adına değil sattığı kişiler adına çıktı. Vekalet verdiği kişi dedeme ait olan en büyük parselide satıp dedeme herhangi bir ödeme yapmamış. Bu gibi bir durumda tapu iptali davası açılabilir mi?
merhaba göstermiş olduğunuz ilgi alakadan dolayı çok teşekkür ederim
merhaba göstermiş olduğunuz ilgi alakadan dolayı ve cevabınız için çok teşekkür ederim.hukiki işlem başlatmaktan bile ailem çocuklarım korkuyor beni bu kişiler ile uğraşmamı istemiyorlar (Şayet korkutma sebebine dayalı tapu kaydının iptali davasını açmanız halinde;) (Ancak tehdit korkutma sebebiyle tapu kaydının iptali davasını; korkunun ortadan kalktığı durumdan itibaren 1 yıl içinde açmanız gereklidir) çalışmalarınızda başarılar dilerim
İYİ GÜNLER HOCAM. ŞUBAT 2020 DE VEFAT EDEN BABAMIN, 2002 YILINDAKİ KÖYÜMÜZ KADASTROSUNDA ADINA TESCİL EDİLEN, İKİ ADET TARLANIN TAPUSUNU ALMADIĞINI ÖĞRENDİK. İNCELEME YAPTIĞIMIZDA HAZİNE ARAZİSİ OLARAK GÖRÜNÜYOR. NE YAPABİLİRİZ HOCAM?
Merhabalar, babam 2008 Aralık ayında vefat etti, biz 6 kardeşiz Konya’da 300 dönüm kadar bir tarlamız vardı babamızın üstüne, babam 30 dönümlük almış olduğu başka bir arsayı 1991 yılında 2 kız kardeşimizin üstüne almış. Biz diğer kardeşler buna karşı bir dava açabillir miyiz, 300 dönümden düşen pay mirasçılar arasında paylaşıldı fakat sonradan alınan 30 dönümlük arsaya karşı bizim bir hakkımız var mı? Bu 30 dönümlük arsa 300 dönüme göre çok daha değerli bir yerde.İyi çalışmalar.
merhaba,
Ben bir arsa aldım müstakil tapulu. Tapu üzerinde şerh veya satışa engel hiç bir durum yoktu. Aldıktan sonra arsanın eski sahibi ile karşılaştım Bana aldığım arsanın mahkemelik olduğunu kendilerini kandırıp emlakçının başka kişilere sattığını söyledi ama benim bunlardan hiç haberim yok. Ben şahıstan aldım arsayı. Sorum şu onların arasındaki mahkeme dolandırıldığını iddia eden arsa sahibibin lehine sonuçlanır ise arsayı benden alma gibi bir durum söz konusu olur mu ?
Merhaba eşimin üzerine olan daireyi 25.12.2016 da aile dostumuza sattık parasını almadık kendisi esnaf olduğu için esnaf kefalet ten kredi çekip verecem dedi daireyi başka birini 29.04.2018 de başka birine satmış evimizin üzerinde banka kredisi var bize bankadan herhangi bir yerden para yatırması dava açsak dairemizi geri alabilirmiyiz bizim bu kişinin aile dostumuz olduğuna dair fotoğraf ve videolar ve şaitlerimiz var sizden yardım bekliyoruz iyi çalışmalar
Merhabalar bir konuda yardımınızı istiyorum. Benim şuan oturduğum ve kendi paramla yaptığım evin tapusu annemin üstünde gözüküyor. Tapuyu ben kendi üstüme almak istiyorum lakin diğer kardeşlerim beni mahkemeye verip bu benim annemin evi hak talep edebilme ihtimali var. Tapunun bozulmaması için önce aileden olmayan yabancı birinin üstüne yapıp daha sonra kendi üstüme alınca kardeşlerim tekrardan böyle bir hak iddia edemeyeceğini duydum. Doğruluk payı ne kadardır cevaplarsanız çok sevinirim.
Merhabalar. 2003’te vefat eden babam yurt dışında uzun süre çalışmış.
İstanbul’da bir arsa alıp bina yapmış ama bunu amcamın üzerine yapmış. Amcamın bu arsayı alacak, 4 katlı bina yapacak bir çalışma hayatı olmamış. Arsa tapusu amcamın üzerineydi bina tapusu 3 sene önce verildi. Amcam şimdi binayı boşaltın ben yaptım diyor. Fakat binada yapıldığı tarihten itibaren biz oturuyoruz. Bütün, vergi, harcama, kiracı işlemlerini biz yürütüyoruz. Yaklaşık 30 senedir bizim idaremizde. Biz şimdi bu binanın tapusunu alabilir miyiz. Diğer amcamın binada 1 katı var bunu kabul ediyoruz. 1 kat onundur kiracı vardır ve kirasını düzenli olarak alır. Ne yapabiliriz. Yardımcı olursanız sevinirim.
Merhaba benim 638.38m2 arsam var buranın tapusu ve köyün komple tapusu 2006 da verildi ölçüm yapılarak.ben 2019 yılında ev yaptırdım tapumun içine. Aplikasyon ölçümü yaptırdım komşumun araziside benim araziyle bitisik ve komşunun araziden 3.5m benim tapuda gözüküyo .Ben devletin ölçtüğü yeri çevirmek istiyorum ve bunu yaparkende komşuya git ben çevirmeden kadostroyu getir ölçümünü yaptır diyorum .getirmem ora benim diyor ne yapmam gerekiyo .saygilar
Merhabalar,
1983 yılında babam başka memleketten sözleşme ile 14 dönüm arazi satın alıyor. satış sözleşmesinde muhtarın azanın ve şahitlerin imza ile mührü vardır. tam satış sözleşmesidir. anlaşamadığımız bir kardeşimizi babam buraya yerleştiriyor. 1998’da tapu kadastro sırasından burası kardeşimin kullanıyor olması şerhi ile 2B arazisi olarak kayıt yapılıyor. 1999’da kesinleşiyor. Babam 2008 yılında vefat ediyor.kardeşim 2013 yılında 2B bedelini ödeyerek tapusunu alıyor. Biz farklı şehirde olduğumuz için durumu geç öğreniyoruz.
1. Tapu iptal ve tescil davası açabilir mıyız elimizde ki senet ile. araziyi babama satan kişi de şahitlik yapacak dava için.
2. 2B arazileri için kadostro geçtikten sonraki 10 yıllık hak düşürücü uygalanır mı.
Elimiz deki senet ve şahitlik yetmez mi hakkımızı almaya.
Merhabalar,
Oturduğum sitede bulunan zemin katlardaki 4 daire yıllar önce tasfiye olmuş yapı kooperatifinin adına tapuda gözükmekte, bu taşınmazların kooperatiften sitede oturan kat maliklerine geçmesi için ne yapmamız gerekir ?
Merhaba,
Kısa bir süre önce dedem kendi isteğiyle bağış sözleşmesi ile 900 metrekare olan bir arsanın sahip olduğu yarısını benim üzerime devretti. Arsanın diğer yarısısının tapusu ise oğluna, yani babama ait. Sorum şu: Arsanın yasal mirasçıları olan amcamlar ve halamlar bu tapu devrini iptal ettirebilirler mi? Dedem kendi isteğiyle tapuyu bana devretse de, yasal mirasçılardan birkaç kişi bu duruma karşı çıkıyor. Arsanın yasal mirasçısı olmadığım için bu tapu sözleşmesinin bozulamayacağı kanaatindeyim. Tapu devri sırasında dedemden sağlık raporu istenmedi. Dedemin vefatı sonrası yasal mirasçılardan bazıları, kandırarak tapuyu kendi üzerine devrettirdi şeklinde itiraz ederek hak talep edebilirler mi?
Merhaba esimle evlendikten sonra bi miktar kredi kullanip kalan kisminda benim ilk esimden altinlar ve babamdan aldigim maas birikimimle tamamlandi esim kredi bircu bitince tapuda satis yaparak evin tapusunu bana devretti esimi kaybettim simdi ilk esinden olan oglu ve kaybetti cocugunun cocuklari benden miras hakki istiyolar ben vermek istemiyorum bu konuda ben ne yapabilirim mahkeme ye gitmeden anlasma yapicaklarini soylediler bu konuda bana nasil yardimci olabilirsiniz kendilerinin maddi durumlari cok iyi benim 1 evime giz diktiler hic bir kurus odemek istemiyorum aydinlatirsaniz cok sevinirim
1851’de (şer’iye) mahkemesinde arazi sahibi ba-tapu zabtu tasarrufunda olan (geldisi de yine bir başka mahkeme kararı 1835) alanı murisime bedeli karşılığı şuhudül hal (meclis azalar şahitler huzurunda)satmış, tarafların isteği ile hüküm mahkeme defterine kesinleşmiş kayıt olarak tasdiklenerek kaydedilmiş. Mahkeme hüküm kaydı elimizde. İlgili alandan 766 ve 3402 ile 6831 orman kadastrosu geçmiş ve orman vasfı ile maliye hazinesi adına tescillenmiş, öncesinde 3116 tahdidi yok. 10 yıllık hak düşürücü süre içindeyiz. Tavsiyeniz?
ıyı gunler dedemı 5 yıl once kaybetdık kendısı bypass amleıyatı olmus kalp hastası bakıma muhtac bırısıydı dedem ve babaannem 30 yılı askın sure yanımızda kaldılar ve maddı manevı her turlu ıhtıyacını bakımlarını annem babam ve ustlendık halalarımın hıcbır maddı katkısı olmadı bu sure ıcınde bunun karsılıgında kendı uzerıne olan ve bırlıkte ıkamet ettıgımız evı torunu olan bana bıraktı yaklasık 15 sene once bu sadece mırasının bır kısmı bundan halalarımında haberı vardı ve o surecte ıtırazları olmadı.dedemın vefatının ardından mal kacırma davası actılar dedemın aklı dengesının yerınde olmadıgınu one surerek halbukı olene kadar aklı dengesı yerındeydı ve buna herkes sahıt kaldıkı satısı noterden arkadasına verdıgı bır vekalet ıle gerceklestırdı bana .. dava acılmadan once kısısel borclarımdan oturu daıreyı borclu oldugum kısıye satmıstım gecmıs tarıhte su anda uzerıme hıcbır malvarlıgı vs yok ıssızım ve kırada oturuyorum.. sorum su dedemızın bakım karsılıgındakı bunu ıspatlayacak komsu akraba ve daha bırcok sahıdımız var bızle kaldıgını bakımını ustlendıgımızı bunun karsılıgında da mırasından sadece bır daıreyı bızım ustune verdıgını ıspatlamamız durumunda davanın akıbetı ne olur dedemın kendı kısısel hur ıradesı ıle bunu yapma hakkı yok mu tesekkurler..
Merhabalar.Babamızın 1994 yılında vefatı sonrası veraset ilamı ile (kayıtsız ve şartsız olarak) bizlere kalan mirası red ettik. İlgili tapu müdürlüğü veraseti kabul görerek reddi mirası kabul etmedi ve tapuları üzerimize annemiz ile birlikte yaptı. Şu an ilgili mahkemede yeniden veraset çıkarmak için annem bizlere dava açmış bulunmaktadır.Benim alt soyum yok.Kardeşimin reşit olan oğlu bulunmakta,Mahkeme hakimi babamın kardeşlerinin de nüfus kayıtlarını ilgili müdürlükten istemiş.
Sorum şudur. Bizlerin mirası reddimiz ile yeni çıkacak olan veraset ilamının; annem ve alt soy ve torunu olan kardeşimin oğluna kalması gerekmez midir?Burada neden babamın kardeşleri işe sokulmuştur.Mahkemeye dilekçe ile başvurup benim ve kardeşimin hakkının alt soy olan kişiye kalmasını isteyebilir miyiz? Ne yapabiliriz, işe babamın kardeşlerini karıştırmak istemiyoruz.Aksi halde konutu satarak ve annemi ve bizleri de bilerek sadece kötülük olsun diye evsiz bırakacaklardır.
Merhabalar babamın ve halamın dedemin verdiği içinde kargir ev olan arsaya belediyeden yer alıp ekleme yapıp içindeki kargir ev yıkıldı ve 4 daireli bir apartman yapıldı paylaşıldı ancak 10 yıl önce halamın evi icradan dolayı satıldı yani başka bir tapu sahibi girdi apartmana ve devamlı eskiden yapılmış paylaşımlar üzerinde problem çıkartıyor ne yapılabilir tapu iptal davası olabilirmi çok mu geç kalundı.
Merhaba 4 sene once vekaletle evim satıldı ve karsılıgında bana evimin4 te 1 fiyatı olan arsa verildi arsayı 4 5 ay ıcınde satıcılarını ve paramı geri vericwklerini soylediler ama hala verilmedi sonrasında da aldıgım arsanın o kadar para etmedini öğrendim hala geri alıcaz diyorlar ama oyalıyorlar evide baskısına satmışlar tekrar simdi arastırırkende tapu iptali diye Bi kanunun var oldunu öğrendim acaba dava açsam evimi geri alırmıyım ne davası acmam gerek yardımcı olurmusunız
Ben yabanci ülkede ikamet ediyorum. 2006 senesinde istanbuldan bir emlak satin aldim ve tapuyu akrabalarimdan birinin adina yaptirdim. Bu emlak benim akrabalarim tarafindan ve bizzat kendim kullandik. Ayrica emlak kiraya verildi.
Emlakla ilgili tum gelir giderler, bakim masraflari ve vergileri bizzat ben yaptim ve tapu sahibi akrabanin bu emlakla hic bir ilgisi olmadi.
Simdi ben turkiye ye dondum ve emlak tapusunu ustume almak isterim. Fakat akraba ailevi bir anlaşmazlıktan dolayi tapuyu vermiyor.
Tapu iptal ve tescil davasi açabilmeliyim
Merhaba,
Babamın tapusuz olarak 20 yılı aşkın süredir kullandığı tarlayı babam ölünce abim tapu tescil davası açarak üstüne aldı. Bana da dava bitince sana da hissesi vericem dedi o yüzden dava aşamasında karışmadım. Dava kesinleşince hissemi vermedi. Şimdi bu sebeple abime karşı tapu iptal ve tescil davası açabilirmiyim.
Teşekkür ederim..
slm yerel mahkemece lehimize verilen tapu iptal ve tescil davası,istinaf incelemesinde iken,bahse konu ev cebri icra ile satılıyor.satıstan sonra lehimize kesinlesen tapu iptal ve tescil davası kararı ile
1.tapuyu direk alabilirmiyiz.
2.alamazsak ne davası acmamız gerekir.
not:muvazaa nedenıyle cebri icradan sonra actıgımız tasarrufu iptal davası yerel mahkemede devam etmektedir.yine ihalenın feshi ve istihkak davalarıda red edilmiş olup istinafa tasıdık.
Merhaba
Benim babaannemin babasi ve annesinden bize intikal eden verasette istirak halinde oldugumuz arazilerimiz var…
Buyukbabam 1980 de öldü.
Buyukananem 1994 te oldu
Babaannem 1987 de oldu.
Dedem 1988 de tekrar evlendi.
Dedem 1997 kasim da öldü.
Dedemin baska bir kisiden bir cocugu daha var ama dedemin verasetinde kayitli babannemde kayitli degil….
1998 yili subat ayinda istirak halinde oldugumuz bir arazideki hisseleri babam ve amcamlar baska hissedara satmis….
Bu satis dedem oldukten sonra olan islem….
Esas cetrefilli konu soyle…
Elime gecen tapuda babannemden kalan hissenin satisi icin dedemin ikinci esi ve baska kisiden olan cocugida imza atmislar ….tapuda isimleri bile yaziyor….simdi dedemin ikinci esi ve baska kisiden olan kendi nufusunda olan babannemin nufusinda olmayan ve babannemin veraset ilaminda bulunmayan bu kisilerin imza atma hakki varmidir….yoksa tapuda yapilan bu islem yolsuz satisa girermi…tapu iptal davasi ,,tazminat davasi ve usulsuzluk icin suc duyurusunda bulunabilirmiyim……
Saygilarimla cevabinizi beklemekteyim
ekim 2016 tarihinde eski eşim tapusu I..A. üzerine olan antalya’daki evi bir başkasına sattık.Alan kişi parayı ziraat bankasında şimdiki eşim İ..Ü.. ‘ın didimdeki ziraat bankası hesabına yatırdı.Bu parayla ekim 2016 tarihinde didimden ev alarak eşim İ..Ü..’ın üzerine yaptım.Bankada kaydı var.Yani evin parasını benim eski eşimden I..A..’tan bana olan borcundan ( babamdan miras kalan para) dolayı aldım..
Eşim İ..Ü..tarafından açılmış çekişmeli boşanma davasında bu ev eşimin üzerine ancak ben aile şerhi koydum.Bu evi eşimden almak için ayrı bir dava mı açmamız gerekir,yoksa boşanma davamızda alabilirmiyiz. Ben davanın reddini istedim,boşanmak istemiyorum..
Dava sonunda eşimin adına kayıtlı gayrımenkulun ,tarafıma tapu iptali ve tescil edilemesine karar verilebilir mi.?
Red olursa ne olur.! veya başka ne olabilir..
Merhaba,
Babamdan miras yoluyla intikal eden bir tarla kardeşim tarafından aramızdaki sözlü anlaşmaya aykırı şekilde, kendi menfaatine göre paylaştırılarak tapuya kayıt edildi. Bana verilen parsele araç yolundan ulaşmam mümkün değil. Ayrıca aile mezarlığını da kendi üzerine kayıt etti. Bu kadar kötü niyetli olacağını bilemediğimden ve başka bir ilde oturduğumdan dolayı kadastro sırasında müdahale edemedim. Tapuları aldıktan sonra sınırlara baktığımda durumu 2018 yılında öğrendim. Dava açabilir miyim? Hangi davayı açmam gerekir? Zamanaşımı süresi ne zaman doluyor?
Selam kolay gelsin.Çok kişili Bir iş merkezinden 2007 dükkan + eklentisi teras olarak bir iş yeri satın aldım.Bu iki yeride aldığımdan beri aktif olarak kullanmaktayım.yanlız tapuya geçerken sadece dükkan yazılmış eklenti ibaresinde ( Yok ) yazmaktadır.Bu işyerinin onaylı mimari projesinde teras kısmı eklenti olarak gözükmektedir.Satılan genel kurul kararlarındada teras belirtilmektedir.Ben dava edip eklentimin beyanlar hanesinde tapuya kayıt edilmesini istiyorum.Böyle bir davada herhangi bir zaman aşımı söz konusu olurmu?
çok teşekkür ederim çok saolun.
Bazı yerlerde 10 yıllık zamanasımından bahsetmekte.Olağan zamanasımı gibi…sonuçta bu yeri aldığımızdan beri 12 yıl geçmiş durumda ve bı eklenti (var) yazılmadığı için diğer kat maliklerinin üzerindemi gözükmüş oluyor??cevabınız için şimdiden tesekkür ederim.
MERHABA BABAM VE HALAMLAR DEDEMDEN KALAN BINAYI 2005 YILINDA ARALARINDA KONUSUP ANLASIP BABAMA SATTILAR NOTERDEN SATIS VAADLI VEKALETNAME ALIP PARALARINI VERIP BABAM AYNI YIL TAPUYU ÜZERİNE ALDI ŞİMDİ HALAMLARDAN 2 TANESI TAPU IPTAL DAVASI ACMIS NASIL KARSILIK VERMEMIZ GEREKIR ?
İlanda gördüğüm evi evi gezmeden tapu sahibinden aldım. Fakat eve gidince evin kendisinin olduğunu beyan edn eski eşi evi terketmemektdir. Tapu vs. Çıkarttım ev şahsi üzerime fakat adam inat ediyor tehdit ediyor. Nasıl yol izlenebilir.
Yeni aldığım dükkanın emlak değeri tapu devrindeki değerinden yüksek, satın aldığım arkadaş tapu devrini düşük gösterdi.
Cezaya düşmemek için vergisini ödeyerek tapu bedelini yükseltmek istiyorum yalnız kafama takılan; Pişmanlıktan yararlanarak tapu bedelini yükselttiğimde dükkanı bana satan kişi kanunen benden tekrar alacaklı olacakmı? Örneğin İşyeri bedeli 110.000 TL olsun Tapu devir 50.000 TL den yapıldı. Ben pişmanlık yasasından faydalanarak gerçek değerden vergimi ödediğim zaman, satıcı kanunen benden 60.000 TL daha isteme hakkına sahip olacakmı. Bu aradaki 60.000 TL nin ödendiğine dair hiçbir resmi yada gayri resmi evrak almadım
Sanırım anlatamadığım özür dilerim.isyanda verilen ilk tapuda halamlarında ismi var.hatta ninem öldükten sonra onlarada artı olarak verasetteki belirtilen haklarına veriliyor.daha sonrasında halamlar bir meblağ belirtiyorlar ve paralarını alıp tüm haklarının satışını tapuda yaparak devrediyorlar.aradan geçen 70 yıl sonra halam bu şekilde satışı yap mış olmasına rağmen diğer çocukları annem para karşılığı bu satışı yaptı demesine rağmen bir kızı banada hak vereceksiniz diyor.acaba tüm haklarını 70 sene önce istedikleri para karşılığında haklarını devretmelerine rağmen halen hak isteyebilirlermi?eğer böyle birşey varsa o zaman herkes parasını alıp sattığı şeyi seneler sonra altsoyları dava açmaz mı?ilginiz için çok teşekkürler.
Devlet tarafından 80 sene evvel babama,amcama,yengeme ve nineme kayıtlı olmak kaydıyla tarla verilmiştir.2 halama ninem sağken belirlenen miktar karşılığı para verilmiş ve ninemin hissesi tapudan babam ve amcama satışı yapılarak ninem hisseden çıkarılmıştır. Aradan 60 sene geçtikten sonra halaylar ozaman maddi karşılığını almalarına rağmen anne hakkı istemektedirler.tapuda hiçbir zaman resmi hakları olmamasına ve anne hakkına karşılık maddi getiri almalarına rağmen böyle bir hak talep edebilirler mi.ayrıca halamalar vefat etmiş kendileri bir talepte bulunmamış 60 sene sonra bir kızı talep etmektedir. Bilgilendirirseniz çok sevinirim. Teşekkürler.
Sanırım anlatamadım özür dilerim. İskanda verilen ilk tapuda halamlarında ismi var.hatta ninem öldükten sonra onlarada artı olarak verasetteki belirtilen haklarıda veriliyor. Daha sonra halamlar bir meblağ belirtiyorlar ve paralarını alıp tüm haklarının satışını tapuda yaparak devrediyorlar.aradan geçen 70 yıl sonra halam bu şekilde satışı yapmış olmasına rağmen diğer çocukları annem para karşılığı bu satışı yaptı demesine rağmen bir kızı banada hak vereceksiniz diyor.acaba tüm haklarını 70 sene önce istedikleri para karşılığında haklarını devretmelerine rağmen halen hak isteyebilirlermi? eğer böyle bir şey varsa o zaman herkes parasını alıp sattığı şeyi seneler sonra altsoyları dava açmaz mı? ilginiz için teşekkür ederim
Merhaba ben kardeşime iki yıl önce babamdan kalan 2 arsa , 3 tarladaki hakkımı para falan almadan Tapuda devrettim, maddi durumu iyi değildi , ben şimdi verdiğim tapuları geri alabilirmiyim , tapuyu iptal ettirebilirmiyim. Para almadığıma , karşılıksız verdiğime tüm köy şahit. Teşekkür ederim.
Ben geçen sene bi yer aldım 12307 mt fındık bahcesi içinde ev burasi 22 dönümmüs bölünmüş tek tapu olmuş yarısını başkasına satmis bana 12307 mt dedi ev içinde bura dedi yan tarafi vermiş benim oturdugum ev yer öbür adamın çıktı ve bu adam 11 sene olmuş hiç ses çıkarmadan hem öbür 12000 mt yeri kullanmış hemde benim oturdugum yer onun üstüne 8400 mt bu mal sahibine soruyorum bu yerlerin eski sahibini ben haberim yok 25 senedir bu ev ve yerde oturuyorum dedi bu konuda meni ve tapu İptali davasi mi açılacak nolacak bu durum
merhabalar
4 kardeş 1 anne üstüne toplam 5 daire olmak üzere ev yaptırdık.Daireler paylaşılırken bize söylenen daire verilmemiş ve tapu vekalet verdiğimiz için onların yazdırdığı şekilde düzenlenmiştir.Bu durumu daha sonradan anladık tapu davası açabilir miyiz ? Bize bu durumu asla söylemediler ve yalan söz konusu.
Merhaba;
Kardeşim 4 sene önce vefat etti evliydi çocuğu yoktu üzerinde 1 ev ve 1 arsa vardı devlet 16 da 8 eşine geri kalan 8 bana ve anneme verdi kardeşim öldükten sonra eşi bize bir mektup getirdi sözde kardeşim yazmış bizde o ruhsal durumumuzdan ve o mektuptaki sözde kardeşimin bize verdiği sorumluluktan dolayı hiçbir hak talep etmeden evdeki haklarımızdan vazgeçtik.daha sonra bu mektubu yazanın kardeşim olmadığını,eşinin bizim ruhsal durumumuzu etkileyerek tapuyu alabilmek için düzenbazca yazılmış bir mektup olduğunu öğrendik.(mektup elimizde mevcut) Şuan evin tapusu için itiraz hakkımız varmıdır .şimdiden teşekkürler…
Merhaba
Bir konuda yardıminizı rica ediyorum. Tapusu bana ait olmayan fakat 25 yıldır aktif kullandığım ve üzerine bina inşaa edip hayvancılık yaptığım bir mezra var.burayı satın almak istiyorum fakat şahsi bulamıyorum. Kişi vefat etmiş fakat bu kadar sürete bu araziyi hiç gelen soran olmadı ben bu alanın tapusunu almak için nasıl bir yol izlemeliyim bu arsanın tapusunu alabilirmiyim.
Bu arsanın tapusunun alınması, ‘’olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı’’ koşullarının mevcudiyeti halinde mümkündür. Olağanüstü kazandırıcı zamanaşımıyla taşınmaz mülkiyetinin kazanılması için öncelikle, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya 20 yıl önce hakkında gaiplik kararı verilen bir kimse adına kayıtlı bir taşınmaz bulunmalıdır. Bu durumda, taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasını zilyed tarafından mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesi istenebilir. Tescil davasını da, hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açabilir.
Davanın konusu, mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân edilir.
Son ilândan başlayarak üç ay içinde, olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı koşullarının gerçekleşmediğini ileri sürerek itiraz eden olmaz ya da itiraz yerinde görülmez ve iddia ispatlanmış olursanız, hâkim tescile karar verecektir. Şu halde mülkiyet, koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur.
Özellikle belirtmek isteriz ki, soru ve yorumlarınıza vermiş olduğumuz cevaplar, bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğramamanız açısından, detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
MERHABA,2014 YILINDA ANKARA 9.CU AİLE MAHKEMESİNDE BOŞANDIM.MAHKEME KARAR SONRASI,TAŞINMAZIN BİR YIL İÇİNDE SATILARAK 1/2 ORANINDA PAY EDİLMESİNE KARAR VERDİ.TESCİLE İLİŞKİN KARAR VERMEDİ.BENDE TAŞINMAZIN ANKARA 12.Cİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE BAŞVURARAK SATILMASINI İSTEDİM.KARŞI TARAFIN AVUKATI İTİRAZ DİLEKÇESİNDE,TESCİLE KARAR OLMADIGI İÇİN BENİM BÖYLE BİR DAVA AÇAMAYACAGI SÖYLÜYOR.AÇTIGIM DAVANIN HUKUKİ DURUMU NEDİR.SAYGILAR.
Merhaba Biz 5 kardeşiz babamdan kalan tarlalardaki hisselerimizi, hepimiz kardeşimize devrettik. Tapuda “Satış yoluyla Pay Temliki” yazıyor, aradan 2 yıl geçti.Biz devrederken para falan almadık , tarlalar çok değerliymiş , kardeşimiz bize bundan bahsetmedi, bizi kandırarak tarlaları aldı. Bizdava açıp , malllarımızı geri alabilirmiyiz.,
Merhaba biz hazineye ait olan evi ihale ile belş kardeş parasını ödeyip aldık. Şimdi ise diğer dört kardeşim malımıza göz dikti.
Tapuyu da annemin üzerine yaptık annemin mirası, çalışmışlıgı, sigortası hiç bir şeyi yok. Ama kalkıp bu ev benim adıma oldugu için istedigim şekilde dagıtırım diyor biz üç kardeş bunu dava etmek istiyoruz
Diger iki kardeş hakkımızı annemize verdik diyor.
Tapu iptal davası açıp hakkımızı alabilirmiyiz?
Teşekkürler.