İcra takipleri, ilamlı icra ve ilamsız icra olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İlamsız icra takiplerinde takibe itiraz etmek suretiyle takip durdurulabiliyorken ilamlı icra takiplerinde ise itiraz yoluyla takibin durdurulması mümkün değildir. İtirazın, ilamlı icra takiplerini durdurmamasının nedeni ise takip konusu alacağın ilama, yani bir mahkeme kararına veya ilam niteliğindeki belgelere dayanması sebebiyle itiraz yoluyla aksinin ispatının mümkün olmamasıdır. İlamlı icra takiplerinde takibe itiraz mümkün olmasa da; kanunla aranan şartların gerçekleşmiş olması halinde icranın geri bırakılması diğer adıyla tehiri icra yoluna başvurularak takibin ilerlemesinin veya sonuçlanmasının önüne geçilmesi mümkündür.
Yazı İçeriği
1. İlamlı İcranın Durdurulması (Tehiri İcra) Nedir?
2. İcranın Durdurulması (Geri Bırakılması) Süreci
3. İcranın Geri Bırakılmasında Teminat Miktarı
4. Mehil Vesikası Nedir?
5. İcra Hukuk Mahkemesinden Tehiri İcra Kararının Alınması
6. Tehiri İcra Kararında Görevli ve Yetkili Mahkeme
1. İlamlı İcranın Durdurulması (Tehiri İcra) Nedir?
Hukukumuzda, kural olarak birer ilam olan mahkeme kararlarının icra edilebilmesi için kararın kesinleşmesi aranmamakta olup istisnai nitelikte olan kesinleşmeden icra edilemeyecek kararlar bu kapsamın dışındadır. Mahkeme kararlarının icra edilebilirliğinde genel kural olarak kesinleşme aranmadığından karara karşı kanun yollarına başvurulmuş olsa dahi bir yandan icra takibi de devam edecektir. Kanun yollarından olan istinaf veya temyiz incelemelerinde mahkeme kararının kaldırılması yahut kararın bozulması ihtimali mevcutken icra takibinin devam etmesi, borçlu açısından riskli bir durum yaratacaktır. Riskli olan işbu duruma karşı kanunlarla borçluya takibin durdurulmasını sağlama imkânı tanınmıştır.
İlamlı icranın durdurulması (geri bırakılması), ilamlı icra takibi borçlusunun icra dosyasına belirli bir teminat göstererek temyiz veya İstinaf Mahkemesinden alacağı kararla icra işleminin üst derece mercilerinden birindeki dosya sonuçlanana kadar durdurulmasıdır. İcranın geri bırakılması, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK) madde 36’da düzenlenmiştir. İşbu maddeye göre;
“İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir.”
Belirtmek gerekir ki İİK m. 36/2 hükmünce borçlunun, Devlet veya adlî yardımdan yararlanan bir kimse olması halinde teminat gösterme zorunluluğu yoktur.
Ayrıca İİK m. 36/4’e göre nafaka hükümlerinde karar alınması için uygun bir süre verilmesi mümkün değildir. Bir diğer deyişle nafaka ödemesine ilişkin kararlar açısından icranın durdurulması kararı verilmesi de mümkün değildir.
2. İcranın Durdurulması (Geri Bırakılması) Süreci
Yukarıda açıklandığı üzere ilamların icra edilebilir niteliğe haiz olabilmeleri için kesinleşmesinin beklenmesine gerek olmayıp bu durumun istisnası yalnızca kesinleşmeden icraya konulması mümkün olmayan ilamlardır.
Söz konusu ilamlar hakkında detaylı bilgi edinmek için “Kesinleşmeden İcraya Konulamayacak Mahkeme Kararları” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
İcranın durdurulması, mahkeme kararlarının icra edilebilirliği sebebiyle istinaf veya temyiz aşamalarında icra takibi alacaklısının alacağı elde etmesini engeller.
- İcranın geri bırakılması süreci, ilamlı icra emrinin borçluya tebliği ile başlar.
- İcra emrinin borçluya tebliğinin ardından borçlu tarafından, icraya konu dava dosyasının istinaf ya da temyize gönderildiğine dair derkenar alınıp icra dosyasına sunulur.
- İcranın geri bırakılması için diğer bir şart icra dosyasına teminat yatırmaktır. İcra dosyası borcunun toplam bedelinin üzerine üç aylık faiz eklenerek hesaplanan dosya hesabı kadar teminat yatırılması aranmaktadır. Teminat, nakit veya teminat mektubu şeklinde verilebilir.
- Teminat şartını yerine getiren borçluya, icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer İcra Mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından uygun bir süre verilir. (30.11.2021 tarihli 7343 sayılı Kanun’la Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay yerine takibin yapıldığı yer icra mahkemesi yetkili kılınmıştır.) Borçlu, icra müdürlüğünce düzenlenen mehil vesikası alır; mehil vesikası, icranın geri bırakılması süresini gösteren bir belgedir.
- İcranın geri bırakılması talebi, takibin yapıldığı/başlatıldığı yerde bulunan İcra Mahkemesi tarafından karara bağlanır.
3. İcranın Geri Bırakılmasında Teminat Miktarı
İcranın geri bırakılması prosedürünün en önemli unsuru teminat olup teminat, borçlunun borcu ödeyebilecek durumda olduğuna dair emare teşkil eder. Teminatın varlığıyla birlikte, Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilebilecek olası ret kararında alacaklı, mağduriyet yaşamayacak ve borçlu tarafından teminat olarak yatırılan parayı direkt olarak tahsil edebilecektir.
Teminat miktarı, dosya hesabında borç miktarı ve 3 aylık faiz tutarının toplamı olarak hesaplanır. Dosya hesabında faizin üç aylık olarak belirlenmesi ise davanın üst mahkemede teorik olarak üç ayda karara bağlanacağı düşüncesidir. Daha önce de belirtildiği üzere teminat, nakit olarak belirlenebileceği gibi teminat mektubu olarak veya nakde çevrilebilecek üzerinde haciz bulunmayan gayrimenkul gösterilerek de yerine getirilebilir.
Bu şekilde hesaplanan icranın geri bırakılması teminatının yatırılması halinde icranın geri bırakılması talebi kabul edilebilir hale gelir. Teminat yatırılmadan yapılan icranın geri bırakılması taleplerinin ise kabulü mümkün değildir. Teminat, nakit olarak yatırılabileceği gibi teminat mektubu verilerek veya nakde çevrilebilecek üzerinde haciz bulunmayan gayrimenkul gösterilerek de yerine getirilebilir.
4. Mehil Vesikası Nedir?
Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere ilamlı icra dosyasının borçlusu icra dosyasına, icraya konu kararın istinaf veya temyiz edildiğine dair derkenar ve 3 aylık faizi ile birlikte dosya borcunu karşılar bir teminat sunduğu zaman İcra Müdürlüğünce mehil vesikası düzenlenir. Mehil Vesikası borçlunun ilamlı icraya konu edilen kararı tehiri icra talepli temyiz veya istinaf ettiğini ve 3 aylık faizi ile birlikte dosya borcuna ilişkin teminat yatırdığını gösterir belgedir. Ayrıca bu belgede borçluya mahkemeden tehiri icra kararı getirmesi için süre verilmektedir. Bu süre 90(doksan) gündür. Doksan gün boyunca mehil vesikasına dayalı olarak takip durdurulur. Diğer bir anlatımla alacaklı bu sürede herhangi bir haciz işlemi yapamaz.
5. İcra Hukuk Mahkemesinden Tehiri İcra Kararı Alınması
İlamlı icra dosyasının borçlusu mehil vesikası aldıktan sonra takibin istinaf veya temyiz incelemesi sonuna kadar durması için icra mahkemesinden tehiri icra kararı almalıdır. Tehiri icra kararı alabilmek için bir dilekçe ile icra hukuk mahkemesine başvuru yapılması gerekmektedir. Dilekçe ekinde;
- İcra takibine konu kararın tehiri icra talepli olarak istinaf veya temyiz edildiğine dair derkenar,
- Mehil vesikasına esas 3 aylık (90) gün sonrasına ilişkin dosya hesabı,
- Nakit teminata ilişkin dekont veya teminat mektubunun sureti,
- Mehil vesikası,
olmalıdır. İcra Hukuk Mahkemesine yapılacak başvurular değişik iş dosyası olarak hukuk tevzi bürosundan veya Uyap üzerinden yapılacaktır.
6. Tehiri İcra Kararında Görevli ve Yetkili Mahkeme
30.11.2021 tarihli 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 5 maddesinde yer alan;
“2004 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan” ibaresi “takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden” şeklinde ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş”
hüküm uyarınca icranın geri bırakılması diğer adıyla tehiri icra kararı konusunda görevli ve yetkili mahkeme takibin yapıldığı yer icra mahkemesidir.
HARİKA OLMUŞ ÇOK FAYDALANDIM
Değerli hukukçu her şey iyi hoşta kiraya veren bir vatandaşın avukatı elindeki kira sözleşmesi ile icra müdürlüğüne baş vurarak
müvekkilinin kiracısının en son kiranın eksik ödendiği iddiası ile kiracıya örnek 13 ödeme emri ve tahliye istemli tebligat göndertiyor. kiracı yasal süre içinde borca itiraz etmekle kalmıyor ,kirasını herzamanki miktarda ve ilgili bankaya yatırdığını bu icra talebinin BİR ŞAKA olarak yapıldığını da belirtiyor. tabiki kiraya verenin avukatı icra mahkemesinde dava açıyor ; davayı kaybediyor . bu kez aynı gün diğer bir icra dairesine aynı konu ve miktarlı alacak iddiasında bulunuyor . akabinde yine borca itiraz ve örnek 13 tahliye talepli davayı diğer icra hukuk mahkemesinde açıyor .tahmin edin bakalım sonuç ne oluyor . duğru tahminde bulunursanız sizi uygun zamanınızda Bodrumda bir hafa ağırlarım. kolay gelsin iyi geceler.