Zamanın geçmesi hukuk sisteminde de bazı sonuçlara bağlanmıştır. Buna göre bir alacağın alacaklısı, kanunda öngörülen sürelerde borçluya başvurarak alacağını talep etmelidir. Aksi halde alacak süresinde talep edilmezse artık zamanaşımı hali meydana gelecek ve alacak hukuk nezdinde talep edilemez hale gelecektir. Zamanaşımı borcu sona erdirmese de talep edilmesini engelleyen bir def’i niteliğindedir.
Yazı İçeriği
1. Zamanaşımı Nedir?
2. Zamanaşımı Ne Zaman Başlar?
3. İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı Süreleri
3.1. Kıdem Tazminatında Zamanaşımı
3.2. İhbar Tazminatında Zamanaşımı
3.3. Yıllık İzin Ücretinde Zamanaşımı
3.4. Fazla Mesai Ücretinde ve Diğer İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı
3.5. İş Kazasından Kaynaklı Tazminat Davalarında Zamanaşımı
3. İşe İade Davasında Hak Düşürücü Süre
4. Hizmet Tespit Davalarında Hak Düşürücü Süre
İş Hukukundan kaynaklanan alacaklar bakımından da zamanaşımı kuralları bulunmaktadır. 4857 Sayılı İş Kanunu’nda farklı işçilik alacakları için farklı zamanaşımı süreleri düzenlenmiş olmakla birlikte geçmiş tarihli düzenlemelerde yer alan bazı zamanaşımı süreleri de değiştirilmiştir. Bunun yanında iş hukukundan kaynaklanan işe iade davası ve hizmet tespit davası için ise hak düşürücü süre öngörülmüştür.
1. Zamanaşımı Nedir?
Zamanaşımı, muaccel olan bir alacağın mevzuatta belirlenen süre boyunca borçludan talep edilmemesi halinde alacağın talep edilemez hale gelmesidir. Zamanaşımı alacaklının alacak hakkını ortadan kaldırmasa da borçluya borcu ödememe hakkı vermektedir.
Bir örnek vermek gerekirse zamanaşımına uğramış bir alacağın alacaklısı, alacağına kavuşmak için bir dava açtığında borçlu taraf zamanaşımı itirazında bulunmazsa alacaklı alacağına kavuşabilmektedir. Zamanaşımı sadece borçlu tarafından ileri sürülürse dikkate alınabilecek bir müessese olup alacaklının alacak hakkını ortadan kaldırmaz.
Bununla birlikte hak düşürücü süre ise, o sürenin geçmesi ile hakkı ortadan kaldıran bir süredir. Hak düşürücü sürenin geçmesiyle artık alacaklı bir dava açamaz, açılmış olan bir davada da mahkeme hak düşürücü sürenin geçtiğini kendisi araştırıp davayı reddedebilir.
2. Zamanaşımı Ne Zaman Başlar?
Zamanaşımı süresinin başlayabilmesi için alacağın muaccel hale gelmesi gerekmektedir. Muaccel hale gelme, bir alacağın hukuken talep edilebilir hale gelmesi olarak tanımlanabilir.
Mevzuatta düzenlenen zamanaşımı süreleri alacağın hukuken talep edilebilir hale geldiği anda başlayacaktır.
3. İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı Süreleri
İşçilik alacaklarında zamanaşımı İş Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiştir. Sözleşmeden kaynaklanan genel zamanaşımı kuralı on yıl olmakla birlikte işçilik alacakları için haricen düzenlemeler bulunmaktadır. Bununla birlikte tam olarak işçilik alacağı kabul edilemeyen fakat iş sözleşmesi kapsamında işverenin sorumluluğunu gerektiren alacaklar için yine on yıllık zamanaşımı uygulanabilmektedir.
3.1. Kıdem Tazminatında Zamanaşımı
Kıdem tazminatında zamanaşımı süresi kanunda 5 yıl olarak düzenlenmiştir.
12/10/2017 tarihli değişiklikle 10 yıllık olan kıdem tazminatı zamanaşımı İş Kanunu’na getirilen ek madde ile 5 yıla düşürülmüş ve hali hazırda işlemeye başlamış zamanaşımı süreleri bakımından harici düzenlemeler yapılmıştır.
Ne var ki değişiklik sonrası aradan geçen süre dikkate alındığında artık günümüzde kıdem tazminatı için münhasıran 5 yıllık zamanaşımı süresi bulunduğu kabul edilecektir.
Kıdem tazminatı için zamanaşımının başlama süresi iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanılacak şekilde sona erdiği tarih olup bu tarihten sonra 5 yılın geçmesi ile artık alacak hakkının zamanaşımına uğradığı söylenebilecektir.
Kıdem Tazminatı ile ilgili detaylı bilgi için “Kıdem Tazminatı Nedir? Nasıl Hesaplanır?” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
3.2. İhbar Tazminatında Zamanaşımı
İhbar tazminatında da zamanaşımı süresi kanunda 5 yıl olarak düzenlenmiştir.
İhbar tazminatı, iş akdini feshederken ihbar süresine uyman taraftan istenilebilecek bir tazminat türü olup iş akdinin ihbar sürelerine uyulmadan feshedilmesi halinde muaccel hale gelecek ve zamanaşımı süresi başlayacaktır.
İhbar tazminatı işverenden istenilebileceği gibi iş akdini ihbar sürelerine uymadan fesheden işçiden de istenilebilecek bir tazminat türü olup bu zamanaşımı süresi hem işçi hem de işveren için geçerlidir.
3.3. Yıllık İzin Ücretinde Zamanaşımı
İşçinin iş sözleşmesi sona erdiğinde, çalıştığı süre boyunca hak kazandığı fakat kullanmadığı yıllık izinleri bakımından yıllık izin ücretine hak kazanır.
İş Kanununa göre yıllık izin ücreti için de zamanaşımı süresi 5 yıl olarak düzenlenmiştir.
Yıllık izin bakımından zamanaşımı süresinin hangi anda başlayacağı bakımından ise kanunda ayrıca bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti için zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlayacaktır.
Yıllık ücretli izin hakkı ile ilgili daha detaylı bilgi için “Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve Süreleri” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
3.4. Fazla Mesai Ücretinde ve Diğer İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı
4857 Sayılı İş Kanunu’nda fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve resmi tatil ücreti için haricen bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir.
Bununla birlikte kanunda, ücret alacakları için zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu düzenlenmiştir.
İşçinin fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti geniş anlamda ücretin içerisinde yer almakta olup bu alacak kalemleri bakımından da ücret alacağında olduğu gibi zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu kabul edilmektedir.
Bu alacak kalemleri bakımından zamanaşımı süresi ilgili çalışmanın yapıldığı anda başlayacaktır. Zira fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve UBGT ücreti bakımından işçi bu nitelikte bir çalışma yaptığında alacağı o anda muaccel olmaktadır. Örnek vermek gerekirse bir işçinin fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti yalnızca dava açıldığı tarihten geriye doğru 5 yıl için istenilebilecektir. Tazminat davası iş sözleşmesi feshedildiğinde derhal açılsa bile bu alacaklar bakımından 5 yılın ötesinde bir talepte bulunulması mümkün değildir.
İşçinin temel ücret alacağı bakımından da zamanaşımı süresi 5 yıl olup bu alacak için sürenin başlangıcı çalışmanın yapıldığı ilgili ay sonundan veya temel ücretin ödenmesi gereken günde ödenememesinden sonra başlayacaktır. Bununla birlikte işçi tarafından talep edilebilecek kötü niyet tazminatı ve eşit davranmama tazminatı bakımından da zamanaşımı süresi 5 yıldır.
Fazla mesai ücretleri ile ilgili daha detaylı bilgi için “Fazla Mesai Ücreti” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
3.5. İş Kazasından Kaynaklı Tazminat Davalarında Zamanaşımı
İş kazası tazminatları temelinde işverenin işçi ile arasında bulunan iş sözleşmesine aykırı davranışı, üzerine düşen iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi sebebiyle sorumlu tutulduğu tazminat türüdür.
İş kazası nedeniyle işçi işverenden meslekte kazanma gücü kaybı, uğranılan maddi ve manevi zararlar, ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle uğranılan zarar gibi alacak kalemleri talep edilebilir.
İş kazası sebebiyle açılabilecek olan tazminat davasına ilişkin detaylı bilgi için “İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Bu zarar kalemleri işverenin sözleşemeye aykırılığından kaynaklanmakta olup İş Kanunu’nda da özel bir düzenleme bulunmadığından iş kazası tazminatları bakımından 10 yıllık zamanaşımı süresi kabul edilecektir. Bu tazminatlar bakımından zamanaşımının başlangıç tarihi zararın doğduğu tarih olan kaza tarihi olacaktır.
Bu konuda özel olarak daha detaylı bilgi için “İş Kazasından Kaynaklı Tazminat Davalarında Zamanaşımı” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
4. İşe İade Davasında Hak Düşürücü Süre
İşçilik alacakları bakımından belirlenen bu zamanaşımı sürelerinin yanında bir de bazı dava türleri bakımından hak düşürücü süre de öngörülmüştür.
İşe iade davaları iş hukukunda hak düşürücü süreye tabi olan davalardandır. Buna göre iş akdi feshedilen işçi bir ay içerisinde zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmalı, anlaşamamaya dair son tutanağın düzenlenmesinden itibaren iki hafta içinde işe iade davası açmalıdır.
İşe iade davası bakımından bu süreler hak düşürücü süre niteliğinde olup süresinde arabuluculuk yoluna başvurulmaması veya iş mahkemesinde işe iade davası açılmaması halinde dava usulden reddedilecektir.
İşe iade davasının nasıl açılacağına ve konusunun kapsamına ilişkin detaylı bilgi için “İşe İade Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
5. Hizmet Tespit Davalarında Hak Düşürücü Süre
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre hizmet tespit davalarında hak düşürücü süre 5 yıl olarak belirlenmiştir.
Buna göre aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınacaktır.
Bununla birlikte hizmet tespit davalarındaki bu 5 yıllık hak düşürücü süre mutlak değildir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi belgelerin SGK’ya verilmesi ya da çalışmaların SGK tarafından tespit edilmesi halinde; kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiği söylenemeyecektir.
Bir şirkette muhasebe yetkilisiyim. Çalıştığımız şirket iyi niyetli olarak işçilerin ihtiyaçları olduğunda kredi çekmesinler diye dönem dönem kıdem tazminatlarını ödüyor. Emekli olan bir işçi arabulucuya gitti.Şirket de ben haklarını verdim diyerek uzlaşmayı reddetti. Mahkeme sürecinde evrakları ben hazırlıyorum.Gerçekten de hafta tatilleri çalışmadıkları ve resmi tatillerde iki yevmiye aldıkları halde davacı iki şahit ile yalan beyanda bulunup bilirkişiye hafta sonlarını çalıştık resmi bayram hakedişlerini eksik aldık diye hesaplattılar. Dava süreci devam ediyor.İşveren iyi niyetli olmasının cezasını iki yalancı şahit ile ödeyecek mi bu durumda? İşverenin şahitlerinin beyanları dikkate alınmamış.
5 yillk zaman asimi ni anlayamadım. Dava tarihinden itibaren geriye dönük 5 yillik alacak icinmidir. Yani kısaca 10 yillk izin alacağı olan sadece 5 yılı icinmi dava açacak10yıllık mesai olan 5 yıllık davamı acacak ben şuan çalışıyorum 15 yıl izin kullanmadım mesai parası almadım bayram ve resmi tatil kullanmadım ben bu gün işden cıksam bunların hepsinimi alacam yoksa son beş yılımı
Merhaba yanımda bir işci çalışıyordu 2.5 yıl kadar çalıştı ben maaşını elden ödedim bende alacağı olmamasına rağmen benden para koparmak için bana dava açıp tüm alacaklarımi alacağım diyor kul hakkını düşünen kalmamış bu durumda benim nasıl bir yol izlemem lazım.
Merhaba 2012-2014 tarihleri arası çalışmış ancak sigortası bildirlmemiş yakınımın sgk için açtığı dava yenı sonuçlandı ve 800 gun kazandı .mahkeme kararını 2019 yılında verdi. ücretin eksık alınması ile ilgili dava açma hakkımız var mı 5 yıllık zamanaşımına girer mi teşekkürler.
Merhaba, yaklaşık iki yıl önce çalıştığım şirket tarafından ihbar ve kıdem tazminatım hesaplanarak iş akdim sonlandırıldı. Bu süre zarfında bugün yarın diyerek ödeme konusunda oyaladılar. Şirket üzerine kayıtlı iki tane araç hariç başka bir şey yok. Şirketin vergi dairesine ve sgk ya olan borçları var. Şirket şu an fiilen faaliyet göstermiyor ve ticaret sicilde gözüken adresinde değil. Nerede olduğu da belli değil. Ben bu tazminatlarımı ortakların şahsi mal varlıklarından tahsil edebilir miyim.
ş sözleşmemde maaşın ödenme günü her ayın ilk haftası içerisinde diye belirtiliyor.Ancak son 6 aydır maaşımız parça parça olarak her ayın 12 si ile birdahaki ayın 20 si gibi yani ortalama ödenme gününden sonra 40 gün içinde ödeniyor. Şuan en son mart ayı maaşımın bir kısmını aldım bu durum haklı fesih hakkı verir mi? 6 günlük hak düşürücü süreye bu durumda uymak zorunlumu yoksa süreklilik arz ettiği için herzaman bu hakkım var mı? Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim
Merhaba çalıştığım şirket ıftira attı bende is mahkemesine verdim onlar da ceza davası açtı ben kazandım ama bu süreç 10 yılı buldu fazla çalışma , mesai ve izinlerim zaman aşımına uğradı zararim cok daha fazla bunun için nasıl bır yol izlemem lazım maddi ve manevi tazminat davası ne kadar acabilirim ve mahkeme uzadığı ve geç karar verdiği için de mahkemeye dava acabilirmiyim
İyi günler ilçe belediyesinde 5393.sayılı kanunun 49.maddesine istinaden 2009 ve 2011 yılları arasında tam 24 ay çalıştım fakat bizde taban tavan ücretleri her yıl yayınlanmasına rağmen biz hep tavan ücretinin çok altında maaş aldık biz bu aradaki farkı dava açıp geri alabilirmiyiz iyi çalışmalar
Merhaba,
Bir inşaat firmasının yurtdışı şantiyesinde 8 yıl çalıştım.
1 Temmuz 2019 itibariyle proje bitiminden dolayı çıkış aldım.
8 yıllık süreç içinde sabah 8, akşam 7 saarlerinde, haftada 1 gün izinle mesai yaptım. Talebim fazla mesai ücreti olacak.
Bugün dava açmak istersem 8 yıllık çalışöa dönemimin sadece 5 yılı için mi talepte bulunabiliyorum?
Birde 1 Temmuz 2019 tarihinde çıkış yaptığım için bugüne kadar geçen süre zaman aşımına uğrayıp, 5 yıldan da 7 aymı düşecek?
Cevaplayabilirseniz sevinirim.
İyi çalışmalar.
bir firmada 2012 yılında iş başı yaptım.mevsimlerden dolayı yılım dolmadan çıkışım yapılıyordu.bu şekilde 2015 yılına kadar çalıştım. toplam firmada çalışma gün sayım 418 gün dür. bu çalışma şekline göre zaman aşımı varmı.ne talep edebilirim.çıkışımdan beri hiç bir şey talep etmedim.vede vermemişler.şimdiden teşekkürler.
Kamuda çalışıyorum 54 yaşındayım içerde kullanmadığım 140 günlük iznim olduğu halde iş göremez diye emekliliğe sevkedildim ben. İzinlerimi kulanmak ve daha sonra emekli olmak istiyorum yada emekli olmak istemiyorum yardımcı olacağınız için teşekürler
Merhaba ben haziran 1999 yılında bir kooperatifler birliğinde işe başladım. Senede uç adet ikramiye de veriyorlardı. Fakat haziran 2004 yılında bu ikramiyeleri kaldırdılar. Tarafınıza yazılı olarak bildirilmedi bizden de kabul ettiğimizi dair belge imzalatmadilar. Kasım 2009 da tazminatını verip, bir ay sonra tekrar işe aldılar. Ocak 2011 yılında emeklilik için tekrar çıkışımi verdiler. Bir ay sonra tekrar işe alindim. 30 nisan 2016 yılında tekrar işten çıkartıldı. İşten ayrılalı neredeyse dört yıl olacak. Çalıştım yıllara ait ikramiyelerim haliyle tazminatima eklenmedi. Acaba zaman aşımı isten ayrılış tarihi itibari ile mi basliyor. Toplamda o işyerinde 17 yıl çalıştım. İlk beş yılda ikramiye verildi, geri kalan yıllarda ödemeyi kaldırdılar. Dava açma hakkım var mi varsa geriye donuk kaç yılı kapsıyor. Teşekkürler.
Bir kamu kurumunda daimi işçi olarak çalışmaktayım. Günlük yevmiyem yanlış tespit edildiği için 15.01.2011-14.07.2014 arası tarafıma ödenen maaş, ikramiye, tediye fazla mesai tutarları tarafıma eksik ödendi.
Dava açsam alacağım tutar zamanaşımına girermi?
Merhaba. Bir şey danışmak istiyorum. Bir şirkette 5 yıl çalıştım. 16.12.2017 tarihinde çıkış verdiler. Banka hesabıma Sadece kıdem tazminatı yatırdılar. Hesaplandığı halde 16 günlük maaş ve ihbar tazminatı 10 aydır halen yatmadı. Arabulucuya başvurdum, karşı tarafla görüşme yapamadığı için dosyayı kapattı. Kalan alacağımı alabilmem için nasıl bir yol izlememi tavsiye edersiniz?
5 yillk zaman asimi ni anlayamadım. Dava tarihinden itibaren geriye dönük 5 yillik alacak icinmidir. Yani kısaca 10 yillk izin alacağı olan sadece 5 yılı icinmi dava açacak