Ortaklığın Giderilmesi Davası, taşınır veya taşınmaz malların paylı veya elbirliği mülkiyetine tabi olduğu durumlarda, ortaklar veya paydaşlar arasındaki birlikte mülkiyet ilişkisinin sona erdirilmesini ve bireysel mülkiyete geçişi sağlayan ya da malın satışıyla elde edilen bedelin adil bir şekilde dağıtılmasını amaçlayan özel bir hukuki süreçtir. İzale-i şüyu davası olarak da bilinen bu davada ortak mülkiye konu malın paylı veya elbirliği mülkiyetine tabi olup olmamasına bakılmaksızın, paydaşlardan (ortaklardan) her biri malın paylaşılmasını talep edilebilir.
Ortaklığın giderilmesi davasında talep halinde öncelikle, ortak mülkiyete konu olan malın, ortaklar arasında pay oranlarına göre bölünmesi (aynen taksimi) yani aynen taksim yöntemiyle ortaklığın sona erdirilmesi seçeneği değerlendirilir. Ancak, hem ortak mülkiyet konusu malın niteliği hem de paydaşların durumu gibi faktörler, ortak malın doğrudan bölünmesini (aynen taksimi) engelliyorsa, bu durumda ortak mülkiyet konusu malın satılmasına ve elde edilen bedelin, paylara uygun şekilde ortaklar arasında paylaştırılmasına karar verilir.
Ortaklığın giderilmesi davası için bir zamanaşımı süresi öngörülmemiş olup dava her zaman açılabilir.
Yazı İçeriği
- 1. Ortak Mülkiyet Nedir?
- 2. Ortak Mülkiyetin Sona Erme Usulleri
- 3. Ortaklığın Giderilmesi Davası
- 4. Ortaklığın Giderilmesi Davasının Şartları
- 5. Ortaklığın Giderilmesi Davasında Zorunlu Arabuluculuk
- 6. Davanın Tarafları
- 7. Ortaklığın Giderilmesi Davasının Açılamayacağı Zamanlar ve Zamanaşımı
- 8. Ortaklığın Giderilmesi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
- 9. Ortaklığın Giderilmesi Davalarında Yargılama Usulü
- 10. Dava Sonunda Verilebilecek Kararlar
- 11. Ortaklığın Giderilmesi Davalarında Satış
- 12. Sıkça Sorulan Sorular
Miras yoluyla ya da diğer işlemler sonucunda, birden fazla kişinin aynı malın mülkiyetine ortak bir şekilde sahip olma durumu ortaya çıkabilir. Taraflar arasında ortak mülkiyete konu malın paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşanırsa, paydaşlardan biri dava açarak ortaklığın sona erdirilmesini talep edebilir. Bu dava uygulamada “İzale-i Şuyu Davası” veya “Ortaklığın Giderilmesi Davası” olarak adlandırılır.
1. Ortak Mülkiyet Nedir?
Bir malvarlığının mülkiyet hakkı, tek bir kişiye ait olabileceği gibi aynı zamanda birden fazla kişiye de ait olabilir. Mülkiyet hakkının birden fazla kişi arasında paylaşılması durumunda ortak mülkiyet kavramı ortaya çıkar. Ortak mülkiyet, üç ana türde incelenir:
Paylı mülkiyet, birden fazla kişinin bir malvarlığı unsuruna belirli oranlarda sahip olduğu durumunu ifade eder.
Elbirliği mülkiyeti ise belirli paylar olmadan malvarlığı unsuru üzerinde ortak mülkiyete sahip olma durumunu ifade eder.
Kat mülkiyeti ise tamamlanmış bir yapı içerisindeki kat, daire, iş bürosu, dükkân, mağaza, mahzen, depo gibi ayrı ayrı kullanılabilir alanların, gayrimenkulün malikleri ve/veya ortak malikleri tarafından bağımsız mülkiyet hakları olarak tesis edildiği bir sistemdir. Kat mülkiyeti kavramı, hem bireysel mülkiyeti hem de kolektif mülkiyeti içerir. Çünkü ana gayrimenkul üzerinde birden fazla kişinin mülkiyet hakkı bulunur. Ana gayrimenkul üzerine inşa edilen yapının bağımsız bölümleri ise, ana taşınmazın paydaşlarından her birine ait olan tek kişi mülkiyeti altında yer alır.
Kat mülkiyeti hakkında daha detaylıya bilgiye ulaşmak için Kat Mülkiyeti Nedir? isimli yazımızı inceleyebilirsiniz.
2. Ortak Mülkiyetin Sona Erme Usulleri
Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesi halinde sona erer.
Paylı mülkiyete tabi mal, paydaşlardan birine veya bir üçüncü kişiye devredilirse paylı mülkiyet tüm paydaşlar için sona erer.
Paylı malın yok olması, kamulaştırılması veya cebri icra yolu ile satışının yapılması halinde de paylı mülkiyet sona erer. Bu hallerde sona erme paydaşların iradesi dışında gerçekleşmektedir.
Yukarıda sayılan sona erme halleri tek kişi mülkiyetinde de geçerlidir. Bu sayılanlara ek olarak paylı mülkiyetin kendisine özgü olan bir diğer sona erme hali ise paylaşma/taksimdir.
Tüm paydaşlar paylaşma rıza gösterirse dava açılmadan malın paylaşımı gerçekleştirilir.
Ancak sadece bir paydaş bile paylaşmaya rıza göstermezse, paylaşmanın gerçekleştirilmesi için ortaklığın sona erdirilmesini talep eden bir dava olan “ortaklığın giderilmesi davası” açılması gerekmektedir.
3. Ortaklığın Giderilmesi Davası
Ortalığın Giderilmesi Davası, bir taşınıra veya taşınmaza birlikte sahip olan kişilerin o malı anlaşarak paylaşamamaları nedeniyle paydaşlardan birinin mahkemede dava açarak malın paylaşılmasını istediği davadır. Ortaklığın Giderilmesi Davası doğrudan 4071 Sayılı (TMK) düzenlenmiş bir dava değildir. Ancak hukuki dayanağını TMK madde 698 ve devamındaki hükümlerden almaktadır.
Ortaklığın Giderilmesi Davası, bir taşınır veya taşınmaz mala birlikte sahip olan kişilerin, o malı anlaşarak paylaşamamaları halinde, paydaşlardan birinin mahkemede dava açarak malın paylaşılmasını talep ettiği bir hukuki süreçtir. Bu dava, 4071 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) doğrudan düzenlenmemiş olsa da, hukuki dayanağını TMK’nın 698. maddesi ve devamındaki hükümlerinden almaktadır.
TMK m. 698 Paylaşma İstemi
“Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmî şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz.”
TMK m. 699 Paylaşma Biçimi
“Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.
Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.”
4. Ortaklığın Giderilmesi Davasının Şartları
Ortaklığın Giderilmesi Davası’nda, kişiler birlikte mülkiyete zorlanamayacağından, özellikli bir koşul öngörülmemiştir. Ancak, Ortaklığın Giderilmesi Davası’nın kabul edilmesi için aşağıdaki şartlar gerekmektedir:
- Elbirliği veyahut paylı mülkiyete konu bir malın bulunması gerekmektedir. Bu mal, taşınmaz olabileceği gibi taşıt, hisse senedi, ziynet eşyası gibi çeşitli varlıklar da olabilir.
- Davacının, dava açarken ortaklığın tüm taraflarını da dava dosyasına dahil etmesi gerekmektedir. Tüm paydaşlar davada temsil edilmelidir.
- Ortaklığın sona erdirilmesi istenen malın bilgileri eksiksiz bir şekilde belirtilmelidir. Taşınmaz ise ada ve parsel bilgisi, araç ise plaka numarası, patent belgesi ise numarası gibi detaylar belirtilmelidir.
- Dava konusu mal üzerindeki ortaklığı gösteren belgenin sunulması gerekmektedir. Örneğin, miras yoluyla kalan bir taşınmazın intikali gerçekleşmemiş olsa dahi, Ortaklığın Giderilmesi Davası açılabilecektir. Ancak taşınmazın sahibine ait olan mirasçılık belgesinin alınmış olması önemlidir.
- Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğünün bulunmaması gerekmektedir.
5. Ortaklığın Giderilmesi Davasında Zorunlu Arabuluculuk
1 Eylül 2023 tarihinden itibaren ortaklığın giderilmesi davası açılmadan önce arabuluculuk yolunun kullanılması zorunlu hale getirilmiştir. Bu tarihten sonra açılacak olan ortaklığın giderilmesi davalarında, arabuluculuk yoluna başvurulmamışsa dava, dava şartı eksikliği gerekçesiyle usulden reddedilecektir.
5 Nisan 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 37. maddesi ile ortaklığın giderilmesi davası için zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir.
Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için Ortaklığın Giderilmesi Davalarında Zorunlu Arabuluculuk başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Maddeye göre;
“MADDE 37- 6325 sayılı Kanuna 18/A maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Bazı uyuşmazlıklarda dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/B-(1) Aşağıdaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır:
b) Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar.”
6. Davanın Tarafları
Davacı taraf: Malın paylı veya elbirliği mülkiyete tabi olması fark etmeksizin bir paydaş/ortak veya birkaç paydaş/ortak birlikte, ortaklığın giderilmesi davası açabilir.
Ortaklığın giderilmesi davası açabilmek için tek şart paydaş olmaktır. Paydaş gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir.
Davalı taraf: Ortaklığın giderilmesi davasının davalısı ise;
Tek bir paydaş/ortak açmışsa, tek paydaş kendisi dışındaki tüm diğer paydaşlar/ortaklar,
Birden fazla paydaş/ortak birlikte açmışsa, bu paydaşlar, kendileri dışındaki tüm diğer paydaşlar/ortaklardır.
Görüleceği üzere Ortaklığın Giderilmesi Davası paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından diğer paydaşların tümüne karşı açılacaktır. Paydaş veya ortaklardan biri ölmüşse, mirasçılık belgesi alınarak, mirasçılarının davaya katılımı sağlanmalıdır. Mirasçılar da, miras bırakandan geriye kalan mal veya gayrimenkul üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasını, tüm diğer mirasçılara karşı açmalıdır. Diğer mirasçılar davaya dâhil edilmeden, davaya devam edilemez.
7. Ortaklığın Giderilmesi Davasının Açılamayacağı Zamanlar ve Zamanaşımı
Ortaklığın giderilmesi davası bazı sınırlamalar hariç olmak her zaman açılabilen bir dava olup herhangi bir zamanaşımı süresine tabi değildir. Ancak TMK hükümlerine göre;
- Hukukî bir işlem gereğince paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunması halinde,
- Paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunması halinde,
- Uygun olmayan zamanda,
Ortaklığın Giderilmesi istenilemez. Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en fazla on yıllık süreyle sınırlandırılabilir. Taşınmazlardaki paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmî şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh edilebilir. Uygun olmayan zaman hususu ise dürüstlük kuralı uyarınca, her paydaşın çıkarına göre mahkemece belirlenir. Örnek vermek gerekirse, bir taşınmazda Aile Konutu Şerhi varsa, bu şerh terkin edilmedikçe ortaklığın giderilmesi istenemez. Taşınmazı kiracının kullanması veyahut kentsel dönüşüm alanında kalması hali uygun olmayan zaman olarak öngörülmemiş olup bu hallerde dava açılabilir.
8. Ortaklığın Giderilmesi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görevli Mahkeme: Taşınır veya taşınmaz mallara ilişkin mal ve hak paylaşımı ile ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıklarında, tutar veya değere bakılmaksızın, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Yetkili Mahkeme: Taşınmazlarla ilgili davaların yetkili mahkemesi, ilgili taşınmazın bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesidir. Eğer birden fazla taşınmaz söz konusu ise, bu taşınmazların hepsi için ortaklığın giderilmesi davası, ilgili taşınmazların bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinde açılabilir. Taşınır mallar bakımından ise, genel yetki kuralları Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda öngörülen esaslara göre uygulanacaktır.
9. Ortaklığın Giderilmesi Davalarında Yargılama Usulü
Ortaklığın giderilmesi davasının özgün yapısı nedeniyle, yargılama usulünde bazı farklı özellikler bulunmaktadır. Bu özellikler aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
- Sulh Hukuk Mahkemelerinde, kanun uyarınca aksi belirtilmediği sürece basit yargılama usulü uygulanır.
- Davanın kesinleşmemiş olması durumunda herhangi bir işlem yapılamaz.
- Mahkemece ortaklığının aynen taksim yoluyla veya satış yoluyla giderilmesine karar verilebilir. Ancak taraflardan birisi ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini talep ederse mahkeme aynen taksimin mümkün olup olmadığını araştırmak zorundadır. Zira öncelik ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesidir.
- Ortaklığın giderilmesi davası sonrasında gerçekleştirilecek satışta, yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporunda tespit edilen miktar referans alınmaz. Satış işlemi için, Satış Memurluğu tarafından yapılacak kıymet takdiri satışın temelini oluşturur.
- Ortaklığın giderilmesi davasında ortaklığın giderilmesine karar verileceği için davada kazanan veya kaybeden taraf gibi bir ayrım bulunmaz. Davanın sonucunda her iki taraf için benzer sonuçlar doğar.
- Ortaklığın giderilmesi davası tam iki taraflı bir dava olduğundan, davacı davasından feragat etse de, davalılardan biri davaya devam etmek isterse mahkemece davaya devam edilerek esas hakkında karar verilmesi gerekir.
- Davanın iki taraflı bir dava olmasının bir sonucu olarak, dava sonucunda “kazanan” veya “kaybeden” taraftan bahsedilememesidir. Bu nedenle yargılama giderleri ile avukat ücretinin taraflar arasında payları oranında paylaştırılması gerekmektedir.
- Bir paydaş, kendi sahip olduğu pay üzerinde ‘’intifa hakkı’’ kurma yetisine sahiptir. İntifa hakkı, hak sahibine malın kullanımı ve semerelerinden yararlanma yetkisi veren bir haktır. Eğer bir paydaş, kendi sahip olduğu pay üzerinde intifa hakkı kurarsa, bunu diğer paydaşlara bildirir. Diğer paydaşlar, bu bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde paylaşma talebinde bulunursa, intifa hakkıyla ilgili olarak belirlenen bedel üzerinde satış yoluyla paylaşım devam eder.
10. Dava Sonunda Verilebilecek Kararlar

Ortaklığın Giderilmesi Yöntemleri
10.1. Ortaklığın Paylaştırma (Aynen Taksim) Suretiyle Giderilmesi
Ortaklığın aynen taksim yoluyla sonlandırılması, ortaklar arasında ortaklığa ait mal veya mallardan bir kısmın her bir ortağa dağıtılması işlemidir. Örneğin, miras kalan beş tarla varsa ve bu beş tarlayı mirasçılar arasında paylaştırmak istiyorsak, her bir mirasçıya birer tarla verilmesiyle ortaklığın sona ermesine “aynen taksim” denir. Ancak, ortaklığın aynen taksim yoluyla sonlandırılabilmesi için belirli koşullar bulunmaktadır. Bu koşullar şunlardır:
- Ortaklığın giderilmesi davasında, davacı veya davalılardan en az biri, ortaklığın aynen taksim yoluyla sonlandırılmasını talep etmelidir.
- Mahkeme, ortaklığın giderilmesi istenen malın aynen taksime uygun olup olmadığını bilirkişi incelemesi ile belirlemelidir.
- Ortaklığın aynen taksim yoluyla sonlandırılması durumunda, malın değerinin aşırı düşmemesi gerekmektedir. Ancak, taraflar taksimi kabul ederse, bu koşul göz ardı edilebilir.
Bir paydaş aynen taksim talebinde bulunursa, mahkeme malın aynen taksime uygun olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. Eğer malın uygun olduğu kanısına varılırsa, mahkeme malın aynen taksime tabi tutulmasına karar verebilir. Ancak, mal parçalarının değeri eşit değilse, eksik değere sahip olan parçaya denge sağlamak için ek ödeme yapılmasına karar verilir.
10.2. Ortaklığın Satış (Pazarlık/Açık Artırma) Suretiyle Giderilmesi
Eğer taraflardan hiçbiri aynen taksim talep etmemişse veya talep edilmiş olsa da malın aynen taksimi mümkün değilse veya paylı malın bölünmesiyle ciddi bir değer kaybı yaşanacaksa, bu durumda açık artırma yoluyla satışa karar verilir. Eğer tüm paydaşlar satışı kabul ederse, satış işlemi sadece paydaşlar arasında gerçekleştirilir. Ancak, paydaşlardan sadece biri bile bu fikre katılmazsa, satış kamuya açık bir şekilde yapılır.
Mahkeme, ortaklığın satış yoluyla sonlandırılmasına karar verirse, bu karar kesinleştikten sonra satış işlemleri için dosya satış memurluğuna gönderilir. Satış memurluğu, satışa esas alınacak kıymet takdirini düzenler. Ardından, İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre satış yapılır.
10.3. Ortaklığının Kat Mülkiyetine Geçiş Suretiyle Giderilmesi
Taşınmazın paylaştırılması, kat mülkiyeti rejiminin kurulmasıyla sağlanabilir. Bu amaçla, mahkeme tarafından, Kat Mülkiyeti Kanunu‘na uygun olarak inşa edilmiş ve mimari projeye uygun hâle getirilmiş ya da projesi olmamakla birlikte mevcut duruma göre hazırlanmış, ilgili makamlarca onaylanmış bir projenin bulunması gerekmektedir. Her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşecek şekilde planlanmış olmalıdır. Ayrıca, binanın tümünün kâgir ve aynı zamanda tamamlanmış olması gerekmektedir.
Eğer tamamlanmış yapının fiili durumu ile onaylanmış projesi arasında farklılıklar varsa veya yapı, imar düzenlemelerine uygun olmasına rağmen projesiz olarak yapılmışsa veya bazı bağımsız bölümler kullanıma uygun değilse, yani kat mülkiyeti kurulmasına engel teşkil eden eksiklikler mevcutsa, hemen kat mülkiyeti rejimi oluşturulamayacağı anlamına gelmez. Bu eksiklikler, kat mülkiyeti talebinde bulunan tarafa uygun bir süre verilerek giderilmesi için fırsat tanınmalıdır. Eksiklikler tamamlandığında, dava konusu taşınmazın yapıları bilirkişiler aracılığıyla konum, yüzölçümü, kullanım amacı gibi açılardan değerlendirilir. Eğer paydaşlar arasında uzun süredir benimsenen bir kullanım biçimi varsa, bu durum öncelikle dikkate alınır. Aksi takdirde, kura usulüyle paydaşlara bağımsız bölümler tahsis edilir.
Bu hususta detaylı bilgi için “Kat Mülkiyeti Kurulması Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi” isimli yazımızı inceleyebilirsiniz.
11. Ortaklığın Giderilmesi Davalarında Satış
Ortaklığın sonlandırılması için satış yolunun tercih edilmesi durumunda, dava konusu olan malvarlığı unsuru satılarak elde edilen bedel, ortaklar arasında paylaştırılır.
Davacı, ortaklığın satış yoluyla sona erdirilmesini talep ettiğinde, mahkeme öncelikle ortaklığın satış yoluyla giderilip giderilemeyeceğini değerlendirir. Eğer davacı hangi yöntemi tercih ettiğini belirtmemişse, mahkeme öncelikle aynen taksimin mümkün olup olmadığını araştırır. Aynen taksim mümkünse bu yönteme başvurulur. Ancak taşınmazın bölünmesi mümkün değilse veya bölündüğünde ciddi bir değer kaybı oluşacaksa, ortaklığın satış yoluyla sona erdirilmesine karar verilir.
11.1. Satış Usulü
Satış işlemi açık artırma usulüyle gerçekleştirilir. Açık artırma, herkese açık olarak yapılan genel açık artırma ve yalnızca ortaklar arasında gerçekleşen özel açık artırma olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Ancak Türk Medeni Kanunu’nun 699. maddesi uyarınca özel açık artırmanın gerçekleşmesi için tüm paydaşların onay vermesi ve mahkemenin bu yönde bir karar alması gerekmektedir.
11.2. Satış Memuru
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen “Ortaklığın Giderilmesi” ile ilgili kararların kesinleşmesinin ardından, dosya talep üzerine ilgili Satış Memurluğuna iletilir. Satış memuru mahkeme tarafından belirlenir ve satış süreci İcra ve İflas Kanunu’na göre yürütülür. Sulh hukuk Mahkemesi bu satışlarda Hukuk Yazı İşleri Müdürlüğünü yada icra memuru satış memuru olarak görevlendirmektedir.
11.3. Kıymet Takdiri ve Kıymet Takdirine İtiraz
Satış memuru, İcra ve İflas Kanunu’nun 128. maddesi ve devamı gereğince satışın hazırlıklarını yapar ve kıymet takdirini gerçekleştirir. Bu kıymet takdirine yönelik yapılan itirazlara, ortaklığın giderilmesi kararını veren Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından bakılır. Aynı şekilde, Satış Memurunun işlemlerine karşı yapılan şikayetlere de Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bakılır. İhalenin feshedilmesine ilişkin talepler de şikayet niteliği taşıdığından, bu tür taleplere de Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından bakılır.
Kıymet takdirine itiraz üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararlar kesindir. Kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez.
11.4. Satış İlanı
Kıymet takdirinin kesinleşmesini müteakip, satış memuru, satış koşullarını belirler ve ilan eder. Açık artırmaya ilişkin satış ilanı satıştan en az 1 ay önce yapılması gerekmektedir. İlan içeriğinde satılacak malın türü, özellikleri, kıymet takdiri değeri ile birlikte ihalenin düzenleneceği yer, tarih ve saat gibi bilgiler yer alır. Satış ilanı bu bilgilerin yanı sıra açık artırma şartnamesini içerir.
İlanın bir örneği tapu kaydındaki ilgililere tebliğ edilir.
11.5. İhalenin Yapılması
Ortaklığın giderilmesi davalarında verilen kararlar üzerine yapılacak satışlar icra iflas kanunu hükümleri doğrultusunda gerçekleştirilmektedir. Bu düzenleme gereğince satışa ilişkin ihalenin nasıl gerçekleştirileceği de İcra İflas Kanunun Madde 115 te düzenlenmiştir.
- Birinci ve ikinci ihale, icra müdürü tarafından, ilanda belirlenen gün ve saatte, haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde ellisi üzerinden başlatılır. Şartların yerine gelmesi hâlinde mal, en yüksek teklif verene ihale edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde ellisi ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını da geçmesi şarttır.
- Artırmanın sona erdiği gün ve saatte şartların bulunması hâlinde, mal en yüksek teklif verene ihale edilmiş olur ve malın mülkiyeti ihale alıcısına geçer. İhale alıcısının en yüksek teklifi verip de süresi içinde ihale bedelini yatırmaması hâlinde alınan teminat iade edilmeyip öncelikle satış masraflarından düşülmek üzere hak sahiplerine alacaklarına mahsuben ödenir.
- İcra müdürü, elektronik satış portalında artırma bittikten sonraki ilk iş gününde artırmanın sonucuyla ilgili bir artırma sonuç tutanağı düzenler ve bu tutanaktaki bilgileri aynı gün satış portalında ilan eder. Tutanakta; ihalenin hangi gün ve saatte tamamlandığı, şartlar yerine gelmişse en yüksek teklifi verene malın ihale edildiği, tutanağın ilanından itibaren yedi gün içinde ihale bedelinin icra dairesi hesabına yatırılması gerektiği ve şartlar yerine gelmediği takdirde ihalenin hangi gerekçeyle yapılamadığı belirtilir.
- Satış talebi teklif verme başladıktan sonra geri alınamaz. Teklif verme süresinin bitimine kadar borcun tamamen ödenmesi hâlinde satış durdurulur.
- İcra müdürü, asgari ihale bedelinin teklif edilmediği, en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmadığı veya teklif verme süresinin bitiminden önce borcun ödendiği hâllerde, ihalenin yapılamadığını veya iptal edildiğini tutanakla tespit eder. Asgari ihale bedelinin teklif edilmediği veya en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmadığı hâllerde ikinci artırma, birinci artırmadaki şartlar çerçevesinde daha önce ilan edilen tarihte başlar.
- Artırmada, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı şartlar gerçekleşmezse alacaklı, önceki satış talebinden kalan satış isteme süresi içinde satış günü verilmesini talep edebilir. Satış isteme süresi satış talebiyle birlikte durur ve duran bu süre, ihalenin yapılamadığına veya iptal edildiğine ilişkin tutanak tarihinden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlar.
- İcra müdürü, artırma bittikten sonraki ilk iş gününde elektronik satış portalından kaynaklanan teknik sebeplerle, artırmanın son on dakikası içinde teklif verilemediğini satış portalı kayıtlarından tespit ederse artırma süresinin bir gün uzatılmasına karar verir; kararda artırmanın başlayacağı ve biteceği tarih ve saatleri gösterir ve tüm bu hususları satış portalında derhâl duyurur. Bu durumda artırmanın başlangıç tarihi, artırma süresinin uzatılmasına karar verildiği tarihten itibaren üç günü geçemez. Bu süre içinde, daha önce en yüksek teklif veren teklifiyle bağlı olacağı gibi yeni istekliler de teminatı yatırmak suretiyle artırmaya katılabilir.
12. Sıkça Sorulan Sorular
Dava konusu taşınmazın tapu bilgilerinde yanlışlık veya eksiklik olması halinde mahkeme durumu inceler ve gerekirse taraflara bu yanlışlık ve eksikliğin giderilmesi için yetki ve süre verir.
Bölünen parçaların birbiri ile denk olmaması halinde eksik değerdeki parçaya tamamlayıcı miktarda para eklenerek denkleştirme sağlanır.
Tüm paydaşlar malın aynen taksim yolu ile paylaştırılması konusunda anlaşmış ancak kime hangi parçanın özgüleneceği konusunda anlaşamamışlarsa hâkimin satış yolu ile paylaştırmaya karar vermesi mümkün değildir. Zira ortaklığın giderilmesi davasında, hâkim, paydaşların oybirliği ile alınmış kararlarının aksine hüküm veremez.
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 7. maddesinde kat irtifakına veya kat mülkiyetine tabi olan taşınmazlara ilişkin olarak ortaklığın giderilmesi davası açılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Ortaklığın giderilmesi davası çift yönlüdür. Yani davalılar aynı zamanda davacı, davacılar aynı zamanda davalıdır. Bu nedenle davacı davadan feragat etse dahi dava reddedilmez ve görülmeye devam edilir.
Ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmaz üzerindeki ağaç ve yapıların kimin mülkiyetinde olduğu yönünde uyuşmazlık varsa hâkim ilgili uyuşmazlık hakkında Muhdesat Aidiyetinin Tespiti Davası açılması için süre verir ve bu davanın sonucunu mevcut ortaklığın giderilmesi davasında bekletici mesele yapar.
Muhdesat paydaşlardan bir veya birkaçına aitse ve tapuda bu konuda şerh varsa ya da paydaşlar arasında muhdesat konusunda tartışma yoksa arzın ve muhdesatın dava tarihindeki değerleri ayrı ayrı hesaplanır. Akabinde toplam değer ile hesaplanan değer arasında oranlama yapılır. Bu oranlama ile satış bedelinin ödenecek tutarı belirlenir.
01.09.2023 tarihi itibariyle açılacak ortaklığın giderilmesi davaları için dava açılmadan önce arabuluculuk yolunun tüketilmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan açılan dava, dava şartı eksikliği nedeniyle reddedilecektir.
1-Ön alımda ve dava da tüm ortakların bir arada bulunmaması veya bir kısmının katılmaması durumu davayı etkiler mı?
2-Aynı yerde bulunan 1 parsel için veya tamamı için açılacak davada özellikle maddi olarak ve diğer konularda ne gibi farklılıklar vardır?
3-Alım için hisse oranının bir önemi var mı?
4-Davanın sonuçlanma süresi tahmini ne kadardır?
Merhabalar benim de bir sorum olacak yanıtlarsanız sevinirim
Bizim 45 dönüm sekiz hisseli bir tarlamız var. Yaklaşık 20 yıl önce mirasçılar arasında anlaşılarak yer haritacı tarafından kroki çizilerek herkese eşit olarak paylaştırıldı. Benim sorularım şu şekilde.
1. Zamanın da hissedarların hepsinin rızası ile yer paylaştırılmasına rağmen, her hissedar tarlasında ağaç yetiştirip tarım faaliyeti icra ediyor iken, şuanda bir veya bir kaç kişinin isteği ile satış davası açabilir mi?
2. Satış davası açabiliyor ise çoğunluk satış yapılmasını istemez ise sonuç ne olur?
3. Satışı yapmak isteyen kişi tek başına hareket ederse onun hissesini alıp onu ortaklıktan çıkarmak için ne yapmamız gerekir?
Teşekkür ederim ilgi ve alakanız için.
Teşekkür ederim.
Merhaba. Öncelikle burada vatandaşlara verdiğiniz destek için teşekkür ederim.
Benim %98 oranında sahibi olduğum bir arsada bir kişi %2 oranında hisseye sahip. Bu şahıs uzun zamandır kayıp ve kendisine ulaşılamıyor. Bu şahsa ortaklığın giderilmesi davası açabilir miyim? Kendisine ulaşılamaması davayı nasıl etkiler ve bu hisseyi mahkeme kararıyla alabilir miyim?
Teşekkürler…
Merhaba
6 kardeşiz ortak tarlamız var kardeşlerden biri hissesini diğer bir kardeşe sattı
Bir kardeşte 2 hisse diğer kardeşlerde 4 hisse var,kimin yeri neresi belli değil yani herkesin hisse oranında payı var tarlada
Tarlanın imara açılma durumu var kardeşler olarak anlaşamıyoruz
1 kardeş izalei şuyu davası açıp tarlayı komple kendi satın alabilir mi?
Ben davayı açtıktan sonra 5 kardeş birleşip tarladaki hissemi benden alabilir mi?
Ben tarlanın satılıp herkesin hakkında ne düşüyorsa onu almasını istiyorum
Bunun için nasıl bir yol izlemeliyim?
Bilgi verebilirseniz sevinirim.
İlgili mevzuat,
TMK 699/3 uyarınca,
Paylı malın bölünmesinde aynen taksim mümkün değil ise malın satışına hükmedilecektir. Malın açık artırmayla satışında paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi tüm paydaşların rızasına bağlıdır.
TMK madde 699/3 uyarınca,
Satış açık artırma ile olacağından davaya konu olan malda herkes alıcı olabilecektir. Ancak paydaşlar açık artırmanın sadece paydaşlar arasında yapılmasını talep ediyorlar ise açık artırma sadece paydaşlar arasında yapılacaktır.
Ayrıca,
Açık artırma ile satılacak olan mal, öncelikle açık artırmadaki değer, kıymet takdirini ihtiva eden bilirkişi raporunda belirtilen değerin %50’si üzerinden başlayacaktır. Artırma usulü ile yapılacak olan satışta en çok artırmayı yapan kişiye ise satış yapılabilmektedir.
Fakat,
Aynen taksim durumunda malın paylarının birbirine denk düşmediği durumlarda eksik değerde bulunan parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verilebilmektedir.
TMK 701. Madde uyarınca ,
“Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.”
Sonuç olarak, elbirliği mülkiyetinde miras yoluyla elde edilen mülk paylara bölünmemektedir. Böylece malikler arasında paydaşlık değil, ortaklık söz konusu olmaktadır. Uyuşmazlık ise taşınmazın mirastan kaynaklı mal paylaşımı niteliği ile ilgilidir. Söz konusu taşınmazın oybirliği sağlanarak devri sağlanabilir, açık arttırma ile satılması istenmiyorsa ortaklığın giderilmesi davası için aynen paylaşma yoluna gidilebilir veya anlaşma sağlanarak ortaklığın devamı sağlanabilir.
Medeni Kanunun 703. maddesi
”Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer.
Devir için ise : elbirliği halinde tasarruf edilen mal, bütün ortakların oybirliğiyle devredilebilir.
Özellikle belirtmek isteriz ki, yazı ve yorumlar, kişisel hukuki yorum ve genel bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, hukuki destek ve detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Miras bırakanın ölümü ile birlikte tereke bir kül halinde mirasçılara intikal edeceğinden, tereke üzerinde mirasçılar arasında Türk Medeni Kanunu’nu 640. maddesi gereğince bir miras ortaklığı oluşmaktadır. İlgili kanun hükmü:
A. Mirasın geçmesinin sonucu
I. Miras ortaklığı Madde 640- Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır.
Bir mirasçı ödemeden aciz hâlinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler.’’
Madde metninde belirtildiği üzere mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ilişkisi içerisinde sahip olurlar ve terekeye ait tüm haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan herhangi birine ulaşılamaması durumunda paydaşlığın giderilmesi için ortaklığın giderilmesi davası ( izale-i şuyu ) açılması ve ulaşılamayan paydaş içinde tebligatın ilanen yaptırılması gerekmektdir.
Özellikle belirtmek isteriz ki, yazı ve yorumlar, kişisel hukuki yorum ve genel bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, hukuki destek ve detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Merhaba
5 kardese kalan bir arazi icin kardesler arasinda anlasip bolusmeye razilar ancak mirasci kardeslerden birisi oldugu icin cocuklarinin onayi gerekiyor. Ancak 1 cocuga ulasilamiyor. nasil bir yol izlemeliyiz.
Merhaba,
Dedem 2 evlilik yapıyor vefat etmeden önce ilk eşini kaybediyor ilk eşinden 3 çocuk kalıyor vefatından sonra 2. eşi ve 5 çocuğunu geride bırakıyor. Dededen kalan bir arsa var arsanın uzerınde 2 erkek kardeşin ortak kullandığı eski bir ev var. geriye kalan 6 kız kardeşin taraf tutarak hisse payına düşeni bir kardeşe verip diğerine vermek istemediklerini belirtmekteler. Diğer kardeşinde 6 kız kardeşlerinin tarafsız kalmasını 2 erkek kardeşe eşit şekilde kimsenin mağdur olmadan feragat etmelerini istemektedir. Ayrıyetten dedenin vakti zamanında arsanın bır kısmını başkasına örfen sattığını ve o kişinin tapu devrı olmaksızın aldığı yere ev yapmıştır Kardeşler arasında anlaşmazlık devam etmektedir ortaklığın giderilmesi davasında açık artırma usulu arsa yabancı bırı tarafından alınırsa dedemizin önceden sattığı kisimda ev yapan kişinin hak mahrümiyetine uğrayacağı aşikardır. “kanunu boyutunu bilmiyorum” bunun çözumu nedir yol gösterirseniz sevinirim.
Merhaba.. Öncelikle yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim.. Benim iki tane sorum olacaktı..
Hisseli bir araziden hisse almış 3. bir şahıs en az ne kadar sürede arazi ile ilgili ortaklığın giderilmesi davası açabilir ve ortaklığın giderilmesi davasını bekletici sorunlar nelerdir, davayı uzatmak için neler yapılabilir?
Miras payının intikali sonrasında, mirasçının ortaklığın giderilmesi davası açması halinde TMK 699’da
“Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir.
Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.”
hükmü gereği aynen taksim veya artırmayla satışa karar verilecektir. Artırmayla satışa karar verilmesi halinde taşınmaz bir bütün halinde satışa çıkacak olup tüm taşınmazın bir bütün halinde satılması söz konusu olacaktır.
Özellikle belirtmek isteriz ki, yazı ve yorumlar, kişisel hukuki yorum ve genel bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, hukuki destek ve detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Merhaba, çok faydalı bilgilendirmeler için teşekkürler. 40 yıl önce dedem aynı yerde bulunan arazisini pay etmiş ve babam annem ile birlikte verilen yere razı olup ev bahçe gibi 40 yıllık bir emek vermişler, diğer kardeşler yerlerini almamışlar ve dedem vefat ettikten sonra arsa şeklinde bizlere intikal etti. şimdi hala ve amcalarım sizin arsalarda bizim de hakkımız var biz oradan alacağız diyorlar biz buna karşı çıkıyoruz. çünkü fazladan mal almıyoruz 40 yıl emek verilen yerin bize payımız oranında (herkese yaklaşık 3 dönüm arsa) verilmesini istiyoruz. Oraların bizim olduğunu kendileri dahil herkes biliyor. Hatta onlar da, evet buralar sizin ama biz de buradan istiyoruz diyorlar. arsanın her yeri aynı niteliktedir. biz de önceden bize verilen yer haricinde başka yerden almak istemiyoruz. Bunun için ne yapılmalı?
merhaba iyi günler
babam ve iki amcam 1100 metre kare arsa da ortaklar iki amcam ve babam arsa ortaklar bir amcam 4/2 hisse sahibi babam ve diğer amcam ise 4/1 yani 275 metrekare arsya ortaklar amcalarım bizden habersiz iki yıl önce hisselerini başkasına satmış biz şimdi ortaklığım herkesin payına göre ayrılmasını istiyoruz yeni hissedar ise arsanın tamamının. mahkemede satışını istiyor babam ve biz kesimlikle satış istemiyoruz mahkeme herkesin hissesine göre paydaşların ortaklığın giderilmesini yapmazsa biz satış istemiyoruz satış yapabilir mi bu yeri satışa çıkarabilir mi bir hisse biziz kabul etmesek
50 yıl önce dedem tarım arazisine ev yapmış. Kendisi bu evde oturdu ve vefat etti. Ev eskiydi. Bu evi, tek evi olmayan çocuğu olarak babama verdi. Kağıt üzerinde bütün mirasçılar ve o dönemin muhtarı olmak üzere imzaladılar. Babam da bu kağıda dayanarak eski evi yıkarak yerine kendi hissesi olan 1/5 kısmına ev yaptı.Ev 3 katlı ve şu ana kadar 2 hisse daha alarak 3/5 kısmı bize ait olan (2/5 kısmı başka bir kişiye ait) bir tarla haline geldi. Sonuç olarak babam dahil iki mirasçı kaldı. İmar barışından faydalandık. Bu durumda karşı taraftaki tek mirasçı bize izale-i şuyu davası açarsa yada o hisseyi satın almak için biz dava açarsak ne gibi bir durumla karşılaşırız? Cevaplarsanız sevinirim. Teşekkür ederim.
Öncelikle iyi çalışmalar dilerim. Bir taşınmaz üzerinde tapuda kayıtlı 5 katlı bir apartman dairesi bulunuyor. dairelerin kat mülkiyetleri yok. taşınmazın 1/2’si bana ait. diğer 1/2’si ise ölü olan bir akrabamıza ait. dairelerin kat mülkiyetleri de bulunmuyor. ben taşınmaz ortaklığının satış yolu ile giderilmesi için izale-i şuyu davası ile birlikte muhtesat aidiyetinin davası açacağım. Hâkim kat mülkiyeti olmadığı için aynen taksim yoluna gidemeyecektir kanımca. ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar vermesi durumunda zemin ve 1. kat akrabalarımıza ait ve 3, 4 5 katlar benim kullanımında. muhdesat tespitinde de onların benim olduğu ortaya çıkacaktır. sorum şu satış olduğunda karşı taraf ihaleye girip bana ait kısmın örnek veriyorum 100,000,00 TL ise 100.001,00 TL verdi diyelim. bende onlara ait olan kısmı alacağım bende 50.000,00 TL olan yere 50.001,00 TL verdiğimde onlar üst katları ben ise alt katı satın almış olacağım ve bu suretle de ortaklık yine giderilemeyecek her iki tarafında ihaleye girip bir birinin hissesini alması durumunda ihale nasıl sonuçlanacak. şimdiden teşekkürler.
Annem 2013 yılında vefat etti.ikinci evliliğinden 3 çocuğu var. Ben ilk evliliğinden tek çocuğuyum. ikinci evliliğinde ki eşi 1989 yılında vefat ettiğinde üzerine kayıtlı bir evi vardı. Bu evden anneme kalan miras payından dolayı bana intikal eden kısmı için nasıl bir yol izlemeliyim?
Merhabalar..
Babamin vefatindan kalan 2 daire ve 1 dukkan mevcut.hepsi tapulu..
3 kardesiz ve kardeslerin ikisi dukkani bana verip olayi kapatmak istiyorlar.dukkan ve evlerin arasinda fiyat farki mevcut ama aradaki farki odemeye yanasmayip beni mahkemeye gitmeye zorluyorlar..
…Ben mahkemeye basvurdugum zaman dava nasil sonuclanir?
…avukat ucretini yada dava ucretini kim karsilar?
…ben bu isten zarali cikarmiyim
Tesekkurler…
ÇOK TEŞEKKÜRLER
Merhabalar,
Bizim durum karışık yardımcı olursanız sevinirim. bizim 2 parsel ve bitişiğimizdeki 3 parselle birlikte, yandaki 2m eni olan uzunlamasına 274m2 lik arsa ile şuyulanmış. bu arsa 4 apartmanın bulunduğu siteye ait.
1- İzalei şuyu davasında süreç nasıl işler?
2- Yandaki arsa için muhatap kim olur?
3- Açık artırma olursa elimiz boşa çıkar mı?
Merhabalar 2015te açılan paylı mülliyetin giderilmesi davasında 2016 da son duruşma yapıldı ve 2020 ocak ayında satış dosyası açılmış görünüyor bundan sonraki süreç işler kaç ay içinde açık artırmaya çıkılır ve süreçte yapılacak işlemler nelrdir.cevaplarsanız sevinirim, teşekkürler.