Evlilik süresince eşler, birbirlerinin ve çocuklarının geçimini sağlama sorumluluğunu doğal bir görev olarak yerine getirirler. Aile birliği içinde olağan kabul edilen bu bakım yükümlülüğü, genellikle bir zorunluluk olarak bile düşünülmez. Ancak, boşanma sürecine girildiğinde bu durum farklı bir boyut kazanır. Zira boşanma, eşlerden en az birinin ekonomik olarak zor durumda kalmasına veya en azından yaşam standartlarının önemli ölçüde düşmesine neden olabilir.
İşte bu noktada, yoksulluk nafakası devreye girer. Boşanma davası sürecinde maddi olarak sıkıntıya düşeceği öngörülen tarafın talebi üzerine, diğer eşin belirli bir miktar ödeme yapmasına karar verilebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi uyarınca, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan eş, kusuru diğer taraftan daha ağır olmamak kaydıyla, karşı taraftan nafaka talep edebilir. Bu talep boşanma davası sırasında ileri sürülebileceği gibi, boşanma sonrası ayrı bir dava açılarak da gündeme getirilebilir. Nafakanın miktarı ise tarafların ekonomik durumları göz önünde bulundurularak mahkeme tarafından belirlenir.
Yoksulluk nafakası, boşanma sonrasında maddi dengeyi korumayı amaçlayan önemli bir hukuki düzenlemedir. Peki, kimler bu nafakadan yararlanabilir ve hangi şartlar aranır? Yazımızın devamında bu soruların detaylarını ele alacağız.
Yazı İçeriği
- 1. Yoksulluk Nafakası Nedir?
- 2. Yoksulluk Nafakası Şartları Nelerdir?
- 3. Yoksulluk Nafakasını Kimler Talep Edebilir?
- 4. Yoksulluk Nafakasının Miktarı ve Belirlenme Kriterleri
- 5. Yoksulluk Nafakasının Artırılması ve Azaltılması
- 6. Yoksulluk Nafakasının Sona Ermesi
- 7. Yoksulluk Nafakası Süresiz mi?
- 8. Yoksulluk Nafakası Dava Süreçleri
1. Yoksulluk Nafakası Nedir?
Boşanma, eşlerin hayatında sadece duygusal değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da önemli değişikliklere yol açabilir. Eşlerden biri, boşanma sonrası maddi olarak zor duruma düşebilir ve yaşam standartlarında ciddi bir düşüş yaşayabilir. İşte bu noktada yoksulluk nafakası, ekonomik olarak daha zayıf olan eşin mağduriyetini gidermek için hukuk sisteminin sunduğu bir güvence mekanizması olarak devreye girer.
Ancak yoksulluk nafakası, tamamen ihtiyaç temelli bir düzenleme olup, eşlerin ekonomik durumlarına göre belirlenir. Ayrıca nafaka miktarı, boşanan eşin kendi geçimini sağlayamayacak kadar zor durumda olup olmadığına ve diğer eşin ödeme gücüne bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Hukuki Dayanağı
Yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 175. maddesinde düzenlenmiştir.
Türk Medeni Kanunu Madde 175
“Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz veya belirli bir süre nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün mali gücü oranında belirlenecek olan bu ödeme, mahkeme kararıyla hükmedilir.”
Kanun hükmüne göre, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek taraf, kusuru diğer eşten daha ağır olmamak kaydıyla, geçimini sağlamak için karşı taraftan süresiz veya belirli bir süre için nafaka talep edebilir. Ancak mahkemenin bu nafakaya hükmedebilmesi için, bunun talep edilmesi gerekir. Yani, hâkim kendiliğinden yoksulluk nafakasına karar veremez.
2. Yoksulluk Nafakası Şartları Nelerdir?
Yoksulluk nafakası, belirli şartların bir araya gelmesi durumunda, boşanma nedeniyle ekonomik olarak zor durumda kalan eşe, diğer eş tarafından ödenmesi kararlaştırılan bir destek ödemesidir. Mahkeme tarafından yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için aşağıdaki koşulların birlikte sağlanması gerekmektedir:
Taraflardan Birinin Talepte Bulunması:
Mahkemenin yoksulluk nafakasına hükmedebilmesi için, nafaka talep eden eşin açık bir şekilde bu talebi dile getirmesi gerekir. Eğer yoksulluğa düşecek taraf nafaka talebinde bulunmazsa, mahkeme kendiliğinden (re’sen) bu nafakaya karar veremez.
Ayrıca nafaka talebinde belirli bir miktarın belirtilmesi önemlidir. Çünkü mahkeme, talep edilen miktarla bağlı olup, talep edilenden daha yüksek bir nafakaya hükmedemez. Bu nedenle nafaka talebinde bulunan tarafın, kendi ihtiyacını ve karşı tarafın mali gücünü göz önünde bulundurarak makul bir miktar belirlemesi gerekir.
Talep Eden Eşin Kusurunun Daha Ağır Olmaması:
Yoksulluk nafakası alabilmek için, nafaka talep eden eşin boşanmada diğer eşten daha ağır kusurlu olmaması gerekmektedir. Eğer talepte bulunan eş, boşanmaya neden olan olaylarda daha ağır kusurluysa, mahkeme yoksulluk nafakasına hükmedemez.
Örneğin, eşlerden biri boşanmaya sadakatsizlik, fiziksel şiddet veya ağır hakaret gibi nedenlerle sebebiyet vermişse ve kusuru diğer eşten daha fazlaysa, bu durumda yoksulluk nafakası talebi reddedilecektir. Ancak, eşler eşit kusurlu veya nafaka talep eden eş daha az kusurlu ise, nafaka talebi değerlendirilebilir.
Talep Eden Eşin Yoksulluğa Düşmesi:
Nafaka talep eden eşin gerçekten yoksulluğa düşüp düşmediği, mahkeme tarafından incelenmelidir. Yoksulluğun ağır olması gerekmez; ancak talep eden eşin:
- Düzenli ve yeterli bir gelirinin olmaması,
- Sürekli bir işi bulunmaması,
- Kendi geçimini sağlayamayacak durumda olması gerekir.
Mahkemeler, bu değerlendirmeyi yaparken talep eden eşin mal varlığı, eğitim durumu, iş bulma kapasitesi ve yaşadığı hayat standardındaki değişimi dikkate alır. Evlilik birliği sürecinde sahip olunan yaşam standardının çok altında bir duruma düşmek, nafaka talebi için geçerli bir neden olarak kabul edilebilir.
Nafaka Ödeyecek Eşin Mali Gücü ile Orantılı Olma:
Mahkeme, nafaka miktarını belirlerken nafaka ödeyecek eşin mali durumunu dikkate almak zorundadır. Nafaka yükümlüsü olan eşin geliri, giderleri, çalışabilirlik durumu ve mali gücü detaylı bir şekilde incelenir.
Eğer nafaka ödeyecek olan eşin ekonomik durumu çok kötü ve düzenli bir gelir elde etme imkânı yoksa, mahkeme nafaka talebini reddedebilir veya çok düşük bir miktara hükmedebilir. Ancak, ödeme gücü olan bir eşin, karşı tarafın ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede bir nafaka ödemesine karar verilebilir.
3. Yoksulluk Nafakasını Kimler Talep Edebilir?
Yoksulluk nafakası, boşanma sebebiyle ekonomik olarak zor duruma düşecek olan eş tarafından talep edilebilen bir nafaka türüdür. Nafakanın temel amacı, boşanma sonrası yoksulluğa düşecek eşin geçimini sağlayabilmesi için destek sunmaktır. Bu nedenle, nafaka bir zenginleşme aracı değil, ekonomik mağduriyetin giderilmesi için öngörülmüş bir hukuki düzenlemedir.
Örneğin, boşanma sonrası kendi mal varlığı veya geliriyle hayatını idame ettirebilecek bir kişi, yoksulluk nafakası talebinde bulunamaz. Ancak, nafaka talep eden eşin yoksulluğa düşmesi tek başına yeterli değildir; mahkemece nafakanın diğer şartlarının da sağlanıp sağlanmadığı incelenir.
3.1. Boşanmış Eşlerin Yoksulluk Nafakası Talep Hakkı
Yoksulluk nafakası, boşanmış olan eşlerden biri tarafından talep edilebilir. Bu talebin kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartların birlikte bulunması gerekir:
- Talepte bulunan eş, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmalıdır.
- Talepte bulunan eş, boşanmada diğer eşten daha ağır kusurlu olmamalıdır.
- Nafaka ödeyecek eşin mali gücü bulunmalıdır.
Mahkeme, nafaka talebinde bulunan eşin çalışma durumu, düzenli gelir kaynakları, mal varlığı ve yaşam standartlarını dikkate alarak bir değerlendirme yapar. Kendi geçimini rahatlıkla sağlayabilecek bir tarafın yoksulluk nafakası talebi reddedilebilir.
3.2. Erkekler Yoksulluk Nafakası Alabilir mi?
Toplumda yaygın bir inanış olarak yoksulluk nafakasının sadece kadınlara verildiği düşünülse de Türk Medeni Kanunu’nda kadın-erkek ayrımı yapılmaksızın her iki eşin de nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır. Önemli olan, nafaka isteyen eşin boşanma sonrası yoksulluğa düşüp düşmediği ve diğer eşten daha ağır kusurlu olup olmadığıdır.
Bu konuda Yargıtay da kadın veya erkek ayrımı yapmaksızın nafaka hakkını değerlendirmektedir. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20.12.2016 tarihli kararında, boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan “ağır kusurlu olmayan erkeğe”, ekonomik durumu yeterli olan eşinin (kadının) yoksulluk nafakası ödemesi gerektiğine hükmedilmiştir.
Dolayısıyla, boşanma sonrası ekonomik durumu kötüleşen erkekler de, nafaka şartlarını sağlıyorsa, yoksulluk nafakası talep edebilir. Mahkemeler cinsiyet ayrımı yapmadan, sadece tarafların ekonomik ve hukuki durumlarına göre karar vermektedir.
3.3. Çalışan Eş Yoksulluk Nafakası Talep Edebilir mi?
Birçok kişi, çalışan bir eşin nafaka alamayacağını düşünse de bu doğru değildir. Nafaka talebinde bulunan eşin maaşı, ek gelirleri (kira geliri, emekli aylığı vb.) gibi hususlar değerlendirilirken, bu gelirlerin yoksulluktan kurtulmaya yeterli olup olmadığına bakılır.
Örneğin, asgari ücretle çalışan bir eşin geliri, boşanma sonrası yaşamını sürdürmek için yeterli olmayabilir. Bu durumda mahkeme, nafaka talebini değerlendirirken:
- Gelir düzeyinin temel ihtiyaçları karşılamaya yetip yetmediğini,
- Boşanma sonrası yaşam standartlarında önemli bir düşüş olup olmadığını,
- Maddi güvencesinin olup olmadığını inceler.
Bu nedenle, çalışan bir eş de yoksulluğa düşme riski taşıyorsa ve diğer şartları sağlıyorsa, nafaka talep edebilir.
Konuyla ilgili daha detaylı bilgi için “Çalışan Eş Nafaka Talep Edebilir Mi?” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
4. Yoksulluk Nafakasının Miktarı ve Belirlenme Kriterleri
Yoksulluk nafakasının miktarı, nafaka talep eden eşin geçimini sağlaması için gerekli olan miktar ile nafaka ödeyecek tarafın ekonomik gücü arasındaki denge gözetilerek hâkim tarafından belirlenir. Mahkeme, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını, gelir-gider dengelerini ve yaşam standartlarını değerlendirerek, hakkaniyete uygun bir nafaka miktarına hükmeder.
Tarafların Ekonomik Durumları
Yoksulluk nafakasının belirlenmesinde en önemli kıstas, her iki tarafın da ekonomik durumudur. Mahkeme, nafaka talep eden eşin gelir durumu, mal varlığı, çalışma gücü ve genel yaşam koşullarını dikkate alarak, gerçekten yoksulluk içinde olup olmadığını araştırır.
Ancak yoksulluk nafakasının amacı, nafaka talep eden eşin lüks içinde yaşamasını sağlamak değil, onu yoksulluktan kurtaracak asgari düzeyde bir ekonomik güvence sunmaktır. Dolayısıyla, nafaka miktarı belirlenirken zenginleşmeye yol açmaması gerektiği göz önünde bulundurulur.
Bununla birlikte, nafaka ödeyecek eşin mali durumu da incelenir. Eğer nafaka ödeyecek olan eşin:
- Düzenli ve yeterli bir geliri yoksa,
- Borçları ve yüksek giderleri varsa,
- Yeni bir ailesi olup bakmakla yükümlü olduğu kişilere (çocuklar, eş vb.) maddi destek sağlamak zorundaysa,
mahkeme bu durumu göz önünde bulundurarak nafaka miktarını düşürebilir veya hiç hükmetmeyebilir. Nafaka ödeyecek eşin ödeme gücü yoksulluk nafakasının üst sınırını teşkil eder.
Hâkimin Takdir Yetkisi
Mahkeme, yoksulluk nafakası miktarını belirlerken geniş bir takdir yetkisine sahiptir. Hâkim, tarafların ekonomik durumları hakkında resmi belgeler, tanık beyanları ve uzman raporları gibi çeşitli delilleri dikkate alarak karar verir. Hâkim, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını değerlendirirken şu hususlara dikkat eder:
- Nafaka talep edenin çalışabilir durumda olup olmadığı
- Eşlerin boşanmadan önceki yaşam standartları
- Talep edenin mal varlığı veya kira, maaş, emekli aylığı gibi düzenli gelirlerinin olup olmadığı
- Nafaka yükümlüsünün aylık geliri ve diğer bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sayısı
Mahkeme, bu unsurları göz önüne alarak, hakkaniyete uygun bir nafaka miktarı belirler.
Yaşam Standartları ve İhtiyaçlar
Boşanma öncesinde yüksek bir yaşam standardına sahip olan bir eşin, boşanma sonrasında çok düşük bir yaşam standardına mahkûm edilmemesi temel bir ilkedir. Ancak bu, nafaka alacaklısının boşanma sonrası aynı lüks hayatı sürdüreceği anlamına da gelmez.
Hâkim, nafaka talep eden eşin gıda, barınma, sağlık, eğitim ve diğer temel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurur. Ancak nafaka, boşanma öncesi lüks yaşamın aynısını sürdürebilmesi için değil, temel ihtiyaçlarının karşılanması için verilir.
Öte yandan, nafaka alacaklısının çalışabilir yaşta olması, eğitim seviyesi ve iş bulma potansiyeli gibi faktörler de değerlendirilir. Eğer nafaka talep eden taraf çalışabilir ve kendi geçimini sağlayabilecek durumda ise, mahkeme nafaka miktarını düşük tutabilir veya hiç hükmetmeyebilir.
Anlaşmalı Boşanmada Yoksulluk Nafakası Miktarı
Taraflar, anlaşmalı boşanma davasında yoksulluk nafakası konusunda serbestçe anlaşma yapabilirler. Anlaşmalı boşanma protokolünde, nafaka miktarı ve ödeme şekli açıkça belirlenmelidir.
5. Yoksulluk Nafakasının Artırılması ve Azaltılması
Yoksulluk nafakası, boşanma sonrası ekonomik dengeyi sağlamak amacıyla hükmedilen bir ödeme olup, nafaka miktarı zamanla değiştirilebilir veya tamamen kaldırılabilir. Nafaka ödeyen veya nafaka alan tarafın ekonomik ve sosyal durumunda önemli değişiklikler yaşanması halinde, mahkemeye başvurarak nafakanın artırılması, azaltılması veya sona erdirilmesi talep edilebilir.
5.1. Yoksulluk Nafakasının Artırılması
Nafaka alacaklısının yaşam koşulları değişmişse ve nafaka miktarı artık geçimini sağlamaya yetmiyorsa, nafakanın artırılması için dava açılabilir. Özellikle ekonomik kriz, enflasyon, hayat pahalılığı ve artan yaşam giderleri gibi nedenler, mahkemeden nafaka miktarının artırılmasını talep etmek için geçerli sebepler arasında yer alır.
Nafakanın artırılması için gereken şartlar:
- Nafaka alacaklısının ekonomik koşullarında olumsuz değişiklik olması (Örneğin, sağlık sorunları nedeniyle çalışamaz hale gelmesi)
- Hayat pahalılığının artması ve mevcut nafakanın ihtiyaçları karşılamaması
- Nafaka yükümlüsünün mali durumunun iyiye gitmesi (Örneğin, maaşının ciddi şekilde yükselmesi veya mal varlığının artması)
Nafaka artırma davasında, hakim her iki tarafın ekonomik durumunu yeniden değerlendirerek hakkaniyete uygun bir karar verir.
5.2. Yoksulluk Nafakasının Azaltılması
Nafaka ödeyen eşin ekonomik durumunun kötüleşmesi veya nafaka alacaklısının mali durumunun düzelmesi durumunda, mahkemeye başvurularak nafakanın kaldırılmasını yada azaltılmasını talep edilebilir.
Nafakanın azaltılması için geçerli nedenler:
- Nafaka ödeyen eşin işsiz kalması veya gelirinin ciddi şekilde düşmesi
- Nafaka ödeyen eşin evlenmesi ve yeni ailesinin geçimini sağlamak zorunda olması
- Nafaka alan eşin ekonomik durumunun iyileşmesi (Örneğin, yüksek gelirli bir işe girmesi veya büyük bir miras alması)
- Nafaka alacaklısının artık yoksulluk durumunda olmaması
Bu tür durumlar yaşandığında, nafaka yükümlüsü mahkemeye başvurarak nafakanın hakkaniyete uygun şekilde yeniden düzenlenmesini talep edebilir. Mahkeme, her iki tarafın ekonomik durumunu değerlendirerek yeni bir nafaka miktarına karar verebilir.
6. Yoksulluk Nafakasının Sona Ermesi
Yoksulluk nafakası belirli şartların gerçekleşmesi halinde sona erer. Türk Medeni Kanunu’na göre, aşağıdaki durumlarda nafaka yükümlülüğü ortadan kalkar:
- Nafaka Alacaklısının Yeniden Evlenmesi: Nafaka alan eş resmi olarak evlendiğinde, yoksulluk nafakası otomatik olarak sona erer.Fiili evlilik (imam nikahı, birlikte yaşama vb.) durumlarında da nafakanın kesilmesi için dava açılabilir.
- Nafaka Alacaklısının Ölmesi: Nafaka kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu için, nafaka alacaklısının ölümü ile birlikte nafaka sona erer. Nafaka, mirasçılara geçmez ve nafaka borçlusu, ölen kişinin ailesine ödeme yapmak zorunda değildir.
- Nafaka Borçlusunun Ölmesi: Nafaka yükümlüsü öldüğünde, nafaka borcu mirasçılara geçmez ve sona erer. Ancak, mahkemeye başvurularak nafaka alacaklısı için mirastan destek payı talep edilebilir.
- Nafaka Alacaklısının Ekonomik Durumunun Düzelmesi: Nafaka alan kişi düzenli ve yeterli bir gelire sahip olduğunda, nafaka ödeyen taraf mahkemeye başvurarak nafakanın kaldırılmasını talep edebilir. Nafaka alacaklısı, yüksek maaşlı bir işe girdiğinde, mal varlığı edindiğinde veya miras yoluyla önemli bir servet elde ettiğinde, artık yoksulluk içinde olmadığı gerekçesiyle nafaka kaldırılabilir.
- Nafaka Alacaklısının Haysiyetsiz Hayat Sürmesi: Nafaka alan eşin toplumun genel ahlak kurallarına aykırı şekilde yaşadığı, çalışabileceği halde çalışmadığı veya kötü alışkanlıklar nedeniyle nafakayı kötüye kullandığı tespit edilirse, nafaka yükümlüsü dava açarak nafakanın kaldırılmasını talep edebilir. Örneğin, nafaka alan kişinin nafakayı lüks harcamalara veya keyfi sebeplerle kullandığı kanıtlanırsa, nafaka sona erdirilebilir.
7. Yoksulluk Nafakası Süresiz mi?
Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 175’e göre yoksulluk nafakası süresizdir. Bu sebeple yoksulluk nafakası kamuoyunda “süresiz nafaka” olarak bilinmektedir. Süresiz nafaka, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek tarafa, boşanmada kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, diğer tarafça yapılan süresiz ödemedir.
Süresiz Nafaka Uygulaması ve Tarihçesi
Türk Medeni Kanunu’nda süresiz nafaka uygulaması, geçmişte farklı düzenlemelere tabi tutulmuş ve zaman içinde değişikliğe uğramıştır.
- Önceki uygulama olan 743 sayılı Medeni Kanun’un 144. maddesine göre, nafaka yalnızca kusursuz eşin büyük bir yoksulluğa düşmesi halinde ve en fazla 1 yıl süreyle ödenebilmekteydi. Bu düzenleme, nafakanın geçici bir destek mekanizması olarak görülmesini sağlıyordu.
- Ancak, 04.05.1988 tarihinde yapılan kanun değişikliği ile bu sınırlama kaldırılmış ve 12.05.1988 tarihinden itibaren süresiz nafaka uygulaması yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten itibaren, nafaka süresi belirli bir zaman dilimiyle sınırlandırılmaksızın hükmedilebilmektedir.
Süresiz Nafaka Uygulamasının Gündemdeki Tartışmaları
Süresiz nafaka konusu, son yıllarda hukuki ve toplumsal açıdan sıkça tartışılan bir konu haline gelmiştir. Bazı hukukçular ve kamuoyunun bir bölümü, nafakanın süresiz olmasının adil olmadığı ve belirli bir süre ile sınırlandırılması gerektiğini savunmaktadır. Özellikle kısa süreli evliliklerden sonra ömür boyu nafaka yükümlülüğünün doğması eleştirilmektedir.
Bu tartışmalar doğrultusunda, bazı Yargıtay kararlarında ve akademik çevrelerde, süresiz nafakanın her olayın özelliğine göre belirli bir süreyle sınırlandırılabileceği yönünde değerlendirmeler yapılmaktadır.
8. Yoksulluk Nafakası Dava Süreçleri
8.1. Yoksulluk Nafakası Nasıl Talep Edilir?
Yoksulluk nafakası, nafaka talep eden tarafın mahkemeye başvurması halinde hükmedilebilen bir nafaka türüdür. Hâkim, re’sen (kendiliğinden) yoksulluk nafakasına karar veremez; mutlaka nafaka talep edilmelidir. Nafaka talebi, boşanma davası sırasında veya boşanma kesinleştikten sonra ayrı bir dava açılarak yapılabilir.
- Boşanma Davası Sırasında Talep Edilmesi: Yoksulluk nafakası, boşanma davası açılırken veya dava devam ederken talep edilebilir. Nafaka talebi, boşanma dilekçesinde açıkça belirtilmeli ve talep edilen nafaka miktarı da yazılmalıdır. Eğer boşanma davası sürecinde yoksulluk nafakası talep edilmemişse, mahkeme boşanma kararı verdiğinde nafakaya hükmedemez.
- Boşanma Kesinleştikten Sonra Yoksulluk Nafakası Talebi: Boşanma davası sırasında nafaka talep edilmemişse, boşanma kesinleştikten sonra ayrı bir dava açarak yoksulluk nafakası talep etmek mümkündür.
- Anlaşmalı Boşanmada Yoksulluk Nafakası: Anlaşmalı boşanmalarda, taraflar nafaka konusunda kendi aralarında anlaşarak bir protokol imzalar. Bu protokolde, nafakanın miktarı, süresi ve ödeme şekli gibi hususlar açıkça belirtilmelidir. Eğer anlaşmalı boşanma protokolünde nafaka talebinden feragat edilmişse, boşanma kesinleştikten sonra yeniden nafaka talep edilemez.
8.2. Yoksulluk Nafakası Talebinde Zamanaşımı
Türk Medeni Kanunu’nun 178. maddesi uyarınca:
“Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.”
Bu düzenlemeye göre, boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talep edilmemişse, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren en geç 1 yıl içinde bağımsız bir nafaka davası açılması gerekmektedir. Eğer bu süre içinde dava açılmazsa, nafaka talep etme hakkı zamanaşımına uğrar ve nafaka davası açılamaz.
8.3 Yoksulluk Nafakasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
- Görevli Mahkeme: Yoksulluk nafakasına ilişkin taleplere bakmakla görevli mahkemeler Aile Mahkemeleridir.
- Yetkili Mahkeme: Eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi veya Eşlerin dava açılmadan önce son 6 aydır birlikte oturdukları yer mahkemesi yetkilidir.
8.4. Nafakanın Ödenmemesi Durumunda Başvurulacak Hukuki Yollar
Nafaka yükümlüsünün, mahkeme kararına rağmen nafakayı ödememesi durumunda, nafaka alacaklısı aşağıdaki yasal yollarla hakkını arayabilir:
- İcra Takibi: Nafaka alacaklısı, icra müdürlüğüne başvurarak nafaka borçlusu hakkında ödenmeyen nafaka için icra takibi başlatabilir. Ödenmeyen nafaka miktarı, borçlunun maaşına veya mal varlığına haciz konularak tahsil edilebilir.
- Tazyik Hapsi (Hapis Cezası): Nafaka borcunu ödemeyen kişi hakkında İcra ve İflas Kanunu uyarınca tazyik hapsi uygulanabilir. Bu hapis cezası, borcun ödenmesi halinde sona erer.
Eşimden 2016 yılında ayrıldık. Çocuğun velayetini kendisine vermem karşılığında benden tazminat nafaka almayacağını belirtti bu şekilde ilk celsede de boşandık. Şimdi ise bana dava açmış yoksulluk nafakası talep ediyor. Sizce bu parayı benden alabilir mi? çocuğun velayetini mahkeme bana vermişti ben tazminat nafaka almaması şartıyla karşı tarafa velayeti verdim ve bu şekilde anlaşarak boşandık. Mahkeme karar verirken boşanma dava dosyasını inceler mi? Dava benim lehime sonuçlanır mı? yoksa aleyhime mi sonuçlanır? bunun cevabını merak ediyorum çok teşekkür ederim.
Eşimden boşanalı 23 sene oldu ondan hiç nafaka almadım sadece çocuk için 18 yaşına kadar aldık. Şu anda maddi durumum ciddi bozulma var nafaka talep edebilir miyim? Bu arada bi daha hiç evlenmedim. 23 yaşında boşandım şimdi 45 yaşındayım.
Teşekkür ederim 🙂
Merhaba ..
Ben 4 yıllık evliyim. Eşimle kaçarak evlendik. Ailesi düğün yapmadı hiç bir şekilde takı bir yüzük bile alınmadı bu 4 yıl içerisinde. Eşim kişisel ihtiyaçlarımı hiç bir zaman karşılamadı. 8 aylık çalışma dönemim oldu kendisi çalıştığı maaşından bir bölümü kendi ailesine veriyordu. Benim paramla geçiniyorduk. Sonra bir oğlumuz oldu ben işten çıktım. Sürekli çalışmam için baskı yapıyordu . Para gücü olduğu için her konuda sözü geçiyordu. Ailesi sürekli her şeyimize karışıyordu evime ailesinden habersiz bir şey alamıyordum. Biz kendi çabalarımızla eşyalarımızı aldık borca girdik. Taksitlerini ailesine her ay veriyorduk yatırmaları için. Fakat birde öğrendik ki ödememişler . Bu iş ortaya çıkmasın diye kredi çekip borcu kapattılar. Şimdi biz ailesi yüzünden anlaşamıyoruz ve boşanma kararı aldık . Ben kendi şahsi eşyalarımı sadece alarak ailemin yanına geldim. Eşim ev eşyalarını satmış. benim bilgim olmadan ve sonradan bu paranın yarısını talep ettim. Fakat ailesi kredi çekip ödediği için vermeyeceğini söyledi. Bende kendim ve 2 buçuk yalındaki oğlum için nafaka istediğimi söyledim sadece oğlumuza vereceğini bana hiç bir şey vermek zorunda olmadığını vermeyeceğini söyledi. Şimdi ben bu 4 yıl içinde çok yıprandım sürekli küfür hakaret . Hakkim olan ne barsa sonuna kadar almak istiyorum . Çok istiyorsan avukat tut diyor . Fakat ailemin maddi durumu buna elverişli değil. Bunu bildiği için de bir şekilde davranıyor. Ben ne yapabilirim bu süreçte .
Eşimden boşandım. Nafaka alabilir miyim?
Eşim iş yerinde 200 bin tl hırsızlık yaptı savcılık mahkemeye sefketmedi.bu konu beni çok küçük düşürdü Yuvam dağıldi boşanma davası açtım, bir çocuğum var aileme taşındım kendisine Madi ve manevi tazminat istedim çünkü evliliğin süresince beni de maddi anlama kulandi.tüm düğün takılarını vermediğim halde zorla aldı şu an davamiz devam ediyor. Kendisi beni adıma kredi çekmiş internet Bankacılığı üzerinde ve kendi hesabına göndermiş ben benu biliyordum işsiz kalınca odeyemedigi için bana beni ardiginda öğrendim. Savcılığa gidip suç duyurusundan bulundum fakat eşim olduğu için karar çıkmadı. Bu aratlarimi tek tek tespit edip avukata gönderdim dokumanlarimda tanımadığım isimlere paralar gönderilmiş. evliligimi in bitiş sebebi eşimin dolandırıcılık yapmasidir benim için bu davayı yorumlatabirmisiniz?haziran da ilk duruma olacak. Teşekkürler
Babamın kusuru yok . Annem durduk yere boşanıcak babam nafaka veriyor mu ?
Annemin işi yok ama arabası var 50.000₺
Evi var 100.000₺
Babamın sabit 4.000₺ geliri var