Eşlerin evlilik birliği esnasında veya evlilik birliğinin devamı süresince, sahip oldukları malvarlıklarının yönetimine, tasarrufuna, tasfiyesine ilişkin kuralların tümü mal rejimi kavramını oluşturmaktadır. 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren, Türk Medeni Kanunu’nda eşler arasında yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi kabul edilmiştir. Yine, bu tarihten önce evlenilmiş olmasına rağmen 01.01.2002 tarihinden itibaren bir yıl içerisinde başka bir mal rejimi seçimi yapılmamışsa artık edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacaktır. Ayrıca eşler isterlerse, halk arasında evlilik sözleşmesi olarak da bilinen mal rejimi sözleşmesini yaparak, kanunda belirtilen diğer mal rejimlerini seçebilecektir. Bunlar; “Mal Ayrılığı Rejimi”, “Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi” ve “Mal Ortaklığı Rejimi”dir. Eşlerin mallar üzerindeki hak sahipliğine ilişkin düzenlemeyi içeren evlilik sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılabilmektedir. Keza eşlerin evlenme başvurusu sırasında, evlenme memuruna yazılı bildirim yaparak, evlilik birliğinde geçerli olacak mal rejimini seçebilmeleri de mümkündür.
Yazı İçeriği
1. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
2. Eşlerin Kişisel Malları
3. Eşlerin Edinilmiş Malları
4. Evlilik Sözleşmesi Nedir? Niçin Yapılır?
5. Evlilik Sözleşmesi Nasıl Yapılır?
6. Mal Ayrılığı Rejimi
7. Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi
8. Mal Ortaklığı Rejimi
9. Olağanüstü Mal Rejimi
10. Mal Rejiminin Sona Ermesi ve Malların Paylaştırılması
Mal rejimlerine ilişkin özellik arz eden husus, başka bir mal rejiminin uygulanmasını isteyen eşlerin ancak kanunda belirtilen mal rejimlerinden birini seçebileceğidir. Bunun yanı sıra eşler kanunda öngörülen sınırlar içerisinde, mal rejimi sözleşmelerinde değişiklik yapabilirler. Fakat kanunda hiç düzenlenmemiş olan tamamen özgün bir mal rejimini benimsemeleri mümkün değildir.
1. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
Yürürlükteki Medeni Kanunumuzda eşler arasındaki yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimi olarak belirlenmiştir. Yani eşler, aksini kararlaştırmamışlarsa mal rejimi sona erdiğinde sahip oldukları mallar edinilmiş mallara katılma rejimi uyarınca paylaştırılacaktır. Aslında evlilikte müşterek bir hayat ve güven ilişkisi söz konusu olduğundan bu süreçte eşler hangi mal rejimine tabi oldukları hususunu göz ardı etmektedir. Ta ki boşanma yahut ölüm nedeniyle evlilik birliği sona erene kadar. Bu durumda malların nasıl paylaşılacağı sorunu gündeme gelmektedir. Eşler yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabi iseler, öncelikle kişisel mallar ve edinilmiş mallar belirlenmelidir. Kabaca evlilik birliği içerisinde edinilen mallar, edinilmiş mallardır ve bunlar üzerinde her iki eşin de ortak hak sahipliği vardır. Ayrıca eşler, kişisel malları üzerinde de tek başına hak sahibidir.
Oldukça ayrıntılı ve hassas bir incelemeyi gerektiren mal rejimi ve tasfiyesi konusuna ilişkin detaylı bilgiye, Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır başlıklı makalelerimizden ulaşabilirsiniz.
Sonuç olarak edinilmiş mallara katılma rejimi, eşlerin kişisel malları ile evlilik süresince edinilmiş malları kapsar. Edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesi ile her eş diğer eşte bulunan kişisel mallarını geri alır.
2. Eşlerin Kişisel Malları
Kanun gereğince kişisel mallar şunlardır;
- Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, (örneğin kadının ziynet eşyaları, giysileri gibi)
- Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
- Manevi tazminat alacakları,
- Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Bunların dışında, eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dâhil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler. Yine mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dâhil olmayacağını da kararlaştırabilirler.
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu anlaşılamayan mallar, eşlerin paylı mülkiyetinde sayılır.
3. Eşlerin Edinilmiş Malları
Edinilmiş mallar, eşlerin mal rejimi devam ederken, karşılığını vererek elde etmiş olduğu malvarlığı değerleridir. Kanuna göre; edinilmiş mallar özellikle şunlardır;
- Çalışmasının karşılığı olan edinimler, (maaş vb.)
- Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, (örneğin emeklilik ikramiyesi gibi.)
- Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
- Kişisel mallarının gelirleri, (örneğin, eşlerinden birine ait taşınmazın kira gelirleri.)
- Edinilmiş malların yerine geçen değerler. (örneğin, eşlerden birinin maaşıyla alınmış araç gibi.)
Bu mal rejimine göre, eşler, evlilik birliği süresince edindikleri malları, mal rejiminin sona ermesine müteakip, hakkaniyete uygun bir orana göre paylaşmaktadırlar. Fakat eşler aralarında başka mal rejimlerinin uygulanmasını da kararlaştırabileceklerdir. Bu kararlaştırma “mal rejimi sözleşmesi” yahut diğer adıyla “evlilik sözleşmesi” ile yapılacaktır.
4. Evlilik Sözleşmesi Nedir? Niçin Yapılır?
Eşler başkaca bir anlaşma yapmaksızın edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olabilecekleri gibi, mal rejimi sözleşmesi yaparak malların tasarrufuna ve tasfiyesine ilişkin farklı bir düzenleme de gerçekleştirebilirler. Halk arasında evlilik sözleşmesi olarak da bilinin bu sözleşme ile eşler, kanunda belirtilen seçimlik mal rejimlerinden birini benimseyebilirler. Yahut kanunda öngörülen sınırlar içerisinde, mal rejimi sözleşmelerinde değişiklik yapabilirler.
Mal rejimi sözleşmesine ilişkin yasal düzenleme, TMK m. 203 ile getirilmiştir.
“Madde 203-
Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar, istedikleri mal rejimini ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.”
5. Evlilik Sözleşmesi Nasıl Yapılır?
Evlilik sözleşmesi, evlilik öncesinde yapılabileceği gibi evlilik sürecinde de yapılabilecektir. Sözleşme evlilik öncesinde yapılırsa yazılı ve imzalı olarak evlilik başvurusu sırasında evlendirme dairesine verilmelidir. Evlilik birliği içerisinde yapılması durumunda ise, yine yazılı ve imzalı olarak akdedilen sözleşme, notere onaylatılmalıdır. Yahut noter huzurunda düzenlenmeli ve imzalanmalıdır. Genel hatlarıyla evlilik sözleşmesinin usuli şartları bu şekilde ifade edilebilir. Fakat sözleşmenin en önemli unsurlarından biri de esasına ilişkin şartlardır. Yukarıda da ifade edildiği üzere sözleşme esasında kanunun çizdiği sınırlar içerisinde kalınmalıdır. Bu sınırlar eşlerin seçimlik olarak yapabileceği mal rejimlerini ifade eder. Özetle, sözleşmeyle kanunda belirtilen “Mal Ayrılığı Rejimi”, “Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi” ve “Mal Ortaklığı Rejimi” belirlenebilir.
6. Mal Ayrılığı Rejimi
Bu mal rejiminde, eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur. Yani eşler evlilik birliği içerisinde evli olmayan çiftler gibi kendi malları üzerinde hak sahibidirler ve tamamen bağımsızdırlar. Söz gelimi, evlilik birliği içerisinde bir taşınmaz satın alınmış dahi olsa o taşınmaz tapuda kimin üzerine kayıtlıysa o eşe aittir. Kural olarak diğer eşin taşınmaz üzerinde herhangi bir hakkı yoktur.
Burada eşler bir malın kendisine ait olduğunu iddia ediyorsa bunu ispatla mükelleftir. Esasında taşınmazlar ve bazı menkul varlıklar bakımından ispat sorununu gündeme gelmeyecektir. Zira bu malların kime ait olduğu tapu kayıtları yahut ruhsat gibi bir resmi belge ile sabittir. Fakat bu durum kime ait olduğu hususunda ihtilaf olan mal varlıkları bakımından farklılık arz etmektedir. Mevzuat uyarınca bir mala kimin sahip olduğu belirlenemiyorsa o malda eşlerin paylı malik olduğu kabul edilir. Yani bu mallar bakımından ortak hak sahibilerdir.
7. Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi
Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi de temelde eşlerin ayrı malvarlığı değerlerine sahip olması esasına dayanır. Bu rejimde ayrıca “aileye özgülenen mal varlığı” değerlerinden bahsedilmektedir. Şayet evlilik birliği içerisinde aileye özgülenen mallar varsa ki, evliliğin doğası gereği bu kaçınılmazdır, bu mallar üzerinde eşler eşit hak sahibidirler. Söz gelimi, aile konutu ve ev eşyası bu çerçevede değerlendirilir. Eşler, aile konutu ve ev eşyalarının kimde kalacağı hususunda anlaşabilirler. Anlaşma sağlanamaması durumunda hâkim eşlerin sosyal ve ekonomik durumunu dikkate alarak hakkaniyete uygun bir karar verecektir. Aile konutunda kalma hakkı olan eş bu hakkın tapuya şerh edilmesini isteyebilir.
8. Mal Ortaklığı Rejimi
Bu mal rejiminde eşlerin kanun gereğince kişisel mal sayılanlar dışındaki malları ile gelirleri, ortaklık mallarını oluşturur. Eşler, ortaklık mallarına bölünmemiş bir bütün olarak ve elbirliği ile sahip olurlar. Yani bu mallar bakımından müşterek mülkiyete ilişkin hükümler uygulanacaktır. Elbette ki eşler, belirli mal varlıklarını ortaklık dışında tutabilirler.
Burada da eşler bir malın kişisel malı olduğunu ispatlamadıkça tüm mal varlığı değerleri ortaklık malı sayılır.
9. Olağanüstü Mal Rejimi
Ayrıca, eşlerin serbest iradesi dışında, haklı sebep bulunması halinde eşlerden birinin istemi üzerine, hâkim mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir. Haklı sebepler kanunda örnek olarak sayılmıştır. Bunlar, diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması yahut diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olmasıdır. Keza diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi de bu sebeplerden birisidir.
10. Mal Rejiminin Sona Ermesi ve Malların Paylaştırılması
Mal rejiminin tasfiyesini talep edebilmek için, öncelikle taraflar arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Aşağıdaki hallerde mal rejiminin sona erdiği kabul edilir.
- Eşlerden birinin ölümü halinde, mal rejimi ölün tarihinden itibaren sona erer.
- Eşlerin farklı bir mal rejimini seçmesi halinde, yeni mal rejiminin seçildiği tarihte eski mal rejimi sona erer.
- Boşanma veya evlenmenin iptali durumunda boşanma veya evliliğin iptali davası açıldığı tarihte sona erer.
- Hâkim tarafından olağanüstü mal rejimi olarak da işaret edilen mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi halinde dava tarihinden itibaren sona erer.
Mal rejiminin sona ermesinden sonra artık tasfiye gündeme gelecektir. Taraflar malların paylaşılmasına ilişkin bir anlaşmaya varmışlarsa tasfiye buna göre gerçekleşecektir. Şayet aralarında bir anlaşma yoksa hâkim kararıma dayanılarak tasfiye gerçekleştirilecektir. Burada eşlerin, şartları varsa, değer artış payı alacağı ve katkı payı alacağı davası açabileceğini belirtmek gerekir.
Yasal mal rejimi olarak uygulanan aksi şekilde anlaşmaya varılmamış durumlarda edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır. Edinilmiş mallara katılma rejimi, eşlerin evlilik birliğinin başlamasından itibaren elde etmiş oldukları tüm malları ifade eder.
Eşler arasında seçimlik mal rejimi konusunda bir anlaşma yoksa kanun gereği tabi oldukları mal rejimi nedir?
Merhaba
Eşim öldü ve veraset ilamında 1/4 payın bana 3/4 ün oğlumuza ait olduğu beyan edildi.2002 yılından önce evlendik Katılma alacağım ile ilgili bir ibare bulunmamakta. Katılma alacağım için dava mı açmam gerekiyor?