Evlilik, sadece duygusal bir birliktelik değil, aynı zamanda hukuki ve mali sorumlulukları da beraberinde getiren bir kurumdur. Özellikle mal paylaşımı ve mülkiyet hakları, eşlerin finansal güvenliğini doğrudan etkileyen önemli konular arasında yer alır. Tam da bu noktada evlilik sözleşmesi, yani mal rejimi sözleşmesi, çiftlerin gelecekte karşılaşabilecekleri olası hukuki ve ekonomik sorunlara karşı bir güvence sunar.
Türk Medeni Kanunu’na göre eşler arasında yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi kabul edilmiştir. Ancak çiftler, noter onaylı bir evlilik sözleşmesi ile kanunda yer alan farklı mal rejimlerinden birini seçebilirler. Bu sözleşme sayesinde, eşlerin evlilik birliği süresince ve olası bir boşanma durumunda mal varlıklarının yönetimi, tasarrufu ve paylaşımı önceden belirlenerek, ileride yaşanabilecek anlaşmazlıkların önüne geçilebilir.
Peki, evlilik sözleşmesi hangi durumlarda gereklidir? Boşanma halinde mal paylaşımına nasıl etki eder? Hangi mal rejimi sizin için daha uygun? Tüm bu soruların yanıtlarını ve evlilik sözleşmesinin detaylarını yazımızda bulabilirsiniz.
Yazı İçeriği
1. Evlilik Sözleşmesi Nedir?
Evlilik sözleşmesi, eşlerin evlilik birliği süresince ve olası bir boşanma halinde malvarlıklarının yönetimi, tasarrufu ve paylaşımına ilişkin düzenlemeleri içeren resmi bir sözleşmedir. Bu sözleşme, eşlerin maddi haklarını güvence altına alarak, evlilik süresince ve boşanma durumunda yaşanabilecek olası anlaşmazlıkları önlemeye yardımcı olur. Boşanma halinde mal paylaşımını belirleyen en önemli hukuki belge olması nedeniyle, ekonomik güvence sağlamak isteyen çiftler için büyük bir öneme sahiptir.
Türk Medeni Kanunu’nun 202. maddesi uyarınca, eşler yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi dışında farklı bir mal rejimi tercih etmek istediklerinde, noter huzurunda düzenleme veya onaylama şeklinde bir evlilik sözleşmesi yapabilirler. Bu sayede eşler, malvarlıklarını yönetme ve paylaşma konusunda kanunda belirtilen çerçevede özgürce karar verebilirler.
1.1.Evlilik Sözleşmesinin Yasal Dayanağı ve Hukuki Niteliği
Türk Medeni Kanunu’na göre, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemeyle edinilmiş mallara katılma rejimi, eşler arasındaki yasal mal rejimi olarak kabul edilmiştir. Ancak, eşler noter huzurunda yapacakları bir evlilik sözleşmesi ile kanunda yer alan farklı bir mal rejimini seçme hakkına sahiptir.
Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre:
TMK m. 202: “Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, kanunda belirlenen mal rejimlerinden birini kabul edebilirler.”
TMK m. 203: “Mal rejimi sözleşmesi, ancak ayırt etme gücüne sahip olanlar tarafından yapılabilir.”
TMK m. 205: “Mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılabilir.”
Türk Medeni Kanunu’na göre, eşler tamamen kendilerine özgü bir mal rejimi oluşturamazlar. Ancak, TMK m. 202 gereğince, dört farklı mal rejiminden birini seçebilirler:
- Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi (TMK m. 218-241) (Yasal Mal Rejimi)
- Mal Ayrılığı Rejimi (TMK m. 242-243)
- Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi (TMK m. 244-255)
- Mal Ortaklığı Rejimi (TMK m. 256-281)
TMK m. 206 gereği, eşler kanunda belirlenen sınırlar içinde mal rejimi sözleşmesinde değişiklik yapabilirler. Ancak, tamamen yeni ve kanunda yer almayan bir mal rejimi oluşturamazlar.
1.2. Kimler Evlilik Sözleşmesi Yapabilir?
Evlilik sözleşmesi, evlenmek üzere olan çiftler tarafından evlilik öncesinde yapılabileceği gibi, evli çiftler tarafından da evlilik süresi boyunca düzenlenebilir. Ancak sözleşmenin geçerli olabilmesi için kanuni sınırlamalar çerçevesinde hazırlanması ve noterde düzenlenmesi veya onaylanması gerekmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 203. maddesine göre, evlilik sözleşmesini yalnızca ayırt etme gücüne sahip kişiler yapabilir. Evlilik sözleşmesi:
- Evlilik öncesinde nişanlı çiftler tarafından yapılabilir.
- Evlilik süresince taraflar karşılıklı anlaşmayla yapabilir.
Ancak, TMK m. 204’e göre, evlilik gerçekleştikten sonra yapılacak bir mal rejimi değişikliği mahkeme onayına tabi olabilir.
2. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi: Yasal Mal Rejimi
Türk Medeni Kanunu’na göre, eşler arasında yasal mal rejimi “edinilmiş mallara katılma rejimi”dir. Eğer eşler farklı bir mal rejimi seçmemişlerse, mal paylaşımı bu rejime göre yapılır. Evlilik sürecinde mal rejimi genellikle göz ardı edilir ve ancak boşanma veya ölüm gibi durumlarda gündeme gelir. Bu noktada, hangi malların kişisel hangilerinin edinilmiş mal olduğu belirlenir.
Genel olarak:
- Evlilik birliği içinde edinilen mallar, edinilmiş mal olarak kabul edilir ve her iki eşin de hak sahibi olduğu varsayılır.
- Kişisel mallar ise eşlerin kendi mülkiyetinde kalır.
Mal paylaşımı oldukça hassas bir konu olup, detaylı bilgi için Edinilmiş Mallara Katılma Rejimive Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır başlıklı makalelerimize göz atabilirsiniz.
2.1. Eşlerin Kişisel Malları Nelerdir?
Kanuna göre, eşlerden birine ait sayılan kişisel mallar şunlardır:
- Kişisel kullanım eşyaları (örneğin; ziynet eşyaları, giysiler)
- Evlilik öncesinde sahip olunan mallar
- Miras yoluyla veya karşılıksız kazanılan mallar
- Manevi tazminat alacakları
- Kişisel malların yerine geçen değerler
2.2. Eşlerin Edinilmiş Malları Nelerdir?
Edinilmiş mallar, evlilik süresince eşlerin çalışarak veya bedel ödeyerek kazandıkları mallardır. Kanuna göre, edinilmiş mallar özellikle şunlardır:
- Çalışmanın karşılığı olan gelirler (maaş, ücret, prim vb.)
- Sosyal güvenlik ve yardımlardan gelen ödemeler (emeklilik ikramiyesi gibi)
- Çalışma gücü kaybı nedeniyle alınan tazminatlar
- Kişisel malların gelirleri (örneğin, eşlerden birine ait taşınmazın kira geliri)
- Edinilmiş malların yerine geçen değerler (örneğin, maaşla alınan bir araç)
3. Evlilik Sözleşmesi ile Kararlaştırılabilecek Mal Rejimleri
Evlilik sözleşmesi, eşlerin malvarlıklarını nasıl yöneteceklerini ve boşanma veya ölüm halinde nasıl paylaşacaklarını belirlemelerine olanak tanır. Türk Medeni Kanunu’na göre, eşler dört farklı mal rejiminden birini seçebilirler.
3.1. Mal Ayrılığı Rejimi
Bu rejimde her eş, kendi malvarlığı üzerinde tam tasarruf hakkına sahiptir.
- Evlilik süresince edinilen tüm mallar, kimin adına kayıtlıysa onun mülkiyetinde kalır.
- Diğer eşin herhangi bir hakkı yoktur. Örneğin, eşlerden biri evlilik sürecinde bir taşınmaz satın aldıysa ve tapu kendi üzerine kayıtlıysa, bu taşınmaz tamamen ona aittir.
- İspat yükü iddia sahibine aittir. Eşlerden biri, belirli bir malın kendisine ait olduğunu iddia ediyorsa, bunu resmi belgelerle (tapu, ruhsat vb.) kanıtlamak zorundadır.
- Belirli bir malın sahibi tespit edilemiyorsa, eşlerin paylı mülkiyetinde kabul edilir. Yani, eşler o mal üzerinde eşit hak sahibi olur.
✅ Kimler için uygundur?
- Mali bağımsızlık isteyen çiftler için avantajlıdır.
- Birbirinden bağımsız iş yapan, farklı gelir kaynaklarına sahip eşler için uygundur.
- İleride mal paylaşımıyla ilgili anlaşmazlık yaşamak istemeyen çiftler için tercih edilebilir.
3.2. Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi
Bu rejimde de eşler ayrı malvarlıklarına sahiptir, ancak aileye özgülenen mallar üzerinde ortak hak söz konusudur.
- Aile konutu ve ev eşyaları ortak kabul edilir. Eşlerden biri evlilik süresince bir ev satın almış olsa bile, bu ev aile konutu olarak kullanılıyorsa, diğer eş de üzerinde hak sahibi olabilir.
- Eşler, aile konutu ve ev eşyalarının kimde kalacağını anlaşarak belirleyebilir. Eğer anlaşma sağlanamazsa, hâkim eşlerin ekonomik ve sosyal durumlarını dikkate alarak hakkaniyete uygun bir karar verir.
- Aile konutunda kalma hakkına sahip olan eş, bu hakkını tapuya şerh ettirebilir. Böylece, diğer eş bu konutu satamaz veya devredemez.
✅ Kimler için uygundur?
- Aile düzenini korumak isteyen çiftler için idealdir.
- Özellikle aile konutu ve ev eşyalarının korunmasını isteyen eşler için avantajlıdır.
- Ev kadınları veya ekonomik olarak daha az kazanan eşler için güvence sağlar.
3.3. Mal Ortaklığı Rejimi
Bu rejimde, eşlerin kanun gereğince kişisel mal sayılanlar dışındaki tüm malları ortak mülkiyet olarak kabul edilir.
- Gelirler ve edinilen mallar müşterek mülkiyet esasına dayanır. Örneğin, eşlerden biri çalışarak gelir elde ediyorsa, bu gelir evlilik süresince ortak kabul edilir.
- Eşler, ortaklık mallarına bölünmemiş bir bütün olarak sahiptir. Malvarlığı üzerinde elbirliği mülkiyetine sahiptirler, yani mallar tek bir kişinin adına kayıtlı olsa bile, diğer eşin de üzerinde hakkı vardır.
- Eşler, belirli malvarlıklarını ortaklık dışında tutabilir. Ancak aksi ispat edilmedikçe tüm mallar ortak mülkiyet sayılır.
✅ Kimler için uygundur?
- Tüm gelirlerin ve varlıkların eşit paylaşılmasını isteyen çiftler için idealdir.
- Eşlerin mali anlamda tamamen ortak hareket etmesini sağlayan bir rejimdir.
- Geleneksel evlilik modelini benimseyen, “her şey ortak” prensibiyle hareket eden çiftler için uygundur.
3.4. Olağanüstü Mal Rejimi
Bazı özel durumlarda, eşlerin serbest iradesi dışında, mahkeme kararıyla mal rejimi mal ayrılığına çevrilebilir. Eşlerden birinin talebi üzerine mahkeme, haklı bir sebep varsa mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir.
Haklı sebepler şunlardır:
- Diğer eşin borçları nedeniyle malvarlığının haczedilmesi veya borca batık hale gelmesi.
- Diğer eşin, malvarlığını kötü yöneterek ortaklığın zararına hareket etmesi.
- Bir eşin, ortak mallar üzerinde tasarruf için gerekli olan izni haksız yere vermemesi.
✅ Kimler için uygundur?
- Eşi borca batmış veya mali durumunu kötü yöneten bireyler için bir korunma mekanizmasıdır.
- Ekonomik anlamda risk altında olan eşler için güvence sağlar.
- Diğer eşin malvarlığının kötüye kullanımını engellemek isteyen bireyler için uygundur.
4. Mal Rejiminin Sona Ermesi ve Tasfiye Süreci
Bir mal rejiminin tasfiyesinin talep edilebilmesi için, öncelikle o mal rejiminin hukuken sona ermiş olması gerekir. Uygulamada en sık karşılaşılan aşağıda detaylıca yer verilmiştir.
4.1. Ölüm Nedeniyle Mal Rejiminin Sona Ermesi ve Mal Paylaşımı
Sağ Kalan Eşin Mirasçılığı ve Mal Tasfiyesi
Eşlerden birinin ölümü halinde, mal rejimi sona erer ve mal tasfiyesi ile miras paylaşımı süreçleri birbirinden bağımsız olarak yürütülür.
- Öncelikle, eşler arasındaki mal rejimi tasfiye edilir; bu aşamada sağ kalan eşin kişisel malları ile edinilmiş mallardaki yasal payı belirlenir.
- Mal rejiminin tasfiyesi tamamlandıktan sonra, ölen eşin kalan malvarlığı, miras hukuku kurallarına göre mirasçılar arasında paylaştırılır.
Sağ kalan eş, miras paylaşımında yasal mirasçı konumundadır ve mirastan alacağı pay, diğer mirasçılar ve seçilen mal rejimine göre farklılık gösterebilir. Özellikle aile konutu ve ev eşyaları konusunda sağ kalan eşin öncelikli hakları bulunmakta olup, bu hakların korunması için tapuya şerh koydurma gibi yasal yollar da mümkündür.
Aile konutun sağ kalan eşe özgülenmesinin ilişkin detaylı bilgi almak için Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
4.2. Boşanma Nedeniyle Mal Rejiminin Sona Ermesi ve Mal Paylaşımı
Boşanma veya evliliğin iptali durumunda, mal rejimi dava açıldığı tarihte sona erer ve bu tarihten itibaren mal paylaşımı tasfiye süreci başlar. Mal paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimine göre belirlenir.
- Eğer evlilik sözleşmesi yapılmışsa, mal rejimi sözleşmede belirtilen şartlara göre tasfiye edilir.
- Evlilik sözleşmesi yoksa, Türk Medeni Kanunu’nun belirlediği yasal mal rejimi olan “edinilmiş mallara katılma rejimi” esas alınır.
- Bu rejime göre, evlilik süresince edinilmiş mallar eşit olarak paylaşılır, ancak kişisel mallar paylaşım dışı bırakılır.
Mal paylaşımı süreci, tarafların anlaşmasıyla çözülebileceği gibi, anlaşmazlık halinde mahkeme kararıyla da belirlenebilir.
5. Sık Sorulan Sorular
Mal Rejimi Sona Erdiğinde Ne Olur?
Mal rejimi sona erdiğinde, eşler arasındaki mal paylaşımı süreci yani “tasfiye” aşaması başlar.
- Eşler kendi aralarında bir anlaşmaya varmışlarsa, mallar bu anlaşmaya göre paylaşılır.
- Taraflar anlaşamazsa, mal paylaşımı mahkeme kararıyla belirlenir.
Mal paylaşımında, şartları oluşmuşsa eşler, değer artış payı alacağı veya katkı payı alacağı davası açabilirler.
Evlilik Sözleşmesi Yapmak Zorunlu mu?
Hayır, evlilik sözleşmesi yapmak zorunlu değildir. Ancak, eşler mal rejimlerini kendi tercihlerine göre düzenlemek isterlerse, noter huzurunda bir evlilik sözleşmesi yapabilirler.
Kimlerin Evlilik Sözleşmesi Yapması Daha Avantajlıdır?
- Farklı gelir seviyelerine veya mal varlıklarına sahip eşler,
- İş insanları, yatırımcılar veya ticaretle uğraşan kişiler,
- Önceden edinilmiş malvarlığını korumak isteyenler,
Miras yoluyla elde edilen malvarlıklarını güvence altına almak isteyenler için avantajlı olabilir.
Evlilik Sözleşmesi Nasıl Yapılır?
Evlilik sözleşmesi, noter huzurunda düzenleme veya onaylama şeklinde yapılır. Tarafların hak ve yükümlülüklerini netleştiren bir sözleşme hazırlanarak resmi olarak onaylanması gerekir.
Evlilik Sözleşmesi Ne Zaman ve Nasıl Düzenlenebilir?
- Evlilik öncesinde nişanlı çiftler noter huzurunda sözleşme yapabilir.
- Evlilik sırasında ise noter onaylı bir sözleşme ile mal rejimi değiştirilebilir.
- Evlilikten sonra mal rejimini değiştirmek için mahkeme onayı gerekebilir.
Boşanma Halinde Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Mal paylaşımı, evlilik sırasında seçilen mal rejimine göre belirlenir. Eğer evlilik sözleşmesi yapılmışsa, paylaşım sözleşmeye göre gerçekleşir. Yapılmamışsa, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır.
Evlilik Sözleşmesi Olmadan Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Evlilik sözleşmesi yoksa, Türk Medeni Kanunu’na göre edinilmiş mallara katılma rejimi esas alınır. Buna göre, evlilik süresince edinilen mallar eşit olarak paylaştırılır; kişisel mallar (miras, bağış, evlilik öncesi alınanlar) paylaşım dışı bırakılır.
Evlilik Sözleşmesi Aşkı Öldürür mü?
Hayır, evlilik sözleşmesi duygusal bir ilişkiyi değil, maddi ve hukuki hakları düzenler. Evlilik sırasında doğabilecek ekonomik anlaşmazlıkları önlemeye yardımcı olur ve güvenli bir çerçeve sunar.
Sadece Zenginler mi Yapar?
Hayır, evlilik sözleşmesi her gelir seviyesinden çift tarafından yapılabilir. Amacı, mevcut ve gelecekteki malvarlığını güvence altına almak ve tarafların haklarını önceden belirlemektir.
Evlilik Sözleşmesi Sadece Boşanma İçin mi Geçerlidir?
Hayır, evlilik sözleşmesi sadece boşanma durumunda değil, evlilik süresince mal yönetimi ve tasarrufu konusunda da geçerlidir. Ayrıca, eşlerden birinin vefatı durumunda miras paylaşımını da etkileyebilir.
Evlilikten sonra satın aldığımız evin tüm kredi borçlarını ben ödedim ve tapu benim üzerimde.
Boşanma durumunda evi ben alabilir miyim? Öncelik bende olur mu?
1988 yılında evlendik, eşim ev hanımı. Bu süreçte bir arsa satın aldık ve üzerine 311 m² büyüklüğünde 1+1 yığma bir ev yaptım. Kayınbiraderim ise borçları nedeniyle birçok icra dosyasına sahip. Sonradan öğrendiğimize göre, kayınvalidemi bir şekilde kefil yapmışlar. Kendisi 85-90 yaşlarında, okuma yazması yoktu ve yaklaşık 1,5 yıl önce vefat etti.
Vefat sonrası, mirası reddetmek için 3 ay içinde işlem yapmamız gerekiyormuş, ancak bu süreyi kaçırdığımız için çocuklara icra intikal etmiş. Şimdi bu borçtan nasıl kurtulabiliriz? Bir varlık anlaşması yapabilir miyiz veya nasıl bir çözüm yolu izleyebiliriz? Bu konuda bilgilendirilmek istiyoruz. Yardımcı olursanız seviniriz.
Yasal mal rejimi olarak uygulanan aksi şekilde anlaşmaya varılmamış durumlarda edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır. Edinilmiş mallara katılma rejimi, eşlerin evlilik birliğinin başlamasından itibaren elde etmiş oldukları tüm malları ifade eder.
Eşler arasında seçimlik mal rejimi konusunda bir anlaşma yoksa kanun gereği tabi oldukları mal rejimi nedir?
Merhaba
Eşim öldü ve veraset ilamında 1/4 payın bana 3/4 ün oğlumuza ait olduğu beyan edildi.2002 yılından önce evlendik Katılma alacağım ile ilgili bir ibare bulunmamakta. Katılma alacağım için dava mı açmam gerekiyor?