Günümüzde çalışma hayatında üretim çeşitliliğinin artmasıyla birlikte kaliteli üretim çabası nedeniyle işverenlerin yatırım yaptığı iş alanları dışında kalan işleri bu konuda uzmanlaşmış başka işverenlere yaptırması sonucunu doğurmuştur. İşverenler arasındaki bu iş devri asıl işveren ve alt işveren gibi kavramları ortaya çıkarmış olup bu iş devrinin iş hukuku açısından bir takım sonuçları bulunmaktadır.
Yazı İçeriği
1. Asıl İşveren – Alt İşveren İlişkisi Nedir?
2. Asıl İşveren – Alt İşveren İlişkisinin Şartları Nelerdir?
3. Taşeron İşçinin Asıl İşverenden Talep Edebileceği İşçilik Alacakları Nelerdir?
4. Asıl İşverenin Sorumluluğunun Türü
5. Asıl İşverenin Sorumluluğunun Sınırı
Asıl işveren – alt işveren ilişkisinde güçlü konumda olan taraf asıl işverendir. Asıl işverenin işçi maliyetlerini azaltmak amacıyla kendi işini, daha zayıf konumda olan alt işverene yaptırması durumunda bu alt işverenin işçilerinin işçilik alacaklarının ödenmesinin garanti altına alınabilmesi için bu borçtan asıl işveren de sorumlu tutulmuştur. İş hukukundaki çoğu düzenlemede olduğu gibi burada da temel amaç zayıf konumda bulunan işçiyi korumaktır.
1. Asıl İşveren – Alt İşveren İlişkisi Nedir?
4857 Sayılı İş Kanunu’na göre bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denilmektedir.
Kanundaki bu tanımlamadan da anlaşılacağı üzere burada asıl işin sahibi yürütülen işin bir kısmını farklı bir işverene devretmekte, devralan bu alt işveren de işi kendi taşeron işçisi ile yerine getirmektedir.
2. Asıl İşveren – Alt İşveren İlişkisinin Şartları Nelerdir?
Bir iş ilişkisinin asıl işveren – alt işveren olarak adlandırılabilmesi için öncelikle bir takım şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartların yerine getirilmediği durumda ortada bir asıl işveren – alt işveren ilişkisinden bahsedilemeyeceği için taşeron işçilerin asıl işverene başvurabilmeleri de mümkün olmayacaktır.
İş Kanununda yapılan tanımlamaya göre iki işveren arasındaki ilişkinin asıl işveren – alt işveren ilişkisi olarak nitelendirilebilmesi için;
- İşyerinde kendi işçilerini çalıştıran bir asıl işverenin varlığı,
- İşin asıl işverene ait işyerinde yapılması,
- Alt işverenin o işyerinde, devraldığı işlerde çalışan işçiler nedeniyle işveren sıfatına sahip olması,
- Yapılan işin işyerinde mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı bir iş olması,
- Asıl işin bir kısmı devredilecekse işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olması,
- Yapılan işin anahtar teslim bir iş olmaması,
Gibi şartların varlığı gerekmektedir.
Bu şartların yerine getirilmemesi halinde ortada bir asıl işveren – alt işveren ilişkisinden bahsedilemeyeceğinden alt işverenin taşeron işçileri tarafından da asıl işverene başvurulması mümkün olmayacaktır.
3. Taşeron İşçinin Asıl İşverenden Talep Edebileceği İşçilik Alacakları Nelerdir?
Hukuka uygun bir asıl işveren – alt işveren ilişkisinin varlığı halinde artık alt işverenin taşeron işçileri tarafından işçilik alacakları hem asıl işverenden hem de alt işverenden talep edilebilecektir.
İşçilik alacakları bakımından asıl işverenin ve alt işverenin müteselsil sorumluluğu bulunmakta olup taşeron işçi dilediği işverene başvuruda bulunmakta serbesttir.
Kanuni düzenlemeye göre asıl işveren, alt işverenin taşeron işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olmaktadır.
Bu kapsamda taşeron işçi, asıl işverenden; ücret alacağı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, kötü niyet tazminatı, ayrımcılık tazminatı, boşta geçen süre ücret alacağı veya işe başlatmama tazminatı gibi alacaklarının tamamını talep edebilecektir.
4. Asıl İşverenin Sorumluluğunun Türü
Alt işverenin taşeron işçisinin asıl işverene başvurabilmesi kanunda açıkça düzenlenmiştir. Burada söz konusu işçilik alacaklarının zamanında ödenmemesi konusunda asıl işverenin hiçbir kusuru bulunmasa da asıl işveren bu borçtan sorumlu tutulmaktadır.
Asıl işverenin buradaki sorumluluğu müteselsil sorumluluk olup bu borcun tamamından asıl işveren ve alt işveren ayrı ayrı sorumludur. Yine asıl işverenin sorumluluğu mutlak kusursuz sorumluluk olarak sınıflandırılmaktadır.
5. Asıl İşverenin Sorumluluğunun Sınırı
Kanun her ne kadar asıl işverenin, taşeron işçinin işçilik alacaklarından mutlak ve kusursuz olarak sorumlu olduğunu düzenlemişse de burada asıl işverenin sorumluluğuna bir sınırlama da getirilmiştir.
Bu sınırlamaya göre asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı sorumluluğu, işçilerin asıl işverenin işinde çalıştıkları süre ile sınırlıdır. Yani, alt işveren işçisinin alacağı, asıl işveren – alt işveren ilişkisinin olmadığı bir dönemde doğmuşsa, kural olarak, asıl işveren, taşeron işçinin bu alacağından dolayı sorumlu olmayacaktır.
Merhaba 02 07 2017 tarihinde beri alt isveren de çalışmaktayım ust is veren 07 12 2019 yılında el değiştirdiği için alt isveren bize girdi çıktı yapti 04 kodu ile ama tasima yaptik tum haklariniz sakli diyerek tazminat odemedi yeni gelen üst iş veren su an bizi bünyesinde istemiyor ve gruplama alanını kendi bünyesine çekiyor bizim şu ana kadar tazminat hakkımızı vermediler tamamen burdan cikartilirsak tazminatımızı kimden alacağız
Kidem ihbar
Hocam
2017 /16 mart ayında taşeron firmadan işe başladık. 2018/9 martta çıkış yapıldı. Asıl işveren 10 mart 2018 de bizi bünyesine aldı. Şuan işten çıkarılırsak herhangi bir tazminat. Hakkımız olacakmış..
Saygılar
TAŞERON OLARAK ÇALIŞTIĞIM FİRMADA ASIL İŞÇİLERİN YAPTIĞI ÜCRET SÖZLEŞMESİ VE DİĞER SOSYAL HAKLARINDAN YARARLANAMIYORUZ BU SEBEPLE ASIL İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜĞÜ VARMI