Riskli yapı, ekonomik ömrünü tamamlamış, taşıyıcı sistemlerinde ciddi zayıflıklar bulunan ve doğal afetlere karşı dayanıklı olmayan binalar olarak tanımlanır. Bu tür yapılar, özellikle deprem gibi doğal afetlerde yıkılma riski taşıdığı için can ve mal güvenliği açısından büyük bir tehlike arz eder. Riskli yapı tespiti ise bir yapının güvenli olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan teknik ve hukuki bir değerlendirme sürecidir. Uzman ekipler tarafından gerçekleştirilen bu tespit sürecinde, yapıya ilişkin testler ve analizler uygulanır. Tespit sonucunda yapı riskli olarak değerlendirilirse, ilgili mevzuat çerçevesinde güçlendirme, yıkım veya yeniden inşa gibi işlemler yapılır.
Türkiye, deprem riski yüksek bir coğrafyada bulunması nedeniyle yapı güvenliği açısından hassas bir noktada yer almaktadır. Riskli yapılar, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmekte ve belirli yasal prosedürler çerçevesinde tespit edilmektedir.
Yazı İçeriği
- 1. Riskli Yapı Nedir?
- 2. Riskli Yapı Tespiti Nasıl Yapılır?
- 3. Riskli Yapı Kararı ve Hukuki Sonuçları
- 4. Riskli Yapı Tespitinden Sonra Alınabilecek Kararlar
- 5. Riskli Yapıların Tahliyesi ve Yıkım Süreci
- 6. Riskli Yapı Tespit Kararına İtiraz Edilebilir mi?
- 7. Riskli Yapı Kararına İtiraz Başvurusu Rededilirse Dava Açılabilir mi?
Bu yazıda, riskli yapı kavramını ve riskli yapı tespiti sürecini hukuki çerçevede ele alacak, hak ve yükümlülükleriniz konusunda bilgi vereceğiz.
1. Riskli Yapı Nedir?
“Riskli yapı” kavramı, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un 2. maddesinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre, riskli yapı; riskli alan içinde veya dışında bulunup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapılardır.
Bir yapının “riskli yapı” olarak kabul edilebilmesi için aşağıdaki kriterlerin mevcut olması gerekmektedir:
- Ekonomik Ömrünü Tamamlamış Olma: Kanun, bir yapının ekonomik ömrünü tamamlamış sayılacağı durumları açıkça belirtmemiştir. Ancak, teknolojik, yapısal ve çevresel faktörler ile yapının inşasında kullanılan malzemelerin durumu dikkate alınarak bu değerlendirme yapılabilir.
- Yıkılma veya Ağır Hasar Görme Riski Taşıma: Yapının yıkılma veya ağır hasar görme riski, teknik ölçümler ve analizler sonucunda belirlenir. Duvarlardaki çatlaklar, taşıyıcı unsurların hasar görmesi veya duvar harcının bağlayıcılık özelliğini yitirmesi gibi belirtiler, bu riskin göstergelerindendir.
- İlmî ve Teknik Verilere Dayalı Tespit: Yukarıdaki durumlardan en az birinin varlığı halinde, yapının “riskli yapı” olarak nitelendirilebilmesi için bu hususların ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilmesi zorunludur. Aksi takdirde, yapı hukuki açıdan riskli yapı olarak kabul edilemez.
Bu kriterler, 6306 sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’nde de detaylandırılmıştır.
2. Riskli Yapı Tespiti Nasıl Yapılır?
Riskli yapı tespiti, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından lisanslandırılmış kuruluşlarca gerçekleştirilen teknik bir süreçtir. Bu süreçte yapı, mühendislik ölçümleri, zemin etütleri, malzeme analizleri ve taşıyıcı sistem kontrolleri gibi çeşitli yöntemlerle değerlendirilir.
Riskli yapı tespitinin başlaması için maliklerden birinin veya kanuni temsilcisinin talepte bulunması yeterlidir. Talep sonrasında, yetkilendirilmiş uzman ekipler binayı inceleyerek taşıyıcı sistemin durumu, malzeme kalitesi ve olası bir depremde yapının performansı hakkında rapor hazırlar. Hazırlanan rapor, ilgili idareye sunulur ve onaylanması halinde yapı riskli olarak tescil edilir. Riskli yapı olarak tescil edilen binalar için güçlendirme, yıkım veya yeniden inşa gibi süreçler başlatılır.
2.1. Hangi Yapılar Hakkında Riskli Yapı Tespiti Yapılabilir?
Riskli yapı tespiti yapılabilecek yapılar, 6306 Sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’nin 7. maddesinin 1. fıkrasında açıkça tanımlanmıştır. Yönetmelik hükmüne göre;
“Riskli yapı tespiti; kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri; oturma, çalışma, eğlenme, dinlenme veya ibadet etme amaçlarına uygun yapılar ile hayvanların ve eşyaların korunmasına yönelik kullanılan yapılar hakkında yapılır. İnşaat halinde olup ikamet edilmeyen yapılar ile metruk veya başka bir sebeple statik bakımdan yapı bütünlüğü bozulmuş olan yapılar, riskli yapı tespitine konu edilemez.”
Bu hüküm doğrultusunda, riskli yapı tespiti yapılabilecek yapıların sınırları net bir şekilde belirlenmiştir:
- İnsanların yaşam alanı olarak kullandığı, çalışma, eğlenme, dinlenme veya ibadet amacı taşıyan yapılar.
- Hayvanların veya eşyaların korunması için kullanılan yapılar.
Bununla birlikte, aşağıdaki yapılar riskli yapı tespitine konu olamaz:
- İnşaat halinde olup henüz kullanılmayan yapılar.
- Terk edilmiş, metruk veya herhangi bir amaçla kullanılmayan yapılar.
- Statik açıdan yapı bütünlüğü bozulmuş ve kullanılamayacak durumda olan yapılar.
Bu düzenlemeler, hangi yapıların riskli yapı tespiti kapsamında değerlendirilebileceği ve hangi durumlarda bu tespitin yapılamayacağı konusunda net bir çerçeve sunmaktadır. Özellikle, insanların yaşam alanı olarak kullandıkları yapıların güvenliği bu süreçte öncelikli olarak ele alınmaktadır.
2.2. Riskli Yapı Tespitini Kimler Yaptırabilir?
Bir yapının “riskli yapı” olarak nitelendirilebilmesi için öncelikle yapının riskli olduğuna dair tespit işleminin yapılması gerekmektedir. Bu tespitin usulü, 6306 Sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’nin 7. maddesinin 2. fıkrasında açıklanmıştır. İlgili hükme göre, riskli yapı tespiti yapılabilmesi için bu konuda bir talep bulunması gerekmektedir. Riskli yapı tespiti şu kişiler ve kurumlar tarafından yaptırılabilir:
- Yapı malikleri veya kanuni temsilcileri
- Kentsel Dönüşüm Başkanlığı veya idare (belediyeler veya il özel idareleri)
Başkanlık ve idare, gerekli durumlarda riskli yapı tespitini resen yaptırma yetkisine de sahiptir.
Riskli Yapı Tespitinin Malikler Tarafından Yaptırılması
Riskli yapı tespitine yönelik talepte bulunma yetkisi öncelikli olarak yapı maliklerine tanınmıştır. Kanun, tespiti yaptırma yetkisini sadece maliklere ve idareye verdiğinden, riskli yapı üzerinde mülkiyet hakkı dışında bir ayni hakkı bulunan kişiler veya kiracılar bu yönde talepte bulunamazlar.
Yapı maliklerinin, kendilerine ait yapıların risk tespitini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından lisanslandırılmış kuruluşlara başvurarak yaptırması mümkündür. Bu tespit işlemi ile ilgili tüm masraflar maliklerin sorumluluğundadır.
Riskli Yapı Tespitinin İdare Tarafından Yaptırılması
İdare, yapı maliklerine riskli yapı tespiti yaptırmaları için belirli bir süre tanıyabilir. Bu süre içinde malikler tespiti kendileri yaptırmazsa, idare bu tespiti resen yaptırabilir ve tespit masraflarını maliklerden tahsil eder. Tahsilat, maliklerin hisseleri oranında yapılır.
Masraflara ilişkin olarak idare tarafından ilgililere tebligat yapılır ve bu masrafların tebligatı takip eden bir ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Ödeme yapılmadığı takdirde, idare tahsil işlemini hukuki yollarla gerçekleştirebilir.
Bu düzenlemeler, riskli yapı tespit sürecinin kimler tarafından ve hangi şartlarla başlatılabileceğine dair çerçeve sunmakta ve tespit sürecinde sorumlulukların belirlenmesini sağlamaktadır.
2.3. Riskli Yapı Tespitinde Görevli Kuruluşlar Hangileridir?
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’nin 6. maddesi uyarınca, riskli yapı tespiti yapmaya yetkili kurum ve kuruluşlar aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı
- İdare (belediyeler veya il özel idareleri)
- Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlar,
- Kamu kurum ve kuruluşları
- Üniversiteler
- Sermayesinin en az %40’ı kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan şirketler
- Depremden korunma, deprem zararlarının azaltılması ve deprem mühendisliğinin gelişimine katkı sağlama konularında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları
- Bakanlıktan izin belgesi almış yapı denetim kuruluşları ve laboratuvar kuruluşları
- İnşaat, jeoloji ve jeofizik mühendisleri odalarına büro tescili yaptırmış kurum ve kuruluşlar
Lisanslı kurum ve kuruluşlar, herhangi bir alan sınırlaması olmaksızın ülke genelinde riskli yapı tespiti yapma yetkisine sahiptir. Bu yetkilendirme, 6306 sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’nin ilgili maddelerinde detaylandırılmıştır.
2.4. Riskli Yapı Tespitine İlişkin Raporlar
Riskli yapı tespitine ilişkin raporlar, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve ilgili Uygulama Yönetmeliği çerçevesinde hazırlanan, lisanslı kuruluşlar tarafından yapılan teknik analiz ve değerlendirmeleri içeren resmi belgelerdir. Bu raporlar, hem riskli yapı tespit sürecinin temel dayanağıdır hem de idari ve hukuki işlemlerde belirleyici bir rol oynar.
Raporların Hazırlanması
Risk Analizi ve Teknik İnceleme: Riskli yapı tespitine ilişkin raporlar, yapının mevcut durumu ve olası bir depremde göstereceği performansın bilimsel ve teknik verilerle değerlendirilmesiyle hazırlanır. Bu süreçte:
- Yapının taşıyıcı sistem elemanları incelenir.
- Beton dayanıklılığı ve donatı durumu laboratuvar ortamında test edilir.
- Zemin özellikleri ve çevresel faktörler detaylı bir şekilde değerlendirilir.
Raporun Detayları. Hazırlanan rapor, yapının risk durumunu ortaya koyacak şekilde aşağıdaki bilgileri içerir:
- Yapının genel tanımı ve teknik özellikleri
- Taşıyıcı sistemin mevcut durumu
- Risk analizi sonuçları
Yapının riskli olarak sınıflandırılmasını gerektiren bilimsel ve teknik veriler
- Gereklilik halinde önerilen müdahaleler (örneğin, güçlendirme veya yıkım gibi çözümler)
Bu raporlar, ilgili idareye sunularak incelemeye tabi tutulur ve eksiklik bulunmadığı takdirde, yapının resmi olarak “Riskli Yapı” statüsüne alınması sürecine temel teşkil eder.
Raporların Hukuki Önemi
Riskli yapı tespiti raporları, yapının hukuki statüsünü belirlemesi nedeniyle büyük bir öneme sahiptir. Bu rapor, yapı hakkında alınacak yıkım, güçlendirme veya yeniden inşa gibi kararların temel dayanağıdır. Ayrıca, raporun hazırlanmasında herhangi bir usulsüzlük tespit edilirse, hukuki süreçler devreye girebilir ve raporun iptali gündeme gelebilir.
3. Riskli Yapı Kararı ve Hukuki Sonuçları
Riskli yapı kararı, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri doğrultusunda yetkilendirilmiş lisanslı kuruluşlar tarafından hazırlanan teknik raporlara dayalı olarak alınan, idari bir karardır.
3.1. İdarenin İnceleme ve Riskli Yapı Statüsüne Karar Vermesi
Raporun İncelenmesi
İdare, lisanslı kuruluş tarafından sunulan raporu ayrıntılı bir şekilde inceleyerek, yapının “riskli yapı” statüsüne girip girmediğine karar verir. Bu inceleme sırasında:
- Raporun mevzuata uygunluğu,
- Yapının mevcut durumu ve teknik analizlerin doğruluğu,
- Risk değerlendirmesinin bilimsel ve teknik verilere dayanıp dayanmadığı kontrol edilir.
3.2. Riskli Yapı Statüsüne Alınması
İdare, raporu onayladığı takdirde yapı, resmî olarak “Riskli Yapı” statüsüne alınır. Bu statü, yapının kanunen riskli olarak kabul edildiğini ve gerekli idari işlemlerin başlatılacağını ifade eder.
3.3. Maliklere Bildirim
Riskli yapı tespitine ilişkin karar, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un 3. maddesi uyarınca yapı maliklerine ve ilgili hak sahiplerine bildirilir.
“…ayni ve şahsi hak sahiplerine tebliğ yerine kaim olmak üzere, tespite ilişkin bilgileri ihtiva eden tutanak yapıya asılır, maliklere e-Devlet Kapısı üzerinden bildirilir ve ilgili muhtarlıkta on beş gün süre ile ilan edilir. Riskli yapı tespit işlemi, muhtarlıkta yapılan ilanın son günü ayni ve şahsi hak sahiplerine tebliğ edilmiş sayılır. Riskli yapılar, ayrıca Başkanlığın internet sayfasında on beş gün süre ile ilan edilir.”
Kanunda yer alan düzenlemeye göre riskli yapı tespitine ilişkin bildirim şu yollarla yapılır:
Elektronik Tebligat:
- Maliklere, e-Devlet Kapısı üzerinden bildirim yapılır.
İlanen Tebligat:
- Riskli yapıya ilişkin bilgileri içeren tutanak, doğrudan yapıya asılır.
- Bilgi, ilgili muhtarlıkta 15 gün süreyle ilan edilir.
- Ayrıca, yapı ile ilgili bilgiler, Başkanlığın internet sayfasında 15 gün süreyle yayımlanır.
Bu ilanlar sonucunda, muhtarlıkta yapılan ilanın son günü itibarıyla maliklere ve ayni/şahsi hak sahiplerine tebligat yapılmış sayılır.
Değerlendirme ve Önemli Noktalar
Riskli yapı tespitine ilişkin tebligat düzenlemesi, diğer tebligat usullerine kıyasla oldukça sıra dışı ve sınırlayıcı bir nitelik taşır. Tebligat sürecindeki ilanlar ve elektronik bildirimler, hak sahiplerinin bilgi sahibi olmasını sağlasa da, özellikle e-Devlet ve ilanen tebligata erişim sorunları dikkate alındığında, hak kayıplarına yol açabilecek riskler barındırmaktadır.
Bu nedenle, riskli yapı tespiti sürecinde tüm ilgililerin bildirim usul ve esaslarını dikkatle takip etmesi ve yasal süreleri göz önünde bulundurması büyük önem taşır. İtiraz sürecinin başlayabilmesi için bildirimin resmiyet kazanması kritik bir adımdır.
3.4. Tapu Kaydı ve Bildirim Süreci
Raporun onaylanması sonrasında, yapı tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu müdürlüğü, bu bildirimi takiben ilgili taşınmazın tapu kütüğü beyanlar hanesine “Riskli Yapı” statüsünde olduğuna dair şerh koyar.
Bu şerh ile:
- Üçüncü Kişiler Bilgilendirilir: Riskli yapı statüsü, taşınmazı satın almak isteyen veya üzerinde işlem yapmak isteyen üçüncü kişiler tarafından görülebilir. Bu sayede, kötü niyetli işlemlerin ve iyiniyet iddialarının önüne geçilir.
- Hak Sahiplerine Bildirim Yapılır: Tapu müdürlüğü, koyduğu şerhi taşınmaz üzerinde hak sahipliği bulunan maliklere bildirir.
Bu karar, yapının durumuna yönelik somut bir hukuki statü belirleyerek, hem mülkiyet haklarının korunması hem de güvenli bir yaşam alanı oluşturulması amacına hizmet eder.
4. Riskli Yapı Tespitinden Sonra Alınabilecek Kararlar
Riskli yapı tespitine süresi içinde itiraz edilmemiş, dava açılmamış ya da yapılan incelemeler sonucunda itiraz veya dava reddedilmişse, riskli yapı tespiti kesinleşir. Riskli yapı tespitinin kesinleşmesi sonrası, hem maliklerin hem de idarenin belirli kararlar alma hakkı ve yetkisi bulunmaktadır. Bu süreçte mevzuata uygun üç temel karar alınabilir:
4.1. Maliklerce Alınabilecek Kararlar
Güçlendirme Kararı
Güçlendirme kararı, yapının riskli yapı statüsüne alınmasına neden olan sorunların teknik yöntemlerle onarılmasına yönelik bir karardır. Ancak bu kararın uygulanabilmesi için şu adımların eksiksiz tamamlanması gerekir:
- Güçlendirmenin teknik olarak mümkün olduğunun tespiti.
- Güçlendirme kararının alınması.
- Güçlendirme projesinin hazırlanarak ilgili idareden onay alınması.
- Gerekli ruhsatların tamamlanması.
Tüm süreç tamamlandıktan sonra, tapu müdürlüğüne başvurarak riskli yapı şerhinin kaldırılması talep edilebilir.
Yıkım Kararı
Riskli yapı statüsündeki binalar için genel kural, bu yapıların yıkılmasıdır. Malikler tarafından yıkım kararı alınması, hisseleri oranında paydaşların salt çoğunluğunun onayını gerektirir. Yönetmelik m.8/2’ye göre:
- İdare, maliklere 90 günden az olmayacak şekilde bir süre verir.
- Bu süre içinde yapı tahliye edilmeli ve yıkım gerçekleştirilmelidir.
- Yıkılacak yapının tahliye edildiğine ve elektrik, su, doğalgaz gibi hizmetlerin kapatıldığına dair belgeler sunulmalıdır.
Belirlenen süre içinde yıkım gerçekleşmezse, idare tarafından resen yıkım yapılır ve masraflar maliklerden tahsil edilir.
Yeniden İnşa Kararı
Yapının yıkılmasından sonra, maliklerin hisseleri oranında salt çoğunlukla yeniden inşa kararı alması mümkündür. Bu karar:
- Yapının yeniden inşasını kimin üstleneceğini,
- İnşaat maliyetlerinin nasıl karşılanacağını belirleyen süreçleri içerir.
4.2. İdarece Alınabilecek Kararlar
Kamulaştırma Kararı
İdare, riskli yapı hakkında kamulaştırma kararı alabilir. 5393 sayılı Belediye Kanunu m.73/5 uyarınca, kentsel dönüşüm alanlarında bulunan yapıların kamulaştırılmasında anlaşma yolunun esas olduğu belirtilmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu m.8/1 ise kamulaştırmada öncelikli olarak satın alma usulünün uygulanması gerektiğini vurgular.
Acele Kamulaştırma Kararı
Riskli yapılar hakkında acele kamulaştırma kararı alınabilir. 6306 sayılı Kanun m.6/2’ye göre:
- Üzerindeki bina yıkılmış bir arsa için maliklere yapılan tebligattan itibaren 30 gün içinde salt çoğunlukla anlaşma sağlanamazsa,
- Gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin taşınmazları hakkında Başkanlık, TOKİ veya idare tarafından acele kamulaştırma yoluna gidilebilir.
Yıkım Kararı
Yıkım kararı öncelikli olarak maliklerin sorumluluğundadır. Ancak, malikler kendilerine verilen süre içinde yıkımı gerçekleştirmezse, bu görev idareye geçer. Riskli yapılar, toplum güvenliği açısından tehlike oluşturduğundan, bu tehlikenin bertaraf edilmesi idarenin yasal görevi ve sorumluluğundadır.
5. Riskli Yapıların Tahliyesi ve Yıkım Süreci
Riskli yapının tespitinin kesinleşmesi, yapıya ilişkin itiraz süresinin kullanılmaması veya yapılan itirazın reddedilmesi ile gerçekleşir. Tespitin kesinleşmesi sonrası, ilgili müdürlük, yapının yıkılması için idareye talepte bulunur ve tahliye-yıkım süreci başlatılır.
- Tahliye ve Yıkım Süresi:İdare, riskli yapıda yaşayan kişilere tahliye ve yıkım için en az 90 günlük bir süre tanır. Bu süre tek seferlik olarak verilir ve yapı sahiplerinin bu süre içinde taşınmazı boşaltması ve yıkım işlemini üstlenmesi beklenir. Yönetmelik m.8/2 gereği, verilen süre sonunda yapının tahliye edilmemesi veya yıkımın gerçekleştirilmemesi durumunda idare, yıkımı resen gerçekleştirme yetkisine sahiptir.
- Elektrik, Su ve Doğalgaz Hizmetlerinin Kesilmesi: Süre içinde riskli yapı tahliye edilmemiş veya yıkım yapılmamışsa, idare tarafından bu yapıların elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinin kesilmesi için ilgili kurumlara talepte bulunulur. Bu işlemden önce, yapı üzerindeki hak sahiplerinin görüşü alınır ve bilgilendirme yapılır.
- Riskli Yapı Şerhinin Kaldırılması: Riskli yapının yıkılması ve taşınmazın arsa haline gelmesinin ardından, tapu kütüğünde beyanlar hanesinde bulunan riskli yapı şerhi terkin edilir. Bu işlem, hak sahiplerinin talebi veya idarenin bildirimi üzerine gerçekleştirilir.
6. Riskli Yapı Tespit Kararına İtiraz Edilebilir mi?
Riskli yapı tespitlerine karşı maliklerce veya kanuni temsilcilerince on beş gün içinde itiraz edilebilir.
Riskli yapı kararına karşı itiraz, yapının bulunduğu ildeki Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü yada Yetki devri yapılmışsa, ilgili idareye (belediye veya il özel idaresi) yapılabilir.
Süresi içinde yapılmayan ya da malik sıfatına sahip olmayan kişilerce yapılan itirazlar reddedilir. İtirazın haklı bulunması durumunda, karar yeniden değerlendirilerek tapu kayıtlarında gerekli düzeltmeler yapılır.
7. Riskli Yapı Kararına İtiraz Başvurusu Rededilirse Dava Açılabilir mi?
Riskli yapı kararına yapılan itirazın ilgili idare tarafından reddedilmesi halinde, yapı malikleri veya yasal hak sahipleri itirazın reddedildiğine dair kararın maliklere tebliğinden itibaren 30 gün içinde idari yargıda dava açılabilir. Konuya ilişkin detaylı bilgi almak İçin Riskli Yapı Kararına Karşı İtiraz ve İptal Davası başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Kentsel Dönüşüm Süreçleriyle İlgili Detaylı Bilgi İçin Önerilen Yazılar
Kentsel dönüşümle ilgili daha detaylı bilgi edinmek için aşağıdaki yazılarımızı inceleyebilirsiniz:
Riskli Alanlarda Kentsel Dönüşüm Süreci
Riskli Yapılarda Kentsel Dönüşüm Süreci
Kentsel Dönüşüm Kararına Katılmayan Maliklerin Hukuki Durumu
Kentsel Dönüşüme İlişkin İnşaat Sözleşmelerinin Feshi
Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlı yayımlanmış olup, tüm hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir. Hak kaybına uğranılmaması ve yasal süreçlerin doğru bir şekilde yürütülmesi için, herhangi bir işlem yapılmadan önce Gayrimenkul Hukuku ve Kentsel Dönüşüm alanında uzman avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.