Mirastan mal kaçırma olarak bilinen muris muvazaası, miras bırakanın diğer mirasçıları, miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla mirasçılardan birine veya üçüncü bir kişiye yaptığı karşılıksız kazandırmaların, gerçeğe aykırı şekilde satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi göstermesidir.
Burada, miras bırakan, gerçekte bağışlamak istediği mallarını, satış bedeli veya bakım hizmeti karşılığında devretmiş gibi göstermek suretiyle mirastan mal kaçırmaktadır. Buradaki asıl amaç, saklı paylı mirasçıların, hukuken hakları olan miras paylarına kavuşmak için tenkis davası açmalarının önüne geçilmesidir. Bu gibi durumlarda, miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar, miras bırakanın muvazaalı tasarrufunun geçersizliğinin tespiti ve buna dayanılarak oluşturulan işlemlerin iptali talebiyle dava açabilirler.
İçindekiler
- 1. Muris Muvazaası Nedir?
- 2. Muris Muvazaasının Unsurları ve Şartları
- 3. Muris Muvazaasında “Miras Bırakanın Asıl İradesinin Belirlenmesi”
- 4. Muris Muvazaası Olarak Değerlendirilebilen İşlemler
- 5. Muris Muvazaası Olarak Değerlendirilmeyen İşlemler
- 6. Resmi Şekle Bağlı Devirlerin Muvazaa Sebebiyle İptali ve Tescili Davası
- 7. Mirastan Mal Kaçırma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
- 8. Muris Muvazaası ve Tenkis Arasındaki Farklar
- 9. Muris Muvazaası ve Tenkis Davası Birlikte Açılabilir mi?
Muris muvazaası, miras bırakanın mirasçılarını aldatarak onlardan mal kaçırma amacı taşıyan bir durumu ifade eder. Miras bırakanın asıl niyeti, bir mirasçısına veya üçüncü bir kişiye taşınmazını bağışlamak olmasına rağmen, gelecekte mirasçılarının taşınmaz üzerindeki miras paylarını talep etmelerini engellemek ve mal varlığından kaçınmak için bağışlama niyetini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi görünümler altında gizlemektir.
1. Muris Muvazaası Nedir?
Muris muvazaası, miras bırakanın diğer mirasçıları, miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla mirasçılardan birine veya üçüncü bir kişiye yaptığı karşılıksız kazandırmaların, gerçeğe aykırı şekilde satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi göstermesidir.
2. Muris Muvazaasının Unsurları ve Şartları
Muris muvazaası, 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı tarafından hukuk sistemimize kazandırılmıştır. Bu kararla birlikte, bir işlemin muris muvazaası olarak kabul edilebilmesi için belirli şartların varlığı zorunlu hale getirilmiştir. Aşağıdaki ilkeler bu kararla belirlenmiştir.
2.1. Görünüşteki Sözleşme – Göstermelik İşlem
Muvazaalı işlemler, miras bırakanın mirasçılarını aldatarak miras haklarından mahrum bırakmak amacıyla gerçek iradesiyle uyuşmayan ve hüküm doğurmayan sözleşmelerdir. Resmi şekilde yapılan satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi, muris muvazaasının göstermelik işlemidir. Aslında, karşı taraf, devraldığı malın bedelini ödemez veya değerinin çok altında bir bedel öder. Ancak, üçüncü şahıslar yanıltılarak bir bedel alışverişi yapılmış gibi gösterilir. Bu şekilde, mal kaçırılan mirasçıların ileride tenkis davası gibi yollara başvurmalarının önüne geçilmesi amaçlanır.
Konuyla alakalı olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.10.2021 tarihli E. 2018/1-533,K. 2021/1189 sayılı kararında bu husus şu şekilde hükme bağlanmıştır:
“…..1.4.1974 tarih ve 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; “Bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu’nun 18. maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabileceklerine ve bu dava hakkının geçerli sözleşmeler için söz konusu olan Medeni Kanunun 507 ve 603. maddelerinin sağladığı haklara etkili olmayacağına…..” karar verilmiştir.
2.2. Muvazaa Sözleşmesi
Muvazaalı işlemin diğer tarafıyla miras bırakan arasında, görünürdeki işlemin ötesinde gizli bir muvazaa sözleşmesi de bulunmaktadır. Bu durumda, işlemi gerçekleştiren miras bırakan ile diğer kişi, görünürdeki işlemin sadece diğer mirasçıları kandırmak ve göstermelik olarak yapıldığı, aslında hüküm ve sonuç doğurmayacağı konusunda anlaşırlar. Muvazaa sözleşmesinin yazılı olması zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu anlaşma, görünürdeki sözleşmeden önce veya aynı zamanda yapılabilir. Miras bırakan kendisi veya temsilcisi aracılığıyla bu anlaşmayı yapabilir.
2.3. Mirasçıları Aldatma Amacı
Miras bırakanın mirasçılarından mal kaçırma amacı bulunmadıkça muris muvazaası söz konusu olamaz. Muris muvazaasına taraf olan kişiler, gerçek iradeleri ile yaptıkları işlemin beyanları arasında kasıtlı olarak bir uyumsuzluk yaratırlar. Bu şekilde hareket ederek, üçüncü kişileri yanıltmaya ve görünüşte farklı bir durum oluşturarak onları aldatmaya çalışırlar. Eğer aldatma amacı yoksa, muvazaalı bir sözleşme yapılmasına da gerek kalmaz. Bununla birlikte, üçüncü kişileri aldatma niyeti, muvazaalı işlemi hukuka aykırı hale getirmez. Yani, muvazaalı işlem bu niteliğiyle itibariyle geçersiz olsa da, hukuka aykırı değildir. Bu nedenlerle, muvazaa varlığı kanıtlandığında, taraflar aldıkları şeyleri sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri vermekle yükümlüdürler.
Konuyla alakalı olarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.9.2021 tarihli, E. 2017/1-2339, K. 2021/1138 sayılı kararında bu husus şu şekilde hükme bağlanmıştır:
“Muris muvazaasını öteki nispi muvazaalardan ayıran unsur ise mirasçıları aldatmak amacıyla yapılmasıdır. Daha açık bir anlatımla, 1.4.1974 tarih ve 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere bu muvazaa türünde miras bırakan, mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapuda kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu memuru önünde iradesini satış veya ölünceye kadar bakma akdi şeklinde açıklamaktadır.
Bu nedenle, miras bırakanın muvazaalı işlemi yaparken gerçek irade ve amacı mirasçılarından mal kaçırmak olmalıdır. Murisin mirasçılarından mal kaçırma amacının bulunmaması hâlinde 1.4.1974 tarih ve 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararını uygulama olanağı bulunmamaktadır.”
2.4. Gizli İşlem
Muris muvazaasında gizli işlem, miras bırakan ile karşı tarafın gerçek iradelerini birbirlerine açıkladıkları, ancak kendilerinden mal kaçırılan diğer mirasçılardan gizli tuttukları bağış sözleşmesidir. Muris muvazaasında görünürdeki göstermelik işlem, tarafların gerçek iradeleriyle örtüşmediği için geçersizdir. Ancak gizli işlem, gerekli şekil şartlarını taşıdığı sürece kabul edilir. Çünkü tarafların iradeleriyle uyumludur.
3. Muris Muvazaasında “Miras Bırakanın Asıl İradesinin Belirlenmesi”
Muris muvazaasında “miras bırakanın asıl iradesi”nin belirlenmesi, taraflar arasındaki gerçek niyetin ve iradenin ne olduğunu ortaya koymayı gerektirir. Miras bırakanın asıl iradesini belirlemek için aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurulur:
- Taraflar arasındaki yazılı veya sözlü anlaşmalar: Taraflar arasında yapılan açık beyanlar, yazılı veya sözlü anlaşmalar, belgeler veya mektuplar, miras bırakanın gerçek niyetini ortaya koymada önemli deliller olabilir.
- Tarafların davranışları: Tarafların işlemleri, eylemleri ve davranışları da miras bırakanın gerçek niyetini belirlemek için dikkate alınır. Örneğin, miras bırakanın bağışladığı malı kullanmaya devam etmesi veya kontrolünü elinde tutması, gerçek niyetinin bağış yapmak değil, malı muhafaza etmek olduğunu gösterebilir.
- İkinci dereceden kanıtlar: İkinci dereceden kanıtlar, miras bırakanın asıl iradesini belirlemek için kullanılabilir. Bu, tanıkların ifadeleri, yazışmalar, banka hesapları veya diğer mali belgeler gibi delilleri içerebilir.
Miras bırakanın asıl iradesini belirlemek için tüm bu faktörler dikkate alınarak bir değerlendirme yapılır. Mahkemeler genellikle delilleri değerlendirir ve miras bırakanın gerçek niyetini belirlemeye çalışır. Ancak bu, durumun karmaşıklığına ve delillerin doğruluğuna bağlı olarak zorlu bir süreç olabilir.
4. Muris Muvazaası Olarak Değerlendirilebilen İşlemler
4.1. Tapulu Taşınmazın Mirasçılardan Birine Satış Olarak Gösterilmesi
Miras bırakan, tapulu taşınmazını aslında bağışlamış olmasına rağmen göstermelik olarak tapuda satış olarak gösterir. Bu şekilde ki satış sözleşmesi tarafların gerçek iradelerine uymadığı muvazaa nedeniyle geçersizdir. Aynı zamanda gizlenen bağışlama sözleşmesi de şekil koşullarına uymadığından geçersizdir.
4.2. Tapulu Taşınmazın Ara Malik Kullanılarak Satışının Yapılması
Bu durumda, miras bırakan tapuda kendi adına kayıtlı olan taşınmaz malını ara bir malik olarak adlandırılan bir kişiye devreder. Ara malik, taşınmazı kısa bir süre sahip olarak görünürken, gerçekte miras bırakanın iradesine ve kontrolüne tabidir. Ardından, ara malik bu taşınmazı düşük bir bedelle mirasçıya veya başka bir üçüncü kişiye satış yapar. Bu şekilde, miras bırakan mirasçılardan malını şeklen kaçırmış gibi görünmezken, aslında taşınmaz mal üzerindeki hakimiyetini korur.
4.3. Görünürdeki İşlem Olarak Ölünceye Kadar Bakım Sözleşmesi
Miras bırakan, tapulu taşınmazını aslında bağışlamış olmasına rağmen göstermelik olarak ölünceye kadar bakım sözleşmesi yapar. Bu şekilde, sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığı için geçersizdir. Aynı zamanda gizlenen bağışlama sözleşmesi de şekil koşullarına uymadığından geçersizdir.
4.4. Görünürde İşlem Olarak Yapılan Bağışlama
Miras bırakanın diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla, tapulu taşınmazını bağışlama olarak göstermesi işleminde de tarafların gerçek iradelerine uyulmadığından geçersizdir.
5. Muris Muvazaası Olarak Değerlendirilmeyen İşlemler
Muris muvazaası olarak değerlendirilmeyen işlemler, mirasçıları aldatma veya mal kaçırma amacını taşımadığından dolayı muvazaalı işlem kapsamına girmeyen işlemleri ifade eder. Bu tür işlemler, tarafların gerçek iradelerine uygun olarak yapılmış ve geçerli olan işlemlerdir. Mirasçıları aldatma veya mal kaçırma amacı taşımayan, açık ve gerçek iradeleriyle yapılan işlemler miras muvazaası olarak değerlendirilmez. Bu tür işlemlerde taraflar arasında bir anlaşma vardır ve işlem hukuka uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Miras bırakanın iradesi, mirasçılarından mal kaçırma niyetini taşımadığından bu tür işlemler muvazaalı olarak kabul edilmez.
- Tapulu Taşınmazların İvaz (Gerçek Bedel) Karşılığı Devri
- Paylaştırma İradesinin Varlığı Hali
- Tapusuz Taşınmazların Devri
- Taşınırların Devri İşlemleri
- Vasiyetname Yolu İle Yapılan Kazandırmalar
- Bağışlama Yolu İle Yapılan Kazandırmalar
- Kooperatif ve Şirket Ortaklık Payının Devri
- Kadastro Kanunda Öngörülen Haller
- Murisin Muvazaalı Borç Senedi Düzenlenmesi
- Miras Bırakanın Haricen Sattığı Taşınmazın Tapuya Tescil Ettirilmesi
- İntifa Hakkı Tesisi
- Uzun Süreli Kira Sözleşmesi Yapılması
6. Resmi Şekle Bağlı Devirlerin Muvazaa Sebebiyle İptali ve Tescili Davası
Muris muvazaası, miras bırakanın mirasçılarını aldatarak onlardan mal kaçırma amacı olarak tanımlanmaktadır. Miras bırakan, gerçekte bağışlamak istediği mallarını, satış bedeli veya bakım hizmeti karşılığında devretmiş gibi göstermek suretiyle mirastan mal kaçırmaktadır. Bu gibi durumlarda, miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar, miras bırakanın muvazaalı tasarrufunun geçersizliğinin tespiti ve buna dayanılarak oluşturulan işlemlerin iptali talebiyle dava açabilirler.
6.1. Mirastan Mal Kaçırma Davasını Kimler Açabilir?
1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, muris muvazaası konusunda belirleyici bir rol oynamış ve bu dava açabilecek kişileri açıkça belirtmiştir. Buna göre, miras bırakanın gerçekte bir bağışlama yapmak amacıyla tapu siciline kayıtlı taşınmazını tapu memuru önünde satış olarak beyan etmesi durumunda, saklı pay sahibi olsun veya olmasın tüm mirasçılar, miras haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle dava açma hakkına sahiptir. Ancak, mirası reddeden, miras hakkından feragat eden ve mirasçılıktan çıkarılan kişiler bu davayı açamayacaktır.
6.2. Mirastan Mal Kaçırma Davasında İspat Yükü
Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davalarında ispat yükü, muvazaanın varlığını iddia eden davacı taraftadır. Yani, kendisinden mal kaçırıldığı iddiasıyla dava açan taraf, miras bırakanındava konusu işlemdeki gerçek amacının, kendisini bu mirastan yoksun bırakmak olduğunu delillerle ispatlamalıdır. Ayrıca, dosyaya sunulan deliller, miras bırakanın muvazaalı olan asıl irade ve amacını duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıkça ortaya koyabilecek kuvvette olmalıdır.
Ne var ki, iptali talep edilen işlemlerin doğrudan tarafı olmayan davacıların, dava konusu işlemin hangi amaçla ve ne şekilde yapıldığını bizzat bilmeleri çoğu zaman neredeyse imkânsızdır. Bu nedenle de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları başta olmak üzere yerleşik içtihatlarda, muvazaanın varlığının tanık dâhil her türlü delille ispatlanabileceğine hükmedilmektedir.
Konuyla alakalı olarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.2.2021 tarihli, E. 2018/19-1013 , K. 2021/105 sayılı kararında bu husus şu şekilde hükme bağlanmıştır:
“………Mirasçılar, miras bırakanın yapmış oldukları hukuki işlemlerde kural olarak halef sıfatıyla taraf sayılırlar. Bunun sonucu olarak, mirasçılar ancak miras bırakanın sahip olduğu ispat imkanlarından faydalanabilirler. Ancak, miras bırakanın muvazaalı borç senedi düzenlemesi, mirasçılar aleyhine bir işlem olup, mirasçılar ile miras bırakanın hukuki menfaatleri çatışmaktadır. Bu nedenle, mirasçılar, muvazaalı borç senedinin hükümsüzlüğü talebiyle açacaklar davayı üçüncü kişi sıfatıyla her türlü delille ispatlayabilirler ( Arslantürk, s. 91 ). Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.04.1978, 1976/13-3608 E., 1978/338 K.; 12.04.1985 tarihli ve 1983/4-558 E., 1985/317 K. sayılı kararlarında da değinilmiştir.
6.3. Mirastan Mal Kaçırma Davasında Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre
Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davasını açan mirasçı tapuda malik olarak görünmemekle birlikte, muvazaalı işlemi yapan miras bırakanının ölüm tarihi itibariyle aynı hak sahibi haline gelmiş kabul edilmektedir. Ayni haklar zamanaşımına tabi değildir, dolayısıyla muris muvazaası davası, ayni hakka ilişkin olduğu için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Mirastan mal kaçırma davasının, miras bırakanın ölümünden sonra her zaman açılması mümkündür.
Önemli Not : Muvazaalı şekilde devir işleminin gerçekleştiği miras bırakan hayatta iken bile öğrenilmiş olsa bile, muris muvazaası davası açılamaz. Miras bırakan hayatta olduğu sürece, mirasçılar muvazaalı işlemi gerekçe göstererek dava açma hakkına sahip değillerdir. Bu durumda, muris muvazaası davası ancak miras bırakanın vefatından sonra açılabilir.
6.4. Mirastan Mal Kaçırma Davasında Harçlar
Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davaları nispi harca (Dava değerine göre oransal olarak belirlenen) tabidir. Dava konusu taşınmazın değeri dava açıldığı anda tam olarak belirlenememektedir. Bu nedenle, davanın açıldığı sırada genellikle düşük bir bedel gösterilerek harç ödenmektedir. Davanın ilerleyen aşamalarında, bilirkişi tarafından gayrimenkulün değeri belirlendikten sonra, harç miktarı tamamlanmakta ve talep edilen miktar artırılabilmektedir.
Öte yandan, “muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davası” uygulamada “tenkis davasıyla” birlikte terditli olarak açılabilmektedir.
Uygulamada en sık karşılaşılan muris muvazaası davası türüne ilişkin detaylı bilgi için “Muris Muvazaası (Mirastan Mal Kaçırma) Sebebiyle Tapu İptal ve Tescil Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz
7. Mirastan Mal Kaçırma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Mirastan Mal Kaçırma davasında yetki ve görevli mahkeme aşağıdaki kurallara göre belirlenir:
Yetkili Mahkeme: Dava konusu taşınmasın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkilidir.
Görevli Mahkeme: Mirastan mal kaçırma davasında görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
8. Muris Muvazaası ve Tenkis Arasındaki Farklar
Muris muvazaası ve tenkis, miras hukuku alanında farklı kavramlardır ve farklı hukuki durumları ifade ederler. İşte muris muvazaası ve tenkis arasındaki temel farklar:
Konu ve Talep:
Muris Muvazaası: Mirasçılar, miras bırakanın gerçek iradesini gizleyerek veya değiştirerek mirasçıları aldatma amacıyla yaptığı hukuki işlemin iptalini talep eder.
Tenkis: Saklı paylı mirasçılar, miras bırakanın vefatından önce gerçekleştirdiği saklı paylarını ihlal eden, aşırı bağışlamaların veya mal devirlerinin düzeltilmesini talep eder.
Zamanaşımı:
Muris Muvazaası: Muris muvazaası davası, ayni haklara ilişkin olduğundan herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Miras bırakanın ölümünden sonra her zaman mirastan mal kaçırma davası açılabilir.
Tenkis: Mirasçılar, saklı paylarının zedelendiğini öğrendiklerinden itibaren bir yıl içinde her halükarda, miras bırakanın ölümünden itibaren on yıl içinde tenkis davası açmalıdırlar. Aksi takdirde, bu sürenin sonunda tenkis davası açma hakları düşer.
Taraflar:
Muris Muvazaası: Muris muvazaası davası, saklı pay sahibi olsun veya olmasın mirasçıların her biri ve ayrıca tereke temsilcisi tarafından açılabilir.
Tenkis: Tenkis davası, sadece saklı pay sahibi mirasçılar tarafından açılabilir.
Sonuçlar:
Muris Muvazaası: Muvazaanın varlığının ispatlanması halinde sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle, tapu kaydının tamamen iptaline karar verilir.
Tenkis: Tenkis davasında sadece saklı paya aşan kısmın tenkisine karar verilir.
Saklı paylı mirasçılar tarafından açılabilecek tenkis davasına ilişkin detaylı bilgi almak için Tenkis Davası Nedir? başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
9. Muris Muvazaası ve Tenkis Davası Birlikte Açılabilir mi?
Her iki dava da miras bırakan tarafından yapılan tasarruf ve temliklerin iptali yada düzeltilmesi için mirasçılar tarafından tek başına veya terditli (kademeli) olarak açılabilir.
Terditli (kademeli) davada, öncelikle miras bırakanın yaptığı işlemin muris muvazaası nedeniyle tamamen iptal edilmesi talep edilir. Eğer mahkeme muvazaayı kabul etmezse, ikinci kademede tenkis talebi değerlendirilmesi ve saklı paylı mirasçının mirastaki saklı payının korunması talep edilir.
Terditli olarak açılan muris muvazaası ve tenkis davalarının usuli şartların varlığına rağmen tefrikine (ayrılmasına) karar verilmesinin usul ekonomisine uygun olmadığı kabul edilmektedir. Davaların birlikte açılması tüm iddia, savunma ve delillerin birlikte değerlendirilmesini sağlayacak ve birbiriyle çelişen kararlar verilmesinin de önüne geçecektir.
Her iki davanın birlikte ve terditli olarak açılması durumunda, taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili ve görevlidir.
Merhabalar. Benim annemler 2 kız kardeşler. Annem2 teyzem 5 yaşındayken babaları vefat ediyor. sene yaklaşık olarak 1962. Daha sonra anneannem 2. evlilik yapıp annemleri almadan evden ayrılıyor. Annemlere dedesi bakıp büyütüyor. Toplamda 40dönüme yakın dedelerinin arazisi var. 2008 senesinde arazilerinden kadastro geçiyor. Annemin amcasının çocukları arazinin yaklaşık 5 dönümünün tapusunu annem teyzem ve 2 halasının üzerine yapıyorlar. 35 dönümünü kendi üzerlerine tapu ediyorlar. yakın zamanda annemler tapu dairesine gitti ve bu durumu yeni öğrendiler. Tapu müdürüyle görüştüler ve arazilerinden kadastro geçiş süresi 10 yılı geçtiğinden dolayı hiç bir hak talep edemiyeceklerini söylemiş. Bunun illaki farklı bir çözüm yöntemi vardır. sonuçta ortada mal kaçırma var. Durum böyleyken sizce ne yapmamız gerekir. Tekrardan yerlerin eşit bölümde tapu edilmesi için nasıl bir dava açabiliriz? yardımcı olursanız memnum olurum. iyi günler dilerim..
merhaba, 2 dayım köyde kalıyorlar ve yıllarca oradaki arazileri kullanıyorlar. teyzemle annem istanbulda yaşıyorlar. dedem vafat ettikten sonra dayımlar mirası kendilerine 50 ve 60 dönüm yerleri alıyorlar. anneme 3 dönüm teyzeme 4 dönüm anneanneme 3 dönüm müstakil yer vermişler. birkaç dönümlük yerleri de hisseli olarak yazdırmışlar. anneme tapu 10 yıl biterken dayım verdi dava açıp bozmasınlar diye şuanda 10 yıl geçti. anneannemin üzerine olan müstakil tapulu yeri anneannemi dayımlar bakmak istemiyorlar annemin yanına geldi kendisi köyde yaşamak istiyor. annemin üzerine olan araziye ev yapılamıyor. anneannemin üzerine olan yere yapılıyor. annemde anneannemin üzerine olan yeri satın aldı. anne annemin üzerine dedemden kalan mirasta hisse sahibi olarak diğer dayımlar vs ortak olan yerde 16 dönüm ve 355 m2 olarak 2 tapu var. (9 hisse var. ) annemin üzerine yapılan diğer 3 dönüm müstakil tapunun ölene kadar bakma koşulu ile satışı yapılmış olup satış sırasında memur anneanneme buraya niçin geldiğini 3 defa sormuş oda aynı cevabı verince akli durumu iyi deyip satışı gerçekleştirmiştir. bu 3 dönümlük yerin satışını anneannem ölmeden veya öldükten sonra satışını bozabilirler mi?
Merhaba , Bir konuda bilgilenmek istiyoruz.
4 ay önce kayın pederim vefat etti. Dul kalan kayın validem tapusu üzerine ait olan ( kayın pederim sağ iken alınmış olan müstakil ev ) Evi eşimin kız kardeşi üzerine geçirerek, o evde beraber yaşamaya başladılar. Eşim bu durumun iki kardeş arasında yaşanan mal kaçırma olduğunu düşünüyor ve bu tapu devrinin iptalini düşünüyor. Böyle bir hakkı var mı?
Bu durum eşime bilgi verilmeden yapıldı, rızası alınmadı. Yapılabilecek bir şey var mıdır acaba ?
Merhabalar
Annem seneler önce babadan kalma yazlığı ben 18 yaşını geçince benimde imzamı alarak yeğeninin üstüne devretti.
Annem şu anda çok hasta ve yeğeni benle konuşmuyor. Bu evi nasıl geri alabilirim?
İyi gunler benim halam 2016 yilanda dedemden diğer çocuklarının haberi olmadan çok cüzzi bir fiyatla 6100m2 tarlayı herkezden habersiz tapusunu üstüne geçirmiş aynı zamanda dedem şuan diyorki beni haberim yok beni kandırmışlar ben hatırlamıyorum yoksa niye veriyim diyor. Dedem şuan 84 yaşında satış yaptığı tarihte 77 yaşında bu yapılan usulsüzlük bozulurmu. Kolay gelsin
İyi günler benim halam 2016 yılanda dedemden diğer çocuklarının haberi olmadan çok cüzi bir fiyatla 6100m2 tarlayı herkesten habersiz tapusunu üstüne geçirmiş. Aynı zamanda dedem şuan diyor ki beni haberim yok beni kandırmışlar ben hatırlamıyorum yoksa niye veriyim diyor. Dedem şuan 84 yaşında satış yaptığı tarihte 77 yaşında bu yapılan usulsüzlük bozulur mu? Kolay gelsin
Ben konuyu özet olarak gecicem 2013 te peşinatını verdiğim eve dayım kredi çekip aldı. Annemle beraber yaşıyordum. ben ablam kirada oturuyordu evin kredisini dayıma kendim ödüyordum. 2019 yılında annem kanserden vefat etti. 2021 yılında dayım evi satıp kendime başka bir daire satın aldım fakat aldığım dairede 6 7 ay oturdum sonra tekrar satıp 2022 yılında nisanda daire aldım. Fakat kardeşim dayımla bana mal kaçırma davası açtı. Sizce buradan ne çıkar? Kardeşimin hiçbir hakkı yok bu evde. Ama kendini ortak ilan etti. Eve de tedbir koydurdu. 15 gün sonra mahkememiz var
Slm eşimin babası sağ ve babasından kalan tarlaların birini büyük oğluna vermiş, diğer tarlayı satıp parasını da küçük oğluna vermiş oda kendine ev almış. Eşim babası öldükten sonra dava açıp hakkını alabilir mi acaba?
Merhaba babam dedemden önce vefat etti.
Dedem birlikte yaşadığı amcama fazladan yer satıp ev aldı.
Ve diğer mallarını satıp bankaya koydu.
Dedem 84 yaşında vefat etti.
Babam öldükten sonra 2 yıl içinde dedem bankadaki parasını amcama devretmiş.
Biz buna dava açabilir miyiz?
Merhabalar efendim durumu şu şekilde kısaca özetlemek istiyorum 2016 yılında alzheimer hastası Dedeme ait arsaların satışı için sağlık ocağından alınan sağlık raporu ile taşınmazları kendi aralarında paylaştıktan sonra annem tarafına vaat edilen sözler yerine getirilmedi, o günkü tapu devrinde herhangi bir para transferi de olmadı, yani tapuyu üzerine alanlar satın aldık gibi bir savunmada yapamazlar. daha sonra ben bu şekilde 65 yaş üstü alzheimer hastaları için sağlık ocağı değil heyet raporunun gerektiğini öğrendim acaba bu doğrumu, usulsüz bir devir söz konusu mu? Bu tapu devri için itirazda bulunma hakkımız mevcut mu?
(Not: annemin herhangi bir feragat gibi bir imzası falan bulunmuyor.)
İskat edilen kişi tapu iptal davası açma hakkı yok galiba?
Mirasçılık sıfatı sona eriyor taraf sıfatı sona eriyor
Merhabalar, yazıyı oldukça anlaşılır ve güzel kaleme almışsınız teşekkürler. Konu ile ilgili bir sorum olacak, şöyle ki; kişi taşınmazlarının bir kısmını diğer kardeşlerin saklı payını aşacak şekilde oğlu A’ya satmış olsun, satış işleminden bir süre sonra (mesela bir yıl sonra) kişi bu satış işlemine konu aynı taşınmazlar için noterden yine oğlu A’ya bıraktığına dair vasiyetname verir ise bu vasiyetin hukuki durumu ne olur, kişi muvazaa yaratmış olur mu, ayrıca esas yönünden bu vasiyette ki noterin (noter satış işlemini bilmiyor varsayımıyla) sorumluluğu nedir? Yorumunuz için şimdiden teşekkürler.
Merhaba annem kendi üzerine olan evin tapusunu üvey yigenimin üzerine vericekmis biz üç kardeşiz iki kardeşim devlete borçlu annemin vefat sonrası ikisine de bisey kalmayacağı düşüncesinden yapıyor ancak bu durumda ben hakkımı alamıyorum ne yapabilirim yardımcı olursanız sevinirim hukuk yolunda ilerleyeceğim bisey varmi
Merhabalar
Eşimin dedesi tek evladı kızı var (kaynanam) 25 yıl dır kardeşi ve çocukları ile aynı adreste ikamet ediyorlar dede emekli maddi konuda sıkıntısı yok 2010 yılında kendisine ait tarlayı rahmetli dede kardeşinin oğlu yani yeğeni ne noterden satış yaptırılıyor 70 yaş üstünde ve herhangi bir rapor vs. alınmadan yapılıyor arsa değerinin çok çok altında satış gösteriliyor bu konuda dava açılacak olur ise zaman aşımı söz konusu oluyor mu? rahmetli vefat edeli 1 sene oluyor. Teşekkürler
Annemin babası (Dedem) 40 yıl önce 6 erkek çocuğuna müşterek tapulu olarak bir arsasını tapu ettirdi. 6 kızını bundan mahrum etti. 20 Yıl önce ise dedem vefat etti. iki yıl önce de annem rahmetli oldu. Bugüne kadar bu duruma hiçbir teyzem dava açmadı. Annemin mirasçısı olarak ben dedemin dayımlara yaptırdığı müşterek tapuyu bozdurabilir miyim. Mirasçı olarak benim tek başıma mahkemeye dava açmam yeterli mi? Bu tür davalarda dava açma harç parası yüksek oluyor mu? Dayımlar müşterek tapulu bu arsa üzerine ev yaptılar. Fındıklık yaptılar. Dava açmada bu yapıların durumu ne olur?
Merhabalar babam Ocak da vefat etti. 3 yıl önce dairesinden birinin tapusunu bana satışını yaptı. Ben kendisinin akli dengesi raporunuda yaptırdım , ama tapu işleme almadı bende noter tastiklettim aynı gün. Şimdi biz 5 kardeşiz . Şimdi bunlar benden hak ediş istiyorlar. Ben kendilerine hak vermesen mahkemelik olduğumuzda nasıl sonuçlanır.
Eşim 2015 yılında vefat etti. Eşim 3 kardeş idi. Ölen esimin babasinin 28 dönüm ve 22 dönüm arsa bulunmaktadır. Kayinbabam ölmeden önce çocuğunun birine 28 dönümü, diğerine de 22 dönüm arsayı 10 yıllığına kira sözleşmesi yapmış. Kayinbabam 2 ay önce vefat etti, benimde 15 yaşında oğlum bulunmaktadır. Bu kira kontratlarınin iptalini olur mu, oğlum ve benim hakkımızı nasıl arayabiliriz.
Annem üstüne aldığı evi, bir sure sonra beraber oturacağız diye, kardeşimin üstüne tapuyu yapmış. Annemin vefatından sonra, kardeşime mal kaçırma davası açabilir miyim?
Merhabalar, babam rahmetli oldu babamdan kalan miras 2 araba ve bir motorsiklet. Abimin üzerinde vergi borcu icra borcu olduğu için tüm malları bir arkadaşının üzerine yaptı. İcra kesintisi olmasın diye. Noter satış gerçekleşti. Bu satıştan sonra herhangi bir dava açılır mı? Bir arkadaşım alacaklılar dava açarlar ve tüm varislerden ve malları alan kişiye de ceza çıkar dediler. Doğru mudur acaba?
Merhaba ıyı günler benım annem ve dayım ıkı kardeş ev annemın üzerine 1990 yılında 95 te annem ananemin üstüne yarısını verıyor 2000 de annem evi komple ananemın üstüne yapıyor dayım eşi ananem bir yaşıyor 2007 yılında ananem ölmeden gelin evi satış gösteriyor paydan dayım ve annem yararlanması gerekirken anneme kunpazzzz kuruyor Gelìn anneme sadece ölü maaşı kalıyor aradan 13 yıl geçti ben dava açmak ıstıyorum sızce kazanabılırmıyım ve dava süreci kaç sene sürer …teşekkür ederim sımdıden
Dedemin vefatı durumunda babamın kendi parasıyla aldığı fakat dedemin üzerine yaptığı malları kardeşlerinin alma hakkının önüne geçebilir mi?
Dava süresi ile ilgili herhangi bir zamanaşımı var mı?
2004 yılında kardeşimin boşanma sürecinde anlaşmalı boşanmaları için üzerime olan taşınmazı kardeşimin eşine verdim. bana bu satıştan bir bedel ödenmedi. Bu konu ile ilgili kardeşime dava açabilir miyim, dava süresi ile ilgili herhangi bir zamanaşımı var mı?
babam 1989 da vefat etti ardından dedem 2002 de vefat etti ve 2002 yılında alınan mirasçılık belgesinde babamı bekar ve çocuksuz göstererek tapu intikalinde benim ismim yok.şimdi ne yapmam gerekiyor.yeni mirasçılık belgesini aldım tapuya gittim tapu işlem yapmadı.git dava aç dedi mirasçılar avrupada dava açarsam en az 10 yıl sürer hak kaybı yaşıyorum.
Merhaba,
Dedem ve babannem yaklaşık 10 yıl önce üzerinde bulunan tarlaları 3 çocuğuna tapuda vermiş. Ama bu tarlalar çok adaletsiz bir şekilde; büyük olana 2, ortanca kardeşe 7, en küçük kardeşe de 1 tarla olacak şekilde paylaştırılmış. Ortak olarak duran bir ev arsası da var hala. Ben en küçük kardeşin oğluyum ve bu mal paylaşımının beni de etkilediğini düşünüyorum ve daha geç olmadan birşeyler yapmak istiyorum. Bununla ilgili bir dava açabilir miyim? Çünkü en çok tarlayı alan kardeş, ortak olan ev arsasını da kendi kullanmak istiyor.
Merhabalar. Zamanında param yeterli geldiği kadar evin tapusunun 3/1 i benim adıma yapıldı 3/2 si annem adına yapıldı. Sonra ben kira gibi 3/2 lik kısmı da zamanla anneme ödedim. Ama banka ya da senet yok elimde. Kısacası evin tamamını ben ödemiş oldum. Şimdi tapuda annem 3/2 lik kısmı üzerime geçirmek istiyor paranın tamamını ödediğim için. Kardeşlerim ileride tenkis ya da muvazaa davası açarsa nasıl ispatlayabilirim aslında satın aldığımı? Ya da şu an onlardan imzalı kağıt gibi bir şey istemeli miyim evi benim satın aldığıma dair? Çok teşekkürler
merhaba sorum şu babam annem öldüğü için 2.defa evlendi evlendiği kadının mal mülkü yoktu gelirken mayalık inek getirdiğini söylüyor sonradan babam ilçeden kardeşimle birlikte arsa alıyor ama arsayı 5/4karısına 5/1 kardeşime tapulattırıyor ( ortak kardeş onun çocuğu değil ) analık mayalık inegi sattım aldım diyor ve şimdi onun çocukları mal diğerlerine kalmasın diye önce kardeşimin payını satın alıyorlar annesi üzerinden arsayı kendi üzerlerine tapulattılar diğer kardeşlerine hak vermedilier. dava açsam bu bozulurmu dava açmam için ölmelerinimi beklemem gerekiyor. yoksa herhangi bir zamanda açabilirmiyim
Merhaba,
Dedem evini bir kizina vermis. Ve noterden bakma karsiligi diye gecilmis. Dedemin 6 cocugu var. Cocuklardan sadece birtanesinin dava acmasi yeterlimi. Yani tapu kaydi iptal oldugunda. Mirascilar otomatikmen hakkini alirmi. Yada daha dogrusu pay sahibi olurmu?
İyi Günler
2016 yılında Alzheimer hastası olan babamdan kalan yerleri kendisi sağ iken miras olarak paylaştırmak için kardeşlerimden biri sağlık ocağından alınan rapor ile vekalet alarak tüm yerleri diğer kardeşler arasında paylaşım yapıldıktan sonra, kendisine tapu alan bir kardeşim tarafından üzerine aldığı yerden hisse vereceğini söylediği halde sözünü tutmadı.
tapu devrinde herhangi bir nakit akışı olmadı. Daha sonradan Alzheimer hastası için gerekli raporun sadece heyet raporu ile alınabilineceğini öğrendim acaba bu doğrumu? Ben bu saatten sonra acaba o gün yapılan tapu devrini iptal ettirmek için dava açsam bir faydası olur mu?
Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.
Babamın 5 Daire 2 dükkanı ve 4 kız 2 oğlu var.
Ama dolaylı yoldan ilerde erkeklere kalması için başka birilerine satış gösterip bizden mal kaçırıyorlar,
bu tapular ilerde o satın alan kişiden erkek kardeşlere verilince yada tekrar satışı yapılınca biz kızlar olarak ne hakkımız var mı?
Merhabalar, kız kardeşim eniştemin ikinci eşi, eniştemin ilk eşinden olma çocukları var. Eniştemin bir şahsa olan 350bin tl senet borcunu 240bin tl olarak borçlu olduğu kişiye elden ödedim, senedi aldım,eniştem o şahsa olan borcunu 240 bin tl olarak bana ödeyeceğini yazılı olarak taahhüt etti , fakat ödeyemedi 5 ay sonra kendisi ile 6 ay vadeli 270 bin tl senet imzaladık borcunu gene ödeyemedi, bu sefer aramızda 2 nüsha halinde el yazısı ile yazılmış inanç sözleşmesi imzaladık. Sözleşmeden 1gün sonra eniştemin üzerine kayıtlı, (şuan kız kardeşim ve çocukları ile beraber yaşıyor) dairesini 280bin tl rayiç bedelle tapuda satışını gerçekleştirdik. Aramızda yaptığımız inanç sözleşmesinden tapu müdürlüğünün bilgisi yok.Bu sözleşmede dairesini 270 bin tl borcuna karşılık bana teminat olarak devrettiğini borcu 1 seneye kadar enflasyon farkı ile birlikte ödeyeceğini, borcu ödediğinde dairesini geri alacağını ödeyemez ise dairenin satılarak borcun ödeneceğini taahhüt etti, fakat borcunu ödeyemedi, ben 2.5 yıldır bekliyorum artık paramı almam için benim daireyi satmam gerekiyor fakat kız kardeşim düzenlerinin bozulmaması için oturdukları dairenin satılmasını istemedi , evlendikten sonra eniştemin kendisine aldığı yazlığı eşinin borcuna karşılık bana satmak istiyor fakat kardeşimin yazlığı sgkya olan 180bin tl borcundan dolayı şu an hacizli durumda, satılamıyor bu yüzden 2 seçenek düşündük. 1.seçenekte eniştemden teminat olarak aldığım daireyi kız kardeşime satacağım, kız kardeşim de ona sattığım daireyi sgk ya “teminat takası” şeklinde göstererek yazlıkla değiştirecek yani yazlıktan haciz kalkacak benim kardeşime sattığım eniştemden teminat olarak aldığım daire hacizli olmuş olacak, kız kardeşimde yazlığını eşinin borcuna karşılık bana satacak sgkya olan 180 bin tl borcunu da 7256 sayılı yapılandırma kanunu kapsamında taksitle ödeyecekler, böylelikle daha değerli olan oturdukları ev satılmamış, düzenleri bozulmamış olacak daire kız kardeşimin üzerine tescilli olacak hem de yazlığı bana satarak borçlarından kurtulmuş olacaklar tüm bu işlemlerden sonra eniştem ile aramda olan senetleri sözleşmeleri kız kardeşime vereceğim sgk ödeme makbuzları da kız kardeşimin elinde olacak , şimdi yukarıda bahsettiğim 1.seçenekete eniştemin ilk eşinden olma mirasçıları eniştem ile benim aramda borç ilişkisinden kaynaklanan inanç sözleşmesine dayalı yaptığım satışı ve sonrasında yukarıda anlattığım şekilde kız kardeşim ile aramda yapacağım satışı ileride muvazaalı bir işlem ve mirastan mal kaçırma gibi sebeplerle bize tapu iptal davası açılanabilir mi? Eğer bu seçenekte tapuların iptal olma gibi bir ihtimal varsa hiç böyle bir işlem yapmayacağız. 2. seçenek olarak alacağıma karşılık bende teminat olarak duran daireyi kardeşime satmadan sgk ya teminat takası olarak göstereceğim yazlığı hacizden kurtarıp kardeşimden satın alacağım ve böylelikle alacağımı tahsil etmiş olacağım , sgk da hacizli duran benim üzerime kayıtlı olan dairenin ne olacağına da sgk borçları ödendikten sonra eniştem ve kız kardeşim karar verecekler.Eniştemin borcunu kız kardeşim yazlığını satarak ödemiş olduğu için dairenin belli bir süre daha bende durmasını istiyorlar devir istemiyorlar ,dairenin bende bu şekilde durması gene tapu iptaline söz konusu mudur ? Kolay gelsin, Saygılarımla !
4 kardeşiz.emlakci yerimizi satmak için müşteri bulmuş.ablam ve ben vekalet verdik.ikimizin parasını ödedi.bu arada müşteri vazgeçmiş.emkakci diğer iki kardeşimin parasını ödemedi.bu durumda ne yapabiliriz.
Merhaba! Benim babamlar 4 kardeş babası 2019 yılında 4 katlı evi sadece 1 kızına gizliden satışını yapmış. Şuan dede 80 yaşında. Mirastan mal kaçırmak için bunu yapmışlar. Nasıl bir yol izlemeliyim? Teşekkürler.
Merhaba
Benim dedem vefat ettiğinde 80 yaşın da idi amcam 60 yasindan sonra dedemden vekalet alarak üzerinde bulunan malları ilk önce amcam gelinine satış yapmış değerinden çok düşük bir fiyata misal 65 dönüm araziyi ozaman 3 milyar a satmış ederi daha fazla 25 milyar ediyormuş sorduk arsa komşusu olan bilir kişilere, amcam gelinine sattığı bu arazileri gelinin üzerinden başka bir kişilere tekrardan satmış yani gelinin üzerinde değil ,amcam üzerine hiç bir tapu veya mal bırakmamış tapuda hiç bir mal varlığı yok ,birde mahkeme bizi haklı olarak kabul ederse amcamın üzerine mal varlığı olmadığından alt ve üst soyda olan mal varlığına tedbir kararı koyulabilir mi?
biz bu muris muvaafazasi nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açsak tapular iptal olup tekrar dan babama intikal edilir mi tapular,
Amcam vekalet alırken dededen hastaneden raporu yok bu satış işlemleri kendi menfaatine dönmüş gözüküyor ..
Cevap verirseniz sevinirim cevabınıza göre mahkeme açacağız..
kardeşim babam için akli dengesi yerinde değil raporu almış, ardından babamın bütün mal varlığını oğlunun(yeğenimin) üzerine geçirtmiş sonrada kendi üzerine almış. dükkanlarını ve arabasını satmış. biz diğer kardeşler olarak şuan ne yapabiliriz. dava açabilir miyiz? dava açsak kazanabilir miyiz? bu arada babam yaşıyor hayatta.
Iyi günler,
Ben uzun zamandir almanyada yasiyorum. 4 kardeşiz ve Ailemin en büyük çocuğuyum. 2005 yılında Almanyaya geldikten sonra babamla birlikte 2008 yılında bir bina yapmaya basladik. Binayi yaparken paraya sıkıştığımiz için dairenin birini inşaat halindeyken eşimin anneannesine sattık ve inşaata devam ettik. Daha sonra binamızda başkası olmasin diye ben eşimin anneannesinden o inşaat halinde olan daireyi satın aldım ve içinide yaptırdım. Ama satış işleminde ücret o yıllarda euro olarak nakit olarak ödendi. Bina yapılırken gönderdiğim paraların havale makbuzları bende mevcut. Biz babamla binayı yaparken diğer kardeşlerim çalışamayacak kadar küçüktü ve bir gelirleride yoktu. Benim sorum ileride kardeşlerimden biri benim tapumu iptal ettirebilir mi? Eğer böyle birsey olursa benim ev yaparken gönderdiğim paraların makbuzları ve diğer kardeşlerimin lehime şahitliği bu bozma davasının lehime sonuçlanmasına yardımcı olur mu?
Dedemin ilk evliliğinden 5 çocuğu var, Nenem vefat ettikten sonra 2.evliliğini yaptı bu evlilikten 1 kızı var. kendisi aile yadigarı olan evi 2.eşine tapuladı. Sorum şu dedem hayatta iken 1.eşten olan 5 çocuk yapılan tapu işleminin iptali için dava açabilir mi? yada vefat ettikten sonra dava açabilir mi? dava açmanın süresi var mıdır?
Veraset ilamı sonra farklı şehirden işlem yapıp payımı satabilir miyim?
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 611’de; “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır. Bu sözleşmelerin miras sözleşmesi şeklinde yapılması gerekmektedir. Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri bakım alacaklısı kişi açısından bir ölüme bağlı tasarruf niteliğinde olup bakım borçlusu kişi açısından sağlararası bir işlemdir. Ölüme bağlı tasarrufların en önemli özellikleri miras bırakanın iradesinin önce gelmesindedir, bu sebeple olabildiğince ayakta tutulmaya çalışılır. Ancak mirasçılar, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin şayet mevcutsa irade sakatlığı sebebi ile iptalini de isteyebilir.
Bunun yanı sıra saklı pay da miras bırakanın tasarruf özgürlüğünün sınırlanması olup saklı payın ihlal edilmesi halinde tenkis gündeme gelebilmektedir. Saklı paylı mirasçılar terekenin kalanı ile saklı paylarına kavuşamamakta ise miras bırakanın yaptığı ölüme bağlı tasarruflar tenkise tabi olacaktır. Yani ölümden sonra mevcut tereke saklı payları karşılamamaktaysa taşınmazın değerinin, miras bırakanın tasarruf özgürlüğü sınırını aşan kısmı tenkise tabi olabilir.
Özellikle belirtmek isteriz ki, yazı ve yorumlar, kişisel hukuki yorum ve genel bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, hukuki destek ve detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Ölünceye kadar bakma akdi ve intifa hakkı kullandırarak anne-babadan alınan tapuya, vefattan sonra diğer mirasçılar mirasçı olabilir mi?
Veraset İlamı, 4721 sayılı Medeni Kanun’un 598. Maddesindeki hükme göre Sulh hukuk Mahkemesi ve noterlerce verilebilmektedir. Veraset ilamı Sulh Hukuk Mahkemesi’nden alınacak ise yetkili mahkeme açısından kanunda bir sınırlama bulunmamakla birlikte Türkiye’nin herhangi bir yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulması mümkündür. Eğer noterden alınacaksa aynı şekilde Türkiye’deki bütün noterlerden alınabilir.
Veraset ilamı Sulh Hukuk Mahkemesi’nden alınacaksa miras bırakanın ölüm belgesi, miras bırakanın ve başvuru yapanın nüfus kayıt örneği ve veraset ilamı talebini içeren dilekçe başvuru yapması gerekmektedir. Eğer noterlikten talep edilecekse talepte bulunan kişinin miras bırakan kişiyle soybağını ve yasal mirasçılığınızı gösterir belge ile (örneğin TC Kimlik Belgesi) başvurulması yeterlidir.
Özellikle belirtmek isteriz ki, soru ve yorumlarınıza vermiş olduğumuz cevaplar, kişisel hukuki yorum ve bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğramamanız açısından, detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Veraset ilamı murisin yani ölen kişinin sadece öldüğü şehirdeki sulh hukuk mahkemelerinden veya noterlerden çıkarılabilmektedir?
Kişiler, sağlıklarında mal varlıkları üzerinde serbestçe tasarrufta bulunma yetkisine sahiptirler. Bir başka ifade ile kişler sağlığında, kendi malvarlığı üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilir.
Bununla birlikte murisin vefatının akabinde mirasçılık hakkına zarar verilmesi neden ve iddiasıyla muris muvazzası davası açılabilir yada mirasta tenkis hesabına katılması sağlanabilir.
Bu durum Türk Medeni Kanunu m.565’de şu şekilde düzenlenmiştir.
TMK m.565;
Aşağıdaki karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tâbidir:
1. Mirasbırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar,geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi,
2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar,
3. Mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar,
4. Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar
Özellikle belirtmek isteriz ki, soru ve yorumlarınıza vermiş olduğumuz cevaplar, kişisel hukuki yorum ve bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğramamanız açısından, detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Murisin bir kısım malları üzerinde vasiyetname düzenlemek suretiyle tasarrufta bulunması durumunda, vasiyetname dışı bırakılan mirasçılar ne yapabilir?
Bir hukuki işlemin geçerli ve amaca uygun hukuki sonuçlar doğura bilmesi için, o hukuki işlemi yapan kişi veya kişilerin sağlıklı bir şekilde oluşmuş ve istedikleri, amaçladıkları hukuki sonucun doğumunu sağlamaya yönelik iradelerinin bulunması ve bu iradelerinin istenilen hukuki sonucun doğumunu sağlamaya dönük şekilde açığa vurulması gerekmektedir. Kişinin iradesi hile, korkutma gibi nedenlerle sakatlanabilir.
Hile sözleşmenin taraflarından birinin karşı tarafın hilesi sonucu yanılmasıdır. Karşı tarafın hilesi sonucu yanıltılan tarafın yanılması esaslı olması bile taraflar sözleşme ile bağlı değildir.
Bir kişinin sözleşmeyi yapmaya maddi ve manevi cebir ile zorlanmasıdır. Korkutmaya dayanarak sözleşmenin iptali için korkutmanın ciddi olması, hukuka aykırı olması ve kişinin kendisinin veya yakınlarının mal veya şahsına yönelmiş olması gereklidir.
Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz.
Özellikle belirtmek isteriz ki, soru ve yorumlarınıza vermiş olduğumuz cevaplar, bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğramamanız açısından, detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Murisi zorlamak suretiyle yaptırılan işlemler iptal edilir mi?
İyi günler.
Annemin kendine aldığı evi, bir süre sonra, kardeşimle beraber oturuyorlar diye tapuyu kardeşimin üstüne yapmış. Biz iki kardeşiz. Ben kirada oturuyorum. Annemin vefatından sonra, kardeşime mal kaçırma davası açabilir miyim? Cevabınız için şimdiden teşekkürler.
Annem ve babam ortak mülkiyetindeki taşınmazın tapusunu, bakma akdi ve süresiz intifa hakkı ile bana verdiler. Annem ve babamın vefatı halinde diğer mirasçıların taşınmaz üzerinde hak talebi olur mu?
İyi günler.
Annem kendine aldığı evi, bir süre sonra, kardeşimle beraber oturacaklar diye, evin tapusunu kardeşimin üzerine geçirmiş. Bunu da kendi ağzıyla söyledi. Biz iki kardeşiz, kardeşim evli ve annemin başka bir mirası yok. Ben de evliyim ve emekliyim, kirada oturuyorum. Annem vefat ettiğinde kardeşime mal kaçırma davası açabilir miyim? Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.
merhaba babam sağken arazimizi satmış ama alan kişi üvey amcamın oğlu ama araziyi abimler kullanıyor belli bir süreden sonrada abimin oğluna verecekler yani mal kaçırma yaptılar, tabi satış yapılan kişi o dönemde çalışmışmıyordu babamın para aldığını kanıtlayacak bir hesap durumuda yok babam vefat etti ortada bir ev var ev kızlara burası erkek kardeşinize denildi çıktı ama ben annemin emegini vermek istemiyorum bu konu hakkında yorumunuzu alabilirmiyin?
Merhaba
Anneannem bankadaki adına kayıtlı olan para ile dayımın zürene ev almış durumda, anneannem kendi iradesi ile bu işlemi yapmış ancak kendisi 80 yaşında ek olarak bankadaki parada 3 kardeşin yani annemin , teyzemin ve dayımın hakkı mevcut ancak alınan evin tapusu dayımın üzerine yapılmış durumda. annem ve teyzem bu durumda haklarını aramak için ne yapabilirler ve süreç ne şekilde ilerler ve sonuçlanır?
teşekkürler
iyi günler dilerim ilk önce..Örnegin;4 kardeşe kalmış bir tapulu arazi var ama kardeşlerden birisi gizli sözlşeme ile tapuyu baska birine devrediyor .Bu durumda ne yapılabilir ?
selamlar kısaca sorum :babadan oğula bağış olarak yapılan malın (değeri düşük gösterilerek) diğer mirasçıların ileride dava açmasını önlemek için neler yapılabilir. teşekkürler.
merhabalar dedem babama hayattayken arsasını 100bin tl gösterek verdi.halalarımın almasını istemiyor çünkü onlarla uzun zamandır konuşmuyor.bizde dedem vefat ederse mirascıların dava açabileceğini öğrendik.tapu iptali yaşanmaması için şu an neler yapabiliriz.
not:babam arsayı dedeme geri verip yüksek miktar gösterip bankadan dekontla işlem yaparsa lehimize olur mu ?
şimdiden teşekkürler.
Merhaba.Dedem para durumu iyiyken her çocuguna ev alıp verdi.3 kızı 1 oğlu var.Oğlunun tek oğluyum bende.Dedem beni çok sever adını taşıyorum zaten.Babama fazladan dedemin kendi üzerine olan yazlığı verdi fakat verirken 18 yaşını geçince bunuda torunuma verirsin diye sözde güvenip tapuyu vermiş.(Satış olarak göstermiş).Belli bi sürece sonra bende hayatımı kurmak için evi istedim şuandada 27 yaşındayım.Babam dedemin rahatsızlığını kullanarak hatırlamıyor diyerek evi bana verdi diyip geçiştiriyor.Güvenip seneler önce tapuyu üstüme almadığım babam şuanda vermemek için neler diyor bana neler.Dedem şuan alzheimer 85 yaşında yaşıyor Pek herşeyi hatırlamıyor arada bana verdiğini söylüyor aklı gelince.Ben 26 yaşındayım evi üstüme alamıyorum babamdan dolayı.Halalarım durumu biliyor ama babam vermeye yanaşmıyor hiçbi türlü.Tapuyada şerh koydurmuş.Bi yandan korktugum nokta halalarım durumu biliyor ama dedemin bu durumunu kötüye kullanarak onlarda dava açıp hak talep ederlerse sonuç ne olur?Olan bana olacak diye moralim bozuluyor.Konuşarak uzlaşamıyorum babamla ölünce alırsın diye kafaya takmış.Bende miras malı olmadığını söyleyip senelerdir almadım diye pişman ettin güvendiğime sana diye tartıştım.Ben nasıl alabilirim üzerime evimin tapusunu.Nasıl bir yol izlemeliyim?Ayrıca 3 halamın hak talep etseler evim onlara gitme ihtimali nedir?Şimdiden cevabınız için teşekkürler.
Selamlar.bir yakınımızın annesinin 2 çocukları var anne sağ iken evini satıp parasına kızına veriyor.kız parayı hiç bankaya yatirmiyor
Kızı da yurtdışı ndan kendine ev alıyor.
Bunun için bir şey yapılabilir mi? Teşekkürler
Merhabalar.Babam arsa karşılığı belediyeden bir ev aldı ve bu evi belediyeye kalan borcuyla birlikte hak talep etmeden noterde bana devretti.Şimdi ben bu evin borcunu ödüyorum.Sorum şu diğer kardeşlerim babamın vefat ettikten sonra bu evde bir hak talebinde bulunabilirler mi?Benim bunu önlemek için ne yapmam gerekir?Teşekkür ediyorum.İyi çalışmalar.
Merhabalar… Size bir sorum olacaktı. Benim babam sadece bir evladına mirasını bırakmak istiyor. Ve bunun için baya çaba gösteriyor. En son erkek kardeşimin karısına kendisine ölene kadar bakma karşılığında mirasını ona devretti dediler. Ben hakkımı nasıl alabilirim hocam? Ölümü gerçekleşse dahi hakkımı alamaz mıyım? Teşekkür ederim…
Merhaba benim annanem annemden mal kaçırmak için dayımın oğlunun kayın pederinin üstüne daire beriyor ordan başkasına satış yapılıyor ve 85 yaşında annanem bu durum da ne yapa biliriz hala yazışır annanem
Iyi günler efendim Babam 2 evlilik yaptı ve şuan 2. Evliliğinden olan esindenim 1. Eşinden 3 çocuğu var Babam in 1 tane evi var ve bunu annem veya bana vermek istiyor 30 yıldır 1. Eşinden olan çocuklarıyla görüşmüyor ilerisi için ne yapabiliriz nasıl bizim olabilir yardımcı olursaniz seviniriz
Merhaba babam beni eski esimle yeniden baristim diye reddetti simdi kanser ve ben onu gormek istediğim halde o beni istemiyor 7 ay once onlarla yasiyordum bosanip gittigim gunden beri kredi cekip calisip cocugumun bile nafakasini onlara yediriyorum hala uzerimde kredi borcu var onlara ait ödüyorum bana miras vermeyecekmis oyle soylemis ablama ablamda alma diyor seni istemiyor diyor annem sağ hala ben oturcam bu evde diyor ben ölünce naparsaniz yapin diyo babam ölünce tabuyu annem uzerine alabilir mi yada anneme devrederse ne yapabilirim teşekkürler
Merhabalar Esimin babası ölmeden önce evini eşimin abisinin üzerine vermis ve eşimin abisi evi amcasına satmis bu durumda bizim dava acma hakkimız varmidir tapu iptali icin.
Türk Medeni Kanunu’nun 683. Maddesine göre Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Kişinin tasarruf yetkisinin kısıtlanması aile hukuku ve fiil ehliyetinin kısıtlanmasını gerektirecek bir halin bulunması durumunda mümkündür. Yani kişi sağlığında hakkında alınmış bir kısıtlılık kararı yoksa kişi malvarlığı değerleri arasında olan taşınır veya taşınmaz mallarını yasal sınırlamalara aykırı olmamak kaydı ile istediği şekilde tasarruf edebilir.
Mirastan mal kaçırma, bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yaptığı karşılıksız kazandırmaları satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi göstermesidir.
Mirastan mal kaçırma (muris muvazaası) davasını açabilecek kişiler ise; miras hakkı çiğnenen mirasçılardır. Türk Medeni Kanunu’nu göre mirasçılar mirasçılık sıfatını ölüm anında kazanır. Bu sebeple; henüz miras hakkı doğmadan, yani mirasbırakan vefat etmedikçe bu davanın açılması mümkün değildir.
Dolayısıyla; babanız vefat ettikten sonra, miras haklarının çiğnendiğini düşünen tüm mirasçıların ve sizin mirastan mal kaçırma (muris muvazaası) davası açmanız mümkündür.
Özellikle belirtmek isteriz ki, soru ve yorumlarınıza vermiş olduğumuz cevaplar, kişisel hukuki yorum ve bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğramamanız açısından, detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Merhaba, biz 2011de türkiyeden ev aldık. Benim altinlarim satildi, birazda birikmiş paramız vardi. Türkiyeden kayınvalideme paranın üstünü tamamlamak için kredi çektirdik. Evi ozaman kayìnvalidemin üzerine tapuladik. Krediyi tamamini eşim ve Ben ödedik. Kayìnvalidem krediyi tamamen ödediğimizden sonra tapuyu eşimin üzerine tapuladı. Isterdimki benimde ismim yazilsin. Sonucta bende az calismadim. Tapunun üzerinde bağış yapilmiş yaziyor. Bu nedemek oluyor? Eşimin başina bisey gelse benim hakkim ne olacak? Diger tapularda Satiş yaziyor. . Bu tapuda neden bağış yapilmiş? Bu arada cocuklarimiz var. Eşimin ise bir kardeşi var! Simdiden teşekkürler
merhaba benim babam kız kardeşime 20 yaşımdayken 20dönüm bir arazı aldı şuan o arazı çok değerli bunun yanı sıra fıstık bağı 2 tane daire aldı biz buna dava açsak alabilir miyiz tapuda kullanım hakkı babama ait yani kullanım hakkını babam almş seyh koydurmuş ama ölünce kız kardeşime geçti
Merhaba alacaklı olduğum bir şahistan 2014 yılında ist 19.icra’da icra dosyam var ve 5 yılın sonunda borçlu sahıs taahhüdname imzaladı fakat 1 ay geçti hala borcunu ödemediği gibi inkar ediyor.Ne yapabilirim?Tavsiyeniz nedir?Tşkrler….
Biz iki kız kardeşiz. Babamız 2011 aralıkta vefat etti. Annesi ve üç kardeşi hayattalar. Kardeşlerinden birisi annesinin üzerine olan bir dükkanı kendi üzerine alıp daha sonra eşinin kardeşinin üzerine yapmıştır. Ayrıca yine bir dairesinide satışa çıkardılar. Anneleri vefat etmeden bütün mal varlığını satıp paylaşma derdindeler. Biz babamızın temsilcileri olarak bize herhangi bir şey bırakmamayı planlamaktalardır. Anneleri yaşlı ve unutkandır. Yakın bir zamanda kaybolup karakoldan polislerin oğullarını aramasıyla bulunup eve getirilmiştir. Ancak annelerinin herhangi bir sağlıkla ilgili raporu bulunmamaktadır. Düşüncemiz sahte imza kullanıp satışı yaptıkları yöndedir. Bunun ispatını nasıl yapabiliriz ve önüne nasıl geçebiliriz. Satışı nasıl durdurabiliriz. Babamızın mirasçıları temsilcileri olarak ne yapmamız gerekir?
Merhaba Efendim.
Eşim 4 Kız 1 Erkek toplam 5 kardeşler.
Babası şuan sağ ve biri evi biri dükkanı iki tapusunuda sadece oğluna vermek istiyor(belkide verdi). Kızlarını sebepsiz mirastan mahrum bırakıyor. Bu tapu devri için yapabileceğimiz birşey varmıdır.
Şimdiden teşekkür eder
İyi çalışmalar dilerim.
Avukat bey merhabalar. 35 yaşımdayım. 7 kardeşiz benimle birlikte. babam 15 seneyi aşkındır gayrimenkullerini ben hariç diğer kardeşler arasında bölüştürüp duruyor. Bende kendimin bu yıl, babamın başka bir ülkedeki resmi evlliğinden olduğumu öğrendim.3 yaşında getirmiş beni. İstanbula şimdi aramız çok kötü görüşmüyoruz. Ben hem mirastan hakkımı almak,hemde beni dünyaya getiren annemi bulmak istiyorum.mahkeme yoluyla tüm ailemden dna testi isteyebilirmiyim
Merhaba annem üzerindeki bütün malı başka birine verdi bunun iptali için dava açabilir miyiz
Dedem hala hayatta fakat kendisi tek erkek çocuğu olan dayıma bütün mirasını bırakma peşinde. Bu yaz dedem ağır şekilde hastalandı bu arada gidip güzel mevkiideki arsasını dayımın üzerine yapmış ve bunu gizli bir şekilde yaptı. Biz daha yeni öğrendik bu olayı. Mirastan mal kaçırmaya giriyor bu olay. Bende hukuk fakültesi öğrencisiyim fakat daha 2. Sınıfım. Ne yapmamız gerektiği konusunda bilgilendirir misiniz ? İspatı ne şekilde olur ? 5 kız kardeş annemler , diğer krdeşleri biz minnet eylemeyiz gibi şeyler söylüyor annem tek başına yeterli olur mu ?
Merhabalar. Babamın önceki evliliğinden (3 yıl evli kalıp boşanmışlar) 2 çocuğu var. Daha sonra annem (annemin ilk evliliği) ile evlenmiş ve 35 yıldır evliler. Şuan babamın üzerine kocaelide bir apartman dairesi var ve öldüğünde eski evliliğinden olan çocuklarına miras bırakmak istemiyor. Çünkü şimdiye kadar maddi manevi hiçbir faydaları olmadığı gibi hep zararları oldu babama. Bu durumda muvazaa doğmaması için babam ne gibi bir yol izlemeli.
Merhabalar 19 Mayıs 2019 tarihinde 80 küsür yaşındaki annem vefat etti. E-devlette veraset ilamı miras sorgulama bölümüne annemin Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numarasını girdiğimde benden küçük erkek kardeşimin ayın 30unda açtığı veraset ilamı davası açtığını görmekteyim. Detaylı olarak belgeyi incele dediğimde 2 sayfalık bir belge çıkıyor ve orada bütün çocuklarının yani mirasçılarının isimleri ve aldığı payları yazıyor – herkese 1 pay düşmüş toplamda 10 kişiye. Benim yapacağım işlemler için tekrardan noterden veya sulh hukuk mahkemelerinden veraset ilamı almak için başvurmam gereklimidir yoksa o e-devlette çıkan 2 sayfalık belgenin çıktısını alsam veraset ilamı yerine geçecekmidir?
Anne babam yeni vefat ettiler. Ölmeden evvel 3 kardeşe adaletsiz bir şekilde kendilerince mal paylaşımı yaptılar. Tapuları üstümüze verdiler. Bana eksik düştü anne babam üzülmesin diye hakkımı aramadım. Diğer iki kardeşim babamız hayatta iken 1 dükkan 1 dairesini satarak başka yerden kendi üzerlerine arsa aldılar. Sonra onlarda o arsayı sattılar. Şimdi kendilerinin üzerlerine yaklaşık 15-20 daire,arsa var. Ben şimdi muris muvafazası davası açabilir miyim? Mevcut elimdeki gayri menkullerden olur muyum?
Merhabalar
Benim babannem vefat etti dedem ise hayatta.Dedem şuan imam nikahlı olarak bir kadınla beraberliğini devam ettiriyor.
Babannem öldüğü için şuanki mallarda onun hakkı nede olsa var ve bu haklar ne olacak dedem malları hayattayken satarsa ?
Bilgilendirirseniz çok sevinirim iyi çalışmalar dilerim.
annemin 2 ev tapusu var birisini bana vermek istiyor.kardeşim vefat etti çoçukları ve eşi annemin bana verdiği tapuyu bozabilirlermi ve bozmamaları için ne yapmak gerekir ve kardeşimin çoçukları ve eşi bana dava açma süreleri varmı
Merhaba;
Ben 2 yaşında bir aileye evlatlık verildim.Annem ve Babamla hiçbir problemim yoktu. Her şey annemin vefat etmesiyle ve babamın ikinci evliliğiyle başladı.İkinci eşi beni üzerinden atmak için her konuda miras benim olsun diye elinden geleni yaptı yalnız mahkeme evlatlığı atamazsın diye bu işi bitirdi.Bu arada babam ikinci eşiyle evlendiğinde 63-64 yaşındaydı.Beni üzerinden atamayınca bu sefer babamın oturduğu daireyi üzerine almaya çalıştı.Benim haberim yoktu.Sonradan haberim oldu.Avukata sorduğumda ise baban sağken verebilir.Öldükten sonra dava açarsın dedi.Babam 80 yaşında vefat etti.Daireyi 70 yaşına yakın verdi.Köydeki arsaları yine ikinci eşine 75 yaşından sonra verdi. İstemeyerek de olsa verdi.
Yakın zaman da ise mahkemeden kağıt geldi ve vefat eden babanızın vasiyeti vardır dedi ve mirasçı olarak ben ve ikinci eşi gittik.Hakim vasiyeti okudu ve baban dedi bütün malını birici eşine yani benim anneme bıraktığını yazmış.tarih 1982 de yani sağlığı yerinde iken istese bu vasiyeti evlendikten sonra bozardı ama bozmamış.Mahkemede beni bütün malından 4/3 senin diyor.4/1 ise ikinci hanımına vermiş.
Şimdi bu anlattıklarımdan sonra bu kadın,daireyi aldıktan sonra başka birine satış göstermiş.Sattığı kişide yabancı değil tanıyoruz.ikinci eşine yaşından dolayı kredi çıkmadığından başka birine dairenin tapusunu verip ikisi bir kredi çekiyorlar.Daire su anda ipotekli gözüküyor.
ve bunlar verilirken ikinci eşine tapu müdürlüğü nasıl doktor raporu istemiyor ve beni nasıl tapuya çağırmıyor.Baban böyle satış yapıyor diye anlamıyorum.Babam ölmeden önce ikinci eşi daireyi verdiği adam bana diyordu para vermeden aldım diye anlaşmalı aldık diyordu.Şimdi babam öldü.Bu seferde diyorki ben daireyi kredi çekip aldım.Şahidim de yok haliyle.Çünkü aralarında ki anlaşmayı kimse bilmiyor.Haliyle bankadan çekilmiş kredi var diyor ve ben daireyi param la aldım diyor.Daireyi alalı 6 sene oldu ama kadın halen dairede oturuyor.kadın kirada vermiyor.
Daireyi ve köyümüzdeki arsaları alabilirmiyim?
Merhabalar,
Babam şu an hayatta ve işyerini çocuklarından kaçırmak için kardeşine satış gösterdi. Biz veya ben bunun üzerinden miras kaçırma davası açabilirmiyim acaba?
İyi Çalışmalar.
Merhaba. Babam 6 sene önce tamamı arsası ile üzerine kayıtlı olan 5 katlı binamızı müteahhite vererek kentsel dönüşüm ile 4 daire aldı. Kat ittifakı tescili (yönetim planından) bu daireleri 3 çocuğunun üzerine ve kendi üzerine olmak üzere paylaştırdı. İşlemler tapuda yapıldı ve banka yolu ile bir ücret transferi olmadı. İşlemler yapıldığında babam 57 yaşında idi. Annem bu sene rahmetli oldu ve babam yalan beyan ile(tehdit korkutma kandırılma) bizim dairelerimizi geri almak istiyor. Dairelerde oturan kiracılarımızı rahatsız ediyor. En küçük kardeşimi de evden kovmuş. Kendisi Şu anda 63 yaşında ve ruh sağlığı hiç normal değil, maalesef tıbbi yönlendirme ve tavsiyelere de sıcak bakmıyor. Kendisinden 18 yaş küçük kötü niyetli bi kadın ile münasebetsiz bir ilişkisi var ve onun arkadaşları ile ortak hareket ederek bize düşman oldu. Hukuksal olarak ne yapabilirim. Hakkımı nasıl koruyabilirim. Kentsel dönüşüm öncesi yıkılan dairelerden 1.5 tanesini benim maddi imkanlarım ile yaptı ama aile arasında para alışverişlerimiz tabii ki banka kanalı ile pek yapılmadı. Bu konuda neler yapabilirim. Teşekkürler
babam 70 yıl boyunca 700 dönüm araziyi tek başına ekti ve gelirini aldı ancak şuan bu gelirle ilgili herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. bunun tespiti, bu geliri başkalarının hesaplarına aktarıp aktarmadığı,aktardı ise bunlar üzerinde hak iddia edilip edilemeyeceği, babamla beraber yaşayan 2 üvey kardeşin kendi işleri olmamasına rağmen edindiği mallar üzerinde hak iddia edilip edilemeyeceği konusunda yardımcı olabilir misiniz?
Mehmet eşimin babası kayınvalidem den boşandı ancak kızlarıyla ve eşimle konuşmuyor mirasimi onlara vermicem vakifa bagislicam demiş 65 yaş üstü öyle bir durumda eşim ve diğer kardeşleri mirastan hak telep edebilirler mi teşekkürler
İyi çalışmalar
Babam vefatından önce 2 taşınmazını bana devretti. Bu iki taşınmaz babamın adınaydı fakat benim kendi emeğimle satın aldığım için babam diğer kız kardeşlerime vermemiştir.Bende başka bir kişiye sattım. Şuanda tapu iptal davası açıldı. Burada benim yapabileceğim ne olabilir. Bu taşınmazları kendim satın aldığımı şahitlerle beyan edebilirim. Babamın kendi mülkiyeti kesinlikle yoktu.
avukat bey günaydın babam hiseli arsası vardı babamı hisesi olan adam ya alacaksın ya satacaklar diye mahkemeye verdi babamın gücü yoktur oglu olarak hem adamda hemde babamdan aldım bina yaptım tenkis davasinda açmış ablam sonucu ne olur
Merhaba. Babannem vefat etmeden önce büyük oğluna yer kalsın istemiyor. Babama devretmek istiyor bir arsasını. Önce başka birine satış, bir ay sonra da babam alıyor arsayı. Bu süreçte banka hesaplarında bir akış yok. Babannem vefat ettikten sonra amcam durumu öğrenip dava açıyor. Bu durumda amcam davayı kazanabilir mi? Mahkeme ve avukat masraflarını babama ödetebilir mi? Teşekkürlee.
Iyi geceler avukat bey benim cok karışık bir davam var babam boşanma süreci başlamadan hemen önce istememe rağmen evi benim üzerime kaçırdı annemde bana tapu iptal davası açtı sorum şu mirası red edip tapuyu babama geri verebilirmiyim davacı anneme tapuyu geri vermek istedim mahkeme masraflari avukat masraflari oldugu icin kabul etmedi davacı taraf benim üzerime olan evle ile hicbir ilgim yoktur kirada oturmaktayım ne yapmam gerekiyor teşekkürrler
Merhaba benim derdim annem sağ ve beni ölünceye kadar bakmakla yükümlü ev tabusunu erkek kardeşime satmış erkek kardeşim 3 sene önce vefat etti 8 aylık bebeği yardı oda 2 ay sonra vefat etti ev geline kaldı a nem bakılmadığı için evini geri alabilir mi evin verilmesi 20 sene oldu zaman aşımı olurmu mahkeme açsa sabitlerle geri alabilir mi evini yardımcı olursanız sevinirim teşekkür
Avukat Bey Merhaba, Baba sağ iken babamdan üzerime alacağım daireyi (satış veya bağış hangisi uygunsa) babam vefat ettikten sonra kardeşlerim dava yolu ile bozabilirler mi? Bozmamaları için nasıl bir yol izlemeliyiz. Ömür boyu bakım sözleşmesi yapılsa oluyor mu? Yada daireyi babamdan aldıktan sonra satsam başka bir daire alsam yine dava açabilirler mi? Teşekkür ederim.
Babam arsasını müteahhide satmış .Mütehhitte bina yapıp daireleri abime satmış burada dava şansı varmıı
Hocam kolay gelsin ben babam hayattayken onun adına %90 raporlu bir engelli aracı aldım tüm ödemeleri kendim yaptım fakat babam vefat ettikten sonra aracın kasko sigortasını yapmam için önce veraset sonra yani yaklaşık 3 yıl sonra da intikal edecem tüm kardeşlerim vekaleti verdi fakat ölen abimin çocukları vermedi biri 20 yaşında diğeri 21 yaşında diğer ikisi yaşı 18 yaşından küçük bunların vekaletinide anneleri vermiyor ne yapmam lazım acil yardımınıza ihtiyacım var
Paylaşımlarınız için öncelikle teşekkür ederim. Biz 13 kardeşiz. Annem hayatta. Rahmetli babam hayattayken sonradan bacağından sakat kalan kardeşe bir dairenin tapusunu verdi. Devlet memuru kendisi maddi durumu iyi kendi parası ile ev ve araba aldı. Tarla ve diğer dairelerde herkes hak sahibidir. Rahmetli babam vefat etmeden o dairenin de mirasa dahil edilmesini şifaen söyledi. Dava açabilir miyim.
Merhaba kolay gelsin . Biz 7 kardesiz 6 kiz 1 erkek .tek erkek evlat benim. Babam sag iken ben 18 yasima gelmeden once bir dukkan aldik ama dukkani ben direk saticidan aldim arada hic babam olmadi . Buna istinaden is yerim ve hayatimi buradan kazandiklarim ile surdurdum. 23 yasinda bir arsa aldim . 44 yasindan sonra da 3 daire. Babam gecen yil vefat etti 3 kiz kardesim bana tenkis davasi acti . Acilan davadan hemen sonra tum mal varligima ihtiyadi tedbir2 diye bir serh koyuldu .kredisini odedigim ev de buna dahil.hepsini rahmetli babam aldi diye sunmuslar mahkemeye ama benim tum alim surecindeki odemelerim mevcur. Ben bu sureci nasil asabilrim bana yardimci olur
musunuz
Merhaba.Biz 5 erkek 3 kız yani 8 kardeşiz.Babam nakit mevduatını sadece 3 oğlunun adına yapmiş diger 5 çocuğunun mevduatlarda isimleri yok.Vefat sonrası isimleri yazilmayan kardeşler bu mevduattan paylarını almak için ne yapabilirler?Bu nakit mevduat dışında;geri kalan taşınmaz gayrimenkullerdeki paylarını alıp ayrılmak için kardeşlerin ne yapması gerekmektedir?Ayrica babanın vefatı sonrası miras ve taşınmazların paylaşımı için 8 kardeşten bir yada birkaçı imza vermez ise ne olur?Teşekkürler…
Altsoy mirastan çıkarma veya feragat durumu yoksa her zaman saklı paylı mirasçıdır ve saklı paylı mirasçının miras hakkı üstünde tasarrufta bulunulamaz. Muris muvazaasında ise ; mirasçı gerçekte tapulu taşınmazını mirasçısı olan kişiye devretmek istemektedir. Fakat diğer mirasçılarını mirasından yoksun bırakmak amacıyla; aslında bağışlama olan arzusunu tapu dairesinde satış olarak göstermektedir. Bu şekilde taşınmazını satmış olan mirasbırakan, diğer mirasçılarını mirastan uzak tutma gayesi taşır. Muris muvazaasının varlığı halinde muris muvazaasına dayalı olarak tapu iptali ve tescili davası açılacak ve mirasçıların hakları bu şekilde korunmaya çalışılacaktır. Eğer söz konusu evin devri de bu gayeyle ve satış olarak gösterilerek yapılmışsa muris muvazaası hükümlerine dayanılabilir.Muris mavazaasına dayanıp tapu iptali veya tescili davası açıp hakkını geri kazanmak isteyen mirasçı mirasbırakanın ölümünden itibaren her zaman bu davayı açabilir. Muris kişi sağ iken işlem yapılamaz.
Ev alınırken yapılan maddi katkıları göz önünde tutmak gerekirse borçlar kanunun genel hükümlerinde sebepsiz zenginleşmeye gidilebilir. Buna göre sebepsiz zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. İade talebi zenginleşene ve onun mirasçılarına karşı ileri sürülebilir. Bu durumdan yararlanmak için de senetle ispat zorunlu olduğu için yapılanan katkının kanıtlanması ve bu maddi katkının nasıl ne için yapıldığının açıklamalı olarak belli olması gerekmektedir.
Özellikle belirtmek isteriz ki, soru ve yorumlarınıza vermiş olduğumuz cevaplar, bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğramamanız açısından, detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Annem vefat ettikten sonra yazlığın dörtte birinin bana ait olduğu ortaya çıktı.Biz iki kardeşiz ,maalesef kardeşimide annemden iki yıl önce kaybetmiştim.Annem ve kardeşim tapuyu bölüşmüşler .Bu konu beni gerçekten çok üzdü.O zamana kadar hiç bilmiyordum.Bu konu hakkında ne yapmamı önerirsiniz.
Merhaba dedem annemlerden yer kacirmak icin yeri once birisine satis 1 ay sonrada yeri alan kisi dayimin 13 yasindaki ogluna yer bedelinin onda bir fiyatina satis yapiyor dedem öldu buna dava acabilirmiyiz? İlginize tesekkur ederim
info@radyonetordu.com
İyi günler nasılsınız.
Eşimin babası 8 ay gibi bir süre önce vefat etti.Eşimin 2 abisi babası ölmeden önce birisi kaynanasının üzerine 2 daire,diğer abiside baldızının üzerine 2 daire yapmışlar. bu işlem 2013 yılında mütahite vermişler rahmetli eşimin babası arsaya ortak yapmış çok düşük bir bedelle… işi profesyonel yapmışlar ama satışlar hep değerinin altında.eşim üvey olduğu için yer bırakmamak için her şeyi yapmışlar ne yapmalıyız.teşekkürler….
Merhabalar.annem ekim ayında vefat etti.biz anadan bir iki kardeşiz.nüfusta bir hata oluyo benim ismim veraset ilamında çıkmıyo.kardeşim alıyo veraset bana söylemiyor senin ismin yok diye.bu arada bir dairenin tapusunu tek mirasçı olarak üzerine alıyor.ben bunu öğrendim durumu duzelttirdim nüfustan tekrar veraset ilamı çıkarttırdım.yasal mirasçı olarak ismim çıktı.mahkeme kararıyla.şimdi ne yapmam gerekli.ev kardeşimin üzerine şu anda.
Merhaba hocam. Babam dedemin üzerine 1987 yılında arsa alıyor daha sonra dedem 2006 yilinda yilinda babama geri devrediyor satis yolu ile. Babamda bize 2016 yilinda yani 10 yil sonra devrediyor yine satis yolu ile bedelini odedik.Ve biz 2009 yılında bu arsaya 2 katlı ev yaptık. Ev yapma işlemini babamın bütün kardeşleri biliyordu bilgileri vardi babam yaptı. Daha sonra 2018 yılında müteahite verdik. Bunu gözleri götürmeyen halalarım babama muris muavazasi davası açtılar ve bizim bir çok şehidimiz var. Dedem kesinlikle burada babamın aldığı yeri babama devrediyor kendisinin hiçbir katkısı yoktur. Ve babam dedeme ölene kadar baktı. Dedem bakıma muhtaç idi herhangi bir geliri söz konusu değildi emeklisi falanda yok tamamen babam baktı. Biz dedeme engelli aracı aldık aracin da tüm parasını biz verdik bunu dahi bize vermiyorlar sizce bu dava ne olur
Merhaba hocam.. Biz 2 erkek 4 kız 6 kardeşiz. Annem babam 80 yaşında ve 2 abimle Hollandada yaşıyor. Babamın 20 yıl önce üç farklı sehirde bulunan ev tarla ve dükkanlarını en büyük abime devrettiğini öğrendim. Sebebide onun küçüğü abim kendi payını kumarda ve içkide yemesin diye vede damatlar mal yemesin diye. Şimdide o abim bu malları satmaya başlamış. Babam ölünce annem hayatta olsa bile ben miras için dava açıp ve hakkımı alabilirmiyim.? Ayrıca bütün kardeslerimle küsüşüğüz, dava açmak için bir araya gelmek şartmı? Onlar avukat masrafından veya başka gerekçelerle dava açmazlarsa benim açtığım dava onların işine de yararmı? Yada onlar başka avukat tutarsa ne olur? Saygılarımla…. kolay gelsin.
Bizim ise babam bulgaristan göçmeni 1978’de bulgaristan dan geldiklerinde 1979yıllında kayınvalidesinin üzerine aldıkları arsaya ev yapıyorlar oturum izin olmadıkları için oturum izin çıktıktan 1989 yıllında alıyorlar lar üzerine ve simdi ise kayınvalide ölünce oğlunun cocukları tapu iptali istiyor bu durumda mal kaçırma diyorlar bu kendi babalarıda biliyor baba öldüğü için haktalep ediyorlar ne yapa biliriz nasıl bir yol çize biliriz yardım ede bilirmisiniz?
merhaba dedemiz kendi üzerine olan 30daireden 10 tanesini beşer beşer iki kızına verdi tapuları alındı. diğer daireleri ve kalan arsalarıda oğluna vermeyi düşünüyor.bu yerleri üçüncü bir kişiye satış yapıp ortada banka para girişide olacak şekilde.yatırılan parayı dedem çekicek oğluna verecek oğluda bu parayla yerleri geri alıcak.dedemin bukadar yeri satmayaihtiyacı yoktur.oğlununda bukadar yeri almaya maddi gücü yoktur bu oyunun dışında..burda kızkardeşlerin dava açma hakları varmı..dedem 90 yaşındadır.yada ölene kadar bakım şartıyla veya vasiyet yoluyla kalan yerleri oğluna verebilirmi.
Merhaba evlendikten sonra altınlarımı bozdurarak ve eşim bir miktar kredi çekerek bir arsa aldık ve tapu benim üzerimdeydi ve şuan boşanma asamasindayiz ve ben arsayı satıp ev aldım eşimin bu konuda herhangi bi dava açma veya hak talebinde bulunabilir mi iki tane çocuğum var bu arada
Merhaba, babam 1995 yılında vefat etti. Babamın mirasçısı olarak 7 çocuğu ve eşi bulunmaktadır. Annemiz 1996 yılında eşinden kalan miras payını satış göstererek iki oğluna devretmiş. Bu satış işlemini ben ve diğer kardeşlerim2017 yılında öğrendik. Bugüne kadar bu tarla üzerinde kardeşlerimizle eşit pay hakkına sahip olduğumuzu biliyorduk. Muvazaa nedeniyle tapu iptal davası açmak istiyoruz fakat annemiz halen yaşıyor . Bu davayı annemizin ölümünden sonra mı açmamız gerekiyor yoksa yaşarken de açılabilir mi?
Merhabalar iyi çalışmalar dilerim. Babam 2007 yılında vefat etti. Ben tek çocuğum. Babamdan bir apartman dairesi kaldı. Annem babamın vefatından hemen sonra 2007’de tapuda kendi hakkını da bana sattı. 2017 yılında ise annem vefat etti. Ancak annemin ilk evliliğinden olan kızı – ki bizimle hiç yaşamadı babasıyla yaşadı. Şu anda da evli zaten- muris muvazaa davası açtı. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyim. Teşekkür ederim
Merhaba hocam;
Annem tek taşınmazını 3.kişiye batış yapıyor (para yok). Ordan 2 ay sonra abim satın alıyor (para yok). 3 ay sonrada ablama satış yapılıyor (ablam da para ödemiyor). 1998 yılında olmuş ve annem o yıl vefat etmiştir. Ancak ben 3.çocuk olarak birşey almadım. Ne yapabilirim?
Merhaba ananememin annesinden kalma bir gecekondu vardi ve mutahite verildi her seferinde veresette cikmayan isimler gecekondu satildiktan sonra mahkemeye vererek verasetin iptalini isteyip davayi kazandilar ve mirascilardan kimse sag kalmayip tek ben kalmisimdir bu durumda parayi benden mi mutahittenmi alacaklar yardimci olursanız cok sevinirim bu arada kesinlikle mirasla alakam yoktur sadece kendime ait bir evim var
merhabalar ben 06.08.2015 te evlendim.eşimin üzerine tapu var ama tapu tarihi 19.04.2015 ve tapu eşimin üzerine ve eşimin kızlık soyadı üzerine.benim soyadımı neden kullanmamışlar tapuda?eşim mal mı kaçırıyor?