Mirastan mal kaçırma davası olarak da bilinen muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davasında, resmiyette satış gibi gösterilen tasarrufun muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptali talep edilmektedir.
Saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar, muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil talepli dava açabilirler. Bu dava ile, görünürdeki resmi sözleşmenin ve işlemin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptali istenir.
Yargıtay içtihatları doğrultusunda, muvazaaya dayanan işlemin iptali için açılan davaların, muvazaanın varlığının kanıtlanması durumunda, muvazaaya dayanan işlemin tamamen iptal edilebileceği kabul edilmektedir. Muvazaalı, yani danışıklı işlemin hukuken iptal edilmesinin temelinde, hukuki işlem şartlarına aykırılık ve hakkın kötüye kullanılması yasağı gibi temel ilke ve kurallar yer almaktadır.
Yazı İçeriği
- 1. Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Tanımı
- 2. Mirastan Mal Kaçırmanın Unsurları
- 3. Mirastan Mal Kaçırma Durumunda Başvurulabilecek Hukuki Yollar
- 4. Mirastan Mal Kaçırma Sebebiyle Tapu İptal ve Tescil Davası
- 5. Mirastan Mal Kaçırma Davasını Kimler Açabilir?
- 6. Mirastan Mal Kaçırma Davasında İspat Yükü
- 7. Mirastan Mal Kaçırma Davasında Zamanaşımı Ve Hak Düşürücü Süre
- 8. Mirastan Mal Kaçırma Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme
- 9. Mirastan Mal Kaçırma Ve Tenkis Arasındaki Farklar
- 10. Mirastan Mal Kaçırma ve Tenkis Davası Birlikte Açılabilir mi?
- 11. Mirastan Mal Kaçırma Davasının Sonuçları
- 12. Mirastan Mal Kaçırma Davasında Mahkeme Masrafları Ve Avukatlık Ücreti Ne Kadardır?
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, muvazaaya dayanan işlemin iptali için açılan davaların, muvazaanın varlığının kanıtlanması halinde, muvazaaya dayanan işlemin tamamen iptal edilebileceği kabul edilmektedir.
1. Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Tanımı
Mirastan Mal Kaçırma olarak bilinen muris muvazaası, bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte karşılıksız olarak yaptığı kazandırmaları, satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi göstermesidir. Buradaki temel amaç, mirasçılarının ilerde muris muvazaası yada tenkis davası açarak miras paylarını almalarını önlemektir. Yani miras bırakan, gerçekte bağışlamak istediği mallarını satış gibi göstererek mirasçılarının ilerde dava açmasını önlemek istemektedir. Ancak bu durumda, miras bırakanın gerçekteki iradesi bağışlama olmasına rağmen, hukuki işlem görünürde satış şeklinde gösterildiği için, hem irade uyuşmazlığı hem de şekil şartı eksikliği nedenleriyle hukuki işlem geçersiz kabul edilmektedir.
Muris muvazaası hakkında detaylı bilgi almak için Mirastan Mal Kaçırma – Muris Muvazaası Nedir? başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
2. Mirastan Mal Kaçırmanın Unsurları
Görünürdeki Sözleşme:
Miras bırakanın mirasçılarını miras haklarından mahrum bırakmak amacıyla yaptığı, gerçek iradesiyle uyuşmayan ve aslında hüküm ve sonuç doğurmayan bir sözleşmedir. Tapu memuru önünde gerçekleştirilen satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi, muris muvazaasının dışarıya yansıyan şeklidir. Gerçekte, sözleşmenin diğer tarafı, miras bırakana taşınmazın bedelini ödemez veya tapuda belirtilenden çok daha düşük bir bedel öder. Bu şekilde gerçekleşene işlemle, üçüncü şahıslar yanıltılarak sanki bir ödeme varmış gibi gösterilir.
Muvazaa Sözleşmesi:
Miras bırakan ile diğer taraf arasında, görünüşteki işlemin üçüncü şahısları aldatmak amacıyla gerçekleştirildiği ve aslında hüküm ve sonuç doğurmayacağı konusunda anlaşmaya varılan bir sözleşmedir. Bu sözleşme yazılı olma şartına tabi değildir. Görünürdeki sözleşmeden önce veya aynı zamanda yapılabilir. Muvazaalı sözleşmeyi miras bırakan kendisi veya temsilcisiyle yapabilir.
Mirasçıları Aldatma Amacı:
Muris muvazaasında, miras bırakanın temel amacı mirasçılarını aldatarak mal kaçırmaktır. Görünürdeki işlemin diğer tarafı hariç tüm mirasçıların aldatılması amaçlanır.
Gizli İşlem:
Miras bırakan ile diğer taraf arasında gerçek niyetlerini açıkladıkları, ancak diğer mirasçılardan gizli tuttukları bağış sözleşmesidir. Muris muvazaasında, bu gizli işlem bağışlamadır. Muris muvazaasında görünürdeki işlem, tarafların gerçek niyetleriyle uyuşmadığından geçersiz olmasına rağmen, gizli işlem, gerekli şekil şartlarını taşıması durumunda geçerlidir. Çünkü tarafların iradelerine uygun olarak gerçekleştirilir.
3. Mirastan Mal Kaçırma Durumunda Başvurulabilecek Hukuki Yollar
Yargıtay’a göre; saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar, muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil talepli dava açabilirler. Bu dava ile, görünüşteki resmi sözleşmenin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptali talep edilir.
4. Mirastan Mal Kaçırma Sebebiyle Tapu İptal ve Tescil Davası
Miras bırakanın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla, gerçek niyetinin bağışlama olmasına rağmen malvarlığına dahil bir taşınmazı görünüşte başka bir kişiye satmış veya devretmiş gibi gösterebilir. Miras bırakan tarafından gerçekleştirilen bu muvazaalı taşınmaz devir işlemi, hukuki geçerlilik ve şekil şartlarına aykırı olduğundan geçersizdir.
Mirasçılar ve tereke temsilcisi tarafından açılacak, Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası ile muvazaalı tapu devri işlemi hukuki açıdan geçersiz olduğunun tespiti ve iptal edilmesi talep edilir.
4.1. Mirastan Mal Kaçırma Davasının Temel Prensipleri
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, muvazaaya dayanan işlemin iptali için açılan davalarda, muvazaanın varlığının kanıtlanması halinde, muvazaaya dayanan işlemin tamamen iptal edilebileceği kabul edilmektedir. Muvazaalı, yani danışıklı işlemin hukuken iptal edilmesinin temelinde, hukuki işlem şartlarına aykırılık ve hakkın kötüye kullanılması yasağı gibi temel ilke ve kurallar yer almaktadır.
Mirastan mal kaçırmaya dayalı açılan tapu iptali ve tescili davalarında, miras bırakanın gerçek iradesinin araştırılması yoluna gidilecektir. Murisin gerçek iradesinin araştırılması konusunda Yargıtay tarafından birtakım kriterler belirlenmiştir.
- Miras bırakanın ve miras bıraktığı kişinin mali durumu.
- Aile içi sosyal ve beşerî ilişkiler.
- Yörenin gelenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı.
- Miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı bir nedeninin bulunup bulunmadığı.
- Satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark.
Yargılama sürecinde, yukarıda örnekleri verilen konuların detaylı şekilde araştırılması ve değerlendirilmesi suretiyle miras bırakanın gerçek iradesinin tespit edilmesi gerekmektedir. Yapılacak araştırma ve değerlendirme neticesinde Mahkemede, yapılan satış işleminin muvazaalı olduğuna dair bir kanaat oluşması halinde, tapuda gerçekleştirilen mülkiyet devri işleminin iptaline karar verilecektir. Böylelikle, sanki o satış işlemi hiç gerçekleşmemiş gibi yasal mirasçılar, miras konusu taşınmazın tapu siciline malik sıfatıyla kaydedilecektir.
4.2. Mirastan Mal Kaçırma Davasının Hukuki Dayanakları
Muris muvazaası, Türk hukuk sistemine 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı tarafından kazandırılmış bir hukuki kavramdır. Bu önemli kararla birlikte, bir hukuki işlemin muris muvazaası olarak kabul edilebilmesi için belli şartların yerine getirilmesi zorunlu hale getirilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, mirasçılar arasındaki adaleti ve miras paylarının korunmasını sağlamak amacıyla muris muvazaası konusunda önemli bir kılavuz niteliği taşımaktadır. Bu karar, bir işlemin gerçekte bağışlama veya miras hakkından yoksun bırakma amacı taşıdığının kanıtlanması halinde, söz konusu işlemin geçersiz sayılması gerektiğini belirtmektedir.
Bu kararla birlikte, mirasçıların miras hakkının korunması ve adaletin sağlanması amacıyla muris muvazaası davalarında belirli şartlar ve kanıtlar talep edilmektedir. Bu sayede, mirasçılar mirasçılık haklarının gasp edilmesi veya haksız şekilde mirastan mahrum bırakılmaları durumunda yasal yollara başvurarak haklarını savunabilme imkanına sahip olmaktadır.
5. Mirastan Mal Kaçırma Davasını Kimler Açabilir?
1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, muris muvazaası konusunda belirleyici bir rol oynamış ve bu dava açabilecek kişileri açıkça belirtmiştir. Buna göre, miras bırakanın gerçekte bir bağışlama yapmak amacıyla tapu siciline kayıtlı taşınmazını tapu memuru önünde satış olarak beyan etmesi durumunda, saklı pay sahibi olsun veya olmasın tüm mirasçılar, miras haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle dava açma hakkına sahiptir. Ancak, mirası reddeden, miras hakkından feragat eden ve mirasçılıktan çıkarılan kişiler bu davayı açamayacaktır.
6. Mirastan Mal Kaçırma Davasında İspat Yükü
Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davalarında ispat yükü, muvazaanın varlığını iddia eden davacı taraftadır. Yani, kendisinden mal kaçırıldığı iddiasıyla dava açan taraf, miras bırakanın dava konusu işlemdeki gerçek amacının, kendisini bu mirastan yoksun bırakmak olduğunu delillerle ispatlamalıdır. Ayrıca, dosyaya sunulan deliller, miras bırakanın muvazaalı olan asıl irade ve amacını duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıkça ortaya koyabilecek kuvvette olmalıdır.
Ne var ki, iptali talep edilen işlemlerin doğrudan tarafı olmayan davacıların, dava konusu işlemin hangi amaçla ve ne şekilde yapıldığını bizzat bilmeleri çoğu zaman neredeyse imkânsızdır. Bu nedenle de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları başta olmak üzere yerleşik içtihatlarda, muvazaanın varlığının tanık dâhil her türlü delille ispatlanabileceğine hükmedilmektedir.
Konuyla alakalı olarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.2.2021 tarihli, E. 2018/19-1013 , K. 2021/105 sayılı kararında bu husus şu şekilde hükme bağlanmıştır:
“………Mirasçılar, miras bırakanın yapmış oldukları hukuki işlemlerde kural olarak halef sıfatıyla taraf sayılırlar. Bunun sonucu olarak, mirasçılar ancak miras bırakanın sahip olduğu ispat imkanlarından faydalanabilirler. Ancak, miras bırakanın muvazaalı borç senedi düzenlemesi, mirasçılar aleyhine bir işlem olup, mirasçılar ile miras bırakanın hukuki menfaatleri çatışmaktadır. Bu nedenle, mirasçılar, muvazaalı borç senedinin hükümsüzlüğü talebiyle açacaklar davayı üçüncü kişi sıfatıyla her türlü delille ispatlayabilirler ( Arslantürk, s. 91 ). Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.04.1978, 1976/13-3608 E., 1978/338 K.; 12.04.1985 tarihli ve 1983/4-558 E., 1985/317 K. sayılı kararlarında da değinilmiştir.
7. Mirastan Mal Kaçırma Davasında Zamanaşımı Ve Hak Düşürücü Süre
Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davasını açan mirasçı tapuda malik olarak görünmemekle birlikte, muvazaalı işlemi yapan miras bırakanının ölüm tarihi itibariyle aynı hak sahibi haline gelmiş kabul edilmektedir. Ayni haklar zamanaşımına tabi değildir, dolayısıyla muris muvazaası davası, ayni hakka ilişkin olduğu için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Mirastan mal kaçırma davasının, miras bırakanın ölümünden sonra her zaman açılması mümkündür.
Muvazaalı şekilde devir işleminin gerçekleştiği miras bırakan hayatta iken bile öğrenilmiş olsa bile, muris muvazaası davası açılamaz. Miras bırakan hayatta olduğu sürece, mirasçılar muvazaalı işlemi gerekçe göstererek dava açma hakkına sahip değillerdir. Bu durumda, muris muvazaası davası ancak miras bırakanın vefatından sonra açılabilir.
8. Mirastan Mal Kaçırma Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme
Mirastan Mal Kaçırma davasında yetkili ve görevli mahkeme aşağıdaki kurallara göre belirlenir:
Yetkili Mahkeme: Dava konusu taşınmasın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkilidir.
Görevli Mahkeme: Mirastan mal kaçırma davasında görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
9. Mirastan Mal Kaçırma Ve Tenkis Arasındaki Farklar
Muris muvazaası ve tenkis, miras hukuku alanında farklı kavramlardır ve farklı hukuki durumları ifade ederler. İşte muris muvazaası ve tenkis arasındaki temel farklar:
Konu ve Talep:
Muris Muvazaası: Mirasçılar, miras bırakanın gerçek iradesini gizleyerek veya değiştirerek mirasçıları aldatma amacıyla yaptığı hukuki işlemin iptalini talep eder.
Tenkis: Saklı paylı mirasçılar, miras bırakanın vefatından önce gerçekleştirdiği saklı paylarını ihlal eden, aşırı bağışlamaların veya mal devirlerinin düzeltilmesini talep eder.
Zamanaşımı:
Muris Muvazaası: Muris muvazaası davası, ayni haklara ilişkin olduğundan herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Miras bırakanın ölümünden sonra her zaman mirastan mal kaçırma davası açılabilir.
Tenkis: Mirasçılar, saklı paylarının zedelendiğini öğrendiklerinden itibaren bir yıl içinde her halükarda, miras bırakanın ölümünden itibaren on yıl içinde tenkis davası açmalıdırlar. Aksi takdirde, bu sürenin sonunda tenkis davası açma hakları düşer.
Davacısı:
Muris Muvazaası: Muris muvazaası davası, saklı pay sahibi olsun veya olmasın mirasçıların her biri ve ayrıca tereke temsilcisi tarafından açılabilir.
Tenkis: Tenkis davası, sadece saklı pay sahibi mirasçılar tarafından açılabilir.
Sonuçlar:
Muris Muvazaası: Muvazaanın varlığının ispatlanması halinde sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle, tapu kaydının tamamen iptaline karar verilir.
Tenkis: Tenkis davasında sadece saklı paya aşan kısmın tenkisine karar verilir.
Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptal ve Tescil Davası | Tenkis Davası | |
Davacısı | Tüm mirasçılar ve tereke temsilcisi | Sadece saklı pay mirasçılar |
Zamanaşımı | Zamanaşımı yada hak düşürücü süre yoktur. | Saklı payın zedelendiğini öğrenildikten sonra 1 yıl içinde, her halükarda miras bırakanın ölümü veya vasiyetname açıldıktan sonraki 10 yıl içinde açılmalıdır. |
Sözleşme Ve İşlemdeki İrade | Gerçekte yapılmak istenen ile görünürde yapılan hukuki işlemin iradesi farklıdır. | Gerçekte yapılmak istenen ile yapılan hukuki işlem iradesi aynıdır. |
Dava Konusu | Sadece taşınmazlar için açılır ve hukuki işlemin iptalini talep edilir. | Taşınır ve taşınmaz tüm mallar için çılabilir ve saklı payı aşan kısmın iptali ve düzeltilmesi talep edilir. |
Sonuçlar | Muvazaanın varlığının ispatlanması halinde tapu kaydının tamamen iptaline karar verilir. | Sadece saklı paya aşan kısım için yeniden düzenlenmesine karar verilir. |
10. Mirastan Mal Kaçırma ve Tenkis Davası Birlikte Açılabilir mi?
Her iki dava da miras bırakan tarafından yapılan tasarruf ve temliklerin iptali yada düzeltilmesi için mirasçılar tarafından tek başına veya terditli (kademeli) olarak açılabilir.
Terditli (kademeli) davada, öncelikle miras bırakanın yaptığı işlemin muris muvazaası nedeniyle tamamen iptal edilmesi talep edilir. Eğer mahkeme muvazaayı kabul etmezse, ikinci kademede tenkis talebi değerlendirilmesi ve saklı paylı mirasçının mirastaki saklı payının korunması talep edilir.
Terditli olarak açılan muris muvazaası ve tenkis davalarının usuli şartların varlığına rağmen tefrikine (ayrılmasına) karar verilmesinin usul ekonomisine uygun olmadığı kabul edilmektedir. Davaların birlikte açılması tüm iddia, savunma ve delillerin birlikte değerlendirilmesini sağlayacak ve birbiriyle çelişen kararlar verilmesinin de önüne geçecektir.
Her iki davanın birlikte ve terditli olarak açılması durumunda, taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili ve görevlidir.
11. Mirastan Mal Kaçırma Davasının Sonuçları
Muris muvazaası davasında muvazaanın kanıtlanması durumunda, dava konusu taşınmazın tapu kaydı tamamen iptal edilerek tüm mirasçılar adına tesciline karar verilemez. Sadece davacının miras payı oranında tapu iptal ve tescil kararı verilebilir.
Miras bırakanın ölümü ile birlikte kişiliği sona ermektedir. Bu nedenle, tapu kaydı miras bırakan adına değil, miras payı oranında davacı adına tescil edilecektir. Tereke temsilcisi tarafından açılan davalarda ise iptal kararı verildikten sonra taşınmaz terekeye iadesine ve tüm mirasçıların miras payı oranında tescil edilmesine karar verilir.
12. Mirastan Mal Kaçırma Davasında Mahkeme Masrafları Ve Avukatlık Ücreti Ne Kadardır?
Mirastan mal kaçırma nedeniyle açılacak tapu iptal ve tescil davalarında mahkeme masrafları ve avukatlık ücreti, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Genellikle davaya konu olan mirasın değeri, davanın karmaşıklığı, süresi ve avukatın tecrübesi gibi faktörler, masrafların ve ücretlerin belirlenmesinde rol oynar.
Mahkeme masrafları, davanın değeri üzerinden ödenecek harçlar, keşif ücreti, bilirkişi ücretleri, posta masrafları ve diğer hukuki işlemler için ödenmesi gereken masrafları içerir. Bu masraflar, davanın açıldığı mahkemenin genel uygulamalarına ve her yıl güncellenen resmi tarifelere göre değişir.
Avukatlık ücreti, avukatın dava sürecinde harcadığı zaman ve emek, davanın karmaşıklığı ve avukatın deneyimi gibi faktörlere bağlı olarak belirlenir. Avukatlık ücretleri, avukatlar arasında farklılık gösterebilir ve genellikle saatlik ücret, sabit ücret veya davanın sonucuna bağlı olarak alınan bir yüzdelik şeklinde belirlenebilir.
Mirastan mal kaçırma davasında mahkeme masrafları ve avukatlık ücreti hakkında kesin bir rakam vermek zordur, çünkü her dava farklıdır ve değişken unsurlar içerir. Bu nedenle, mirastan mal kaçırma davası açmadan önce, davaya bakacak avukat ile avukatlık ücreti konusunda net bir anlaşma yapmanız önemlidir. Avukatınız size, masrafların ve ücretlerin nasıl hesaplandığına dair bilgi verebilir ve size tahmini bir maliyet sunabilir.
11.yıl önce abim babamda arazi üzerine tapuladı tapu bozulur mu? Dava açabilir miyim?
Merhaba ananeme kardeşi tarafından miras muvazası davası acıldı. Olay rahmet büyük dedem ananeme vefat etmeden önce bir evini kızı üstüne vermiştir. Bir evi daha vardı kendisinin onuda ananemi kaybedince erkek kardeşi ile miras olarak ev kalmıstır. Bizde hakkımız olan evin yarısımı istiyoruz deyince sizin hakkınız yok o evi verdiler size demeye basladılar bu sebepten dolayı mal kacırıldı davası actılar bize ne yapmalıyız nasıl bi yol izliyebiliriz teşekkürler
Sayın avukat bey benim sorum biz yurtdışında yaşıyoruz ve calısıp anneme bir daire aldık abimle beraber ama daha sonra annem dairesini kızkardesimin üstüne bagıslamiş kendisine bakması sartıyla bizim haberimiz olmadan aralarında yapmislar bu devir işini ve kardeşim yeni eşiyle annemle aynı evde kalıyorlar bütün konusmalarımıza rağmen sonuç alamadık ne yapmamız gerekiyor tesekkurler
Merhaba dedem 77 yaşında ölmeden 3 ay önce hastanelik iken malların satışı yapılmış. Satış numaradan, araziyi asıl kullanan amcam. Böylece babama hiç arsa düşmedi. Bu halde sava açabilirmiyiz ve 65 yaş sağlık raporu alınmamışsa durum nolur.
Sayın avukat bey bana yardımcı olur musunuz? İki kardeşiz, yakınlarda dedem vefat etti, dedemden babamın üzerine geçmesi gereken miras mallarını öz kardeşim kendi üzerine geçirdi. Babam “benim rızam dışında gerçekleşti” dedi. Bu konuda bir dava açabilme imkanımız var mı? Öz kardeşimin üzerine geçirdiği malları malları tekrar babamın üzerine geçirme imkânı var mı?
Merhaba esim bundan 3 yil önce bakı. Akdiyle evi yapti ustume 2 cocugumuz var 23 yillik evliyim ilk esine bosandiginda ev verdi ilk esden 1 cocuk var .bu cocugu bana muavaza ve tapu iptal davasi actı . Esim 5 yil makina ile evde tedavi gordu ve hep ben vardim . Cocugu ilgilenmedi.aramizda 25 yas fark vardi esimle kucuktum esimden . Ekonomik tek maasla hem iki cocuguma hem hasta esime baktim.ailem hep destek oldu ve resmi kayitlarla ispatliyorum. Akid isleminde resmi ssenet sahitler saglik raporu var.13 yil ayni miras kalan evimizde 2 cocugum ve esimle ikamet ettik. Sizce bu davayi kazanabilitmiyim.simdiden cok tesekkur ederim.
babam beni ve kardeşimi bayramlarda ziyaret etmediğimiz eşlerimizin anneme iyi davranmadığı gerekçesiyle bizi mirastan yaptığı vasiyetle çıkarmış ve tüm mirası 2 kız kardeşime bırakmış. vasiyetnameden 4 sene sonra da bir evi satış göstererek kız kardeşlerime bağışlamış.bu durum da ne yapmayılım
Muris muvazaalı satın almaya dayalı davam var ve Dsi tarafından arazilere ödeme yapıldı. Buna rağmen bilirkişi raporu istediler gitti geldi gitti geldi. Hakim ödenen rakama göre mi karar verir yoksa düşük çıkan bilir kişi raporuna göre mi?