
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Tarafların evlilik birliğinden doğan birtakım yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu yükümlülükleri ihlal eden eş, boşanma davası sırasında diğer eş karşısında kusurlu konumdadır. Boşanmada kusur; boşanma davasında önem arz etmesinin yanı sıra maddi ve manevi tazminat talepleri bakımında da son derece önemlidir. Öyle ki, kusurlu olan taraf boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminata hak kazanamaz. Boşanma davası ve tazminatların yanı sıra nafaka talepleri açısından da eşlerin kusuru önem arz eder. Boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan taraf lehine yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için; nafaka talep eden eşin, nafaka talep edilen eşten daha kusurlu olmaması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) kusur niteliğindeki davranışlar tek tek sayılmamıştır. Dolayısıyla kusur değerlendirmesi her somut olay bakımından özel olarak yapılmaktadır.
Yazı İçeriği
1. Boşanmada Kusur Nedir?
2. Boşanma Davasında Kusurun Önemi
3. Tazminat Davalarında Kusurun Önemi
Boşanmada kusur; mahkemelerce boşanma kararı verilebilmesi ve boşanmanın fer’i sonuçlarından olan nafaka ve tazminat talepleri bakımından önem arz eder. TMK’da evlilik birliği süresince kusurlu olarak nitelendirilebilecek olan davranışlar tek tek sayılmamış olup mahkemelerce her somut olay bakımından ayrı değerlendirme yapılmaktadır.
Bilindiği üzere, evlilik birliğinde, eşlerin birbirilerine karşı sadakat yükümlülüğü, özen yükümlülüğü, birlik giderlerine katılma yükümlüğü gibi yükümlülükleri bulunmaktadır. Boşanmada kusur, evlilik birliğinin eşlere yüklediği yükümlülüklerin ihlal edilmesi olarak tanımlanabilir.
Boşanma davasında kusur oldukça önemli olup; boşanmaya, tazminata ve nafakaya karar verilmesi için “kusur” önem taşımaktadır. Boşanma davasında kusur belirlenmeksizin boşanmaya, tazminata ve nafakaya hükmedilemez. Hâkim öncelikle tarafların kusurlu eylem ve hareketlerine göre, tarafların kusur derecelerini yani kusursuz, az kusurlu, eşit kusurlu ve ağır kusurlu olduklarını belirleyecektir.
Evlilik birliğinde;
gibi davranışlar kusurlu davranış olarak nitelendirilir.
Yargıtay kararları incelendiğinde;
eşit kusurlu olduğuna karar vermiştir.
Tehdit ve hakaret eden, kötü muamelede bulunan eşin ise evi terk eden eşe göre ağır kusurlu olduğuna karar vermiştir. Aynı zamanda eşine hakaret eden, onu toplum içinde küçük düşüren eşle; evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmeyen eşin kusurlarının eşit olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2670 Esas, 2021/1052 Karar, 21.09.2021 Tarihli Kararı:
“Açıklanan sebeplerle; çalışması karşılığında aileye maddi destek sağlayan kadının bir kısım birlik görevlerini ihmal etmesi karşısında, erkeğin eşine hakaret ettiği, toplum içinde eşine aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu kusurlu davranışlar karşılaştırıldığında tarafların kusurlarının birbirine denk olduğundan bahisle, eşit kusurlu sayılamayacakları, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu hususu kabul edilmiştir. Hâl böyle olunca tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ile dosya kapsamına uygun düşmeyen bu kusur belirlemesine bağlı olarak kadın eşin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.”
Her boşanma davası bakımından kusur değerlendirmesi ayrı ayrı yapılması gerekmektedir. Zira her somut olay bakımından kusurlu davranışlar farklılık arz edebilir. Örneğin bir evlilikte kadının ev giderlerine katkıda bulunmaması kusur teşkil etmezken başka bir evlilikte bu husus kusur teşkil edebilir. Yerleşik Yargıtay uygulaması da hangi eşin daha kusurlu olduğuna ilişkin bir ölçüt konulamayacağı dolayısıyla her somut olay bakımından ayrı değerlendirme yapılması gerektiği yönündedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2714 Esas, 2021/809 Karar, 22.06.2021 Tarihli Kararı:
“Yargıtay kararlarında boşanma davalarında temyiz incelemesi aşamasının daha sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla; her bir davada verilecek olan boşanma kararı, ferileri ve boşanmanın mali sonuçları yönünden yapılacak denetlemeye uygun şekilde, tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleşen kusurlu davranışları belirtildikten sonra eşlerin kusur durumlarının “kusursuz, az kusurlu, eşit kusurlu, ağır kusurlu veya tam kusurlu eş” şeklinde belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yine Yargıtay, 03.07.1978 tarihli, 5/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla da “kimin daha fazla kusurlu olduğunu tayin hususunda önceden bir ölçü konulamayacağına ve bu hususta bir içtihadı birleştirmeye gidilemeyeceğine” karar vererek her bir boşanma davasında tarafların boşanmaya esas teşkil eden kusur durumlarının kendine özgü ve o evliliğe münhasır olduğunu kabul etmiştir.”
Boşanma davası açılabilmesi için boşanma davası açan eşin kusursuz veya az kusurlu olması gerekmemektedir. Kusurlu eş de boşanma davası açabilir. Ancak davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı bulunmakta olup, boşanmaya karar verilebilmesi için davalı eşin az da olsa kusuru bulunması gerekmektedir. Kural olarak az kusurlu eşin boşanma davasına itiraz etmesi halinde dava reddedilir. Ancak itiraz eden davalı eş, itirazında kötü niyetliyse ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilecektir. Türk Medeni Kanunu madde 166’da bu husus açıkça düzenlenmiştir:
“Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.”
Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen tarafın maddi; boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın manevi tazminat talep hakkı bulunmaktadır. Maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilebilmesi için tazminat talebinde bulunan eşin diğer eşe göre kusursuz ya da az kusurlu olması gerekir. Eşit kusurlu veya ağır kusurlu tarafın tazminat talepleri reddedilecektir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/6790 Esas, 2021/8390 Karar, 10.11.2021 Tarihli Kararı:
“……boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına manevî tazminata karar verilemez. Erkek yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde, davacı erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar vermek gerekir…..”
Kusurun belirlenmesinin önemli olduğu bir diğer husus ise nafaka olup, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla nafaka talep edebilir. Tazminatın aksine eşit kusurlu eş lehine de nafakaya hükmedilebilecektir.
Konuya dair detaylı bilgi için “Yoksulluk Nafakası ve Şartları” makalemizi inceleyebilirsiniz.
Önemle belirtmek gerekir ki; boşanmada davasında kusur belirlenirken tarafların eylemlerinin ağırlıkları önemli olup, her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilecektir.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
merhabalar kız kardeşime açılan davada karşı taraf ” Sana inat böyle giyeneceğim defol git ,bunlar mecburlar bana resmi nikahım var hiç birşey yapamazlar ben ne dersem kabul edecekler,benim bu kızım bu şekilde yapacak birşey yok gibi yalan beyanlarda bulunmuşlar ayrıca hiçbir belge veya telefon görüşmesinde mesajlarda böyle bir konuşma yok …diğer yazdıklarında belgeler ile çürüttük , kız kardeşim 1 yıldır nikah kıydı ama ayrı konut paylaşımı yapılmadı babasının evinde kalıyor aralarında birliktelik yaşanmadı 1 yıldır toplasanız 4 gün görüşmüşlerdir kendisi ayrı şehirde çalıştığı için kısacası hazır dilekcelerden kullanmış karşı taraf , kız kardeşime 200 maddi 200 manevi tazminat davası açmışlar belgesi olmayan herşeyi sunmuşlar sizce ne olur yardımcı olursanız sevinirm hayırlı günler dilerim ( Not: Altınlar kız kardeşimde istediler ama vermedik nikahı olduğu için)
Merhabalar eşimle 2019 Haziran ayında evlendik fakat aşırı kıskançlığı ev, iş ve sosyal hayatıma çok olumsuz etkileri oldu. Ayrıca 2 ay önce koronavirüse yakalandı sağlıkçı olduğum için evde tüm medikal tedavisini sağlama rağmen annemi benden kodlanarak ağır hakaret ve beddualarda bulundu yetmedi iki aydır ev ekonomisine katkıda bulunmadı aynı evde iki yabancı gibiyiz hiçbir sorumluluğunu yerine getirmiyor. Bu sebeplerden dolayı boşanmak istiyorum. Ben sağlık memuruyum eşim asgari ücretle çalışmakta tazminat ve nafaka durumları nasıl olur acaba bilgilendirseniz memnun olurum. Teşekkürler
Eşimle mutsuz bir evliliğim var eşim sürekli çocuklar şiddet kolanmakta boşanmak istiyorum ama her hangi bir mal varlığım yok eşim bana dava açabilir mi
Ben 35 senedir eşimle ayri yaşamaktayım fakat baskasiile beraber oldum 3 çocuğum oldu eski eşe boşanma davası açtı tim malim mulkum yok tazminat alabilirmi eski eş boşanma olmadan tazminat ve nafaka alabilirmi