Vasiyetnamedeki düzenlemeler nedeniyle hak kaybına uğrayan mirasçılar, iptal koşullarının varlığı halinde, vasiyetnamenin iptali davası açabilirler. Vasiyetname, insanların ölümünden sonra malvarlıklarının kimler arasında ve nasıl paylaştırılmasını istediklerini belirtmek amacıyla düzenleyebildikleri bir belgedir. Vasiyetname düzenlemekteki temel amaç, Medeni Kanun’da öngörülen miras paylarının miras bırakanın iradesine göre değiştirilmesidir. Vasiyetnamenin iptali kararı, sadece iptal talep eden kişiler için geçerli olacaktır. İptal talep etmeyenler için vasiyetname hükümleri geçerliliğini koruyacaktır.
Vasiyetname, hayatta olmayan bir kişinin iradesinin yerine getirilmesini sağlamak için hazırlanır ve kanunda belirtilen şartları taşımalıdır. Bu şartlar arasında vasiyetname düzenleyen kişinin ayırt etme yeteneğine sahip olması ve on beş yaşını doldurmuş olması gerekmektedir. Ayrıca, vasiyetname miras bırakanın özgür iradesini yansıtmalı ve hile, hata veya zorlama yoluyla yapılmamalıdır. Eğer vasiyetname bu şartlara aykırı olarak düzenlenirse, sakat sayılır. Ancak, vasiyetnamenin sakat olması direkt olarak vasiyetnamenin geçersiz olduğu anlamına gelmez.
Yazı İçeriği
- 1. Vasiyetnamenin İptali Sebepleri
- 2. Vasiyetnamenin İptali Davası
- 3. Vasiyetnamenin İptalini Kimler Talep Edebilir?
- 4. Vasiyetnamenin İptali Davasında Süre
- 5. Vasiyetnamenin İptali İçin Süre Sınırı Olmayan Haller
- 6. Vasiyetnamenin Kısmen İptali
- 7. Vasiyetnamenin İptali ve Tenkis Davası
- 8. Vasiyetnamenin İptali Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
- 9. Sıkça Sorulan Sorular
Vasiyetnamenin iptali, vasiyetname sahibinin ölümünden sonra mirasçılar veya vasiyetname alacaklıları tarafından talep edilerek dava konusu yapılabilen bir durumdur. Mahkeme, kanıtlar ve delillerin ışığında vasiyetnamenin geçerliliğini veya geçersizliğini değerlendirir ve nihai kararı verir.
1. Vasiyetnamenin İptali Sebepleri
Vasiyetnamenin iptal sebepleri, kanunda sınırlı sayıda belirtilmiştir. Ancak bu sebeplerden herhangi birinin varlığı halinde, iptal kararı verilebilir.
1.1. Ehliyetsizlik Nedeniyle Vasiyetnamenin İptali
“Vasiyetnamede ehliyet” terimi, bir kişinin vasiyetname yapma yeteneğini ifade eder. Vasiyetname yapma ehliyeti, bir kişinin hukuki olarak geçerli bir vasiyetname düzenleyebilme yeteneği ve yeterliliğidir. Vasiyetname yapacak kişinin ayırt etme gücüne (mental kapasite) sahip olması gerekmektedir. Ayırt etme gücü, kişinin vasiyetname yaparken irade beyanını anlama, vasiyetin sonuçlarını kavrama ve miras paylaşımıyla ilgili kararları bilinçli bir şekilde verebilme yeteneği anlamına gelir. Ehliyet, vasiyetnamenin geçerliliği açısından önemlidir. Bir kişinin ehliyet durumu, vasiyetnamenin hukuki geçerliliğini etkileyebilir.
Vasiyetname yapabilme ehliyetine sahip olabilmek için, bir kişinin on beş yaşını doldurmuş olması ve ayırt etme gücüne sahip olması gerekmektedir. Eğer vasiyetname, mirasbırakan on beş yaşını doldurmadan veya ayırt etme gücüne sahip olmadığı bir dönemde yapılmışsa, ehliyetsizlik nedeniyle iptal edilebilir.
Vasiyetname ehliyeti açısından yaşlılıkta önem arz etmektedir. Yaşlılık miras bırakanın vasiyetnamenin içeriğini anlama, irade beyanında bulunma veya miras paylaşımıyla ilgili kararları bilinçli bir şekilde verme yeteneğini etkileyebilir. Bu durumlar, Alzheimer hastalığı, demans, akıl hastalıkları, zihinsel engeller veya geçici mental bozukluklar gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Miras bırakanın vasiyetnamesini düzenlediği sırada yaşlılık nedeniyle ayırt etme gücünü etkileyebilecek bir hastalığı varsa, mirasçılar vasiyetnamenin iptalini talep edebilirler. Bu durumda, hastalığın miras bırakanın ehliyet durumunu etkileyip etkilemediğini belirlemek için doktor raporu gibi tıbbi belgelerin sunulması gerekebilir. Bu belgeler, miras bırakanın vasiyetname yapma ehliyetine sahip olup olmadığını değerlendirmek için mahkeme tarafından kullanılabilir.
1.2. İrade Sakatlıkları Nedeniyle Vasiyetnamenin İptali
Vasiyetname miras bırakanın gerçek iradesini yansıtmalıdır. Yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama ile oluşan irade sakatlığı, vasiyetnamenin hazırlandığı sırada miras bırakanın iradesini etkileyen dış etkenlerin olduğu durumları ifade eder. Bu durumlar, mirasbırakanın irade beyanını etkileyerek vasiyetnamenin içeriğini veya dağıtılacak mirası istem dışı şekillendirebilir.
- Yanılma: Mirasbırakanın, vasiyetname yaparken gerçeği tam olarak bilemediği veya yanıltıcı bilgilere dayanarak hatalı kararlar verdiği durumu ifade eder. Örneğin, bir kişiye yanlış bilgi verilerek mirasbırakanın iradesi yanlış yönlendirilebilir.
- Aldatma: Mirasbırakanın, vasiyetname yaparken kandırıldığı veya manipülasyona maruz kaldığı durumu ifade eder. Bir kişi, mirasbırakanı yanlış bilgilendirerek veya aldatarak vasiyetname içeriğini değiştirmesine neden olabilir.
- Korkutma: Mirasbırakanın, vasiyetname yaparken tehdit veya baskı altında olduğu durumu ifade eder. Bir kişi, mirasbırakanı korkutarak veya zorlayarak vasiyetname yapmasını sağlayabilir.
- Zorlama: Mirasbırakanın, vasiyetname yapma sürecinde fiziksel veya psikolojik zorlama altında olduğu durumu ifade eder. Mirasbırakana, vasiyetname yapmaya istem dışı olarak zorlanabilir.
Vasiyetname yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama hallerinden biri ile yaptırılmışsa, mirasçılar veya vasiyet alacaklısı vasiyetnamenin iptalini isteyebilir.
1.3. Hukuka ya da Ahlaka Aykırı Olması Nedeniyle Vasiyetnamenin İptali
Vasiyetname, içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olduğu durumlarda iptal davasına konu edilebilir. Vasiyetnamede belirtilen şartlar veya yüklemeler yasalara veya ahlaki normlara uygun değilse, vasiyetnamenin geçerliliği sorgulanabilir.
Örneğin, bir miras bırakanın, mirasçısının eşinden boşanması şartıyla kendisine mal bırakacağına yönelik bir vasiyetname yapması durumunda, bu vasiyetname ahlaki veya hukuki açıdan sorunlu olabilir. Bu durumda, mirasçılar veya diğer ilgili taraflar, vasiyetnamenin iptali talep edebilirler. Yani, vasiyetnamenin boşanma şartı gibi hukuka ve ahlaka aykırı koşullar içermesi nedeniyle iptal edilmesi istenebilir.
1.4. Şekil Noksanlığı Nedeniyle Vasiyetnamenin İptali
Vasiyetname, Kanun’da belirtilen şekillere uygun olarak hazırlanmalıdır; aksi takdirde vasiyetnamenin iptali talep edilebilir.
Vasiyetname, resmi bir şekilde yapılabilmesinin yanı sıra el yazısıyla veya istisnai durumlarda sözlü olarak da yapılabilir. El yazılı vasiyetname, tamamen vasiyet edenin el yazısıyla yazılmalı ve vasiyetnamenin üzerinde tarih bulunmalıdır. Resmi vasiyetnamede ise, vasiyet eden, vasiyetin isteklerine uygun olarak düzenlendiğini iki tanık huzurunda beyan eder. Tanıklar ise vasiyetnamenin kendileri önünde yapıldığını ve miras bırakanın tasarruf yeteneğine sahip olduğunu beyan ederler. El yazılı vasiyetnamede tarih bulunmaması, resmi vasiyetnamede tanıkların vasiyet edeni tasarruf ehliyetine sahip olarak gördüklerini beyan etmemiş olmaları veya imzaların eksik olması, vasiyetnamenin iptal sebepleri olarak kabul edilir.
Konuya ilişkin daha detaylı bilgi almak için Vasiyetname Nedir? Nasıl Düzenlenir? Başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
2. Vasiyetnamenin İptali Davası
Yukarıda belirtilen iptal nedenlerin varlığı halinde vasiyetname otomatik olarak hükümsüz kılınmaz. Bunun için bir iptal davası açılması gerekmektedir.
Vasiyetnamedeki düzenlemeler nedeniyle hak kaybına uğrayan mirasçılar, iptal koşullarının varlığı halinde, vasiyetnamenin iptalini talep edebilirler. Vasiyetnamenin iptali kararı, sadece iptal talep eden kişiler için geçerli olacaktır. İptal talep etmeyenler için vasiyetname hükümleri geçerliliğini koruyacaktır. Vasiyetnamenin iptali davası, vasiyetname lehine yapılan kişilere karşı açılır.
Örneğin, bir miras bırakan vasiyetname düzenleyerek bir gayrimenkulünü üçüncü bir kişiye devretmek istemiş olabilir. Bu durumda miras bırakanın çocuklarından sadece biri vasiyetnamenin iptalini talep ettiğinde, iptal kararı nedeniyle üçüncü kişi evi mirasçıdan isteyemez. Ancak diğer mirasçılar iptal talebinde bulunmadıysa, vasiyetnamenin yerine getirilmesini talep edebilirler. Dolayısıyla, vasiyetnamenin hiçbir mirasçı tarafından geçerli olmaması isteniyorsa, tüm mirasçıların iptal talebinde bulunması gerekmektedir.
3. Vasiyetnamenin İptalini Kimler Talep Edebilir?
Türk Medeni Kanunu’nun 558. maddesine göre, “İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir.” şeklinde belirtilmiştir. Bu da göstermektedir ki iptal davasını açabilecek kişiler:
Vasiyetnamenin İptalinde Menfaati Olan Mirasçılar
Medeni kanun bu hakkı bütün mirasçılara değil, yalnızca vasiyetnamenin iptalinde menfaati olan mirasçılara tanınmıştır. Örnekle açıklamak gerekirse, miras bırakan, çocukları olmasına rağmen, bir vasiyetname düzenleyerek mallarının büyük çoğunluğunu başka bir kişiye bırakmışsa, çocukları iptal davası açabilecektir. Fakat bu durumda, örneğin miras bırakanın ana ya da babası, yasal mirasçı olmalarına rağmen iptal davası açamayacaktır. Zira çocuklar olduğu sürece yasal olarak onlar mirastan pay alamayacaktır. Bu nedenle iptal kararında menfaatleri olmadığı düşünülmüş ve dava açmalarının önüne geçilmiştir.
Vasiyet Alacaklıları
Vasiyet alacaklısına karşı, başka bir vasiyet alacaklısı tarafından iptal davası açılabilir. Örneğin, miras bırakan bir vasiyetnameyle malını bir kişiye bıraktıktan sonra aynı malı başka bir vasiyetnameyle başka bir kişiye bırakmış olabilir. Bu durumda, ilk vasiyet alacaklısının menfaatinin zarar gördüğü kabul edilir ve bu kişi ikinci vasiyetnamenin iptali talebinde bulunabilir.
Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için “Vasiyetnamenin Açılması” başlıklı yazımızı İnceleyebilirsiniz.
4. Vasiyetnamenin İptali Davasında Süre
Türk Medeni Kanunu’nda, vasiyetnamenin iptali davası açılabilmesi için belirli bir hak düşürücü süre öngörülmüştür. Kanun, bu süreleri bir, on ve yirmi yıl olarak belirlemiştir. Bu düzenleme doğrultusunda, mirasçılar veya vasiyet alacaklıları, vasiyetnamenin geçersizliğini veya iptalini talep etmek için belirli bir süre içinde dava açmak zorundadırlar. Hak düşürücü süreler, vasiyetnamenin yapıldığı veya mirasbırakanın vefat ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Bir Yıllık Hak Düşürücü Süre:
Davacı, miras hakkına sahip olduğunu ve miras bırakan tarafından vasiyetname yapıldığını öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde vasiyetnamenin iptali davasını açmalıdır. Bu süre, tüm bu hususların öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Önemle vurgulanmalıdır ki, mirasçı vasiyetnamenin varlığını biliyor olabilir ancak iptal sebebini bilmiyorsa bir yıllık süre başlamaz. İptal sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde dava açılması gerekmektedir. Yani, mirasçı vasiyetnamenin yapıldığını biliyorsa ancak iptal sebebini sonradan öğreniyorsa, iptal davası için bir yıllık süre, iptal sebebini öğrendiği tarihten itibaren başlar. Bu süre içinde davayı açması gerekmektedir.
On Yıllık Hak Düşürücü Süre:
Vasiyetnamenin iptali davasının bir yıl içerisinde açılması gerekmektedir. Ancak her durumda, vasiyetnamenin açıldığı an itibariyle on yıl içinde dava açılmalıdır. Bu on yıllık süre, davanın açılması için azami olarak öngörülen süredir. Yani, bir yıllık sürenin başlaması için gereken hususlar on yıl içinde gerçekleşmezse, dava daha sonra açılamaz. Örneğin, vasiyetname açıldıktan sonra on yıl geçtikten sonra mirasçı olduğunu öğrenen kişiler, artık hak düşürücü sürenin dolduğundan dolayı iptal talebinde bulunamazlar. Bu durumda, vasiyetnamenin geçerliliğini veya iptalini talep etme hakları zaman aşımına uğramış olur.
Yirmi Yıllık Hak Düşürücü Süre:
Vasiyetnamenin iptali davasında on yıllık sürenin yanı sıra, kötüniyetli davalıya karşı geçerli olan yirmi yıllık süre de bulunmaktadır. Bu yirmi yıllık süre, kötü niyetle hareket eden vasiyet alacaklısına karşı iptal davasının en geç vasiyetnamenin açıldığı tarih itibariyle yirmi yıl içinde açılması gerektiğini ifade eder. Kötü niyet, vasiyet alacaklısının iptal sebeplerini bildiği durumu ifade etmektedir. Örneğin, bir kişi mirasbırakanı tehdit ederek vasiyetnamenin düzenlenmesini sağlamışsa, bu kişi kötü niyetli olarak kabul edilir. Bu süre, vasiyetnamenin geçerliliğini etkileyen kötü niyetli eylemlere karşı hukuki korumayı sağlamak amacıyla daha uzun tutulmuştur.
Bu hak düşürücü süreler, belirli bir zaman dilimi içinde dava açılmasını teşvik etmek ve hukuki güvence sağlamak amacıyla konulmuştur. Sürelerin geçmesi durumunda, ilgili kişilerin iptal davası açma hakkı zaman aşımına uğrar ve davayı açma imkanları kısıtlanır.
5. Vasiyetnamenin İptali İçin Süre Sınırı Olmayan Haller
Yukarıda belirtilen sürelerin geçmesine rağmen vasiyetnamenin iptali talebinde bulunulabilir. Bunun için gereken şartlar şunlardır:
- Vasiyet alacaklısının vasiyetin ifası talebiyle bir dava açmış olması.
- Daha önce vasiyetnamenin ifa edilmemiş olması.
Örneğin, bir miras bırakan bir taşınmazını vasiyetname ile üçüncü bir kişiye bırakmış olabilir. Bu durumda, taşınmazın kendisine devredilmesi talebiyle açılan davada, vasiyetnamenin aslında geçerli olmadığı ileri sürülebilir. Bu ileri sürme için herhangi bir süre sınırı öngörülmemiştir. Ancak, vasiyetname gereği yerine getirilmişse yani taşınmazın üçüncü kişiye devri gerçekleşmişse, iptal sebebi ileri sürülerek taşınmazın geri alınması mümkün olmayacaktır.
6. Vasiyetnamenin Kısmen İptali
Vasiyetnamenin kısmen iptali, vasiyetnamenin sadece belirli bir kısmının geçersiz kılınması anlamına gelir. Bu durumda, vasiyetname içerisinde yer alan belirli hükümler veya düzenlemeler, mahkeme kararıyla iptal edilebilirken, diğer hükümler veya düzenlemeler ise geçerli kalmaya devam eder.
Vasiyetnamenin kısmen iptali genellikle, vasiyetnamenin belli hükümlerinin veya düzenlemelerinin yasalara veya diğer hukuki gerekliliklere aykırı olduğu durumlarda talep edilir. Örneğin, vasiyetnamede yer alan bir hüküm, miras hukuku kurallarına aykırı olabilir veya belirli bir mirasçının haklarını haksız bir şekilde sınırlayabilir. Bu durumda, ilgili mirasçı veya vasiyet alacaklısı, vasiyetnamenin sadece bu geçersiz veya hatalı kısmının iptalini talep edebilir.
Ancak, bazı durumlarda kısmi iptal istenilmesi mümkün olmayabilir. Örneğin, ehliyetsiz bir kişinin hazırladığı vasiyetnamede yalnızca belirli hususların iptali istenemez. Bu durumda, vasiyetnamenin tamamının iptali talep edilecektir. Ayrıca, şekil noksanlığı nedeniyle de kısmi iptal talebi mümkün olmayabilir. Örneğin, resmi bir vasiyetnamede tanıklar, miras bırakanın vasiyetname yapma ehliyetine sahip olduğunu beyan etmemişlerse, vasiyetnamenin tamamının iptal edilmesi gerekmektedir. Özetlemek gerekirse, vasiyetnamenin sadece belirli kısımlarının iptali talep edilebilirken, diğer kısımların geçerliliklerini koruması mümkündür. Ancak, bazı durumlarda kısmi iptali talebi mümkün olmayabilir ve vasiyetnamenin tamamının iptali istenebilir.
Vasiyetnamenin kısmen iptali talebinde bulunmak için, iptal edilmek istenen belirli hükümlerin veya düzenlemelerin somut olarak belirtilmesi ve iptal gerekçelerinin kanıtlanması gerekmektedir. Mahkeme, bu talebi değerlendirerek, vasiyetnamenin sadece belirli bir kısmının iptaline karar verebilir, diğer geçerli kalan hükümlerin ise yürürlükte kalmasını sağlar.
7. Vasiyetnamenin İptali ve Tenkis Davası
Vasiyetnamenin İptali Davası, vasiyetnamenin geçerliliğini veya içeriğini etkileyen bir sebep olduğunu iddia eden bir kişi tarafından açılan bir davadır. İptal davası, vasiyetnamenin tamamen veya belirli kısımlarının geçersiz kılınması ve iptal edilmesi talebine dayanır. Bu durumda, vasiyetnamenin tamamı veya belirli hükümleri hukuki olarak hükümsüz hale gelir.
Tenkis Davası ise, miras bırakanın saklı paylı mirasçılarının haklarının ihlal edildiğini iddia eden bir mirasçı tarafından açılan bir davadır. Saklı paylı mirasçılar, miras bırakanın belirli bir yüzdesini miras olarak almaya hakkı olan kişilerdir. Tenkis davası, miras bırakanın tasarruflarının saklı payları aşması durumunda, bu fazla kısmın geri alınması ve saklı payın korunması talebine dayanır.
Bununla birlikte, vasiyetnamede saklı payların ihlal edilmesi, vasiyetnamenin iptali sebeplerinden biri değildir. Saklı payın ihlal edilmesi durumunda, tenkis davası söz konusu olabilir. Saklı paylı mirasçı, vasiyetnamede saklı payının da ihlal edildiğini iddia ederse, vasiyetnamenin iptali yanında tenkis talebinde bulunabilir. Bu durumda, mahkeme vasiyetnamenin iptal talebini reddederse, kanun gereği mirasçılar arasında korunmuş olan saklı paylarını alabileceklerdir.
Sonuç olarak, vasiyetnamenin iptali davası vasiyetnamenin geçerliliğini veya hükümlerini etkileyen sebeplerin ileri sürüldüğü bir dava iken, tenkis davası saklı paylı mirasçıların haklarının ihlal edildiği durumlarda açılan bir davadır. İki dava da miras bırakanın iradesini ve miras paylarını etkileyen konuları ele alır.
Konuyla ilgili detaylı bilgi için “Tenkis Davası Nedir?” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
8. Vasiyetnamenin İptali Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Vasiyetnamenin iptali davasında görevli mahkeme, miras bırakanın en son ikamet ettiği yerdeki asliye hukuk mahkemesidir.
Vasiyetnamenin iptali davasında yetkili mahkeme, miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Yani miras bırakanın en son ikamet ettiği yerdeki asliye hukuk mahkemesindir.
9. Sıkça Sorulan Sorular
Kanun’da sayılan iptal sebeplerinden birini taşıyan vasiyetname sakat olsa da kendiliğinden hükümsüz olmaz. Mirasbırakanın ölümünün akabinde geçerli bir vasiyetname gibi sonuç doğurur. Bu durumun engellenmesi ve vasiyetnamenin geçersiz hale getirilmesi için vasiyetnamenin iptali davası açılmalıdır.
Vaisyetnamenin iptali ile lehine vasiyet yapılan kişiye tanınan hak sona erdirilmiş olur. Ancak eğer lehine vasiyet yapılan kişi vasiyet edilen malın zilyetliğini iptal davasından daha önce edinmişse iptal davası bu malın geri alınmasını sağlamaz. Bu durumda malın lehine vasiyet edilenden alınabilmesi için iptal davası ile birlikte veya ayrıca istihkak davası açılmalıdır.
Vasiyetnamenin geçersiz olduğu mirasbırakan hayattayken biliniyor olsa dahi bu aşamada iptal davası açılması mümkün değildir. İptal davası ancak mirasbırakanın ölümü akabinde açılabilir.
Vasiyetnamenin iptali davası açılmamış olan hallerde lehine vasiyet yapılan kişinin ölüme bağlı tasarrufun ifası için açtığı davada ölüme bağlı tasarrufun geçersizliğinin herhangi bir süreye tabi olmaksızın ileri sürülmesine sınırsız def’i hakkı denmektedir. Yani sakat bir vasiyetname iptal ettirilmemiş olsa dahi lehine vasiyet yapılan bu sakat vasiyetnamede kendisine tanınan hakkın gerçekleştirilmesini istediğinde, vasiyetnamenin geçersiz olduğu bu nedenle de hakkın yerine getirilmeyeceği ileri sürülebilir.


merhaba
Benim baktıgım bir teyzem var yıllardır ben bakıyorum bunu herkez biliyor.Eniştem vefat etti teyzeminde çoçugu yok.teyzem eniştemden kalan arsasını bana bırakmak istyor.Ölünce çoçuugu olmadıgı çok kişiye bölünüyor.Eniştem den kalan yeri üzerine almamış intikal etmemiş tapuda vasiyetname aldıgınızda vasiyet verdiğinde ölünce sana gecer dediler.
Şimdi çok ısrar ediyor benim sağlıgımda vasiyet verim ben ölene kadar beni bakmakla yükümlü ben ölünce benden kalan yegnimindir diye.Bugun yarin bu bana sıkıntı çıkarırmı. yasal olarak bir itirazı varmı.
Kolay Gelsin
Merhabalar benim çok kısa bir sorum olacaktı. Dedemin 14 dönüm bir tarlası vardı yaşlıydı fakat akıl sağlığı ve hafızası oldukça yerinde ve güçlüydü (en azından herkes böyle söylüyordu bana bile 80 yıl önceki ilkokul anılarını anlatıyordu ve bunu kanıtladık ). Kızında kalıyordu kızı bakıyordu “Ölene kadar benim öldükten sonra senin diye 14 dönümlük tarlayı noter huzurunda kızının üzerine yaptırmış fakat kızı sözünü tutmadı ölene kadar bakmadı dedeme. Bunun akabinde dedem bu duruma çok sinirlenip tarlasını sattı ve babam ve diğer amcamlar dedem için akıl sağlığı raporu , sağlık raporu vs. aldılar 90 yaşındaydı ve 1 ay önce kaybettik dedemi. Şimdi dedemin kızı yani halam bu durumun üzerine yine Noter’den Vasiyetname’nin yerine getirilmesi için dava açmışlar. Bu durumda dedemin ölmeden önce sattığı tarla bozulur mu ? (Tamamen tanımadığımız kan bağı veya akraba olmaan birine satmış dedem) Yoksa vasiyetname düşmüş müdür ? Bankaya dedemin hesabına giren (tarlayı sattıktan sonra tarla satış ücreti) para da var. Halam satılan tarlayı bozabilir mi ? Çok çok teşekkür ediyorum.
ben 22 yasindayin benim Ananem öldu annem ve dayim reddi miras yapti mallar dedeme kalacakti bende gittim alt soyu olarak veraset cikartiim ve ortak oldum mirasa dedemle birlikte benle birlikte annemin ikinci evliliginden olan 5 yasindaki kizi ile dayimin 5 yasindaki kizi benimle birlikte pay sahibi oldu dedem bana veraset iptal davasi act diger mirascilarla ama bu mirascilar geri verecek diye duydum dedeme mallari ben hakkim olani almak istiyorum i bu dava nasil sonuclanir annem bababam ayri ben universitede okuyrum lutfen bu konu hakinda bilgi verirmisiniz
Merhabalar böyle yararlı bir sayfa açtığınız için çok teşekkür ederim ve soruma geçeyim…
Dedem noter eşliğinde
2002 yılında vasiyetname bırakmış ve dedemin bir iki yıl sonra alzheimer hastası olduğu ortaya çıkmıştı ama notere sunulan sağlık raporunda hiçbir sıkıntısı olmadığı yazıyor ama o yıllarda kesin bir rapor tutulmadığı kanaatindeyiz ve dedem bu yıl (2019) vefat etti.
Dedem 2. Eşinin ve ondan olan çocuklarının lehine vasiyet bırakmış. Diğer mirasçıları mağdur etmiş ve mağdur olan mirasçılara bıraktığı yerde sonradan satış işlemi de yapmış. Eşinin baskısı altında vasiyet bıraktığını biliyoruz. Henüz yeni vefat ettiği için mirasçıların eline de vasiyetname yeni geçti.
Mağdur olan mirasçılar dava açsa kazanabilirler mi? Bu konu hakkında ne yapılabileceğimize dair bilgi verir misiniz? En kısa sürede cevaplarsanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler…
Merhaba; eşi ve çocukları olmayan babamın amcası (dedemiz) 2012 yılında vasiyetname ile kayıtsız şartsız bir derneğe taşınmazını bırakıyor. Bir ay sonra bu dernek ile noterden “Taahhütname” yaparak aylık 500 TL parayı her ay derneğin kendisine vermesi konusunda taahhüt alıyor. Daha sonra, taşınmazın tapu kaydında “hibe” suretiyle derneğe devri yapılıyor (salt vasiyetname doğrultusunda mı yoksa başka bir usulle mi olduğu konusunda bilgimiz yok). Dedemiz, derneğin, aylık ödemelerini düzenli yapmadığı gerekçesiyle 2017 yılında bağıştan dönme suretiyle tapu iptali ve tescil davası açıyor. Dava devam ederken 2018 yılında vefat ediyor. (bu dava haricinde sulh hukuk mahkemesinde vasiyetnamenin açılması davası da var.) Babamlar mirasçıları olarak dedemizin açtığı davayı devam ettirmek istiyorlar. Bu davayı kazanmaları halinde bu defa vasiyetname mi devreye girer? yoksa bağıştan dönme gerçekleştiği için buna bağlı olarak vasiyetname de iptal olur mu?
Yardımcı olursanız memnun oluruz.
Slm ben berkay babannem benim lehime ölmeden önce 9parca malinin birini hastaneden akli melekelerinin yerinde olduna dair saglik ropor alarak vasiyetname düzenlenmişti halam iptal davası açtı 14ay oldu dava halen suruyor en son tanıklar dinlendi sizce mahkeme daha ne kadar sürer?
Iyi günler,
Biz 4 kardesiz.Babamiz annemizin etkisiyle ölmeden önce
Elindeki mallarin cogunu kücük Erkek kardesimizin üzerine yapti.
Simdi büyük abimiz mirastan mal kacirma davasi acti.
Abimiz davayi kazanirsa bize de normal miras düser mi,yoksa Bizde miras payimizi almak icin kücük kardesimize miras kacirma davasi acmali miyiz?
Birde annemizin elinde bulunan mallari kücük kardesimize birsekilde verecegini biliyoruz.O ölmeden bunu engellemenin bir yolu var mi?
Yardimlariniz icin cok tesekkürler.
İyi günler.
Dedem ve babannem üzerine farklı yerlerde toplam 46 dönüm arazi var.
Dedem bunların hepsi kendininmiş gibi noter huzurunda şahitle ve dr. raporuyla vasiyet yazdırdı.
Halama 17 dönüm + 80mt kare depo
Amcama 15dönüm + 250mt kare ev
Babama 14 dönüm + 90mt kare arsa bıraktı.
Ancak halamın kocası miras paylaşımı sırasında sorun çıkaracağını tüm malları sattıracağını söylüyor.
Biz bu arsadaki eski evi yıkıp yeni ev yapmayı düşünüyoruz. (arsanin resmi sahibi vasiyeti yapan dedem)
3 dönümlük bir araziye de ev yaptık(resmi sahibi babannem)
Halamın kocası açacağı dava ile bizim arazi ve evlerimizi sattırabilir ya da arazi ve evlerimiz üzerinde hak sahibi olabilir mi?
Merhaba 2013de babannem bana 1 tane arsasını hastaneden rapor alarak noter huzurunda vasiyetname yolu ile bıraktı.
28.01.2017 de vefat etti ve bir kaç ay sonra sulh mahkemesinden kağıt geldi vasiyetname okundu babannemin 2 kızı 1 de oğlu var kız çocuğunun biri vasiyetname iptal davası açtı sizce iptal olabilirmi olursa tamamını yoksa belli bir bölümünü yada hicmi iptal olmaz.Ben avukat tuttum bana söylediği başka malları var size bir kısmını vasiyet etmiş iptal gerçekleşmiçecek dedi.Babannemin bana vermis oldugu arsa 6binmetrekare mahkemeye iptal davası açan kişide 3bin metresinin benim 3bin metresininde 3 kardeş arasında yani bin metrekaresinin onlara mahkeme kararı ile verileceğini ifade etti.Onada avukatı böyle demiş kime inanacanım bilemedim.Sizin fikriniz ne acaba çok teşekkürler.ALLAH razı olsun.
merhaba
Benım bır sorum olacak
dava bıraz karışık…
Annanemın ıkıncı eşi (20 yıllık) 2012 de vefat etmeden bır sene once oğullarıyla bır vasıyatname duzenleyerek eşinin mırastan pay ıstemedığını sadece ölene kadar butun mallarını kullanabıleceğini vecocukları arasında mal paylaşımı yaptığı bır vasıyatname duzenlemıstır.Yanı vasıyatnamede annaneme hıc bır sey bırakmamıştır.
Vasıyatname acıldıktan sonra ıse ananenmın vefat eden eşinin 5 cocuğundan bırı olan kişi saklı payının ıhlal edıldığı gerekcesıyle ıptal ve tenkıs davası acarak vasıyetın ıptalını ıstemıs ve annanem de vasıyette kendısıne hıc bır mal bırakılmadığı halde davalı pozısyonunda gosterılmış ve ananem ıkı duruşmaya katılarak eşimin verdığı vasıyetı kabul edıyorum demiştir.Annanem davanın 4. yılı 2016 da vefat etmiştir.
şimdi sorum şu: Annem ve diğer teyzemler ve dayım annanem vefat ettığı ıcın soz konusu dava da dahılı davalı olmuşlardır ve vasıyetnamenın ıptal olmasını talepe dıyorlar ama davalı pozısyonda gozuktuklerı ıcın ıptal ve tenkıs davasından lehte bır sonuc cıksa bıle menfaat sağlayamayacaklardır.Bu durumda dava da annem ve diğer kardeşleri davacı pozısyonuna gecebılırler mı ya da yenı bır dava acabılırler mı ?? Cevap verırsenız sevınırım …
Sayın Kulaçoğlu öncelikle böyle bir hizmet verdiğinizden dolayı çok teşekkür ederiz.
Biz 4 erkek 3 kız cocuğuyuz.Evimiz 5 katlı erkeklerden 3 ü kendi evini kendisi yaptı kalan 2 daire 7 ye bölünecek bunda erkekler hemfikir ancak damatlardan biri buna razı değil. babamız 80 yaşında sağlık raporu alarak 2 şahit huzurunda noterden vasiyet yapsak vafat sonrası bunu bozma imkanları varmı yada en kolay yoldan nasıl hallederiz. şimdiden çok teşekkür ederim.saygılarımla
Merhaba. Babaannem evdeki yarı hakkı ve bir bahçeyi babama ölümlük dirimilk olarak kendi isteği ile bağışladı ve satışını yaptı. Daha sonra notere gittik vasiyetname yazmak için ancak satış yapılmadan önce yazılması gerektiğini söylediler ve vesile yazamadik. Babamlar iki kardeşler. Amcam bu durumda bağislanan mallara itiraz davası açabilir mi ? Bu durumda ne yapmamız gerekir ? Teşekkürler
Merhaba, Benim sorum da şöyle:
Annemiz sekiz çocuğuna mallrı eşit olarak bölüştüren bir vasiyetname yaptı. Sonradan bu malların bir kısmını satarak bir oğluna verdi. Öldüğünde de vasiyet edilen mallardan sadece bir oğluna bıraktığı mallar kaldı. Vasiyetname iptal olmuş olur mu? Burada vasiyetname mi vardır? Paylaştırma mı? Vasiyetname yok denilebilir ise veya paylaştırma var ise ne gibi haklarım olabilir?
Merhaba,
Vasiyet ile ilgili bir sorum olacakti.
Dedem 2002 yilinda vefat etmistir. Oncesinde noter huzurunda biraktigi bir vasiyetname var. Vasiyette 4 cocugu icin biraktigi yerler yazili. Sonraki yil dayim bu vasiyete itiraz davasi acimisti. Dava red oldu ve vasiyet onandi. Ancak teyzem ve annem o gunden beri vasiyeti tenfiz ettirmemisler.
Vasiyetin uzerinden 15 yil gecmis. Vasiyetin yerine getirilmesi icin nasil bir yol izlemeliyiz? Yardimlarinuz icin tesekkurler.
sn kulacoglu babanemi 5 ay kaybettik olumunden sonra yapmıs oldugumuz veraset ilamında babanemin 10 yıl once 2007 yılında yapmıs oldugu bir vasiyetname ile karsılastık ve bunu mahkeme kararıyla actırdık vasiyetinde tum garimenkul haklarını o donem cok samimi oldugu doktoruna miras bıraktıgını gorduk o donem aynı gun doktorun calıstıgı hastaneden rapor alınmıs olup vasiyet duzenlenmis doktorun yanında calısan iki kiside sahit olmus fakat kendisi o tarihten beri hic bir sekilde doktorla gorusmedi bizim yanımızdaydı 10 yıl biz baktık bizim yanımızda vefat etti ve bu konuyla ilgili kimseye herhangi bir bilgi vermedi bizim aklımıza doktorun o donem hastası olan babaneme bilincli olarak bunu yapmıs olması aklımıza geliyor cunku yanında calısanlarıda sahit gostermesi kafamızı kurcalıyor bu konuyla ilgili sizden yardım bekliyorum saygılarımla
merhaba syn. kulaçoğlu açıklayıcı bilgilerinizden dolayı şimdiden teşekkür eder cevabınızı merakla beklerim..
dedem 2. eşinden olma olan amcama yıllarca okutup astsubay yapıp cesitli sebeblerden dolayıda somadaki bir ev ve arsayı satıp borçlarını falan kapatmıştır. diğer yandan da babamı amcasına ( dedemin kardeşine ) emanet edip uzun yıllar ilk eşinden olma babamı arayıp sormamıştır.. uzun yıllar sonunda dedemin 2. eşi vefat etmiştir. o süreçten sonra babamla arasını düzeltmiş ve bundan 5 yil önce kendiliğinnden gelip amcamın annesinin cenazesine bile gelmediğini ve bu durumun ona vicdan yaptırdığını ben onu okuttum yanimdan ayirmadım sana (babama ) haksızlık ettiğini bir avukatla konusup tek mal varlığı olan köydeki evinini ; bana oğlum osman bakıyor ben ölene kadar benim ben öldükten sonra oğlum osmanindır diye resmi 2 tanıklı ve akli dengesi yerinde raporuyla beraber noterde onaylattırmıştır, bu olaydan 5 yıl sonra yani bir ay önce dedem vefat etmiştir. hem amcama hemde bize sulh cezadan mahkeme cağırısı gelmiştir 7 haziranda mahkemede hakim vasiyeti okuduktan sonra amcam itiraz edicektir kendiside dile getirdi ben olmadan yazılamaz bu vasiyet diye ya tenkis yada vasiyet iptali davası açıcaktır. iptaline gidebilicek sebebleri barındırmadıgı için iptalin olacağını sanmıyoruz ama saklı pay la ilgili bi dava olabilir biz satılınca hakkı olan payı verme taraflısıyız ancak o bunada yanaşmadan itirazı sürdürücektir evin satılmaması icin tedbir kararı koydurabilirmi süreçi ne kadar uzatabilir.. daha başka hakkı sizce varmı ? bizim köyle alakamız olmadığı için satmak istiyoruz değeri 200 bin civarında ne kadarına hak alabilir amcam?
Merhaba Sayın KULAÇOĞLU , Benim kayınpederimim 5 kızı ve 3 oğlu var , kayınpederim 2005 yılında notere giderek gizlice (diğerlerine haber vermemden) Ankara da oturduğu evinini en küçük oğluna vasiyet ederek ölümü sonrasında küçük oğluna kalmasını istemiş o zaman 65 yaşında olduğundan sağlık raporu almış ve iki şahit göstermiş bu vasiyetnameyi şahitlerden biri söyledi sonrada kayın pederim inkar etmedi bozmasını istedik yapmadı , kendisi iptal etmek istese nasıl yapılır yada iptal elmezse diğer çocuklarının yapacağı bir şey varmı saygılar
Merhaba benim sorum tenkiz davası açmak için bir yıllık bir süre olduğu söyleniyor vasiyetnamenin açılmasından itibaren bu süre geçirilirse dava açılamaz mı teşekkürler
Merhaba Sayın KULAÇOĞLU, öncelikle bu konuda insanları bilgilendirdiğiniz için teşekkür eder saygılarımı sunarım. Benim dedem, tüm malvarlığını başka bir soydan olan akrabamız olmayan bir kimseye bıraktı. Dedemin iki çocuğu var. Biri babam, diğeri de halamdır. Ancak sevgili rahmetli dedeciğim tüm malvarlığını bize hiç bir şey bırakmayarak 3. bir kimseye bırakmıştır. Dedem 04/11/2016′ da vefat etmiştir. Biz en azından saklı paylarımızı almamız; ama mümkünse tüm mirasını alabilmemiz için nereye, hangi davayı ne kadara sürede açmalıyız? Bu davalar için ne kadar masraf gider? Bu davayı babamla halam birlikte mi açalım? Bu konuda bize en azından bilgi vermenizi, lütfederseniz de örnek bir dava dilekçenizi mailime atmanızı saygıyla rica ederim.
Bizleri çok müşkül bir durumdan kurtarmanız ümidi ile bu e-mail’ i size gönderiyorum. Umarım yardımcı olabilirsiniz.
Konumuz, amcam lehine, dedem tarafından düzenlenmiş vasiyet ile ilgilidir. Babam ve iki amcam toplam 3 kardeştirler. Vasiyet bir amcam lehine düzenlenmiş diğer iki kardeş mağdur olmuştur.
1.Vasiyet, 14 Şubat 1994 tarihinde dedem tarafından noter huzurunda düzenlenmiştir.
2.Dedem, 27 Eylül 1994 tarihinde vefat etmiştir.
3.Vasiye, 07 Aralık 1994 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Vasiyete itiraz edilmiş tutanaklarla kayıt altına alınmıştır.
4.Babam tarafından, 21 Mart 1995 tarihinde vasiyetnamenin iptali davası açılmıştır.
5.Vasiyetnamenin iptali davası, 02 Temmuz 1996 tarihinde red olunarak, amcam lehine hüküm kurulmuştur.
6.Lehine vasiyet düzenlenen amcam, 19 Aralık 1996 tarihli dilekçesi ile, vasiyetnamenin tenfiz edilmesine karar verilmesini istemiştir.
7.Vasiyetname 16 Ocak 1997 tarihli karar ile Tenfiz edilmiştir.
8.Lehine Vasiyet düzenlenen amcam bu karar ile tapu il müdürlüğüne gitmiş, tapu müdürlüğünce kararın tapu sicili üzerinde etkisi olmadığı kendisine söylenmiştir.
9.Lehine vasiyet düzenlenen amcam, suskunluğa çekilmiş, 11 Aralık 2015 tarihli dilekçesi ile suskunluğunu bozarak Tapu İptali ve Tescil Davası açmıştır.
10. Davanın 2. celsesi geçici hakim nezaretinde 22 Eylül 2016 tarihinde görülmüş, duruşma tutanağı düzenlenmiştir. 2. celsede vasiyetnamenin onaylı örneği davacıdan istenmiştir. Tarafımızdan, itirazlarımızı içerir konuşma metni sunulmuştur.
11. Davanın 3. celsesi 15 Aralık 2016 da görülmüş, asıl hakim tarafından bir önceki zabıtların okunduğu tutanakta beyan edilmiştir. İtirazlarımız yinelenmiştir. Verilen karar ile gayrimenkulün değeri üzerinde yapılacak keşif neticesinde sunulacak rapor doğrultusunda davalıların veraset yoluyla hak etmiş oldukları hisseleri eksiltilecektir. Dava tarihi 30 Mart 2017 tarihine ertelenmiştir.
Acilen yardımlarınızı bekliyoruz.