Vasiyetnamedeki düzenlemeler nedeniyle hak kaybına uğrayan mirasçılar, iptal koşullarının varlığı halinde, vasiyetnamenin iptali davası açabilirler. Vasiyetname, insanların ölümünden sonra malvarlıklarının kimler arasında ve nasıl paylaştırılmasını istediklerini belirtmek amacıyla düzenleyebildikleri bir belgedir. Vasiyetname düzenlemekteki temel amaç, Medeni Kanun’da öngörülen miras paylarının miras bırakanın iradesine göre değiştirilmesidir. Vasiyetnamenin iptali kararı, sadece iptal talep eden kişiler için geçerli olacaktır. İptal talep etmeyenler için vasiyetname hükümleri geçerliliğini koruyacaktır.
Vasiyetname, hayatta olmayan bir kişinin iradesinin yerine getirilmesini sağlamak için hazırlanır ve kanunda belirtilen şartları taşımalıdır. Bu şartlar arasında vasiyetname düzenleyen kişinin ayırt etme yeteneğine sahip olması ve on beş yaşını doldurmuş olması gerekmektedir. Ayrıca, vasiyetname miras bırakanın özgür iradesini yansıtmalı ve hile, hata veya zorlama yoluyla yapılmamalıdır. Eğer vasiyetname bu şartlara aykırı olarak düzenlenirse, sakat sayılır. Ancak, vasiyetnamenin sakat olması direkt olarak vasiyetnamenin geçersiz olduğu anlamına gelmez.
Yazı İçeriği
- 1. Vasiyetnamenin İptali Sebepleri
- 2. Vasiyetnamenin İptali Davası
- 3. Vasiyetnamenin İptalini Kimler Talep Edebilir?
- 4. Vasiyetnamenin İptali Davasında Süre
- 5. Vasiyetnamenin İptali İçin Süre Sınırı Olmayan Haller
- 6. Vasiyetnamenin Kısmen İptali
- 7. Vasiyetnamenin İptali ve Tenkis Davası
- 8. Vasiyetnamenin İptali Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
- 9. Sıkça Sorulan Sorular
Vasiyetnamenin iptali, vasiyetname sahibinin ölümünden sonra mirasçılar veya vasiyetname alacaklıları tarafından talep edilerek dava konusu yapılabilen bir durumdur. Mahkeme, kanıtlar ve delillerin ışığında vasiyetnamenin geçerliliğini veya geçersizliğini değerlendirir ve nihai kararı verir.
1. Vasiyetnamenin İptali Sebepleri
Vasiyetnamenin iptal sebepleri, kanunda sınırlı sayıda belirtilmiştir. Ancak bu sebeplerden herhangi birinin varlığı halinde, iptal kararı verilebilir.
1.1. Ehliyetsizlik Nedeniyle Vasiyetnamenin İptali
“Vasiyetnamede ehliyet” terimi, bir kişinin vasiyetname yapma yeteneğini ifade eder. Vasiyetname yapma ehliyeti, bir kişinin hukuki olarak geçerli bir vasiyetname düzenleyebilme yeteneği ve yeterliliğidir. Vasiyetname yapacak kişinin ayırt etme gücüne (mental kapasite) sahip olması gerekmektedir. Ayırt etme gücü, kişinin vasiyetname yaparken irade beyanını anlama, vasiyetin sonuçlarını kavrama ve miras paylaşımıyla ilgili kararları bilinçli bir şekilde verebilme yeteneği anlamına gelir. Ehliyet, vasiyetnamenin geçerliliği açısından önemlidir. Bir kişinin ehliyet durumu, vasiyetnamenin hukuki geçerliliğini etkileyebilir.
Vasiyetname yapabilme ehliyetine sahip olabilmek için, bir kişinin on beş yaşını doldurmuş olması ve ayırt etme gücüne sahip olması gerekmektedir. Eğer vasiyetname, mirasbırakan on beş yaşını doldurmadan veya ayırt etme gücüne sahip olmadığı bir dönemde yapılmışsa, ehliyetsizlik nedeniyle iptal edilebilir.
Vasiyetname ehliyeti açısından yaşlılıkta önem arz etmektedir. Yaşlılık miras bırakanın vasiyetnamenin içeriğini anlama, irade beyanında bulunma veya miras paylaşımıyla ilgili kararları bilinçli bir şekilde verme yeteneğini etkileyebilir. Bu durumlar, Alzheimer hastalığı, demans, akıl hastalıkları, zihinsel engeller veya geçici mental bozukluklar gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Miras bırakanın vasiyetnamesini düzenlediği sırada yaşlılık nedeniyle ayırt etme gücünü etkileyebilecek bir hastalığı varsa, mirasçılar vasiyetnamenin iptalini talep edebilirler. Bu durumda, hastalığın miras bırakanın ehliyet durumunu etkileyip etkilemediğini belirlemek için doktor raporu gibi tıbbi belgelerin sunulması gerekebilir. Bu belgeler, miras bırakanın vasiyetname yapma ehliyetine sahip olup olmadığını değerlendirmek için mahkeme tarafından kullanılabilir.
1.2. İrade Sakatlıkları Nedeniyle Vasiyetnamenin İptali
Vasiyetname miras bırakanın gerçek iradesini yansıtmalıdır. Yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama ile oluşan irade sakatlığı, vasiyetnamenin hazırlandığı sırada miras bırakanın iradesini etkileyen dış etkenlerin olduğu durumları ifade eder. Bu durumlar, mirasbırakanın irade beyanını etkileyerek vasiyetnamenin içeriğini veya dağıtılacak mirası istem dışı şekillendirebilir.
- Yanılma: Mirasbırakanın, vasiyetname yaparken gerçeği tam olarak bilemediği veya yanıltıcı bilgilere dayanarak hatalı kararlar verdiği durumu ifade eder. Örneğin, bir kişiye yanlış bilgi verilerek mirasbırakanın iradesi yanlış yönlendirilebilir.
- Aldatma: Mirasbırakanın, vasiyetname yaparken kandırıldığı veya manipülasyona maruz kaldığı durumu ifade eder. Bir kişi, mirasbırakanı yanlış bilgilendirerek veya aldatarak vasiyetname içeriğini değiştirmesine neden olabilir.
- Korkutma: Mirasbırakanın, vasiyetname yaparken tehdit veya baskı altında olduğu durumu ifade eder. Bir kişi, mirasbırakanı korkutarak veya zorlayarak vasiyetname yapmasını sağlayabilir.
- Zorlama: Mirasbırakanın, vasiyetname yapma sürecinde fiziksel veya psikolojik zorlama altında olduğu durumu ifade eder. Mirasbırakana, vasiyetname yapmaya istem dışı olarak zorlanabilir.
Vasiyetname yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama hallerinden biri ile yaptırılmışsa, mirasçılar veya vasiyet alacaklısı vasiyetnamenin iptalini isteyebilir.
1.3. Hukuka ya da Ahlaka Aykırı Olması Nedeniyle Vasiyetnamenin İptali
Vasiyetname, içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olduğu durumlarda iptal davasına konu edilebilir. Vasiyetnamede belirtilen şartlar veya yüklemeler yasalara veya ahlaki normlara uygun değilse, vasiyetnamenin geçerliliği sorgulanabilir.
Örneğin, bir miras bırakanın, mirasçısının eşinden boşanması şartıyla kendisine mal bırakacağına yönelik bir vasiyetname yapması durumunda, bu vasiyetname ahlaki veya hukuki açıdan sorunlu olabilir. Bu durumda, mirasçılar veya diğer ilgili taraflar, vasiyetnamenin iptali talep edebilirler. Yani, vasiyetnamenin boşanma şartı gibi hukuka ve ahlaka aykırı koşullar içermesi nedeniyle iptal edilmesi istenebilir.
1.4. Şekil Noksanlığı Nedeniyle Vasiyetnamenin İptali
Vasiyetname, Kanun’da belirtilen şekillere uygun olarak hazırlanmalıdır; aksi takdirde vasiyetnamenin iptali talep edilebilir.
Vasiyetname, resmi bir şekilde yapılabilmesinin yanı sıra el yazısıyla veya istisnai durumlarda sözlü olarak da yapılabilir. El yazılı vasiyetname, tamamen vasiyet edenin el yazısıyla yazılmalı ve vasiyetnamenin üzerinde tarih bulunmalıdır. Resmi vasiyetnamede ise, vasiyet eden, vasiyetin isteklerine uygun olarak düzenlendiğini iki tanık huzurunda beyan eder. Tanıklar ise vasiyetnamenin kendileri önünde yapıldığını ve miras bırakanın tasarruf yeteneğine sahip olduğunu beyan ederler. El yazılı vasiyetnamede tarih bulunmaması, resmi vasiyetnamede tanıkların vasiyet edeni tasarruf ehliyetine sahip olarak gördüklerini beyan etmemiş olmaları veya imzaların eksik olması, vasiyetnamenin iptal sebepleri olarak kabul edilir.
Konuya ilişkin daha detaylı bilgi almak için Vasiyetname Nedir? Nasıl Düzenlenir? Başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
2. Vasiyetnamenin İptali Davası
Yukarıda belirtilen iptal nedenlerin varlığı halinde vasiyetname otomatik olarak hükümsüz kılınmaz. Bunun için bir iptal davası açılması gerekmektedir.
Vasiyetnamedeki düzenlemeler nedeniyle hak kaybına uğrayan mirasçılar, iptal koşullarının varlığı halinde, vasiyetnamenin iptalini talep edebilirler. Vasiyetnamenin iptali kararı, sadece iptal talep eden kişiler için geçerli olacaktır. İptal talep etmeyenler için vasiyetname hükümleri geçerliliğini koruyacaktır. Vasiyetnamenin iptali davası, vasiyetname lehine yapılan kişilere karşı açılır.
Örneğin, bir miras bırakan vasiyetname düzenleyerek bir gayrimenkulünü üçüncü bir kişiye devretmek istemiş olabilir. Bu durumda miras bırakanın çocuklarından sadece biri vasiyetnamenin iptalini talep ettiğinde, iptal kararı nedeniyle üçüncü kişi evi mirasçıdan isteyemez. Ancak diğer mirasçılar iptal talebinde bulunmadıysa, vasiyetnamenin yerine getirilmesini talep edebilirler. Dolayısıyla, vasiyetnamenin hiçbir mirasçı tarafından geçerli olmaması isteniyorsa, tüm mirasçıların iptal talebinde bulunması gerekmektedir.
3. Vasiyetnamenin İptalini Kimler Talep Edebilir?
Türk Medeni Kanunu’nun 558. maddesine göre, “İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir.” şeklinde belirtilmiştir. Bu da göstermektedir ki iptal davasını açabilecek kişiler:
Vasiyetnamenin İptalinde Menfaati Olan Mirasçılar
Medeni kanun bu hakkı bütün mirasçılara değil, yalnızca vasiyetnamenin iptalinde menfaati olan mirasçılara tanınmıştır. Örnekle açıklamak gerekirse, miras bırakan, çocukları olmasına rağmen, bir vasiyetname düzenleyerek mallarının büyük çoğunluğunu başka bir kişiye bırakmışsa, çocukları iptal davası açabilecektir. Fakat bu durumda, örneğin miras bırakanın ana ya da babası, yasal mirasçı olmalarına rağmen iptal davası açamayacaktır. Zira çocuklar olduğu sürece yasal olarak onlar mirastan pay alamayacaktır. Bu nedenle iptal kararında menfaatleri olmadığı düşünülmüş ve dava açmalarının önüne geçilmiştir.
Vasiyet Alacaklıları
Vasiyet alacaklısına karşı, başka bir vasiyet alacaklısı tarafından iptal davası açılabilir. Örneğin, miras bırakan bir vasiyetnameyle malını bir kişiye bıraktıktan sonra aynı malı başka bir vasiyetnameyle başka bir kişiye bırakmış olabilir. Bu durumda, ilk vasiyet alacaklısının menfaatinin zarar gördüğü kabul edilir ve bu kişi ikinci vasiyetnamenin iptali talebinde bulunabilir.
Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için “Vasiyetnamenin Açılması” başlıklı yazımızı İnceleyebilirsiniz.
4. Vasiyetnamenin İptali Davasında Süre
Türk Medeni Kanunu’nda, vasiyetnamenin iptali davası açılabilmesi için belirli bir hak düşürücü süre öngörülmüştür. Kanun, bu süreleri bir, on ve yirmi yıl olarak belirlemiştir. Bu düzenleme doğrultusunda, mirasçılar veya vasiyet alacaklıları, vasiyetnamenin geçersizliğini veya iptalini talep etmek için belirli bir süre içinde dava açmak zorundadırlar. Hak düşürücü süreler, vasiyetnamenin yapıldığı veya mirasbırakanın vefat ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Bir Yıllık Hak Düşürücü Süre:
Davacı, miras hakkına sahip olduğunu ve miras bırakan tarafından vasiyetname yapıldığını öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde vasiyetnamenin iptali davasını açmalıdır. Bu süre, tüm bu hususların öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Önemle vurgulanmalıdır ki, mirasçı vasiyetnamenin varlığını biliyor olabilir ancak iptal sebebini bilmiyorsa bir yıllık süre başlamaz. İptal sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde dava açılması gerekmektedir. Yani, mirasçı vasiyetnamenin yapıldığını biliyorsa ancak iptal sebebini sonradan öğreniyorsa, iptal davası için bir yıllık süre, iptal sebebini öğrendiği tarihten itibaren başlar. Bu süre içinde davayı açması gerekmektedir.
On Yıllık Hak Düşürücü Süre:
Vasiyetnamenin iptali davasının bir yıl içerisinde açılması gerekmektedir. Ancak her durumda, vasiyetnamenin açıldığı an itibariyle on yıl içinde dava açılmalıdır. Bu on yıllık süre, davanın açılması için azami olarak öngörülen süredir. Yani, bir yıllık sürenin başlaması için gereken hususlar on yıl içinde gerçekleşmezse, dava daha sonra açılamaz. Örneğin, vasiyetname açıldıktan sonra on yıl geçtikten sonra mirasçı olduğunu öğrenen kişiler, artık hak düşürücü sürenin dolduğundan dolayı iptal talebinde bulunamazlar. Bu durumda, vasiyetnamenin geçerliliğini veya iptalini talep etme hakları zaman aşımına uğramış olur.
Yirmi Yıllık Hak Düşürücü Süre:
Vasiyetnamenin iptali davasında on yıllık sürenin yanı sıra, kötüniyetli davalıya karşı geçerli olan yirmi yıllık süre de bulunmaktadır. Bu yirmi yıllık süre, kötü niyetle hareket eden vasiyet alacaklısına karşı iptal davasının en geç vasiyetnamenin açıldığı tarih itibariyle yirmi yıl içinde açılması gerektiğini ifade eder. Kötü niyet, vasiyet alacaklısının iptal sebeplerini bildiği durumu ifade etmektedir. Örneğin, bir kişi mirasbırakanı tehdit ederek vasiyetnamenin düzenlenmesini sağlamışsa, bu kişi kötü niyetli olarak kabul edilir. Bu süre, vasiyetnamenin geçerliliğini etkileyen kötü niyetli eylemlere karşı hukuki korumayı sağlamak amacıyla daha uzun tutulmuştur.
Bu hak düşürücü süreler, belirli bir zaman dilimi içinde dava açılmasını teşvik etmek ve hukuki güvence sağlamak amacıyla konulmuştur. Sürelerin geçmesi durumunda, ilgili kişilerin iptal davası açma hakkı zaman aşımına uğrar ve davayı açma imkanları kısıtlanır.
5. Vasiyetnamenin İptali İçin Süre Sınırı Olmayan Haller
Yukarıda belirtilen sürelerin geçmesine rağmen vasiyetnamenin iptali talebinde bulunulabilir. Bunun için gereken şartlar şunlardır:
- Vasiyet alacaklısının vasiyetin ifası talebiyle bir dava açmış olması.
- Daha önce vasiyetnamenin ifa edilmemiş olması.
Örneğin, bir miras bırakan bir taşınmazını vasiyetname ile üçüncü bir kişiye bırakmış olabilir. Bu durumda, taşınmazın kendisine devredilmesi talebiyle açılan davada, vasiyetnamenin aslında geçerli olmadığı ileri sürülebilir. Bu ileri sürme için herhangi bir süre sınırı öngörülmemiştir. Ancak, vasiyetname gereği yerine getirilmişse yani taşınmazın üçüncü kişiye devri gerçekleşmişse, iptal sebebi ileri sürülerek taşınmazın geri alınması mümkün olmayacaktır.
6. Vasiyetnamenin Kısmen İptali
Vasiyetnamenin kısmen iptali, vasiyetnamenin sadece belirli bir kısmının geçersiz kılınması anlamına gelir. Bu durumda, vasiyetname içerisinde yer alan belirli hükümler veya düzenlemeler, mahkeme kararıyla iptal edilebilirken, diğer hükümler veya düzenlemeler ise geçerli kalmaya devam eder.
Vasiyetnamenin kısmen iptali genellikle, vasiyetnamenin belli hükümlerinin veya düzenlemelerinin yasalara veya diğer hukuki gerekliliklere aykırı olduğu durumlarda talep edilir. Örneğin, vasiyetnamede yer alan bir hüküm, miras hukuku kurallarına aykırı olabilir veya belirli bir mirasçının haklarını haksız bir şekilde sınırlayabilir. Bu durumda, ilgili mirasçı veya vasiyet alacaklısı, vasiyetnamenin sadece bu geçersiz veya hatalı kısmının iptalini talep edebilir.
Ancak, bazı durumlarda kısmi iptal istenilmesi mümkün olmayabilir. Örneğin, ehliyetsiz bir kişinin hazırladığı vasiyetnamede yalnızca belirli hususların iptali istenemez. Bu durumda, vasiyetnamenin tamamının iptali talep edilecektir. Ayrıca, şekil noksanlığı nedeniyle de kısmi iptal talebi mümkün olmayabilir. Örneğin, resmi bir vasiyetnamede tanıklar, miras bırakanın vasiyetname yapma ehliyetine sahip olduğunu beyan etmemişlerse, vasiyetnamenin tamamının iptal edilmesi gerekmektedir. Özetlemek gerekirse, vasiyetnamenin sadece belirli kısımlarının iptali talep edilebilirken, diğer kısımların geçerliliklerini koruması mümkündür. Ancak, bazı durumlarda kısmi iptali talebi mümkün olmayabilir ve vasiyetnamenin tamamının iptali istenebilir.
Vasiyetnamenin kısmen iptali talebinde bulunmak için, iptal edilmek istenen belirli hükümlerin veya düzenlemelerin somut olarak belirtilmesi ve iptal gerekçelerinin kanıtlanması gerekmektedir. Mahkeme, bu talebi değerlendirerek, vasiyetnamenin sadece belirli bir kısmının iptaline karar verebilir, diğer geçerli kalan hükümlerin ise yürürlükte kalmasını sağlar.
7. Vasiyetnamenin İptali ve Tenkis Davası
Vasiyetnamenin İptali Davası, vasiyetnamenin geçerliliğini veya içeriğini etkileyen bir sebep olduğunu iddia eden bir kişi tarafından açılan bir davadır. İptal davası, vasiyetnamenin tamamen veya belirli kısımlarının geçersiz kılınması ve iptal edilmesi talebine dayanır. Bu durumda, vasiyetnamenin tamamı veya belirli hükümleri hukuki olarak hükümsüz hale gelir.
Tenkis Davası ise, miras bırakanın saklı paylı mirasçılarının haklarının ihlal edildiğini iddia eden bir mirasçı tarafından açılan bir davadır. Saklı paylı mirasçılar, miras bırakanın belirli bir yüzdesini miras olarak almaya hakkı olan kişilerdir. Tenkis davası, miras bırakanın tasarruflarının saklı payları aşması durumunda, bu fazla kısmın geri alınması ve saklı payın korunması talebine dayanır.
Bununla birlikte, vasiyetnamede saklı payların ihlal edilmesi, vasiyetnamenin iptali sebeplerinden biri değildir. Saklı payın ihlal edilmesi durumunda, tenkis davası söz konusu olabilir. Saklı paylı mirasçı, vasiyetnamede saklı payının da ihlal edildiğini iddia ederse, vasiyetnamenin iptali yanında tenkis talebinde bulunabilir. Bu durumda, mahkeme vasiyetnamenin iptal talebini reddederse, kanun gereği mirasçılar arasında korunmuş olan saklı paylarını alabileceklerdir.
Sonuç olarak, vasiyetnamenin iptali davası vasiyetnamenin geçerliliğini veya hükümlerini etkileyen sebeplerin ileri sürüldüğü bir dava iken, tenkis davası saklı paylı mirasçıların haklarının ihlal edildiği durumlarda açılan bir davadır. İki dava da miras bırakanın iradesini ve miras paylarını etkileyen konuları ele alır.
Konuyla ilgili detaylı bilgi için “Tenkis Davası Nedir?” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
8. Vasiyetnamenin İptali Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Vasiyetnamenin iptali davasında görevli mahkeme, miras bırakanın en son ikamet ettiği yerdeki asliye hukuk mahkemesidir.
Vasiyetnamenin iptali davasında yetkili mahkeme, miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Yani miras bırakanın en son ikamet ettiği yerdeki asliye hukuk mahkemesindir.
9. Sıkça Sorulan Sorular
Kanun’da sayılan iptal sebeplerinden birini taşıyan vasiyetname sakat olsa da kendiliğinden hükümsüz olmaz. Mirasbırakanın ölümünün akabinde geçerli bir vasiyetname gibi sonuç doğurur. Bu durumun engellenmesi ve vasiyetnamenin geçersiz hale getirilmesi için vasiyetnamenin iptali davası açılmalıdır.
Vaisyetnamenin iptali ile lehine vasiyet yapılan kişiye tanınan hak sona erdirilmiş olur. Ancak eğer lehine vasiyet yapılan kişi vasiyet edilen malın zilyetliğini iptal davasından daha önce edinmişse iptal davası bu malın geri alınmasını sağlamaz. Bu durumda malın lehine vasiyet edilenden alınabilmesi için iptal davası ile birlikte veya ayrıca istihkak davası açılmalıdır.
Vasiyetnamenin geçersiz olduğu mirasbırakan hayattayken biliniyor olsa dahi bu aşamada iptal davası açılması mümkün değildir. İptal davası ancak mirasbırakanın ölümü akabinde açılabilir.
Vasiyetnamenin iptali davası açılmamış olan hallerde lehine vasiyet yapılan kişinin ölüme bağlı tasarrufun ifası için açtığı davada ölüme bağlı tasarrufun geçersizliğinin herhangi bir süreye tabi olmaksızın ileri sürülmesine sınırsız def’i hakkı denmektedir. Yani sakat bir vasiyetname iptal ettirilmemiş olsa dahi lehine vasiyet yapılan bu sakat vasiyetnamede kendisine tanınan hakkın gerçekleştirilmesini istediğinde, vasiyetnamenin geçersiz olduğu bu nedenle de hakkın yerine getirilmeyeceği ileri sürülebilir.


Annemler 4 kardeş. 20 yıl önce dedem teyzeme ev aldı. Noterden de ben mirasımı aldım diye imza atıldı. Şimdi dedemin 3 tane evi var. İkisi zaten dayımlarındı yıllardır o evlerde oturuyorlardı müteahhit e verildi tapuları üzerine geçirecekleri para olmadığı için dayımların evleri dedemin üstünde. Şimdi dedem ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle (tapuda ücret ödemesinler diye) 2 evi dayımların üzerine yapacak. Kendi evini de 20 yıl önce dedemden evi alan teyzemin üzerine yapacak. Anneme hiç bir şekilde kalmaması için. Bahanesi de annem zenginmiş (herşeyimizi kaybettik babamın önüne gelene kefil olmasından dolayı) teyzem fakirmiş. Annem de dedemin oturduğu evi 4 kardeş arasında bölünsün istiyor. Ama dedem ısrarla oturduğu ev de teyzemin üzerine geçecek diyor. Teyzemin dedemden 20 yıl önce aldığı evi müteahhit e verdiğinde müteahhit 1.5 daire ( ya dublex ya da 2. Evin yarı parasını teyzemler ödeyerek 2 daire yapılabilir) veriyor. Dedemin oturduğu daire 1+1. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile ev teyzemin üzerine geçerse bizim bu sözleşmeyi bozdurma şansımız var mı? Çünkü amaç annemden miras kaçırmak annemi mirasa dahil etmemek.
Merhabalar , Annemin babası 28/05/2018 yılında noterde sağlık kurulundan aldığı rapor ile beraber 2 şahit huzurunda vasiyetname bırakmıştır. Noterde bırakılan vasiyetname e-devlet üzerinden göründüğü için biz vasiyetnamenin içeriğini görebiliyoruz. Vasiyetname salgın sebebiyle 02/10/2020 Tarihinde mahkemede açıklanacak diye tebligat gelmiştir. Burada Dedem ciddi anlamda mirasından mal kaçırmıştır. Dedem 20 yıl önce kendine ait bir araziyi satıp onun parası ile oğlunun üzerine yaklaşık olarak ayrı ayrı 4 parsel toplamda 142 Dönüm arazi almıştır. Bunun dışında’da 33 dönüm bir arazı’yı direk üzerine devir etmiştir. Toplamda erkek çoçuğuna 175 dönüm arazi tapulamıştır. Bu erkek çoçuk lise mezunu ve hiç bir ticari sicil kaydı olmayan köyde çiftçilik yaparak yaşamını sürdüren birisidir. Bu kadar arazı en başta kaçırdıktan sonra vefati ile birlikte tapu kaydında dedemin üzerine 290 Dönüm arazi olduğu tespit edilmiştir. En son kalan bu 290 Dönüm arazıde bulunan en yüksek dönüm olarak bulunan bir parseli yine aynı oğlunun 2 tane çocuğuna 190 dönüm arazıyı vasiyet ederek vasiyetname oluşturmuştur. Dedemin eşi yaşamaktadır. Aynı zamanda 5 Çoçugu bulunmaktadır. Eşi yatalak ve aklı dengesi gidip geliyor. Eşinede yine bu mirastan sürekli pay verdiği çocuk bakıyor. Burada annem diğer kardeşleri ile görüşmelerine istinaden hepsi bu vasiyetnameyi kabul edeceklerini belirtiyorlar. Annem bu vasiyetnamedeki haklarını vermek istemiyor. Burada saklı pay oranlarını bayağı ihlal ettiği görünüyor. Burada annem sadece kendi haklarını açmak için dava açabilir. Biz nenemin aklı dengesi yerinde olmadığı ve yatalak olduğu aynı zamanda’da bakıma muhtaç birisi olduğu için kendisinin ihlal edilen saklı paylarının hakkını aramak için ne yapabiliriz. Bu saklı paylardaki genel anlamda anneme ve neneme kalan miktarlar nelerdir. Ayrıca daha önceden mirastan kaçırdıgı paylara dava açarsak eğer davada kazanılırsa burada vasiyetnamedeki ihlal dedemin mirasi arttiği için ihlal kısmıda azalir mi ? Konu ile ilgili neler yapabiliriz yardımcı olabilir misiniz ?
Merhabalar ,
Anneanem akıl sağlığı yerinde olan fakat okuma yazma bilmeyen bir kişi. Diyaliz hastası olduğu için %90 oranlı engelli raporu mevcut. Bu rapor ile engelli aracı alındı ve parasının tamamını (torunu olarak) ödedim ve aracı ben kullanmaktayım. Hertürlü masrafını kendim karşıladım. Noterden tarafıma öldükten sonra şu araç torunuma mirasımdır şeklinde vasiyetname çıkardık. Sorum şu olacak anneannemin kızlarına, bu mirasdan herhangi bir hak doğar mı . Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum,
amcam yakın zaman da vefaat etti.ne eşi ne de çocukları var. amcam ölmeden önce tanımadığımız bir kıza noter aracılığıyla mal varliğini vasiyet etmiş. öldükten sonra 2 hafta sonra cumhuriyet savcılığı vasiyeti okunması için gün vermiş.bu kıza ait olan bu vasiyeti iptal etme şansımız var mı ? Ya da yapılması gereken hukuksal bir şey var mıdır?
Merhabalar izninizle bir soru sormak istiyorum başıma gelen bir olay değil fakat çok merak ettiğim ve genel bir soru olacak. Tenkis davasıyla ilgili… Tenkis davasının şartları nelerdir ? Diyelim ki bir babanın 5 oğlu var ve bu baba yani miras bırakan (mal sahibi) mallarını kendisi hayattayken hiçbir kan bağı bulunmayan birine sattı ve mal sahibi yani baba öldükten sonra çocukları kendi saklı paylarının ihlal edildiği gerekçesiyle tenkis davası açabilir mi ? Yoksa tenkis davası sadece babanın çocukları arasında kendi isteğine göre mal paylaştırması sonucu mu doğuyor ? Örneğin baba en büyük oğluna 100 dönüm tarla diğerine 50 dönüm diğerine 20 dönüm diyerek hepsinin haklarını ihlal ettiği müddetçe yani kardeşler baba öldükten sonra kardeşler birbiri arasındaki olaylar için mi tenkis davası açabilirler yoksa babaları hayattayken hiç tanınmayan birine tabiki para karşılığı satılan mal için de baba öldükten sonra yine tenkis davası açabilirler mi ? Eğer saklı paylarını babaları ihlal ettiği gerekçesiyle babaları öldükten sonra çocuklar tenkis davası açar ve babaları hayattayken sattığı tarlaları satılan kişiden bozdurabilirlerse tarlayı alan adam da tabiki para ödedi. Peki bu adamın mağduriyeti nasıl ve kim tarafından giderilecek ? Umarım anlatabilmişimdir. Biraz karışık oldu ama lütfen kusura bakmayın. Teşekkür ediyorum . İyi çalışmalar.
Merhabalar benim bir sorum olacaktı daha önce Dedem , halama vasiyetname olarak bıraktığı 13 dönüm tarla bırakmıştı sonra dedem ölmeden önce tarlasını sattı (2 ay önce vefat etti dedem) halam noterden (Vasiyetnameyi noterde yaptırdıkları için) şimdi Vasiyetname açılması davası açtırmışlar notere. Yani davacı noter gözülüyor . Fakat ben size halam satılan tarlayı bozabilir mi ? satışını iptal edebilir mi diye sorduğumda siz “Dedeniz ölmeden önce kendi tasarrufuyla tarlayı sattığı için vasiyetname iptal olmuştur.” demiştiniz. Son 1 soru daha sormak istiyorum müsadenizle. Şimdi halamlar notere vasiyetname için dava açtırdıklarına göre (Davacı noter gözüküyor sanırım vasiyetnameyi orada yaptırdıkları için) E-devlete girip baktığımızda babam da mirasçı olarak gözüküyor fakat Dosya durumu : “Karara çıkmış” , Dava Türü : “Vasiyetname açılması (Noter) Duruşma günü de verilmiş (Mayıs 14 olarak) fakat Duruşma : Sonuç “İPTAL EDİLDİ” yazıyor. Neden Duruşma İptal edildi yazıyor ? Bunun cevabını hiçbir yerde bulamadım. Acaba savcı satılan malın vasiyeti olmaz diyerek dosyaları duruşmayı vs. iptal mi etti ? gerek mi duyulmadı ? Çok çok teşekkür ediyorum.
Merhabalar.
Dedem 76 yaşında geçtiğimiz yaz vasiyetname bıraktı. Annem 4 kardeş bir tanesinin akıl sağlığı yerinde değil. Akıl sağlığı yerinde olmayan kardeşinin hakkını ‘Ona kim bakarsa ona bırakacağım.’ demişti ve bunu köy halkının yanında söyledi. Dedem annemin bakacağını biliyordu. Çünkü 7 yıl boyunca dedeme bakmış hatta onun için işinden bile çıkmıştı. Vasiyetinde anneme hem akıl sağlığı yerinde olmayan kardeşinin hakkını bırakmış hemde diğer kardeşlerinden daha fazla tarla arsa ev bırakmış. Vasiyeti yazdırmadan önce sağlık ocağından ‘Akıl sağlığı yerindedir.’ raporu almışlar. Akabinde hayattayken tarlalarıyla ilgili işlem yapabilmem için bana vekalet bırakmıştı. Vekalet ve vasiyetin aralarında , önce vasiyetname olmak üzere bir ay bir süre var. Bu vekalet içinde ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden ‘Akıl sağlığı yerindedir.’ diye heyet raporu almışlar. Şimdi dayım vasiyetin iptali için dava açmış. Benim sorum şu; mahkemede sağlık ocağından alınan akıl sağlığı yerindedir raporu geçerli olur mu? Eğer Sağlık Ocağından alınan rapor geçerli olmaz ise vasiyetnameden 1 ay sonra alınmış heyetin verdiği akıl sağlığı yerindedir raporu geçerli midir? Teşekkürler.
Merhabalar. El yazılı vasiyetnamede tarih yazılmamışsa ve miras bırakanın imzası yoksa ama en alt kısımda adı ve soyadını el yazısı ile yazmışsa bu vasiyetname geçerli olur mu? Uygulamada kullandığı imza biçimi adını soyadını yazarak attığı imza değil. Ve de bu vasiyetnamede karalama yapılmışsa bu durumu nasıl etkiler? İlk cümlede her şeyini birine bıraktığı yazıyor ama devamındaki cümlede yazanlar karalanmışsa bu geçerli olur mu? Sonuçta o karalanan yerde vasiyetnameyi şarta bağlamış olma ihtimali de var, öyle değil mi? Cevaplarsanız çok sevinirim. Ayrıca miras bırakan yazdığı vasiyetnameyi birine saklaması için verdi diyelim. Sonra vazgeçip o kişiden o vasiyetnameyi yok etmesini istedi diyelim. Verdiği kişi de yok ettiğini söyledi. Miras bırakan bu durumdan emin olmak için ne yapabilir? Yok ettiğini söylediği bir mesaj delil olarak kullanılabilir mi?
Babam ölmeden 6 ay önce ablama bir metin yazdırıyor. Metinde;”Şeriata göre mallarımı sizlere taksim ettim. Kalan 5 evimi X vakfına parasız kiraya verdim. Bu evleri sonsuza kadar hayır işlerinde kullanın. Bu sizlere vasiyetimdir” diyor. Yazı baştan sona ablama ait. Babam da bizler de altına imza attık.
babam öldükten sonra ablam, akla mantığa uymayan bir sebeple;”Bu daireler satılacak, sağlık ocağı yapılacak. vasiyetname yerine gelecek”
Sorum şu; Metinde bir miras paylaşımından söz edilmiyor. kimseye bir mal verilmiyor. malımı şöyle değerlendirin diyor. İptal davası açmasam bile bir yarar veya zarar yok ortada.
Buna rağmen M.K. 538’e göre iptal edilmesi kesin olan bir belge için dava açmalı mıyım?
İyi günler,
Dedem 2 sene önce rahmetli oldu. Ölümünden 2 gün sonra el yazılı bir vasiyetname ortaya çıktı. Vasiyetname amcamın lehine düzenlenmiş. Dedemin 82 yaşında günlük işlerine idame ettirirken zorlanmasına rağmen tamamen kuralına göre intizamlı yazılmış,hatta bu vasiyeti aklım bilincim yerinde yazıyorum şeklinde bir ifade de eklenmiş. ( Dedeme bu vasiyetin babannemin de işbirliğiyle amcam tarafından yazdırıldığı hatta bu vasiyetin amcam tarafından yazılmış olabileceği hususunda tereddütlerimiz var. Yakın akrabalarımızda olaya pek müdahil olmuyor ya da amcam tarafında yer alıyor. Babamın itirazı ile vasiyet işleme konmadı ve devlet tarafından tapular 4 hisseye ortak paylaştırıldı. Aradan iki sene geçtikten sonra amcam vasiyetin açılması davası açmış. Sizce nasıl bir yol izlemeliyiz ? Teşekkür ederim. İyi çalışmalar dilerim.
merhabalar Kulaçoğlu Hukuk Bürosu, öncelikle hizmet için teşekkür ederim. Bizim 16.03.2003 tarihli “düzenleme şeklinde vekaletname” ile satışı yapılan bir tarlamız var. Miras bırakan babamın ilk eşi yani benim üvey annem. Daha sonrasında 23.03.2003 tarihinde üvey kardeşlerimin elimden almaması için üvey annem vasiyetname yaptı bu tarlayı bana bıraktığına dair. Bugün üvey kardeşlerim satın aldığım ama vasiyetname bırakılmış tarlalardan hak iddia etmektedirler. Sorum şu: Vasiyetnamenin kabulü halinde benden hak iddia edebilirler mi ? Süre 16 yıl geçmiş? Satışı ispatlamam mı daha iyi olur yoksa vasiyetnameyi iptal ettirmek mi ? Üvey kardeşlerim tenkis davası açacaklarmış ? Bana ne önerirsiniz ? Şimdiden teşekkürler…
merhaba,
dedem vasiyetnamesinde bi amcamin hakkini cok borcu oldugu icin onun ogluna birakmis ki alacaklilar almasin diye,alicaklilar amcamin sakli payi icin dava acarsa alacaklilar bu parayi bizim haklarimizdan tahsil edebilirlermi yoksa amcamin oglundan mi sadece alirlar? boyle bir durumda vasiyetin iptali icin dava acilabilinirmi dedem ve amcam anlasip amcamin alacaklilarini zarar ugratmislar ve bu zarari borclu olmayan diger mirascilara yansitmislardir bu durumda vasiyet iptal olabilirmi? ayrica vasiyetinde nikahsiz birliktelik yasadigi kadinada bi pay birakmis bu vasiyet iptal olursa mal kacirmadan dolayi yeniden yapilan tenkis de bu kadinada pay verilirmi yoksa vasiyet ortadan kalktigi icin o kisiye birakilan haklarda ortadan kalkarmi?
merhabalar,
babamlar 6 kardeş (2 erkek, 4 kız) 1982 yılında babannem,1988 yılındada demem vefat etti, dedem ben sağlığında mal paylaşımı parselesyon yapalım herkez masrafları ödesin dedi ancak halamlar kabul etmedi paramız yok dedi dedem de kız dı ben vergi ödemiyorum dedi ve bütün vergiler babama kaldı 1882 yılından beri babam vergi dairesi, özel idare ve belediye ye ödenen bütün makbuzları var ödedi, babam 1996 yılına kadar ödedi ve baktı ki olmuyor ben emekli babamla parselasyon yapayım siz bana ödeyin
dedi (hala da vermeyenlerde var) ve babama vekalet vererek o zamanın yetkilileri ile mimarlarla işlemleri yaptılar. ve işlemler bittikten sonra vekaletini iptal ettirdiler herkez de memnun 2010 yılında halam satış ta yaptı 2017 yılında amcama düşen arsanın değeri artınca halamlar vekaleti babama verdikleri için kötüye kullanma diye dava açtılar. ne olabilir.
Merhaba,
Dedem vefat etti ve vasiyeti olduğu ortaya çıktı.
Mirasçılar 4 kardeş ve vefat eden diğer kardeşin kızı.
*Vasiyete söz konusu olan mallar arasında vefat edenin sağlığında kendi tasarrufunda satılan varsa bu vasiyet iptali konusu mudur? Yoksa Tenkis davası mı açılabilir.
*Mirasçı olan 4 kardeş ve vefat eden diğer kardeşin kızının saklı pay oranları nedir?
*;Eğer söz konusu bir Tenkis davası olursa bunun sonucunda mağdur olan tarafın mağduriyeti nasıl gideriliyor? mahkeme tarafından belirlenen nakit tutar olarak mı?
Desteğiniz için şimdiden çok teşekkür ederim.
MERHABA
annemin babası dedem 1973 yılında noter aracılığı ile vasiyetname bırakmış olup, bu vasiyetname 2018 yılında dayım tarafından açılan dava ile okunmuştur. vasiyetnamede dedem kızlarına kullanılmayan birer tane arazi bırakmış ve diğer verimli ve kullanılan arazileri evi ve büyük baş küçükbaş hayvanları erkek evlatlarına vasiyetname ile bırakmıştır. dedem 1997 yılında vefat etti anneannem 1994 yılında vefat etti dedemin vasiyetnamede bıraktığı tarlalar 2008 yılına kadar tapusuzdu 2008 den sonra kadastro geldi 2009 da tapular dağıtıldı.
Dayılarımız vasiyetnameyi 45 yıl sonra mahkemede okutunca bizde itiraz etik itiraz davası açtık 3 kız kardeş vardı 2 si açamadı 1 kişi açtı diğerleri itiraz etti fakat maddi durumları iyi olmadığından dava açamadılar. Dava halen devam ediyor. kadastro geçtikten sonrada yerlerin hepsi dedemin adına yazılmış ve annemizin üzerine pay çıkıyor. paylı tapularımızı da aldık.
soru 1- 45 yıl boyunca vasiyetname okunmadığında süre aşımına uğramışmıdır.
Soru 2- Tapusu olmayan bir arazi vasiyet bırakılabilirmi.
Soru 3- Tapu geldi ve 10 yıl boyunca tapu itiraz davası da açılmadı ve vasiyetname davası tapu iptal davasının yerine geçermi.
Soru 4- Dava nasıl biter. Vasiyetnameyi nasıl iptal ettirebiliriz. Cevaplarsanız çok teşekkür ederim.
Merhaba. Öncelikle önemli bilgilendirmeler yaptığınız için çok teşekkür ederim… Büyükbabam üzerine kayıtlı iki farklı evi 1985 yılında noter huzurunda babama vasiyet etmiştir. 1994 yılında da vasiyet edilen evlerden birini babaanneme satış yaparak devretmiştir. Büyükbabam 2004 yılında vefat edince babamın diğer iki kardeşi babaanneme devredilmiş olan ev hakkında evlattan mal kaçırma gerekçesiyle tapu iptali davası, babama vasiyet edilmiş olan diğer ev hakkında da vasiyetin iptali ve tenkis davası açmışlardır. Babaannemin üzerine devredilen evin mahkemesi 2018 yılında sonuçlanmış ve 2/4 pay babaanneme,1/4 pay bir kardeşe 1/4 pay bir kardeşe olacak şekilde karar çıkmıştır. Babam davacı olmadığı için babama dair bir hüküm yoktur. (2 pay babaanneme verildiğinden bu noktada bizim açımızdan sıkıntı yoktur. Ayrıca babam 2017 yılında vefat etmiştir.) Diğer yandan babama vasiyet edilmiş diğer ev bakımından dava sonuçlanmamış ve yakın tarihli bilirkişi raporunda davacı kardeşlerin saklı payları hesap edilmiştir. Bu hususta davacı kardeşlere babaanneme devredilmiş evden 1’er pay karar kılındığı da göz önünde bulundurulduğunda vasiyetin iptali veya saklı pay oranında davacı kardeşlere tenkisi söz konusu olur mu? Fikirleriniz benim için önemli ve değerli. Hukuki terimleri hatalı kullandıysam şimdiden affola. İyi çalışmalar dilerim.
Merhaba ;
Babam 2012 tarihinde vefat etti. Biz alt kardeşiz annemle birlikte 7 yasal mirasçıyız. Annem halen hayatta.
Babam 2008 yılında noterde vasiyetname yazmış. Babamdan kalan gayrimenkulün intikali için tapuya gittiğimizde vasiyetname olduğu ve vasiyetname açılmadan intikalin yapılamayacağı tapu müdürü tarafından bizlere bildirildi.
Vasiyetnamenin açılmasını beklerken mirasçılardan bir tanesi aynı noterde 2013 yılında düzenleme yaptırarak vasiyetnameyi örtbas etmiştir. Ayrıca annemin ve 5 kardeşimin vekaleti bu mirasçı üzerindedir. Vekalet yoluyla annemin payına düşen mirası kendi üzerine geçirmiştir. Diğer mirasçılar bu durumdan ve vasiyetnameden haberdar değildir.
1- Vasiyetname mirasçılar bilgisi dışında nasıl örtbas edilir ? Bunun cezai bir yaptırımı var mıdır ?
2- Şayet vasiyetnamede bazı mirasçılar mirastan yoksun bırakılmışsa tescil edilen tapu işleminden geriye dönüş olur mu ?
3 – Annemin payını geri alabilme hukuken mümkün müdür ?
4- Mirastan yoksun bırakılan mirasçının saklı payı göz önüne alındığında diğer mirasçıların bir kaybı olur mu ?
5- Vasiyetname açılma süresinde zaman aşımı var mıdır ?
Bu konuda vereceğiniz bilgi için teşekkür eder saygılar sunarım
slm ben mehmet amcam vefat etti cocugu anne babasi yok ölmeden 15 gün veya daha da az olabilir noter tastikli vasiyeti çıktı noterde malını ,intıfa hakkını eşine vermış çıplak mülkiyeti ben ölene kadar benim ben öldükten sonra da şu vakfındır diye vasiyetini tamamlamış biz amcam ,eşi ve şahitlerin muvazaa yapmış olabileceyi hissi hasıl oldu mirastan mal kaçırma davası açabilirmiyiz
bilgilendirirseniz seviniriz.
1992 yılında Babamın amcası sağ iken evini eşine bıraktığına dair el yazısı ile vasiyetname düzenlemiş(çocukları olmadığı için babam yasal mirasçılar arasında). Babamın amcası 2002 yılında vefat etmiş eşi de 2018 yılına kadar evi kullanmış fakat düzenlenen vasiyetnameyi kullanarak evi kendi üzerine geçirecek hiç bir işlem yapmamıştır. 2018 yılında Babamın amcasının eşi vefat edince yengenin mirasçıları el yazısı vasiyetname ile yasal işlem başlatmışlar. Vasiyetnameyi iptal ettirebilir miyiz.
Merhabalar
Babam 25 yıl önce vefat etti.annem sağ idi biz altı kardeşiz 2 erkek dört kız erkek kardeşlerden birisi vefat etti 3 çocuğu var.biz babamızın malını paylaşmadık annemiz bize şurası senin burası senin diye yer gösterdi ama erkek kardeşim ve annem malları paylaştırmadılar. yıllardır süründürdüler ablamın birisi annemin gösterdiği hissesini erkek kardeşime noter yolu ile sattı bu yasal mı diğer iki kızda hisselerini kardeşime veya başkasına icar verdiler ben ve öksüz kalan çocuklara hiç bir şey vermediler.Şubat ayında annem vefat etti veraset çıkarıp babam içinde verasat çıkaralım diye notere gittiğimde annemin vasiyet ilamı bıraktığı ortaya çıktı. vasiyet açıldığında annem babamdan kalan kandi hissesine düşen payını erkek kardeşimin oğluna torununa vasiyet olarak bıraktığını öğrendik.Bu vasiyetin iptalini olurmu .babamdan bana kalan hissesimi 25 yıldır kullandığı için kardeşime dava açabilirmiyim.
Teşekkürler