
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Günümüzde, yabancı ülkelere ulaşımın ve iletişimin kolay hale gelmesiyle beraber, yabancı uyruklu eş ile yapılan evliliklerin sayısı günden güne artış göstermektedir. Evliliklerin artması ile doğru orantılı olarak boşanma sayısı da kaçınılmaz olarak yükselmektedir. Türk vatandaşıyla evlenen yabancı uyruklu kişi, zorunlu olmamakla beraber, eğer dilerse ve mevzuatta aranan birtakım şartlar sağlanabiliyorsa, Türk vatandaşlığına geçme hakkına sahiptir. Fakat bu durum yabancı uyruklu eş ile boşanma kararı alınması halinde, davanın hangi mahkemede görüleceği, uyuşmazlığa hangi hukukun uygulanacağı gibi konularda karmaşaya sebep olabilmektedir. Örneğin, yabancı eş ile yurtdışında yürütülen boşanma davası neticesinde yabancı mahkemede verilecek boşanma kararı, Türkiye’de direkt olarak geçerli olmamaktadır. Yabancı mahkemede alınmış olan boşanma kararlarının Türkiye’de geçerli olabilmesi için başvurulabilecek çeşitli yöntemler vardır. Keza, Türk vatandaşı eşinden boşanan yabancı uyruklu kişinin vatandaşlığının, Türkiye’de oturum izninin yahut çalışma izninin boşanma kararından sonraki akıbeti de yazımızın devamında ayrıntılarıyla izah edilmektedir.
Yazı İçeriği
1. Yabancı Uyruklu Kişi ile Boşanma Süreci
2. Boşanma Davasında Hangi Ülkenin Hukuku Uygulanır?
3. Evlilik ile Kazanılmış Vatandaşlık, Oturum İzni, Çalışma İzninin İptali
4. Türkiye’de Bulunmayan Yabancı Uyruklu Eş ile Boşanma Süreci
5. Dava Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?
6. Yetkili ve Görevli Mahkeme
Yabancı uyruklu kişi, kendi ülkesinin vatandaşı olmaya devam ederek Türk vatandaşı ile evliliğini sürdürebilir. Keza, yabancı uyruklu eş ile sürdürülen boşanma davaları, iki Türk vatandaşının boşanma davası sürecine kıyasla çok büyük farklılıklar arz etmemektedir. Ancak Türk vatandaşı ile evli olması sayesinde vatandaşlık kazanan kişilerin boşanma sonrasında da Türk vatandaşlıklarının devam edip etmeyeceği gibi konularda birtakım çelişkili söylentiler vardır. Yazımızın devamında, yabancı eş ile yapılan evliliklerin boşanma ile sona ermesi halinde ne gibi sonuçların ortaya çıkacağı, ilgili mevzuat düzenlemeleri uyarınca ele alınacaktır.
Öncelikle, yabancı uyruklu eş ile boşanma davasının Türkiye’de görülmesi Türk vatandaşı için daha avantajlı bir durumdur. Çünkü tanıma, tenfiz gibi prosedürlere ihtiyaç duyulmadan, Türk mahkemelerinden alınacak bir karar ile eşler boşanabilecektir. Taraflardan birinin yabancı uyruklu olması ile, tarafların ikisinin de Türk vatandaşı olması konusunda herhangi bir ayrım bulunmamaktadır. Yabancı uyruklu eşin kendisi yahut vekili Türkiye’de ise boşanma davası tıpkı iki Türk vatandaşının boşanma davası gibi ilerlemekte ve sonuçlanmaktadır.
Yabancı uyruklu eş ile boşanma süreci, her davada farklılık göstermektedir. Açılabilecek 2 tür boşanma davası vardır. Bunlar; anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davasıdır.
Anlaşmalı boşanma davası, lafzından da anlaşılabileceği üzere, her iki tarafın da boşanma konusunda hemfikir olarak açtıkları bir dava türüdür. Bu davalarda, taraflar, boşanmaya ilişkin ortak kararlarına ilaveten, müşterek çocuğun velayeti, nafaka, mal paylaşımı, tazminat gibi konulardaki anlaşma şartlarını da içerebilecek protokol düzenleyerek mahkemeye sunarlar. Anlaşmalı boşanma protokolü örneğine buradan ulaşabilirsiniz. Anlaşmalı olarak boşanmak isteyen çiftlerin her ikisinin de Türk vatandaşı olup olmamasının bu dava açısından bir önemi yoktur.
Diğer dava türü olan çekişmeli boşanma davasında ise taraflardan birinin boşanmayı istememesi, yahut boşanmanın maddi ve manevi unsurlarında tarafların anlaşamamaları durumu söz konusudur. Çekişmeli boşanma davalarında, boşanma isteğini mahkemeye sunan taraf, evlilik birliğinin temelinden sarsılması olarak da bilinen genel boşanma nedenine dayanabilir. Diğer taraftan, somut delillere dayandırılmak kaydıyla, mevzuatta düzenlenen özel boşanma nedenleri gerekçe gösterilerek boşanma davası açılması da mümkündür.
Hakim, boşanma davası kapsamında dava dosyasında yabancılık unsuru gözlemlediğinde 5718 sayılı Milletlerarası Özel ve Usul Hukuku Kanunu (MÖHUK) hükümleri kapsamında uygulanacak hukuku belirleyecektir.
Uygulanacak hukuk konusunda karşımıza Milletlerarası Özel ve Usul Hukuku Kanunu’nun 14. maddesi çıkmakta olup, burada kademeli bir sistem öngörülmüştür. Buna göre, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri konusunda:
Belirtilen kademeli uygulama kuralları, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümlerine uygulanmasının yanı sıra, boşanmış eşler arasındaki nafaka talepleri ve ayrılık ile evlenmenin butlanına da uygulanacaktır.
Aynı zamanda, boşanmada velâyet ve velâyete ilişkin sorunlar da, bu kurallara göre çözümlenir. Boşanmada ileri sürülen ve talep edilen geçici tedbir taleplerinde ise, Türk hukuku uygulanacaktır. Görüldüğü üzere, yabancılık unsuru içeren boşanmalarda uygulanacak hukuk, öncelikle eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir. Yabancı uyruklu eşle evlenen Türk vatandaşlarında, çoğunlukla müşterek milli hukuk bulunmamaktadır. Milletlerarası Özel ve Usul Hukuku Kanunu’ndaki düzenlemeden anlaşıldığı üzere, eşlerin müşterek milli hukuku yok ise, müşterek mutat mesken hukuku, bu da yok ise son olarak Türk hukuku uygulanacaktır. Hukukumuzdaki düzenlemeler gereği hakim, yabancılık unsuru içeren bir uyuşmazlıkla karşılaştığında, uygulanacak hukuku re’sen belirleyecektir. Bununla birlikte, gerek dava dilekçesinde gerek sonraki aşamalarda tarafların ve taraf avukatlarının yol gösterici olması, davanın daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlayacaktır.
Yabancıların evlilik yolu ile Türk vatandaşlığı kazanmaları için birtakım şartlar mevcuttur. Bu şartlar 5901 sayılı Vatandaşlık Kanunu 16. maddesinde;
“Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
şeklinde ifade edilerek hüküm altına alınmıştır. Yabancıların yukarıda sayılan şartları sağlamaları halinde ikamet ettikleri ilin valiliğine giderek vatandaşlık başvurusunda bulunabilirler. Bu şartları sağlayamayanlar ise evlilik ile vatandaşlık kazanamazlar.
Türk vatandaşı ile evlenmiş yabancı uyruklu kişi henüz vatandaşlık almadı ise boşanma sonucunda evlilik ile vatandaşlık alma imkanı sona erer. Bu durumun herhangi bir mercie bildirilmesine gerek olmamakla beraber, bildirimde bulunulması her daim lehe bir durumdur.
Bunun dışında evlenme ile vatandaşlık almış yabancı eş boşanma sonucunda vatandaşlığını kaybetmez. Fakat davanın mahiyetine göre yabancı eş oturma yahut çalışma iznini kaybedebilir.
Uygulamada belki de en çok karşılaşılan problemlerden birisi, yabancı eşin yurtdışına gitmesi yahut Türkiye’de olsa dahi adresinin bilinmemesidir. Adresi meçhul olan yabancı eşin öncelikle belirli kurumlardan adresi soruşturulur. Herhangi bir adres bulunur ise bu adreslere tebligat çıkartılır. Eğer kurumlardan da adres konusunda herhangi bir dönüş alınamıyor ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu madde 28’de yer alan “İlanen Tebligat” usulü ile tebligat yapılır. İlanen tebligat usulünde ön inceleme duruşması, duruşma zaptı, karar ve kesinleşmeye ilişkin tebligatlar gazeteye ilan verilmesi yolu ile yapılır. Nitekim bu şekilde boşanma davasının sonuçlanması da mümkündür. Fakat ilanen tebliğ hakkında bilinmesi gereken diğer bir konu da normal tebligata oranla daha masraflı olduğudur.
Tıpkı tarafların Türk vatandaşı olduğu boşanma davalarında olduğu gibi, bir eşin yabancı olduğu boşanma davalarında da, anlaşmalı boşanma davaları daha kısa sürede sonuçlanacaktır.
Çekişmeli boşanma davaları, anlaşmalı boşanmaya oranla daha uzun sürebildiği gibi, yargılamadaki yabancılık unsuru sebebiyle ortaya çıkabilecek problemler, dava sürecini daha da uzatabilir. Bunun yanı sıra, eğer ilanen tebliğe başvurmak zorunda kalınırsa, her tebliğin ardından ortalama 1-2 ay beklenmesi gerekeceğinden, boşanma davasının sonuçlanması daha da uzayabilecektir.
Yabancı uyruklu bir eşle olan evliliği sona erdirmek için açacağımız davada Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi Milletlerarası Özel ve Usul Hukuku Kanunu’nda düzenlenmiştir. Konunun düzenlendiği Milletlerarası Özel ve Usul Hukuku Kanunu’nun 40. maddesi şu şekildedir:
“Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder.”
Maddede atıf yapıldığı üzere iç hukukumuzda boşanma davasındaki yetkili mahkeme ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 168. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi yetkilidir. Ancak yabancı uyruklu eşle evlenmelerde sık sık karşılaşıldığı üzere, eşler çoğunlukla yurt dışında yaşamaktadırlar. Böyle bir durumda TMK madde 168’e bakılarak yetkili mahkeme belirlenememektedir. Konuya ilişkin, MÖHUK m.41’deki düzenlemeye göre, Türk vatandaşlarının kişi hâllerine ilişkin davalar, yabancı ülke mahkemelerinde açılmaz veya açılamaz ise yetkili mahkeme şu şekilde belirlenir:
Görüldüğü üzere Türkiye’de yetkili bir mahkeme bulunmadığı ve yabancı ülkede dava açılmadığı takdirde Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinde dava açılabilir. Zira çoğu zaman yabancı eşle evliliklerde yurtdışında yaşandığından, eşlerden birinin Türkiye’de sakin olduğu yer veya son yerleşim yeri mahkemesi bulunmamaktadır.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.