Türk vatandaşı olmayan kişilerin, Türk vatandaşlarına nazaran daha kısıtlı hak ve yetkilere sahip olması ve çeşitli gerekçelerle birtakım haklarının sınırlanması, ülkemizin egemenlik yetkisinin bir gereğidir. Türk hukuk mevzuatına göre yabancılar mirasçı olabilir mi sorusunun farklı açılardan değerlendirilmesi zorunludur. İlgilisinin Türk vatandaşı olup olmamasına bağlı olarak vasiyetname ya da miras sözleşmesi gibi ölüme bağlı tasarruflarda veya yabancılara ilişkin mirasçılık belgesinin geçerliliğinde bazı ayrımlar vardır. Diğer taraftan, salt mirasçılık hak ve yetkilerine dayanarak, yabancıların Türkiye’de sınırsız miktarda taşınmaz ve/veya aynı hak elde edebilecekleri düşünülemeyecektir. Yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıklara uygulanacak hukukun tespitinde öncelikle 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) göz önünde bulundurulur.
- Miras Hakkından Doğan Uyuşmazlığa Uygulanacak Ülke Hukuku
- Ölüme Bağlı Tasarruflarda Uygulanacak Hukuk
- Yabancıların Miras Hakkının Sınırları
- Yabancı Ülkede Alınmış Olan Mirasçılık Belgesi (Veraset İlamı) Türkiye’de Geçerli midir?
- Yabancıların Türkiye’de Veraset İlamı (Mirasçılık Belgesi) Alması
- Yabancılık Unsuru Taşıyan Miras Davalarında Yetkili Mahkeme
- Sıkça Sorulan Sorular
Temel hakların özüne zarar verilmeksizin ülkelerin yabancıların sahip olduğu hakları sınırlama yetkisinin bulunduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda yabancıların sahip oldukları haklardan birisi de, Türkiye’deki miras haklarıdır.
1. Miras Hakkından Doğan Uyuşmazlığa Uygulanacak Ülke Hukuku
Yabancıların miras hakkı ele alındığından en az bir tarafı yabancı olan bu uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağının doğru şekilde tespit edilmesi büyük önem arz etmektedir.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’ un 20. maddesinde, miras hukukundan doğan uyuşmazlıklara hangi ülke hukukunun uygulanacağı konusu açıkça düzenlenmiştir.
Buna göre;
“Miras, ölenin milli hukukuna tabidir. Türkiye’de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukuku uygulanır.
Mirasın açılması sebeplerine, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tabidir.”
Görüldüğü üzere, uygulanacak hukukun belirlenebilmesi için mirasın taşınır ya da taşınmaz olmasına göre ikili bir ayrıma gidilmiştir.
Taşınmazlar Bakımından;
Mirasa konu malın Türkiye’de bulunan bir taşınmaz olması halinde, mirasa doğrudan Türk hukuku uygulanacaktır. Yani miras olarak taşınmazın kalmış olması ihtimalinde yabancının hangi ülke vatandaşı olduğuna bakılmaksızın, miras hakkında Türk hukuku hükümleri uygulanır. Burada taşınmaz ile kastedilen, arsa, ev, dükkân gibi her türlü gayrimenkuldür.
Taşınırlar Bakımından;
Ancak miras olarak araba, para, ziynet gibi taşınır bir mal kalmışsa, artık ölen kişinin milli hukuku uygulanacaktır. Yani ölen kişi hangi ülke vatandaşı ise o ülkenin mirasa ilişkin hükümleri uygulanır.
Tereke Bakımından;
Mirasın açılması, kazanılmasına ve paylaştırılmasına ilişkin hükümler ise terekenin bulunduğu ülke hukukuna tabidir. Yani tereke olarak tabir edilen ölen kişinin malvarlığı hangi ülkede ise, mirasın açılma sebepleri, kazanılması ve paylaşımı konularında o ülke hukuku uygulanmalıdır.
Her halükarda, mirasçısı olmayan tereke Devlete kalır.
Belirtmek gerekir ki;
Mirasa uygulanacak hukuk belirlenirken miras bırakanın milli hukuku önem taşımaktadır. Fakat mirasçıların milli hukukunun hiçbir önemi yoktur. Ancak terekenin bulunduğu ülkenin yabancılar hukuku mevzuatı, bazı konularda kısıtlamalar getirebileceğinden, ilgili mevzuat da irdelenmelidir. Bahse konu kısıtlamalarla, yabancı mirasçının terekedeki mallar ve özellikle de taşınmazlar üzerindeki tasarruf ehliyeti kısıtlanabileceği gibi mirasçılık ehliyetinin dahi sınırlanması mümkündür.
Yargıtay da verdiği kararlarında bir yabancının Türkiye’deki taşınmazlar üzerinde mirasa ehil olabilmesi için Yabancılar Hukuku Mevzuatına göre taşınmaz mallar üzerinde miras hakkının bulunması gerektiğine hükmetmiştir.
2. Ölüme Bağlı Tasarruflarda Uygulanacak Hukuk
Vasiyetname, miras sözleşmesi gibi ölüme bağlı tasarruflarda uyulması gereken şekil şartları ve uygulanacak kurallar, mevzuatımızda MÖHUK m.20’de düzenlenmiştir. Buna göre;
“Ölüme bağlı tasarrufun şekline 7. madde hükmü uygulanır. Ölenin millî hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir. Ölüme bağlı tasarruf ehliyeti, tasarrufta bulunanın, tasarrufun yapıldığı andaki millî hukukuna tâbidir.”
Yabancıların miras hakkına ilişkin olarak aşağıda başlıcalarına yer verilen konularda uygulanacak hukukun doğru şekilde tespit edilmesi, olası hak kayıplarının önüne geçilebilmesi adına son derece önemlidir.
- Yasal mirasçılar ve yasal miras payları.
- Saklı paylı mirasçılar ve saklı payları.
- Miras bırakanın tasarruf serbestisi ve sınırları, mirasın tenkisi.
- Mirastan yoksunluk, mirastan çıkarma ve mirastan feragat.
- Yedek ve art mirasçılık.
- Ceninin mirasçı olup olmayacağı, ileride doğacak çocuğun, art mirasçı olarak atanıp atanmayacağı.
- Ölüme bağlı tasarrufların hükümleri.
- Miras sebebiyle istihkak davası.
2.1. Ölüme Bağlı Tasarruflardaki Şekil Şartı İçin Uygulanacak Hukuk
Mevzuatımıza göre vasiyetname ve miras sözleşmesinin şekil şartına ilişkin uygulanacak hukuk iki farklı şekilde belirlenebilir. Buna göre ilk alternatif: vasiyetnamenin ya da miras sözleşmenin yapıldığı ülke hukukunun uygulanmasıdır. İkinci alternatif ise, ölenin millî hukukunun yani vatandaşı olduğu ülkenin hukukunun öngördüğü şekil kurallarının uygulanmasıdır. Nihayetinde, her iki şekilde de yapılan sözleşme geçerli olacaktır.
2.2. Ölüme Bağlı Tasarruflardaki Ehliyet Şartlarına İlişkin Uygulanacak Hukuk
Ölüme bağlı tasarruflarda ehliyet ile kastedilen kimlerin vasiyetname ve miras sözleşmesi yapabileceğinin belirlenmesidir. Tasarrufun yapıldığı anda ölüme bağlı tasarrufu yapan kişinin vatandaşı olduğu ülkenin hukuku, ölüme bağlı tasarrufun ehliyeti hususunda uyulması gereken mevzuattır. Söz gelimi bir Alman vatandaşı vasiyetname düzenlemek istiyorsa, Alman Medeni Kanunu (BGB – Bürgerliches Gesetzbuch) hükümleri uyarınca vasiyetname hazırlamalıdır.
3. Yabancıların Miras Hakkının Sınırları
Türk vatandaşı olmayan kişilerin Türkiye’de özellikle taşınmaz ve/veya ayni hak elde etmesi anlamına gelebilecek miras hakları birtakım sınırlamalara tabidir. Türk vatandaşı olmayanların Türkiye’de başka şekillerde edinecekleri taşınmazlar için geçerli olan kurallar, malın miras yoluyla kazanılması halinde de geçerlidir.
Yabancıların Türkiye’de taşınmaz mal ve ayni hak edinme esasları ise 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 35. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;
“Kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, uluslararası ikili ilişkiler yönünden ve ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen ülkelerin vatandaşı olan yabancı uyruklu gerçek kişiler Türkiye’de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilirler.
Yabancı uyruklu gerçek kişilerin edindikleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam alanı, özel mülkiyete konu ilçe yüz ölçümünün yüzde onunu ve kişi başına ülke genelinde otuz hektarı geçemez. Cumhurbaşkanı kişi başına ülke genelinde edinilebilecek miktarı iki katına kadar artırmaya yetkilidir.”
Görüldüğü üzere; yabancıların Türkiye’de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinme hakları sınırlandırılmıştır.
Hükme göre yabancının yani Türk vatandaşı olmayan bir kişinin, Türkiye’de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilmesi için;
- Öncelikle Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen ülkelerden birinin vatandaşı olması gerekir.
- Vatandaşlığa ilişkin ilk şartın karşılanmasına ilaveten, taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam alanının belli bir limitin altında olması gerekir. Mevzuatımıza göre, toplam alana ilişkin bu sınır, özel mülkiyete konu ilçe yüz ölçümünün yüzde onunu ve kişi başına ülke genelinde otuz hektarı geçmemiş olmasıdır.
Bu sınırlamalar miras yoluyla kazanımda da geçerli olduğundan, bu sınırlamalar dahilinde olan bir taşınmaz malın veya ayni hakkın miras yoluyla kazanılması da mümkün değildir.
Yabancıların edinemeyeceği taşınmaz malların ve ayni hakların kendilerine miras kalması halinde ise; malvarlığı tasfiye edilerek bedele çevrilecektir. Yani yabancıların edinemeyeceği bir malvarlığının yabancıya miras kalması halinde, yabancının o malvarlığını değil de ancak malvarlığının bedelini alabilmesi mümkündür.
Konuyla alakalı olarak, Türk vatandaşı olmayan kişilerin Türkiye’de gayrimenkul edinmesine ilişkin daha detaylı incelememize ulaşmak için “Yabancıların Türkiye’de Gayrimenkul Edinmesi” isimli yazımızı inceleyebilirsiniz.
4. Yabancı Ülkede Alınan Mirasçılık Belgesi (Veraset İlamı) Türkiye Geçerli midir?
Yabancı ülkede verilmiş olan mahkeme kararlarının Türkiye’de geçerli olabilmesi, tanıma ve tenfiz ile mümkündür. Tanıma ve tenfiz işlemi olmaksızın yabancı ülkede verilmiş olan bir mahkeme kararının Türkiye’de geçerli olduğunun kabul edilebilmesi mümkün değildir. “Yurt Dışında Alınmış Olan Boşanma Kararı Türkiye’de Geçerli Midir?” yazımızda bahsedildiği üzere, yabancı ülkede alınan boşanma kararlarının dahi geçerliliği tanıma ve/veya tenfiz işlemlerinin yapılmasıyla mümkündür.
Diğer taraftan, mirasçılık belgesi, miras bırakanın alacaklarının, hak ve borçlarının mirasçılarına geçtiğinin ve bu mirasçıların mirasçılıklarının ispatına yarayan bir belgedir. Tereke üzerinde tasarrufta bulunmak isteyen mirasçıların, öncelikle, mirasçılardan birinin yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi veya Türkiye’deki bütün noterlerden mirasçılık belgesini temin etmeleri gerekir. Yani, veraset ilamı olarak da bilinen mirasçılık belgesi, kimlerin mirasçı olduğunu gösteren ve aksi ispatlanabilen bir belgedir. Açılan bir dava sonucu alınmış olsa dahi mirasçılık belgesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararı niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceğinden tanıma ve tenfizi mümkün değildir.
Dolayısıyla, kural olarak, yurt dışında alınan bir mirasçılık belgesi yani veraset ilamının, Türkiye’de geçerli sayılması mümkün değildir.
Konuyla alakalı daha detaylı incelememize “Mirasçılık Belgesi Nedir? (Veraset İlamı)” isimli yazımızdan ulaşabilirsiniz.
5. Yabancıların Türkiye’de Veraset İlamı (Mirasçılık Belgesi) Alması
Yabancılar hakkında Türkiye’de mirasçılık belgesi alınmasının önünde hukuki bir engel görünmemektedir. Dolayısıyla yabancı bir kimsenin yabancı ülkede bulunan mirası hakkında Türkiye’deki Sulh Hukuk Mahkemelerinden mirasçılık belgesi alması mümkündür.
6. Yabancılık Unsuru Taşıyan Miras Davalarında Yetkili Mahkeme
Türk Mahkemelerinin milletler arası yetkisi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un 43. maddesinde düzenlenmiştir.
Buna göre, mirasa ilişkin davalar, ölenin Türkiye’deki son yerleşim yeri mahkemesinde, murisin son yerleşim yeri Türkiye’de değil ise tereke mallarının bulunduğu yer mahkemesinde görülür.
7. Sıkça Sorulan Sorular
Evet. Türk hukukuna göre; yabancı ülkenin vatandaşı olmak, Türkiye’de mirasçı olmaya engel değildir. Ancak, yabancı uyruklu kişilerin mirasçılık sıfatına sahip olup olmadıklarının nüfus kayıtlarından açıkça anlaşılması gerekmektedir.
Mirasa konu olan mal Türkiye’de bulunan bir taşınmazsa, doğrudan Türk Hukuku uygulanacaktır. Ancak, mirasa konu olan mal bir taşınır mal varlığı ise ölen kişinin milli hukuku uygulanacaktır.
Hayır. Önemli olan miras bırakanın milli hukukudur. Yabancı mirasçının hangi ülke hukukuna tabi olduğu bir önem arz etmemektedir.
Miras bırakan kişi ve yabancı mirasçılarının Türkiye’deki nüfus kayıtlarında herhangi bir kayıtları bulunmayabilir. Böyle bir durumda ölen kişinin vatandaşı olduğu ülke mahkemeleri veya o ülkenin Nüfus Müdürlükleri tarafından düzenlenmiş ve yabancı kişinin murisin mirasçısı olduğunu gösterir belgeler ile birlikte Türk Mahkemeleri’nden mirasçılık belgesi talebinde bulunmaları gerekmektedir.
Hayır. Miras hakkı insana özgü bir hak olması sebebiyle, Tüzel kişiler Türkiye’de mirasçılık sıfatına sahip olamayacaklardır. Ancak, yabancı uyruklu tüzel kişilerin Türkiye’de vasiyetname yoluyla mal edinmeleri mümkündür.
Ben Türk’le evliyim oturma izinim var. Kendi soyadımı alabilir miyim?
Dedem öldü Gürcü bayanla evliydi ortak çocukları yok.
Dedemin 6 çocuğu var. Ölüm sonrası veraset ilamı çıkardık.
Evrakları tapu ya verdik. Tapu araştırdı Gürcü bayanda çıktı.
O bayan 18 yıldı Gürcistan da yaşıyor. O bayan mirasçı mıdır?
Amcam vefat etti esi Alman fakat Türkiye de yaşıyorlar sulh mahkemesine başvuruldu. veraset ilami icin avukat bize 3 ay gibi bir surede verilir diyor böyle bir şey doğru mu?