Türk Medeni Kanunu gereği tarafların belirli noktalarda mutabakata varmaları halinde boşanma sürecinin daha sancısız ve çabuk bir şekilde sonuçlandırılmasını sağlayan “Anlaşmalı Boşanma” seçeneğinin uygulanması mümkündür. Açılan anlaşmalı boşanma davasında, yasa gereği zorunlu kılınan unsurların varlığı tespit edilir ise, hâkim, tarafların anlaşmalı olarak boşanmasına karar verebilir. Madde hükmü gereğince anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için eşler, en az bir yıllık evli olmalıdırlar. Ayrıca, taraflar, boşanmanın mali sonuçları, çocukların durumu ve sair hususlarda karşılıklı olarak anlaşmaya varmalıdırlar. Uygulamada, taraflar arasındaki mutabakatın detayları, “Anlaşmalı Boşanma Protokolü” yahut “Boşanma Sözleşmesi” adı altında yazılı bir belgeye bağlanmaktadır. Bu protokolün her iki tarafça imzalanmış olan bir sureti de dava açılırken mahkemeye sunulmaktadır.
Yazı İçeriği
1. Anlaşmalı Boşanma Protokollerinin Şekil Şartı
2. Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Niteliği Nedir?
3. Anlaşmalı Boşanma Protokollerinin Kapsamı
3.1. Boşanmaya İlişkin İrade
3.2. Velayet ve Müşterek Çocukla Şahsi Münasebet
3.3. İştirak Nafakası
3.4. Yoksulluk Nafakası
3.5. Maddi ve Manevi Tazminat
3.6. Kişisel Eşyaların Teslimi
3.7. Mal Rejimine İlişkin Talepler
3.8. Aile Konutunun Akıbeti
3.9. Kadının Evlilik Soyadının Kullanılması
3.10.Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücreti
4. Kanun Yoluna Başvurudan Feragat Nedir?
Anayasamızla güvence altına alınmış olan aile birliğinin korunması hususu, en temel hak ve ödevlerdendir. Ancak, evlilik birliğini sürdürmesinin, eşlerden en az birinden beklenemeyeceği bazı tatsız durumlar söz konusu olabilmektedir. Eğer ki eşler, evlilik birliğini sonlandırma hususunda hemfikirlerse, mevzuatta aranan birtakım şartların da mevcut olması halinde, genellikle tek celsede ve anlaşmalı yolla boşanabilmektedirler.
1. Anlaşmalı Boşanma Protokollerinin Şekil Şartı
Anlaşma protokollerinde herhangi bir şekil şartı olmamakla beraber, uygulamada, anlaşmalı boşanmaya dair protokollerin, eşlerden biri veya varsa hukuki temsilcisi tarafından “yazılı” olarak hazırlandığı görülmektedir. Keza, mahkemeler tarafından da, anlaşmalı boşanma hükümlerinden yararlanmak isteyen eşlerin taleplerini yazılı olarak sunmaları beklenmektedir.
2. Anlaşmalı Boşanma Protokollerinin Niteliği
Türk Medeni Kanunu’nda yer alan ilgili düzenlemede;
“…hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur…”
denilerek, boşanmaya ilişkin olarak düzenlenecek protokolün önemi açıkça hükme bağlamıştır. Esasen, boşanma sürecinin, mümkün olan en kısa ve sancısız şekilde tamamlanabilmesi için, protokolün, somut koşullara, hukuk kurallarına ve genel hukuk ilkelerine uygun şekilde düzenlenmesi gerekir. Bu nedenlerle, boşanmanın doğuracağı maddi ve manevi tüm unsurların dikkatle incelenerek protokol haline getirilmesi çok önemlidir.
3. Anlaşmalı Boşanma Protokollerinin Kapsamı
Anlaşmalı boşanma kurumuna dair yasal düzenlemelerde, her yönüyle sıkı şekil ve esas şartları öngörülmüştür. Bu şartların somut olay bakımından bir arada bulunması yasal bir zorunluluktur. Buna göre, boşanma konusunda mutabık olan tarafların, karşılıklı olarak anlaşarak oluşturacakları protokol, belli başlı konuları içermeli ve mevzuatta aranan şartlara uygun şekilde tanzim edilmelidir.
Boşanma protokollerinde;
- Taraflara Ait Kişisel Bilgiler: İsim, Soy İsim, T.C. Kimlik numaraları
- Tarafların Yasal İkametgah Adresi
mutlaka belirtilmelidir.
Bunların dışında boşanma protokolünde ele alınması gereken konuları temel olarak şu başlıklar altında ifade edebiliriz:
3.1. Boşanmaya İlişkin İrade
Taraflar karşılıklı olarak hiçbir baskı ve etki altında kalmaksızın serbest iradeleri ile boşanmaya karar verdiklerini ve bunu gerçekleştirmek istediklerini açıkça ifade etmelidirler.
3.2. Velayet ve Müşterek Çocukla Şahsi Münasebet
Müşterek çocuk ve/veya çocuklar var ise, velayetin anne veya babadan hangisine verileceği açıkça belirtilmelidir. Hukukumuzda, her halükarda çocuğun üstün menfaati gözetilmektedir. Bu bağlamda, yapılacak düzenlemenin çocuğun yüksek menfaatine aykırı olmaması, gerek maddi gerekse manevi bakımdan yaratılabilecek en makul ve faydalı ortamın çocuğa sağlanması gerekir.
Ayrıca, velayet kendisine verilmeyen eşin, çocuk ile kuracağı şahsi ilişki gün ve saatleri de protokolde belirtilmelidir. Başka bir deyişle, çocuğun ve/veya çocukların velayetinin hangi eşte kalacağının belirlenmesinin ardından, diğer eş bakımından çocukla olan şahsi münasebetin titizlikle düzenlenmesi şarttır. Olağan şahsi münasebet durumunun saptanmasının yanında; bayramların, resmî tatillerin, yaz tatillerinin ve sair zamanların nasıl ve ne şekilde geçirileceği de ayrıca ele alınmalıdır. Yapılacak olan düzenleme ile dengeli bir plan oluşturulmalı; çocuk, ebeveynleri arasında manen bir yıpranma yaşamamalıdır.
Keza, hukukumuzda son zamanlarda uygulanmaya başlayan “ortak velayet” talebine de protokolde yer verilebilmektedir.
Bu noktada önemle belirtmek isteriz ki, çocuğun yüksek menfaatini re’sen gözetmekle yükümlü olan mahkemenin, bu konuya dair protokol maddelerinde değişiklik yapma yetkisi vardır.
3.3. İştirak Nafakası
Velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin, çocuğun giderlerine yapacağı aylık katkı tutarı iştirak nafakası olarak adlandırılır. Hazırlanan anlaşmalı boşanma protokolünde, bu katkı tutarının miktarına ve ödeme takvimine yer verilmesi mümkündür. Aylık olarak belirlenecek bir tutar olan iştirak nafakasının ne zamana kadar devam edeceği konusunda da açık bir kısıtlama yapılabilir. Örneğin, anlaşmalı boşanma protokollerinde en sık görülen haliyle, iştirak nafakasının, çocuğun eğitiminin sona ermesine kadar devam edeceği düzenlenebilir.
Konu ile ilgili daha detaylı bilgi için “İştirak Nafakası” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
3.4. Yoksulluk Nafakası
Yoksulluk nafakası, boşanmanın akabinde, taraflarca kararlaştırılan aylık nafaka tutarının, protokolde kendisine bu hak verilmiş tarafa ödenmesidir. Buna göre, tarafların, boşanma ile birbirlerinden yoksulluk nafakası talepleri var ise, protokolde miktarı ve ödeme takvimi açıkça belirtilmelidir.
Konu ile ilgili daha detaylı bilgi için “Yoksulluk Nafakası” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
3.5. Maddi Ve/Veya Manevi Tazminat
Tarafların, boşanma ile birbirlerinden maddi ve/veya manevi tazminat talepleri var ise, bu husus da gerek bedel gerekse ödeme takvimi olarak protokolde açıkça belirtilmelidir.
Konu ile ilgili daha detaylı bilgi için “Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat“ başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
3.6. Kişisel Eşyaların Teslimi
Tarafların, müşterek konutta veya bir tarafın diğer tarafta kalan şahsi eşyaları varsa, bunların neler olduğu, ne zaman ve ne şekilde teslim edileceği protokolde belirtilebilir. Keza, teslim edilen şahsi eşyalara dair bilgiye de protokolde yer verilebilir. Uygulamada, en sık görülen haliyle, aile konutunda yer alan ev eşyaları, ziynet eşyaları ve sair birçok emtiaya dair protokolde düzenlemeler yapıldığı görülebilmektedir.
3.7. Mal Rejimine İlişkin Talepler
Tarafların, evliliğin sona ermesi ile birlikte, değer artış payı alacağı, katılma alacağı, denkleştirme alacağı adı altında, mal rejiminden kaynaklanan alacak talepleri de protokolde açıklığa kavuşturulmalıdır. Ayrıca taraflar arasında birtakım ticari ilişkilerden doğmuş hisse ortaklıkları gibi durumların olması hallerinde, bu hususlar protokolde da en makul ve hakkaniyetli şekilde düzenlemeye tabi tutulmalıdır. Böylece, protokolde açıkça ve ayrıca belirtilen bu düzenlemeler sayesinde, boşanma sonrasında yaşanabilecek olası çekişmelerin önüne geçilebilmesi mümkün olabilmektedir.
3.8. Aile Konutunun Akıbeti
Şayet, tarafların evlilik birliği sona ermeden önce birlikte kaldığı bir ortak konut mevcutsa, boşanmanın ardından bu ortak konutta kimin kalacağı da protokolde belirtilebilir.
3.9. Kadının Evlilik Soyadının Kullanılması
Normal şartlarda, evlilik birliğinin sona ermesi ile birlikte, kadın eş, evlilik öncesi soyadına dönmektedir. Ancak kimi durumlarda, kadın olan eş, boşanma sonrasında da evlilik soyadını kullanmaya devam etmek isteyebilmektedir. Yaygın olarak, uzun süredir kullanılan soyadının değiştirilmesinin yaratacağı zorluk ve karışıklıkların engellenmesi ile müşterek çocukla aynı soyadın kullanılmaya devam edilmesi gibi nedenlerle bu talepte bulunulmaktadır. Kadının evlilikteki soyadını kullanmaya devam edeceği, erkek eşin de soyadının, kadın eş tarafından boşanma sonrasında kullanılmaya devam edeceğine muvafakat verildiği hususlarına protokolde yer verilebilir. Protokolün bu hususu içermesi halinde, boşanma davasına ilaveten isim değişikliğine ilişkin de harç yatırılması gerekir. Ayrıca, eski eşinin soyadını kullanmaya devam eden kadının, sonradan başka bir evlilik yapması halinde, artık, eski eşinin soyadını kullanması mümkün değildir.
3.10. Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücreti
Söz konusu boşanmaya ilişkin olarak yapılmış yargılama giderlerinin ve vekalet ücretlerinin kim tarafından, ne zaman ve ne şekilde ödeneceği protokolde düzenlenebilir.
4. Kanun Yoluna Başvurudan Feragat
Anlaşmalı boşanmaya ilişkin tüm sürecin tamamlanmasının ardından, taraflarca verilen “kanun yoluna başvurudan feragat beyanı” ile tarafların boşanmalarına ilişkin olarak verilen kararın kesinleşme süreci kısaltılabilmektedir. Ancak; ilgili yasa hükümlerimiz ve yerleşik yargı kararları gereğince, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden önce yapılan kanun yoluna feragat, hukuki sonuç doğurmamaktadır.
Sonuç olarak;
Hazırlanacak protokol ve mahiyetinde yer alan konular, her olaya özgü olarak titizlikle incelenmeli ve somut şartların gerektirdiği kapsamda özgün şekilde düzenlenmelidir. Protokolün uzman kişilerce tanzim edilmesi, gerek hukuka ve hakkaniyete uygunluk gerekse de anlaşmalı boşanma sürecinin ivedilikle tamamlanması açısından son derece önemlidir.
Anlaşmalı boşanma protokolünde çocuklara hem yoksulluk hem de iştirak nafakası yazdım, halbuki kendime yoksulluk nafakası istemiyordum. hakim protokolü geçersiz sayar mı?
Hâkim, boşanma anlaşmasında değişiklik yapabilir. Ancak bu değişikliklerin taraflarca onaylanması durumunda karar verilir. Bu nedenle tarafların onaylamadığı bir değiştirilmiş boşanma anlaşması geçerli olmayacaktır.
Hakim, anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan hükümlere aykırı karar verebilir mi?