Türk Medeni Kanunu 145 ve 184. maddeleri arasında, boşanma davası sürecini ve boşanma davasının nasıl açılacağını ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Hukukumuza göre, aile birliğinin korunması, en temel hak ve ödevlerden olup Anayasal güvence altına alınmıştır. Ancak, kimi durumlarda, evlilik birliğinin sürdürülmesi, eşlerden en az biri için çekilmez hale gelebilmektedir. Bu bağlamda, Türk Medeni Kanunu (TMK)’nda, eşlere, uzlaşmaya varabilmeleri ve birtakım şartları sağlamaları halinde anlaşmalı boşanma imkanı tanınmıştır. Diğer taraftan, boşanma ve ferileri konusunda uzlaşamayan eşler için ise, evlilik birliğinden temelinden sarsılması olarak nitelendirilen genel boşanma gerekçesinin yanı sıra birtakım özel boşanma nedenleri de öngörülmüştür. Bunlardan bazıları, zina, terk, akıl hastalığı, hayata kast, pek kötü davranış, onur kırıcı davranış, küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme olarak özetlenebilir.
Yazı İçeriği
1. Boşanma Nedenleri
2. Boşanma Davasında İspat
3. Boşanma Davasında Geçici Önlemler
4. Boşanma Davalarının Yargılama Usulü
5. Boşanma Davası Sonucunda Verilebilecek Kararlar
6. Boşanma Davasında Nafaka ve Tazminat
7. Yetkili ve Görevli Mahkeme
Türk Medeni Kanunu’nda evliliğin butlanı ve boşanma gibi hususlara ilişkin düzenlemeler, 145 ve 184. maddeleri arasında hüküm altına alınmıştır. İşbu maddelerde “boşanma nedenleri, dava, karar ve boşanmada yargılama usulü” başlıkları işlenmiş olup, boşanma davasına dair temel tüm hususlar açıklanmıştır.
1. Boşanma Nedenleri
Boşanma davası açılabilmesi için davayı açacak eşin bu davayı açma hakkı olmalıdır. Türk Medeni Kanunu’nda boşanma davası açma hakkı veren nedenler şu şekilde sayılmıştır:
- Zina / Aldatma,
- Küçük düşürücü suç işleme ,
- Haysiyetsiz hayat sürme,
- Hayata kast,
- Pek kötü davranış,
- Onur kırıcı davranış,
- Terk,
- Akıl hastalığı,
- Evlilik birliğinin temelinden sarsılması.
Boşanma davasını açan eş, boşanmaya gerekçe olarak gösterdiği durumların varlığını, ispat etmekle mükelleftir. Mevzuatımızda “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” olarak geçen, uygulamada ise “şiddetli geçimsizlik” olarak bilinen genel boşanma nedeni dışındaki diğer nedenler, özel boşanma sebepleridir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ise, genel bir neden olup, içeriğine her olay dahil edilebilir. Buna bağlı olarak günümüzde pek çok evliliğin sona erdirilme nedeni, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır.
Eşlerden biri için evliliğe devam etmek çekilmez bir hal almışsa, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilerek boşanma davası açılabilir. Bu durum için davalı eşin kusurunun bulunmasına gerek yoktur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığına, her olayın özelinde ve dava esnasında boşanmaya gerekçe olarak sunulan delillerin değerlendirilmesinin neticesinde, hakim karar verir. Örneğin Yargıtay; eşine hakaret etmek, başkalarının yanında küçük düşürmek, cinsel uyuşmazlık, iktidarsızlık, evin ve çocukların bakımını ihmal etmek gibi nedenleri boşanma kararı için yeterli saymıştır.
2. Boşanma Davasında İspat
Boşanma davasında da genel ispat kuralları geçerlidir. Yani davayı açan eş boşanma nedenlerinin varlığını ve davalının kusurunu ispat etmek zorundadır. İspat aracı olarak hukuka uygun temin edilmiş her türlü yazılı ve görsel delil, tanık ifadesi kullanılabilir. Bununla birlikte boşanma davasında ispat konusunda birtakım farklılıklar bulunmaktadır. Buna göre boşanma davasında yemin ileri sürülemez ve tarafların ikrarı, yani bir olayı kabul etmeleri hakimi bağlamaz. Buna ek olarak hakim boşanma davasının dayandığı olguların varlığını vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.
3. Boşanma Davasında Geçici Önlemler
Boşanma davası sırasında ekonomik geliri olmayan ve diğer eşe maddi olarak bağlı yaşayan eşin ve çocukların bakım ve korunması için bazı önlemlerin alınması gerekmektedir.
Boşanma davası sürerken, hiçbir talep olmasa dahi, mahkemece re’sen tedbir nafakası adı altında eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri alınacaktır. Tedbir nafakası boşanma davası sonuçlandıktan sonra kendiliğinden sona erer. Boşanma karar kesinleştikten sonra, şartları varsa, eşlerden biri için yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilebilir. Keza, müşterek çocuğun velayeti kendisine bırakılmayan eşin, çocuğun eğitim, bakım, sağlık gibi giderlerine katkıda bulunması için tedbir nafakası ödemesine hükmolunabilir.
4. Boşanma Davalarının Yargılama Usulü
Boşanma talepli dava dilekçesinin, adliye tevzi bürosuna teslimi veya davacı vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden sisteme yüklenerek harcın ödenmesiyle beraber, boşanma davası açılmış olur.
Anlaşmalı Boşanma
Davanın anlaşmalı boşanma davası olması halinde bu işlemden önce anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenir. Protokol taraflarca imzalandıktan sonra dava dilekçesi ile birlikte dava açılır ve ivedi duruşma günü talep edilir. Anlaşmalı boşanma davasında, taraflar avukatla temsil edilseler bile, duruşma gününde mahkeme huzurunda bizzat bulunmak zorundadır. Duruşma esnasında, taraflar, protokol uyarınca boşanmak istediklerini hakimin karşısında tekrar açıklar ve protokoldeki imzaların kendilerine ait olduğunu kabul ederlerse mahkemece anlaşmalı boşanmalarına karar verilir. Anlaşmalı protokol örneğine buradan ulaşabilirsiniz.
Çekişmeli Boşanma
Çekişmeli boşanma davalarında ise durum daha farklıdır. Davanın açılması ve dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren davalı 2 hafta içinde cevap dilekçesini mahkemeye sunabilir. Her iki taraf da ikişer dilekçe ile kendi açılarından boşanmayı yahut boşanmamayı neden istediklerini delillerini de sunarak açıklama hakkına sahiptir. Keza, iddialarını ispata yarar delillerini ve varsa tanık bilgilerini de delil dilekçesi adı altında mahkemeye ibraz etmelidirler. Dilekçeler usulüne uygun sunulduktan sonra mahkeme taraflara duruşma gününü bildirerek ilk duruşmaya çağırır. İlk duruşmaya “ön inceleme duruşması” denmektedir. Ön inceleme duruşmasında taraflara sunmak istedikleri fakat henüz sunmadıkları herhangi bir delil olup olmadığı sorulur eğer var ise mahkemeye sunulur. Ön inceleme duruşmasından sonraki duruşmalarda tanıklar dinlenir, deliller tartışılır. Yargılamanın bu aşamasına “tahkikat” denir. Tahkikat duruşmaları birden fazla kez yapılabilir. Delillerin toplanıp tartışıldığını tahkikat duruşmalarının ardından sözlü yargılamaya geçilerek boşanma davası hakkında hüküm verilir.
Boşanma davası süreci davanın mahiyetine bağlı olarak kısa sürebileceği gibi çekişmeli olması halinde birkaç seneyi bulabilir. Boşanma davalarında uygulanması gereken özel kurallar Türk Medeni Kanunu 184. madde sayılmıştır;
- Hâkim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.
- Hâkim, bu olgular hakkında gerek re’sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.
- Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz.
- Hâkim, kanıtları serbestçe takdir eder.
- Boşanma veya ayrılığın fer’î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.
- Hâkim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.
5. Boşanma Davası Sonucunda Verilebilecek Kararlar
Boşanma davasının sonunda mahkeme davayı reddedebileceği gibi davayı kabul ederek boşanmaya da karar verebilir.
- Ayrılık: Boşanma talepli olarak açılan davada, mahkemece, ortak hayatın yeniden kurulmasına imkan ve ihtimal bulunduğuna kanaat getirilirse, eşler için ayrılık kararı verilebilir. Ayrılık kararı, bir yıldan üç yıla kadar bir süre için verilebilir. Bu ayrılık süresince de ortak hayat yeniden kurulamazsa eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
- Boşanma davasının reddine karar verilmesi halinde, bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesine rağmen ortak hayat yeniden kurulamamışsa, eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya hükmedilir. Burada artık durum hakimin takdirinde değildir. Ortak hayatın yeniden kurulamadığının ispatlanması halinde hakim, evlilik birliğinden temelinden sarsıldığının kabulüyle, boşanmaya karar vermek zorundadır.
6. Boşanma Davasında Nafaka ve Tazminat
Boşanma davasında kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan tazminat talebinde bulunabilir. Bunun yanında boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf kusurlu taraftan manevi tazminat talebinde de bulunabilir. Görüleceği üzere boşanma davasında tazminat talebinde bulunulabilmesi için boşanmaya sebep olan olaylarda kusursuz veya daha az kusurlu bulunmak gerekmektedir.
- Yoksulluk Nafakası: Boşanma sonrası eşin daha ağır kusurlu eşten isteyebileceği nafaka yoksulluk nafakasıdır. Buna göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
- İştirak Nafakası: Boşanma sonrası çocuğun velayeti kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılması amacıyla hükmedilen nafaka ise iştirak nafakasıdır. Görüldüğü üzere iştirak nafakası sadece çocuk için hükmedilmektedir.
7. Yetkili ve Görevli Mahkeme
Boşanma davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise eşlerden birinin yerleşim yeri ya da boşanma davasının açılmasından önce son defa altı aydır birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
Esimle anlasamiyoruz, bosanmak istiyoruz.
Eşimle sürekli tartışma yaşıyoruz. Çocuğumuz ile hiç ilgilenmiyor masraflarını karşılamıyor. Çocuğun oyuncaklarına zarar veriyor. Ev taksitimiz var ben ödüyoruz herhangi bir destekte de bulunmuyor. Ayrılmak istiyorum. Ama kendi alın terimle aldığım evimi ve arabamı ona vermek istemiyorum. Nasıl bir yol izlemeliyim
Esimle anlasimiyoruz karar verdik bosanamak istiyoruz