Evlilik, toplumun temel yapı taşlarından biri olsa da her evlilik ömür boyu sürmeyebilir. Zamanla eşler arasında anlaşmazlıklar derinleşebilir ve evlilik birliği, taraflardan en az biri için katlanılamaz hale gelebilir. Hukukumuzda aile birliğinin korunması esas olmakla birlikte, evliliğin sürdürülemeyecek duruma gelmesi halinde, taraflara hukuki çerçevede boşanma hakkı tanınmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 161 ve 184. maddeleri boşanma sürecini ve dava açma koşullarını ayrıntılı şekilde düzenlemektedir. Kanun, boşanma davalarını iki temel kategoriye ayırmaktadır: Anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma. Anlaşmalı boşanma, eşlerin boşanma ve sonuçları konusunda mutabakata vararak süreci hızlı ve sorunsuz tamamlamasını sağlarken, tarafların uzlaşamaması halinde genel ve özel boşanma sebeplerine dayanılarak çekişmeli boşanma davası açılması gerekir.
Bu yazımızda, boşanma davası açmayı düşünenler için sürecin hukuki dayanaklarını, dava açma yöntemlerini ve dikkat edilmesi gereken hususları adım adım ele alacağız.
Yazı İçeriği
- 1. Boşanma Davası Nedir?
- 2. Boşanma Nedenleri Nelerdir?
- 3. Boşanma Davası Türleri ve Açılma Süreci
- 4. Boşanma Davasında Kusurun Önemi
- 5. Boşanma Davasında İspat ve Deliller
- 6. Boşanma Davasında Geçici Önlemler
- 7. Boşanma Davası Sonucunda Verilebilecek Kararlar
- 8. Boşanma Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
1. Boşanma Davası Nedir?
Boşanma davası, evlilik birliğinin mahkeme kararıyla sona erdirilmesini sağlayan hukuki bir süreçtir. Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen bu süreç, eşlerden birinin veya her ikisinin birlikte mahkemeye başvurmasıyla başlar. Boşanma davasının temel amacı, artık sürdürülemez hale gelen evlilik birliğini hukuki yollarla sonlandırmak ve tarafların kişisel, mali ve velayet gibi konulardaki haklarını belirlemektir.
2. Boşanma Nedenleri Nelerdir?
Türk Medeni Kanunu’nda boşanma nedenleri genel ve özel nedenler olarak ikiye ayrılmıştır. Ayrıca, belirli şartların sağlanması halinde eşler anlaşmalı boşanma yoluna da başvurabilirler.
a) Özel Boşanma Nedenleri
Kanunda sınırlı sayıda düzenlenen özel boşanma nedenleri şunlardır:
- Zina / Aldatma (TMK 161): Eşlerden birinin sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi durumunda diğer eş boşanma davası açabilir.
- Hayata kast, Pek kötü davranış, Onur kırıcı davranış (TMK 162): Eşlerden biri, diğerinin hayatına kast eder, fiziksel veya psikolojik şiddet uygularsa boşanma sebebi oluşur.
- Küçük düşürücü suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163): Eşlerden birinin toplumda onur kırıcı veya yasa dışı bir yaşam sürmesi durumunda diğer eş boşanma davası açabilir.
- Terk (TMK 164): Eşlerden biri, ortak konutu terk eder ve haklı bir sebep olmadan en az altı ay boyunca geri dönmezse diğer eş boşanma davası açabilir.
- Akıl hastalığı, (TMK 165): Eşlerden birinin akıl hastalığı olması ve bu hastalığın ortak yaşamı çekilmez hale getirdiğinin sağlık raporuyla kanıtlanması durumunda boşanma mümkündür.
b) Genel Boşanma Nedeni: Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması
Kanunun 166. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması, halk arasında “şiddetli geçimsizlik” olarak bilinir. Eşlerden biri için evliliği çekilmez hale getiren her türlü durum bu kapsamda değerlendirilebilir. Örnekler:
- Sürekli tartışmalar ve iletişim problemleri
- Duygusal bağın kopması
- Eşlerden birinin ekonomik sorumluluklarını yerine getirmemesi
- Aşırı kıskançlık ve baskıcı tutum
- Sosyal hayatın kısıtlanması
- Cinsel uyumsuzluk
- Evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmemesi
c) Anlaşmalı Boşanma
Eğer taraflar boşanma ve sonuçları konusunda uzlaşmaya varmışlarsa, anlaşmalı boşanma yoluna başvurabilirler. Bunun için:
- Evliliğin en az bir yıl sürmüş olması,
- Boşanma ve sonuçları hakkında tam mutabakat sağlanması ve protokol hazırlanması,
- Tarafların bizzat hâkim huzurunda boşanma iradelerini açıklamaları gerekmektedir.
Anlaşmalı boşanma, çekişmeli davalara kıyasla daha hızlı sonuçlanır ve taraflar açısından daha az yıpratıcıdır.
d) Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Nedeniyle Boşanma
Eğer eşler arasında daha önce açılmış bir boşanma davası reddedilmiş ve taraflar en az bir ( 1 ) yıl boyunca bir araya gelmemişse, ortak hayatın yeniden kurulamayacağı kabul edilir. Bu durumda, taraflardan birinin talebi üzerine mahkeme kesin olarak boşanmaya karar verir (TMK 166/4). Bu hüküm, evlilik birliğinin fiilen sona erdiği ancak hukuki olarak devam ettiği durumlarda, sürecin uzamasını önlemek amacıyla düzenlenmiştir.
3. Boşanma Davası Türleri ve Açılma Süreci
Boşanma davaları, çekişmeli boşanma ve anlaşmalı boşanma olmak üzere iki ana kategoriye ayrılır. Her iki dava türünün açılma süreci ve şartları farklıdır.
3.1. Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Çekişmeli boşanma davası, eşlerin boşanma ve sonuçları konusunda uyuşmazlık yaşadığı hallerde gündeme gelmektedir. Evlilik birliğini sonlandırmak isteyen eş, mahkemeye başvurarak boşanma davası açabilir. Bunun için mahkemeye; boşanmaya sebep olan olayların, delillerin ve taleplerin belirtildiği bir dava dilekçesi sunulmalıdır. Bu durumda diğer tarafın kendisine açılan davaya itiraz etmekle birlikte bizzat ileri süreceği sebeplerle karşı dava açması da mümkündür.
Yargılama sürecinde tarafların anlaşamadığı hususlar belirlenir ve tanık beyanları ile diğer deliller değerlendirilerek çekişmeli vakalar aydınlatılır. Nihayetinde ispatlanan vakalar ve hâkimde oluşan kanaat doğrultusunda tarafların kusur oranı belirlenir ve buna göre boşanma ile boşanmanın feri sonuçları hakkında bir hükme varılır. Bu nedenle Boşanma davalarında hak kaybı yaşanmaması için tarafların iddialarını destekleyecek nitelikte ve yeterli düzeyde delil sunmaları ve tanıklardan yararlanmaları büyük önem taşır.
3.2. Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Anlaşmalı boşanma, tarafların ortak iradeleri doğrultusunda boşanmaya karar verdiği hallerde başvurulan bir yoldur. Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması ve tarafların boşanma ile ilgili tüm konularda anlaşarak bir boşanma protokolü hazırlaması gerekir. Bu protokolde; tarafların nafaka ve tazminat talepleri ile diğer mali düzenlemelere ve çocukların velayetine ilişkin maddeler yer alır.
Hâkim, bizzat dinlediği tarafların serbest iradeleri doğrultusunda hareket ettiğine kanaat getirdikten sonra, protokolü uygun bulması ya da protokolde yapacağı değişikliklerin taraflarca kabul edilmesi üzerine boşanmaya hükmeder.
4. Boşanma Davasında Kusurun Önemi
Boşanma davalarında, mahkeme tarafların sunduğu hukuka uygun delilleri değerlendirerek, boşanmaya sebep olan olaylarda hangi tarafın daha kusurlu olduğunu tespit eder. Kusur oranı, yalnızca boşanma kararının verilmesi açısından değil, aynı zamanda tazminat, nafaka ve velayet gibi fer’i sonuçların belirlenmesinde de büyük önem taşır.
Genel ve Özel Boşanma Sebeplerinde Kusurun Rolü
- Genel boşanma sebeplerine dayalı davalarda (evlilik birliğinin temelinden sarsılması / şiddetli geçimsizlik), mahkemenin boşanmaya karar verebilmesi için eşlerden birinin ağır kusurlu olması şart değildir. Ancak, davalı eş, kendisinin tamamen kusursuz olduğunu veya davacının daha ağır kusurlu olduğunu ispat ederse dava reddedilebilir.
- Özel boşanma sebeplerine dayalı davalarda (zina, hayata kast, terk vb.), davacı eşin, karşı tarafın kusurlu olduğunu kesin delillerle ispatlaması gerekir. Kusur ispatlanamazsa mahkeme boşanma kararı vermez.
Boşanmanın Fer’i Sonuçlarında Kusurun Önemi
Boşanma davalarında kusur, boşanmanın ardından ortaya çıkacak hukuki sonuçları doğrudan etkiler:
- Maddi ve manevi tazminat talepleri: Tazminat alabilmek için, talepte bulunan eşin daha az kusurlu veya tamamen kusursuz olması gerekir. Tazminat, daha ağır kusurlu olan eşten talep edilir.
- Yoksulluk nafakası: Nafaka talep eden eşin, karşı tarafa göre daha az kusurlu veya kusursuz olması gerekir. Ağır kusurlu eşe yoksulluk nafakası bağlanmaz.
- Tedbir ve iştirak nafakası: Kusur oranına bakılmaksızın değerlendirilir. Tedbir nafakası, boşanma davası sürecinde eşin geçimini sağlamak için verilirken, iştirak nafakası çocuğun bakım ve eğitim giderlerini karşılamak için düzenlenir.
- Velayet: Kusur, velayet konusunda belirleyici bir faktör değildir. Mahkeme, eşlerin birbirine karşı kusur oranına değil, çocuğun üstün menfaatine öncelik verir. Ancak, çocuğa zarar veren, ebeveynlik görevini yerine getirmeyen veya çocuğun psikolojik ve fiziksel gelişimine olumsuz etkide bulunan ebeveynin velayet hakkı daha düşük ihtimalle verilir.
5. Boşanma Davasında İspat ve Deliller
Boşanma davalarında ispat yükü, davacı tarafa aittir. Yani, boşanmaya sebep olan olayları mahkemeye sunulan geçerli delillerle kanıtlamak gerekir. Mahkeme, iddiaların doğruluğunu değerlendirirken hukuka uygun şekilde elde edilen delilleri dikkate alır.
a) Boşanma Davalarında Kullanılabilecek Deliller
- Tanık beyanları (Yakın çevreden veya olaylara tanıklık eden kişilerden alınan ifadeler)
- Yemin (Taraflardan birinin iddiasını kanıtlamak için karşı tarafa yemin teklif etmesi)
- Keşif ve bilirkişi raporları (Mahkemenin uygun görmesi halinde inceleme yapılması)
- Yazılı belgeler ve mesajlaşmalar (WhatsApp, SMS, e-posta kayıtları vb.)
- Fotoğraflar, ses ve görüntü kayıtları (Hukuka uygun şekilde elde edilmelidir)
- Sosyal medya paylaşımları (Evlilik birliğini sarsan paylaşımlar delil olarak sunulabilir)
- Banka dekontları ve otel kayıtları (Zina veya ekonomik kusur iddialarında kullanılabilir)
‼️ Önemli Not: Hukuka aykırı yollarla elde edilen ses kayıtları, görüntüler veya kişisel veriler mahkemede delil olarak kullanılamaz. Örneğin, habersiz yapılan telefon kayıtları, gizlice çekilen görüntüler veya özel hayatın gizliliğini ihlal eden belgeler delil olarak reddedilir.
b) Mutlak ve Nispi Boşanma Sebeplerinde İspat
Mutlak boşanma sebepleri: Mahkeme, aşağıda sayılan vakaların ispatlanması halinde doğrudan boşanmaya karar verir. Başkaca bir delil aranmaz.
- Zina / Aldatma
- Hayata kast
- Onur kırıcı davranış
- Terk
- Fiili ayrılık
Nispi boşanma sebepleri: Sadece olayın ispatlanması yeterli değildir. Mahkeme, ek olarak evlilik birliğinin çekilmez hale gelip gelmediğini değerlendirir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması (şiddetli geçimsizlik)
- Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması (şiddetli geçimsizlik)
- Akıl hastalığı
- Haysiyetsiz hayat sürme
- Küçük düşürücü suç işleme
Sonuç olarak, boşanma davasında delillerin hukuka uygun olması ve mahkemeye sunulan ispat araçlarının boşanma sebebini desteklemesi büyük önem taşır. Bu nedenle, hukuki hak kaybı yaşamamak adına delillerin doğru şekilde toplanması ve sunulması gerekmektedir.
6. Boşanma Davasında Geçici Önlemler
Boşanma davası devam ederken bu süreçte tarafların yaşayabileceği çeşitli mağduriyetlerin önlenmesi amacıyla mahkeme tarafından birtakım geçici önlemler alınabilir. Örneğin bu süreçte maddi durumu zayıf olan eşin geçici olarak tedbir nafakasından faydalanmasına karar verilebilir.
Boşanma sonucunda yapılacak mal paylaşımında yaşanabilecek haksızlıkların önüne geçmek için malvarlığına ilişkin tedbir kararları alınabilir. Eşlerden birinin şiddete uğraması veya şiddet tehdidi altında kalması halinde hakkında koruma kararı alınabilir. Bununla birlikte boşanma sürecinde müşterek çocukları korumak adına çocukların geçici velayeti ve ebeveynler ile kişisel ilişkisi hakkında düzenlemeler yapılabilir.
7. Boşanma Davası Sonucunda Verilebilecek Kararlar
Mahkeme, boşanma talebinin yeterli delillerle desteklenmesi halinde boşanmaya hükmeder ve velayet, nafaka, tazminat ve mal paylaşımı gibi fer’i sonuçları karara bağlar. Aksi halde dava reddedilir.
Boşanma sonrası çocukların velayeti, çocuğun üstün yararı gözetilerek belirlenir. Taraflar ortak velayet talep edebilir ve mahkeme uygun bulursa bu talebi kabul edebilir. Velayeti alan ebeveynin çocuğun menfaatine aykırı davranması durumunda velayet değişikliği talep edilebilir.
- Tedbir Nafakası: Boşanma sürecinde ekonomik zorluk çeken eşe geçici olarak verilir.
- Yoksulluk Nafakası: Boşanmada daha az kusurlu veya kusursuz olan eşin ekonomik mağduriyetini önlemek için bağlanır.
- İştirak Nafakası: Çocuğun eğitim ve bakım giderlerinin karşılanması için hükmedilir.
- Maddi Tazminat: Kusurlu eşin, diğer tarafa boşanma nedeniyle uğrattığı maddi zararları karşılamak için ödenir.
- Manevi Tazminat: Boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle psikolojik olarak yıpranan tarafın yaşadığı acı ve elem karşılığında talep edilebilir.
Boşanma ile birlikte eşler arasındaki mal rejimi sona erer ve mal paylaşımı yapılır. Türkiye’de yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olduğundan, evlilik süresince edinilen mallar eşler arasında paylaştırılır, kişisel mallar bu tasfiye sürecine dahil edilmez.
8. Boşanma Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Görevli Mahkeme: Boşanma davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir.
Yetkili Mahkeme: Boşanma davasını görmeye yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yerindeki veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerdeki mahkemedir.
Esimle anlasamiyoruz, bosanmak istiyoruz.
Eşimle sürekli tartışma yaşıyoruz. Çocuğumuz ile hiç ilgilenmiyor masraflarını karşılamıyor. Çocuğun oyuncaklarına zarar veriyor. Ev taksitimiz var ben ödüyoruz herhangi bir destekte de bulunmuyor. Ayrılmak istiyorum. Ama kendi alın terimle aldığım evimi ve arabamı ona vermek istemiyorum. Nasıl bir yol izlemeliyim
Esimle anlasimiyoruz karar verdik bosanamak istiyoruz